GENEL - 22 Eylül 2016 Perşembe 11:42

Türkiye’de bir ilk, Diyarbakır’da güvercinler için otel kuruldu

A
A
A
Türkiye’de bir ilk, Diyarbakır’da güvercinler için otel kuruldu

Diyarbakır’da, Türkiye’de ilk olan bir hizmet sunulmaya başladı. Güvercin meraklılarının oldukça fazla olduğu kentte, güvercin oteli açıldı. Hayvanlarını besleyecek yer bulamayanların imdadına yetişen 30 odalı otelde, değeri 250 bin lirayı aşan 2 bin güvercin besleniyor.
Diyarbakır Kanatlı Hayvan Severler Derneği, Türkiye’de eşine benzerine rastlanmayan bir projeye imza attı. Kentte güvercin meraklılarının oldukça fazla olduğunu ve bu vatandaşların yer sorunu yaşadığını fark eden dernek, tuttuğu pasağı 30 odaya ayırdı. Dernek, odaları güvercin meraklılarına aylığı 150 liraya kiralayarak, yer sorununu ortadan kaldırdı. Talebin oldukça fazla olduğunu gören dernek yönetimi, otelin yanında bulunan boş binayı da alarak oteli büyütmeyi hedefliyor.
Diyarbakır Kanatlı Hayvan Severler Derneği’nin açtığı otelden haberdar olan güvercin hastaları, oda tutmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Aylık kirası 150 lira olan odaların yıllık kiralarını peşin ödeyen vatandaşlar, tuttukları odaları da hem kendi zevklerine uygun hem de güvercinlerini sağlıklı bir şekilde beslemeleri için dizayn etti. Odalara klima bile koyan güvercin meraklıları, bin ila 10 bin lira arasında değişen masraflarla hayal ettikleri odaları oluşturdu.
Otelde her çeşit ırktan güvercin mevcut
Çocukluktan başlayan merakla bir tutku haline gelen güvercin sevdasına kapılan vatandaşlar, ellerinde avuçlarında ne varsa hayvanlarına yatırmaktan beis görmüyor. Zira, dernekte hemen her çeşit ırktan bulunan yaklaşık 2 bin güvercinin değeri süper lüks bir daire fiyatını da aşmış durumda. Hollanda’dan Rusya’ya Amerika’dan Belçika’ya kadar çeşitli ırktan güvercinlerin bulunduğu otelde her çarşamba güvercin ihalesine de çıkılıyor. İhalede, güvercinlerin çiftleri bin lira ile 20 bin lira arasında alıcı buluyor.
Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Diyarbakır Kanatlı Hayvan Severler Derneği Başkanı Mehmet Batmaz, güvercin meraklılarının geneli bu işi hobi olarak yaptığını fakat belirli bir kesimin beslemeyi para kazanmak için yaptığını söyledi. Bazı güvercinlerin fiyatının 20 bin liraya kadar çıktığını belirten Batmaz, “Derneğimizi kurduktan sonra bunun meraklıları çoğaldı. Evde besleyemeyen vatandaşlar için güvercin oteli projesini sunduk. Arkadaşlarımızın hepsi olumlu baktı. Pasaj tutuk, buranın odalarını arkadaşlarımıza kiraya verdik. Kiraladıkları otelde akşam işten geldikten sonra odalarına çekilip kuşları ile ilgileniyorlar. Şu an 30 kişi otelimizde mevcut. Meraklılar, odalarını kendilerine göre dizayn ettiler. Dernekte 2 bine yakına güvercinimiz vardır, hepsi özeldir, toplam değeri 250 bin liranın üzerindedir” dedi.
10 bin lira harcadığı odasında 100 bin liralık güvercin var
Mimar olan aynı zamanda öğretmenlik de yapan Halit Koçyiğit, yaklaşık 30 yıldır güvercinlerle ilgilendiğini söyledi. Koçyiğit, konuşmasına şöyle devam etti:
“Burada dernek kurulacağını duydum ve dernek kuruluşunda da yardımım oldu güvercin oteli kuralım mı kurmayalım mı diye. Bu oda boştu boyaladım, kafes sitemlerimi getirttim. Benim doğrultumda böyle bir kafes sistemi geliştirdik, bu odayı düzenlemek için yaklaşık 10 bin liralık bir masrafım oldu. Yaklaşık 150 güvercinim var. Dünyanın her ırkından güvercinlerim var. Özellikle Diyarbakır’a ait yerli ırkları besliyorum, güvercinlerimin değeri tahmini 100 bin lira civarında.”
Yeni doğan güvercinleri elleri ile besliyor
Bir restoranda şef olan Müslüm Bayhan’ı da merakı çocuk yaşta başlamış. 20 yıl önce gökyüzünde süzülen güvercinleri gördükten sonra onlara vurulan Bayhan, güvercin otelinden bir oda tuttu. Aylığı 150 lira olan odasına 10-12 bin lira arasında masraf yapıp bir de klima ekleyen Bayhan, her boş anında buraya gelerek güvercinleriyle hasret gideriyor. Güvercin otelinin kendisi için çok iyi bir fırsat olduğunu belirten Bayhan, şunları söyledi:
“Yaklaşık 20 yıldır merakım var. Güvercinlerimi ellerimle besliyorum. Bekarım, çocuğum yok ama olursa onu da böyle beslerim herhalde. Burada 60 civarında güvercinim var, yaklaşık 10 bin lira masraf harcadık buraya. Kuşların her çeşit ilaçları ve yemleri mevcuttur. Hastalandıklarında ilaçları da kendim veriyorum, buradaki güvercinlerin yaklaşık tutarı 60 bin lira civarında.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gemlik Belediyesi’nde Başkan Yardımcıları ve Özel Kalem Müdürü belli oldu Gemlik Belediyesi’nde Şükrü Deviren’in belediye başkanı olmasının ardından, Deviren’in A Takımı’da belli oldu. Mecliste toplam 20 meclis üyesi ile birlikte çalışacak olan Şükrü Deviren, meclis üyelerinden Arzu Şen Karataş ve Durmuş Uslu’yu belediye başkan yardımcısı olarak görevlendi. Öte yandan Gemlik Ticaret Borsası’nda genel sekreter olarak görev yapan Bahadır Selvi’de Özel Kalem Müdürü olarak görev yapacak isimler arasında yer aldı. Arzu Şen Karataş kimdir? 1971 Gemlik doğumlu Arzu Karataş, İlk,orta ve lise öğrenimini Gemlik’te tamamladı. İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünü bitirdi. 15 yıl özel bir şirkette mimar olarak çalışan Arzu Şen Karataş, 2009 yılından bu yana kendi bürosunda mimarlık mesleğini devam ettirmektedir. C sınıfı iş güvenlik uzmanı olan Karataş, 2000-2001 yıllarında Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nde mimar olarak çalıştı. 2009-2014 yıllarında Gemlik Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapan Arzu Şen Karataş, 2019-2024 yılları arasında Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi ve imar komisyonu başkanı görevlerini yürüttü. Evli ve bir çocuk annesidir. Durmuş Uslu kimdir? 1969 Giresun Dereli Kızıltaşköyü doğumlu olan Durmuş Uslu, 1984 yılında Gemlik’e yerleşerek, inşaat işi ile uğraşmaya başladı. 1988 yılında kurulan Gemlik Giresunlular Derneği’nin 4 dönem başkanlığını yapmıştır. Gemlik Kent Konseyi ve Gemlik Hemşehri Dernekleri’nin kuruluşlarında yönetim kurulu üyeliği yapan Durmuş Uslu, Giresun Sanayici ve İşadamları Dernekleri’nde de kurucu yönetim kurulu üyeliği, Gemlik Çotanakspor Kulübü kurucu üyesi olarak görev yaptı. 2019 yılında gerçekleşen yerel seçimlerde Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi olarak imar başta olmak üzere, encümen, çevre sağlık, kentsel dönüşüm, spor, milli eğitim, hukuk komisyonlarında görev almıştır. Ayrıca 4 yıldır Gemlik Belediyespor Kulübü ve Gemlik Amatör Spor Kulüpler Birliği başkanlığı görevini yürüten Durmuş Uslu, Evli ve iki çocuk babasıdır. Bahadır Selvi kimdir? 1985 yılında Gemlik’te doğan Bahadır Selvi, İlköğrenimini Gemlik Şehit Cemal İlkokulunda tamamladıktan sonra orta ve lise öğrenimini İstanbul Özel Darüşşafaka Lisesinde tamamladı. Üniversite öğrenimini ise Dumlupınar Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümünde tamamladı. Üniversite öğreniminde 1 yıl boyunca University of Economics in Bratislava’da Ekonomi alanında eğitim alarak özel Banka ve çeşitli sektörlerde yöneticilik yaptı. Yurt içinde ve yurt dışında kalkınma ajansları, FAO gibi kurumlarda gerçekleştirilen projelerde aktif görev alan Bahadır Selvi, Kurumsal değişim ve dönüşüm odaklı birçok çeşitli mesleki seminer, panel, sempozyum ve konferanslara katılım sağladı. Son olarak Gemlik Ticaret Borsası’nda Genel Sekreterlik görevini yürütmüştür. Evli ve 1 çocuk babası olan Bahadır Selvi, iyi seviyede İngilizce bilmektedir.
Erzurum ETÜ’de 1. Sosyal Bilimler lisansüstü öğrenci sempozyumu gerçekleştirildi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde 1. Sosyal Bilimler Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu gerçekleştirildi. Sosyal bilimlerdeki güncel gelişmeleri farklı disiplinler perspektifinden ele almak ve farklı üniversitelerdeki akademisyenler ile öğrencileri bir araya getirmek amacıyla Prof. Dr. Muammer Yaylalı Konferans Salonunda hibrit olarak düzenlenen 1. Sosyal Bilimler Lisansüstü Öğrenci Sempozyumunun açılış programına ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Öner, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Akbulut, Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Serap Bedir ve çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı. Programın açılışında konuşan Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bedir, sempozyuma ilginin yoğun olmasından memnuniyet duyduklarını belirterek: “Sosyal Bilimler Enstitüsü olarak öğrencilerimizin kariyer gelişimine katkı sunacak çalışmalar yapma gayretindeyiz. Bu üç günlük sürede öğrencilerimiz çok değerli bilgiler edinecek, ülkemizin çeşitli yerlerinden gelen hocalarımızın tecrübelerinden istifade edecek ve yeni dostluklar kazanacaktır. Ayrıca sempozyumun farklı bilim dalları için farkındalık oluşturulması ve multidisipliner çalışma kültürünün geliştirilmesi bakımından da çok kıymetli olduğunu ifade etmek istiyorum. Bizleri bu süreçte maddi ve manevi olarak yalnız bırakmayan Rektörümüz Prof. Dr. Bülent Çakmak başta olmak üzere tüm katılımcılarımıza ve sempozyumumuzun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu. Türkiye genelinde 48 üniversiteden katılımın olduğu sempozyumda tarihten ekonomiye, psikolojiden felsefeye 130 bildiri sunulurken akademisyenler tarafından farklı konularda konferanslar verildi.
Bingöl KKKA hastalığı hakkında uyarılarda bulunan Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, “Kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgeleri sıklıkla kontrol edilmeli” Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarına karşı vatandaşları uyaran Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, bahçe veya piknik alanlarına gidildikten sonra vücudun kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. İçkilli, “Kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgelerinde kene gizlenebildiği için bu yerlere tekrar tekrar önemle bakılması gereklidir” dedi. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte KKKA vakaları da görülmeye başlandı. Bingöl’de geçtiğimiz yıl 32 kişiye KKKA tanısı konmuş ve bunlardan biri hayatını kaybetmişti. Ülkemizde de son günlerde karşılaşılan vakaların ardından, Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Toplum Sağlığı Merkezi’nde görevli Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, vatandaşları uyardı. Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, “KKKA karşımıza çoğunlukla enfekte olan kenelerin sağlıklı kişileri ısırmasıyla bulaşır. Nadiren de olsa enfekte olan kenelerin elle ezilmesi veya enfekte olan hayvanların yada insanların vücut sıvılarının direkt temas yoluyla da kişiye bulaşmasıyla karşımıza çıkabilir. KKKA hastalığı isminden de anlaşıldığı gibi yüksek ateş ve vücudun çeşitli yerlerinde olan kanamalarla karakterizedir. Kuduz hastalığıyla benzer olarak her kedi köpek ısırığının kuduz hastalığına yol açmadığı gibi her kene ısırığı da KKKA hastalığına yol açmaz. Bu hastalığa yol açması için kenenin o hastalığa yol açan virüsün enfekte olması gerekir. Eğer kene bu virüsle enfekte değilse kene ısırığı tıpkı bir sinek ısırığı gibi minik bir rezyon oluşturarak iyileşir. Fakat kene bu virüsle enfekte ise kene ısırmasıyla kişiye bu hastalığı bulaştırabilir. Bu nedenle virüs ile enfekte olan kenelerin coğrafyası hastalık açısından çok kıymetlidir. Ülkemizde daha çok İç Anadolu Bölgesi, Orta Karadeniz, Batı Karadeniz’in bir kısmı, Doğu Anadolu’nun kuzey bölgelerinde sıklıkla bu virüsle enfekte olan keneyi görüyoruz. Bu nedenle özellikle bu bölgelerde olan kene temasının önlenmesi ve temas sonrasında müdahale konusunda toplum eğitimi çok kıymetlidir” diye konuştu. “Açık renk kıyafetler giyilmeli, çocuklar sık sık kontrol edilmeli” Bahçe ve piknik alanlarına gidilirken açık renk kıyafetlerin tercih edilmesi gerektiğini belirten İçkilli, “Bağ, bahçe, orman, piknik alanlarına gidildiği zaman kenenin görülebilmesi için açık renk kıyafet giyilmesi, yine kenenin vücuda temasını engellemek için pantolon paçalarının çorapların içine konulması ve bu etkinliklerden sonra özellikle çocuklarda kene teması açısından tüm vücut kontrollerinin sağlanması çok önemlidir. Özellikle kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgelerinde kene gizlenebildiği için bu yerlere tekrar tekrar önemle bakılması gereklidir. Bu kontroller sırasında herhangi bir kene ısırığı görüldüğü zaman kenenin üzerine kesinlikle kolonya, antiseptik, tentirdiyot, alkol gibi hiçbir şey sıkmadan kesinlikle keneye çıplak elle dokunmadan, cımbızla veya iple keneyi patlatmadan iğnesi içeride kalmayacak şekilde keneyi vücuttan ayırabiliyorsak çok kıymetli. Keneyi vücuttan ne kadar hızlı bir şekilde ayırırsak kişiye hastalığın bulaşmasını da o derece engellemiş oluyoruz. Bu nedenle mümkünse temas fark edildiğinde kenenin vücuttan uzaklaştırılması gerekmektedir. Keneyi çıkaramadıysak tekrarlayan durumlarda keneyi patlatmamak için hızlıca bir sağlık kuruluşuna başvurmalıyız. Sağlık kuruluşlarında kene profesyonel aletlerle vücuttan ayrılır ve kene ısırması olan kişiye daha sonraki takiplerinde bize yardımcı olması için kan tahlili yapılır. Ve kişi 10 gün boyunca ateş ve kanama takibine alınır” şeklinde konuştu. "Bingöl’de 2023 yılında 32 vaka görüldü" Bingöl’de geçtiğimiz yıl 32 vakanın görüldüğünü ve bir kişinin hayatını kaybettiğini aktaran İçkilli, “Bingöl’de 2023 yılında kayıtlara göre 32 kişi KKKA hastalığı tanısı almış ve bu kişilerden ne yazık ki bir kişi hayatını kaybetmiştir. 2024 yılının nisan ayında olmamıza rağmen şuan da bir kişi KKKA hastalığı tanısı almıştır, iki de şüpheli pozitif var” dedi.