SAĞLIK - 10 Kasım 2017 Cuma 12:13

Doç. Dr. Çoksüer: "Rahim içi yıkama yöntemi tüp bebek şansını arttırıyor"

A
A
A
Doç. Dr. Çoksüer: "Rahim içi yıkama yöntemi tüp bebek şansını arttırıyor"

Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç.

Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, son dönemde sıkça uygulanan rahim içi yıkama yöntemi sayesinde, tekrarlayan düşük oranlarının azaldığını ve tüp bebekte başarı şansının ise arttığını bildirdi.


Rahim içi yıkama yöntemi hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, tekrarlayan düşük ve tüp bebek başarısızlıklarında rahim içi yıkama yönteminin, bazen anestezi ile bazen ofis şartlarında uygulanabildiğini söyledi. Tekrarlayan düşüklerin kesin sebepleri arasında rahim içerisindeki problemlerin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çoksüer, rahim içerisinin incelenmesinin bu tür durumlarda çok fazla yapılmadığını gördüklerini kaydetti. Doç. Dr. Çoksüer, rahim içi yıkama yöntemi ile hem rahmin içerisini görüntüleyebildiklerini hem de rahmin içerisinde yıkama işlemi yaparak, herhangi bir patalojik durum olduğunda bunu düzelterek başarı şansını arttırabildiklerini ifade etti.


Tekrarlayan düşük yaşamış veya tüp bebek yöntemlerinde başarısız olmuş hastalarda mutlaka rahim içi yıkama yönteminin başarılı sonuçlar doğurduğunu bildiklerini dile getiren Doç. Dr. Çoksüer, "Burada, tabi rahim içerisinde yapışıklıklar olabiliyor, düzensizlikler olabiliyor. Bu tür durumları yok etmek için tek tedavi yöntemi rahim içerisini kamera ile görüntüleyip problemi bizzat görüp ona göre problemi çözme işlemidir. Bu histeroskopi ile bu işlemi yapıyoruz. Bu işlemle de başarı şansını oldukça arttırdığını görüyoruz. Tüp bebek başarısının yüzde 30 rahim kaynaklı olduğunu biliyoruz fakat kendi tecrübelerimize baktığımızda, rahim içi yıkama işlemi yaptığımız hastalarımızda hem düşük oranlarının ciddi oranda azaldığını görüyoruz hem de tüp bebek başarı oranlarının ciddi oranda arttığını görüyoruz. Onun için tekrarlayan düşükleri olanlarda, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olanlarda biz rahim içi yıkama işlemini yapıyoruz ve bu işlemle de ciddi anlamda olumlu sonuçlar elde ettiğimiz görüyoruz" dedi.


İşlemin basit ama önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çoksüer, "Önemli olan steril yerlerde ve bu konuda bilgi deneyimi olan doktor tarafından yapılması önemli. Çünkü bu işlem her ne kadar basit gibi görünse de bu aslında çok önemli ve çok detay gerektiren bir işlem. Bu işlem sonrası ciddi anlamda komplikasyonlar olabilir, rahim zarına zarar verme ihtimali olabilir. Sonradan gebe kalmayı bile engelleyecek şekilde önemli ciddi sorunlara yol açabilir. Onun için bu işlemi yaparken bu konuda uzman, ehil, tüp bebek uzmanları tarafından yapılmasını öneriyorum" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.