- 05 Haziran 2018 Salı 12:39

Taciz ve kapkaça özel gözlük

A
A
A
Taciz ve kapkaça özel gözlük

Diyarbakırlı Celal Göger, özellikle güvenlik güçlerine ve kadınlara yardımcı olacak arkayı gösteren bir gözlük geliştirdi.

Diyarbakırlı Celal Göger, özellikle güvenlik güçlerine ve kadınlara yardımcı olacak arkayı gösteren bir gözlük geliştirdi. Gözlüğü kullanan vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemezken, bu türden 100’ün üzerinde ürünü olduğunu belirten telefon tamircisi Göger, destek verilmesi halinde seri üretime geçirip yerli ve milli bir marka olarak ihraç etmek istiyor.


Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde telefon tamirciliği yapan 43 yaşındaki Celal Göger’in 11 yaşında çobanlık yaparken başlayan elektronik merakı bir tutkuya dönüştü. Kürtçe dil programı, sadece gözlükle görülebilen telefon ekranı, bluetoothlu eldiven, çakmaklı ve sahte paraları tespit eden kol saati gibi birçok ürüne imza atan Göger’in son olarak yaptığı gözlük, özellikle güvenlik güçlerinin ve kadınların çok işine yarayacak. Dışarıdan bakınca normal bir gözlükten farkı olmayan gözlük onu kullananın arkasını da görmesini sağlıyor. İsmini vermek istemediği kimyasal bir ilaçla ve uyguladığı birkaç işlemle gözlüğün yüzde 10’luk kısmının bir nevi dikiz aynası görevini gördüğünü aktaran Göger, destek verilmesi halinde gözlük ve diğer ürünleri için seri üretime geçip yerli ve milli bir marka olarak ihracat yapmak istiyor.



“Bir anda ilham geliyor”


Her buluşun bir ihtiyaçtan doğduğunu ve kendisine bir anda ilham geldiğini ifade eden Göger, “Daha sonra proje olarak yapımına başlıyorum. Şehit cenazesindeydik ve arkamda bir insan seli vardı. Ön tarafı görüyordum ama arka tarafı göremiyordum. Arada bir arkama dönüp bakmam gerekiyordu. Ama bu gözlükle arkamı şimdi gayet iyi bir şekilde görebiliyorum. Alışma süreci en fazla 2-3 dakika. Milisaniyelik bir bakış açısı ile baktığınız zaman arka tarafı gayet iyi bir şekilde görebiliyoruz. Kimin ne yaptığını ne olup bittiğini görebiliyoruz. Bir kamera gibi gözlüğümüze yansıyor. Özellikle bunu kapkaç yada güvenlik amaçlı korumaların takması bence çok daha iyi olur. Çünkü arkasında iki gözü daha oluyor. Güvenlik açısından gayet destekleyici. Bunun maliyeti 13 lira civarında bir şey. Seri üretime geçtiğimiz zaman tabi fiyatı 5-6 TL’ye kadar düşer. Bunu kendi ülkemizde de satabiliriz ama yerli ve milli bir marka olarak başka ülkelere satarsak daha iyi olur. Kadınlarımız bunu taktıkları zaman çok daha rahat yürüyebilirler. Arkadan gelen bir tehlikeyi önceden fark edip önlemini alıp o tehlikenin önüne kendisi geçebilir. Yaklaşık 100’ün üzerinde böyle icatlar yaptım. Yalnız bunların hepsi de destek olmadığı için bir icattan öteye gitmedi. Gözlüğün sağ ve sol taraflarına ismini vermek istemediğim bir ilaçtan döktüm. Birkaç işlemden sonra ayna haline geldi. Gözlüğün yüzde 10’luk bir kesimini kullanıyor ama arka tarafı da gayet iyi gösteriyor. Geri kalan yüzde 90’lık kısmı da önümüzü görmek için kullanılıyor. Çok ucuza mal oldu. Amacım bunu burada üretebilmek ve dünya pazarında yerli, milli bir marka olarak yer alabilmek. Bu sadece bir tane. Öyle bir imkan olduğu zaman hamdolsun fikir de çoktur. Bir sürü gençlerimiz var onları yetiştiririz” dedi.



“Her buluş ihtiyaçtan doğar”


Her buluşun bir ihtiyaçtan doğduğunu aktaran Göger, “2002 yılında bir cep telefonu markasının böyle bir dil yok diye reddettiği Kürtçe’yi yükledim. 2016 yılında da gözle görünmeyen sadece gözlükle görülebilen cep telefonu ekranı üzerine çalıştım. Daha sonra cep telefonları için bluetoothlu eldiven yaptım. Çakmaklı ve sahte para gösteren saati yaptım. Tek amacım yurt dışına gönderip yerli ve milli bir markanın yurt dışında satılmasının önünü açmak ve gençlerimize bir örnek olmak. Saatin projesini çizdim. İmal etme sıkıntısı çekiyordum. Torna gerekiyor, 3D yazıcı gerekiyor. Onları yapamadığım için Çinli bir firma ile internet üzerinden yaptığım görüşmeler sonucu mutabakat sağladık. İsim hakkı ve patenti bana ait olmak üzere 1000 adedini kendime aldım. Türkiye girişi yapılmayacak lakin başka ülkelerde satılabilir. Destek olunursa bu tür şeyleri Bismil’de, Diyarbakır’da yapıp yurt dışına yerli ve milli bir marka olarak göndermek amacındayım. Saatin hem sahte para tespiti yapma hem de çakmak özelliği var. Bunun içerisine birkaç tane daha akıllı özellik eklenebilir” diye konuştu.



“Kadınlar için ideal”


Gözlüğü deneyen ve şaşkınlıklarını gizleyemeyen vatandaşlar ise şunları kaydetti:


“Resmen arkada iki gözümüz daha var. Arabanın dikiz aynası gibi. Gözümüz arkada kalmıyor. Özellikle büyükşehir yaşayan kadınlar için çok ideal bir şey. Kapkaç olayları için bulunmaz bir nimet.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.