SAĞLIK - 12 Ağustos 2018 Pazar 09:00

Tüp bebek tedavisi evliliklerini kurtardı

A
A
A
Tüp bebek tedavisi evliliklerini kurtardı

Çocuk sahibi olmak için 19 yıl boyunca gördükleri tedaviler olumsuz sonuçlanan ve boşanmanın eşiğine gelen çift, Diyarbakır’da uygulanan üçlü tüp bebek tedavisiyle çocuklarını kucaklarına almanın sevincini yaşıyor.

Çocuk sahibi olmak için 19 yıl boyunca gördükleri tedaviler olumsuz sonuçlanan ve boşanmanın eşiğine gelen çift, Diyarbakır’da uygulanan üçlü tüp bebek tedavisiyle çocuklarını kucaklarına almanın sevincini yaşıyor.


Gülsüm (38) ve İsmail Baltacı (42) çifti, çocuk sahibi olmak için 19 yıl boyunca çeşitli tüp bebek merkezlerinde tedavi gördü. Ancak her seferinde olumsuz sonuç alan çift iyice umutsuzluğa kapıldı. Araya aile baskısı da girince boşanmanın eşiğine gelen çift, tavsiye üzerine Diyarbakır’da bulunan Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer’in kliniğine geldi. Çift uygulanan üçlü, güçlü tedaviyle Muhammed adını verdikleri bir erkek çocuk sahibi oldu.


Çiftin kendilerine geldiklerinde çocuk sahibi olma konusunda ciddi anlamda umutlarını yitirdiklerini belirten Doç. Dr. Çoksüer, "Hastada stres faktörünün ciddi anlamda ön planda olduğunu gördük. Eşiyle de tam boşanma aşamasına geldiğini dile getiriyordu. ’Eğer olmazsa eşimle artık ciddi anlamda sıkıntılar yaşayacağım’ diyordu. İlk başta bir ön tedavi başlattık. Antioksidan tedavi ve aynı zamanda stresi yok etmeye yönelik akupunktur tedavisine başladık. Rahim zarının ince olduğunu gördük ve rahim zarını güçlendirmek için hastaya PRP uygulaması yaptık. Hastada sperm parametreleri de yavaş olduğu için mikroçip uygulaması da yaptık. İntralipid serum tedavisiyle de iyi kalitede embriyo geliştirebildik ve transferi gerçekleştirdik. Uzun süre gebe kalamayanlar da zaman geçtikçe gebe kalma ihtimalleri de azalıyor. O yüzden elimizden geldiği kadar güncel bütün tedavi yöntemlerini kullandık" dedi.



"Her hastaya aynı tedaviyi uygulamak doğru değil"


Her hastaya aynı tedaviyi uygulamanın çok da doğru olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Çoksüer, "Bu hastamız özel spesifik bir hastaydı. Rahim zarı ince olduğu ve rahim zarının güçlenmesiyle ilgili sıkıntı oluştuğu için PRP uygulaması, intralipid serum tedavisi ve akupunktur tedavisi uyguladık. Yani üçlü, güçlü tedavi uyguladık ve sonrasında başarıya ulaştık. Sonuç itibariyle hiçbir başarının tesadüf olmadığını vurgulamak gerekiyor. Gerçekten de her hasta için özel olarak ilgilenmek gerekiyor ve tedavisinin hastaya özgü uygulanması lazım. Biz de bu hastamızda uyguladık. 12 gün sonra test sonucuna baktığımızda sonuç pozitifti. Babanın mutluluk gözyaşları keyif vericiydi. Şu an Muhammed bebek 2 yaşında. Aile yaşantıları düzene girdi. Bu da bizim için bu mesleğin ne kadar keyifli olduğunu gösteriyor. Yuvaları kurtulmuş oldu" diye konuştu.



"19 yıldır çocuğumuz olmuyordu"


İsmail Baltacı ise 19 yıldır çocukları olmadığını dile getirerek, "2 yıl önce Hakan Hoca ile tanıştık. Allah’ın izniyle onun sayesinde çocuk sahibi olduk. Adını Muhammed koyduk. Ona ve ekibine çok teşekkür ederiz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.