GENEL - 24 Ağustos 2016 Çarşamba 13:08

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Acil Destek Hattı yılın ilk 6 ayında 59 kadına ışık oldu

A
A
A
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Acil Destek Hattı yılın ilk 6 ayında 59 kadına ışık oldu

Diyarbakır’da, geçtiğimiz yıl açılan Kadına Yönelik Şiddete Karşı Acil Destek Hattı, 59 kadına umut oldu. 20 kadın, şiddet hattına başvurarak sığınma evlerine yerleştirilirken, 16 kadın boşanma ve velayet davaları nedeni ile Baroya yönlendirilip, 9 kadına da psikolojik destek sağlanırken, ciddi can güvenliği tehdidi bulunan 6 kadın da karakol ve savcılığa yönlendirildi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye tarafından geçtiğimiz yılın Kasım ayında açılan 444 79 49 numaralı Kadına Yönelik Şiddet Destek Hattı, kadınlara hizmet vermeye devam ediyor. Yılın ilk 6 ayında 59 kadının ulaştığı destek hattı aracılığıyla şiddete uğrayan kadınlara kol kanat geriliyor. Bölgede kadınların en büyük sorunu haline gelen şiddete son vermek için var gücüyle çalışan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesindeki 3 birim, hem şiddet sorunun çözüyor hem de intihar gibi vakalarda gönderdikleri psikologlarla intihar girişimini önlüyor.
Kadına yönelik şiddeti önlemek için çoklu çalışma
Konu ile ilgili İHA muharibine açıklamalarda bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Şube Müdürü Nihal Bozhan Özbek, Kadın Politikaları Daire Başkanlığı bünyesinde üç müdürlükle hizmet verdiklerini söyledi. Bunlardan birincisinin Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Şube Müdürlüğü, ikincisinin Kadın Ekonomisini Geliştirme Şube Müdürlüğü, üçüncüsünün DİKASUM Eğitim Araştırma Şube Müdürlüğü olduğunu belirten Özbek, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün bünyesindeki 3 birimle hizmet sunduğunu ifade etti. Bunlardan birincisinin kadına karşı şiddeti önlemeye yönelik açtıkları 444 79 49 numaralı şiddet hattı olduğunu aktaran Özbek, “Bu hattımız 7/24 hizmet sunuyor Kadınlara birebir danışmanlık hizmetlerini telefon üzerinden yapıyoruz. Sonrasında müdürlüğümüze yönlendirmeler, kadınların sorunlarını dinlendikten sonra ilgili birimlere ihtiyaçları doğrultusunda emniyete ya da karakola, savcılığa veya sığınma evlerine, ŞÖMİN’lere yerleştirme gibi durumlarla ilgili çözüm olanakları oluşturuyoruz. Bunun dışında Kadına Yönelik Şiddet Şube Müdürlüğü’müz bünyesinde iki tane evimiz var bunlardan bir tanesi İl Kadın İstasyonu olarak hizmet sunmakta. Burada kadınlar kısa süreli buralarda kalabiliyor. Kısa vadede buraya müracaatta bulunan şiddete uğrayan ya da uğrama riski bulunan kadınların sorunlarını çözmeye çalışıyoruz” dedi.
Yılın ilk 6 ayında 59 kadın şiddet hattına başvurdu
Kısa vadede kadınların sorunlarını çözmeye çalıştıklarını dile getiren Özbek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu sürede çözebildiğimiz kadınların sorunlarını çözmeye çalışıyoruz çözemediklerimizi ilk adım süreci sonrası ana sığınaklara ya da Diyarbakır ili veya il dışında bulunan diğer sığınaklara yönlendirerek var olan mevcut sorunların çözülmesini sağlıyoruz. Bunun dışında izleme ve değerlendirme çalışması yapıyoruz. Şiddete uğrayan ya da uğrama riski bulunan kadınların müdürlüklerimize birebir gelerek müracaatta bulunan telefonla ya da yüz yüze yapılan tüm görüşmelerle ilgili kadınların sorunları doğrultusunda izleme ve değerlendirme çalışması yapıyoruz. Bu izleme değerlendirme çalışması kadınların ihtiyaçları doğrultusunda ve talepleri yönünde onlarla birlikte bu süreye karar veriyoruz. İlk yardım istasyonumuz ve 444 79 49 numaralı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Acil Destek Hattı’mız kasım 2015 tarihinden beri faaliyette. 2016 yılı içerisinde 59 kadın sorunuyla ilgilendik. Bu 59 kadından 20’si direkt şiddete uğradığını, şiddete uğrama riski olduğunu bildirerek ya da can güvenliği tehlikesi olduğunu belirterek sığınma talebinde bulunmuştur. 20 kadın hat üzerinden direkt sığınma evlerine yerleştirilmiştir. Bunun dışında eşinden şiddet gören, boşanmak isteyen, velayet davası açmak isteyen veya yasal haklarla ilgili destek almak isteyen 16 kadın direkt Baroya yönlendirilmiştir. 9 kadın yaşadığı şiddet sonucunda psikolojik destek talebiyle şiddet hattımıza müracaat etmiştir. Bu 9 kadın için gerek biz müdürlüğümüze bağlı gerek psikolog arkadaşlardan gerekse Diyarbakır’da hizmet sunan diğer kadın kurumlarında çalışan psikolog arkadaşlarla gerekli görüşmeler yapılarak bu kadınlar için psikolojik seans günleri ayarlanmıştır.”
6 kadın, can güvenliği tehlikesine karşı savcılık ve karakollara yönlendirildi
Bunların dışında ciddi can güvenliği tehlikesi olan ve yasal hakları konusunda bilgi almak isteyen 6 kadına danışmanlık yapılarak kadınların, savcılık ve karakollara yönlendirildiğini aktaran Özbek, şunları söyledi:
“Yine çok acil bir durumda gecenin bir yarısında hattımıza gelen çağrılar doğrultusunda evden çıkma istediklerini belirten kadınlar ile ilgili karakollara bildirim yapılmış ve gerekli birimlere yönlendirilmiştir. Zaman zaman şiddet hattımıza vakalarla ilgili aramalar gelmiştir. Diyarbakır da On Gözlü Köprü’de gerçekleşen iki intihar vakası ile ilgili hattımıza bildirim yapılmıştır. Bildirimlerle ilgili hem emniyete hem de sağlık ekiplerine bildirim yaparak bunun dışımda yine de ayrıca müdürlüklerimize bağlı çalışan psikolog uzmanlarının derhal olay yerine giderek ve toplumun ikna edilmesi sağlanmıştır. Her iki intihar olayında da kadın arkadaş intiharından vazgeçerek bu olaya son verilmiştir.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.