GENEL - 18 Aralık 2014 Perşembe 13:42

Dünya Arapça Günü

A
A
A
Dünya Arapça Günü

18 Aralık Dünya Arapça Günü nedeniyle yazılı açıklama yapan Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği, Türkiye’de anadili Arapça olan 8 milyona yakın insan yaşadığına dikkat çekerek, Arapça’nın buna rağmen halen varlığının inkar edilerek, yok sayıldığını kaydetti.
Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği’nce, UNESCO tarafından 2012 yılında ilan edilen 18 Aralık Dünya Arapça Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, Türkiye’de anadili Arapça olan 8 milyona yakın insan yaşadığı belirtilerek, Arapça’nın buna rağmen varlığının halen inkar edilerek, yok sayıldığına dikkat çekildi. Arapçanın, siyasetin her alanında ısrarla inkar politikası sürdürülerek, şoven bir tutumla baskı altında tutulduğunun kaydedildiği açıklamada, “Bu şoven tutumu sergileyen tüm kesimlere bu tutumlarından vazgeçerek uzattığımız kardeşlik ellini tutmalarını ve dayanışma içinde olmaları çağrısında bulunuyoruz” denildi.
"ARAP HALKI KÜRTLERİN MÜCADELESİNİ ÖRNEK ALMALI"
Türkiye’de halen Türkçe dışındaki diller olan Kürtçe, Arapça, Ermenice, Süryanice ve diğer azınlık dillerinin günlük yaşamda kullanması önündeki engellerin devam ettiğinin ifade edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Anadili üzerindeki tüm baskı ve engellere rağmen örgütlenmesini güçlendiren Kürt halkı, bölge illeri başta olmak üzere birçok ilde kendi kurumlarını oluşturarak, asimilasyon politikalarına karşı başarılı mücadelesini sürdürüyor. Kürt halkının mücadelesi ‘Kürt yoktur’ söylemlerini boşa çıkarmış ve direnişleriyle sağlam bir cevap vermiştir. Gelinen aşamada artık Kürtlerin var olduğu gerçeği kabul ediliyor. Arap halkı olarak Kürtlerin bu meşru mücadelesini örnek alarak Türkiye’deki mevcudiyetini ortaya çıkaran bir kararlılık mücadelesi vermelidir. Coğrafyamızda yaşanan asimilasyon ve katliam gibi tüm olumsuzluklara rağmen varlığımızı koruyarak bu günlere geldik. Bu coğrafyanın asal bir unsuru olarak dilimizle kültürel yapımızla varlığımızı özgürce yansıtma hakkımızın olduğuna inanıyoruz. Bu konuda mücadelemizi kültürel özgürlüğümüzü kazanana kadar sürdürmeye kararlıyız."
"YERLEŞİM YERLERİNE ARAPÇA İSİMLERİ İADE EDİLMELİ"
Aydınlara ve aktivistlere çağrıda bulunulan açıklamada, şu ifadelere de yer verildi:
"Arapçanın Türkiye’de konuşulan lehçeleri, çeşitli konuşma dili metinleriyle kayıt altına alınmalıdır. Bu kayıtlar, çözümlenerek, standart Arapça’dan hangi noktalarda ayrıldığı, diyalekt ve lehçelerde ne tür farklılıklar gösterdiği belirlenmelidir. Türkiye Araplarının, dinsel inançları Müslümanlık, Alevilik, Nusayrilik, Hristiyanlık ve dinsel uygulamaları, her türlü önyargıdan ve öznellikten uzak bir biçimde değerlendirilmelidir. Her şehirde yaşayan Arap ve Aramilerin asimile olmuşlarsa bile nüfus oranları tespit edilerek izlenmelidir. Bu oranlara uygun bulundukları yörede oranlarına uygun siyasal temsil haklarını sağlamak için çaba sarf edilmelidir. Türkiye Araplarıyla ilgili bütün sözlü ve yazılı edebiyat ve felsefi ögeleri; halk hikayeleri, masallar, dinsel hikayeler, dinsel veya din dışı içerikli türküler, gazeller, ağıtlar, maniler, medreseler ve eğitim kurumları, tarikatlar ve mezheplere etkileri, politik kişiliklerle bilgiler derlenmelidir. Türkiye’de Arapların yaşadığı yörelerdeki yerleşim yerlerinin, Şehir, köy, belde ilçe sokakların, caddelerin, mahallelerin, semtlerin Arapça özgün adları iade edilmelidir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de komşuluk örneği: Ulaşamadığı komşusundan soğuk havada haber bekledi Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde şeker hastası olan komşusuna ulaşamayan aile ekiplere haber verdi. Adeta komşuluk örneği gösteren aile komşularının evden sağ salim çıkması için dua ederken, soğuk havada umutla bekledi. Komşusundan iyi haberi alan yaşlı kadın derin nefes aldı. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Barbaros Mahallesi Akgün Sokak’ta 3 katlı binada meydana gelen olayda, şeker hastası komşusu C.A.’yı art arda arayan komşusu Şemsi Erzurum, C..A.’nın telefonuna bakmaması üzerine telaşlanarak, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri de C.A.’nın son kattaki evine platformlu merdivenle ulaştı. Pencereden eve giren ekipler C.A.’nın hareketsiz şekilde yattığını gördü. C.A. sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından tedbir amaçlı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ekiplerden iyi haberi alan Şemsi Erzurum ise komşusu C.A.’ya ambulansa kadar eşlik ederken, derin nefes aldı. "Vicdanen rahatsız oldum" Ekiplerin çalışması sırasında komşusundan iyi bir haber bekleyen Şemsi Erzurum, "Komşumuz şeker hastası ve kimsesi yok. Bende kendisini akşam saatlerinde hastaneye gitmesi için aramıştım. Çok kez aradım ve geceye kadar ulaşamadığım için vicdanen rahatsız oldum. Polisi ve itfaiyeyi aradım. İnşallah sağ çıkar inşallah bir şey olmaz. İyi bir komşumuz. İnşallah sağlığı, sıhhati yerinde olur. Komşum inşallah iyi olur. Bende mutlu olurum. Soğukta olsa ben vicdanen rahatsız oldum" dedi. "Çok şükür bulundu" Komşusundan gelen iyi haberi gülücüklerle karşılayan Erzurum, "Çok şükür bulundu. Sağ salim bulunduğuna çok sevindim. Bayılmış içeride ve şimdi de hastaneye götürüyorlar. İnşallah iyi olur. Geçmiş olsun" ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Kırıkkale’de "kız meselesi" nedeniyle çıkan kavgada 3 kişi yaralandı: 5 gözaltı Kırıkkale’de iki grup arasında "kız meselesi" nedeniyle çıkan tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi sonucu 3 kişi yaralanırken, olayla ilgili 5 şüpheli gözaltına alındı. Olayın ardından firar eden 3 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. Olay, Sanayi Mahallesi Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, O.D. (29), Y.K.K. (21), Y.Ö. (19) ile M.D. (19), T.C. (21), Y.K. (21), M.D. (17), M.K. (23), H.M.C. (23), U.K. (18) ve A.A.U. isimli şahıslar arasında "kız meselesi" nedeniyle tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi üzerine, O.D. tüfekle, Y.Ö. bıçakla, Y.K.K. ise darp edilerek yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Yaralılar, ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanede tedavileri süren 3 yaralının da hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Saldırının ardından araçla kaçan şüpheliler, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Olayla bağlantılı olduğu belirlenen H.M.C., U.K. ve A.A.U. isimli firari şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü bildirildi. Silahlı kavganın yaşandığı bölgede Olay Yeri İnceleme ekiplerince yapılan çalışmada, bir adet tabanca ile 4 adet kovan ele geçirildi. Şüphelilerin yakalandığı araçta ise bir adet av tüfeği ve sentetik ecza hapı bulundu. Şüpheliler hakkında "kasten yaralama", "mala zarar verme" ve "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından adli işlem başlatılırken, her iki tarafın da çeşitli suçlardan sabıkalarının bulunduğu öğrenildi.