EĞİTİM - 08 Haziran 2018 Cuma 10:45

Uzmanlardan ’karne’ uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan ’karne’ uyarısı

Uzmanlar 2017-2018 eğitim döneminin sona ermesiyle birlikte alınan karnelerdeki kötü notların bir sonuç değil süreç olduğunu ve karneyi aslında toplumun aldığını belirterek, "Karne ekip işidir.

Uzmanlar 2017-2018 eğitim döneminin sona ermesiyle birlikte alınan karnelerdeki kötü notların bir sonuç değil süreç olduğunu ve karneyi aslında toplumun aldığını belirterek, "Karne ekip işidir. Bu ekibin içinde çocuklar, aileler, öğretmenler, okul var. Aileler bunun bilincinde olmalı. Yargılayıcı bir dil kullanmak yerine destekleyici bir dil kullanılmalı. Kıyas çocuk için yıkımdır" dedi.


2017-2018 eğitim öğretim yılının sona ermesiyle birlikte milyonlarca öğrenci ile birlikte aileleri de karne heyecanı sararken, uzmanlar ebeveynlere uyarılarda bulundu. Diyarbakır’da faaliyet gösteren Anka Danışmanlık Psikoterapi Merkezinden Uzman Psikolog Dilan Dolan ve Psikolog Dilan Birel karneyi aslında toplumun ve toplumun en küçük birimi olan ailenin aldığını ifade ederek, düşük nota bir tepki gösterilecekse ebeveynlerin bunu önce kendisine göstermesi gerektiğini ifade etti.



“Aile ilk tepkiyi kendine göstermeli”


Uzman Psikolog Dilan Dolan, sevgiyle notun eş değer olmadığını vurgulayarak, "Ama sevgiyi çocuğa bu şekil vermiyorlar. Bu durum çocuğa ’notun düşük sen eksiksin’ imajıyla veriyorlar. Özellikle davranış notlarını aile alıyor. Çünkü çocuklar davranışlarını kendi ailesinden ve çevresinden öğreniyor. Onun için aile eğer çocuğa tepki gösterecekse önce kendine göstermeli" dedi.



"Kıyas çocuk için yıkımdır"


Çocuğun notlarını başkalarıyla kıyaslamanın çocuk için yıkım olduğunu ifade eden Uzman Psikolog Dolan, "Bu ileride çocuklar için büyük bir sorun teşkil ediyor. Her yıl en az 10 çocuk karneden ya da onun için çok önemli bir sınavdan sonra intihar ediyor. Bence ebeveynler öncelikle çocuklarının ne kadar kıymetli olduğunun bilincinde olup topluma iyi insanlar yetiştirmek için çocukların davranışlarını şekillendirmeli. Bunun için de karneye kızmak yerine kendilerine kızmaları daha mantıklı olur. Özellikle notlar kısmına gelecek olursak Türkçe bir periyoddur, matematik bir zincirdir. Matematiği birinci sınıfta yapamayan çocuk ikide yapamaz üçte yapamaz. Aile bunun bilincinde olmalı ve çocuğunu desteklemeli. Bu destekten sonra hala yapamıyorsa çocuk kendi alanına yönlendirebilir. İlla sayısal diye tutturmaya gerek yok. Çünkü herkes her şeyi yapamıyor ve her çocuğun da bir yeteneği var. Belki resmi ya da müziği çok iyidir. Onun için aileler zayıf gördükleri bir notu kendi içinde değerlendirmeli. Çocuğuyla oturup konuşmalı. Karne bir sonuç değil bir süreçtir. Aileler de bunun çok net bilincinde olmalı. Kendi öfkelerini kendilerine kusmak yerine çocuklarına kusuyorlar. Burada da olan her zaman olduğu gibi çocuklara oluyor. Onun için önce bir dönüp kendimize bakalım. Biz çocuklarımızın aynasıyız. Çocuklar bize bakarken aslında kendilerini görüyor. Aile çocukların her şeyi ilk aldıkları yerdir. Neden böyle oldu diye oturup durum değerlendirmesi yapmalı. Bir çocuk kaybetmektense bir not kaybetmek çok daha iyidir" diye konuştu.



"Karne ekip işidir"


Psikolog Dilan Birel ise, karnenin bir ekip işi olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:


"Bu ekibin içinde çocuk da, aile de, öğretmen de, okul da var. Karne sanki sadece çocuğunmuş gibi davranılıyor. Aileler her türlü fedakarlığı yapıyor, her türlü imkanı sağlıyor ama karneler ya da başarılar beklentinin altında oluyor. Aile sadece okula göndermekle yetiniyor ama çocuğun hangi dersi öğrenip öğrenmediği ile ilgilenmiyor. Bunu böyle konuştuğumuzda okulun ilgilenmesi gerektiğini söylüyorlar. Özel okullar çocuğun peşinde koşuyor ama devlet okullarında böyle imkanlarımız olmadığı için çoğu çocuğumuz farklı bir yöne kayıyor. Süreç böyle olunca bütün beklenti çocuğun üzerinde yoğunlaşıyor. Bütün sorumluluğun çocuğun üzerine yıkılmaması gerekiyor. ’Sen başarısızsın, sen bunu yapamıyorsun’ demek yerine oturup beraberce konuşulmalı. Belli bir eğitim sistemimiz var, belli eğitimler veriliyor, her çocuk bundan aynı notu alamıyor ama herkes çocuğundan o kadar beklenti içerisine giriyor. Bütün çocuklar bilim adamı, bütün çocuklar çok başarılı olsun istiyorlar ama her çocuk çok çalışkan olamaz. Bütün sorumluluğu çocuğun üstüne atmamalılar. Çocuğa bütün imkanları sağlıyoruz ama o imkanın içine atıp kendisinin yüzüp çabalamasını ve karaya varmasını bekliyoruz. Asıl olan o karaya giderken kulaç atmasını öğretip yüzmesini sağlamak ve karaya kendisinin ulaşabileceğini göstermek. Böyle olunca çocuk boşluğa düşüyor. Dersleri öğrendikçe zorluk çekiyor. Ailenin yapması gereken sorgulamadan ve yargılayıcı bir dil içerisinde bulunmadan çocuğun arkasında ve destekleyici olmak."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Talas Sporcu Fabrikası göğüs kabartıyor Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’ın önemli projelerinden Sporcu Fabrikası’nın bir parçası olan Talasgücü Belediyespor altyapı takımları, elde ettikleri başarılarla göğüsleri kabartmaya devam ediyor. Talasgücü Belediyespor’un U14 takımı Türkiye Şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza atarken 3 altyapı takımı Kayseri şampiyonu, 2 takımı ise grup birincisi olarak başarılı bir sezon geçirdi. Geçen yıl A takımı tarihinde ilk kez Bölgesel Amatör Lig’den TFF 3. Lige çıkarak büyük bir başarıya imza atan Talasgücü Belediyespor’da alt yaş kategorilerinde de şampiyonlukların arkası kesilmiyor. Başkan Yalçın’ın özel olarak ilgilendiği sporcu fabrikası projesi yeni başarılarla devam ederken, sarı lacivertli ekibin U14, U16 ve U18 takımları Kayseri şampiyonu olarak zirveye çıktı. U15 ve U17 takımları da grup birinciliği elde etti. U14 Türkiye Şampiyonu U14 takımı geçtiğimiz günlerde Bolu’da oynan dörtlü finalin ardından İstanbul Kartalspor’u 3-1 yenerek Türkiye şampiyonu olmuş, Başkan Yalçın şampiyon takımı gece yarısı karşılayarak tebrik etmişti. U16 takımı ise grubunu birinci tamamlayarak Kayseri şampiyonluğunu kazanırken, U18 takımı da geçen yılın U17 Türkiye şampiyonu olan Elazığ İl Özel İdarespor’u 1-0 mağlup ederek Sivas grubunda finale kaldı. Her kademede adından söz ettiren Talasgücü’nün U11, U12 ve U13 takımları da önümüzdeki hafta oynanacak ilk kademe maçlarına hazırlanırken, gruplarını birincilikle tamamlayan U15 ile U17 takımları ise Kayseri şampiyonluğu için gelecek hafta oynanacak maçları bekliyor. Başkan Yalçın’dan kutlama Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Talas Belediye Başkanı ve Talasgücü Belediyespor Kulübü Onursal Başkanı Mustafa Yalçın, “Gençlere yapmış olduğumuz yatırımın karşılığını toplamaya devam ediyoruz. Yüz ağartan projelerimiz arasında Sporcu Fabrikası vardı. Bunun bir parçası olan Talasgücü Belediyesporumuzun altyapısı adeta Şampiyonluk Fabrikası oldu. A takımımız Bölgesel Amatör Lig’de şampiyon olarak 3. Lig’e yükselme başarısını elde ederek gençlerimize örnek oldu. U14 takımımız Türkiye şampiyonu oldu. Diğer yaş gruplarında da hem il hem bölge şampiyonluklarımız arka arkaya geliyor. Her kademedeki şampiyonluklarda emeği olan hem sporcu kardeşlerimize hem de teknik heyetimize teşekkür ediyor, gözlerinden ve gönüllerinden öpüyorum” diye konuştu.
İstanbul 1.5 ton alüminyum atıkla ortaya çıkarılan “Uçmak Her Çocuğun Hayalidir” eseri İGA İstanbul Havalimanı’nda İGA İstanbul Havalimanı, çocuklara ithaf edilen bir esere ev sahipliği yapıyor. Sanatçı Mert Ege Köse’nin İGA İstanbul Havalimanı’ndaki 1.5 ton alüminyum atığı yeniden dönüştürerek yaptığı ve çocukların uçma hayalinden esinlendiği “Uçmak Her Çocuğun Hayalidir" isimli eseri havalimanının metro plaza katında yerini aldı. İGA İstanbul Havalimanı, sanatçı Mert Ege Köse tarafından yapılan “Uçmak Her Çocuğun Hayalidir” (Every Child has a Dream of Flying) isimli eserine ev sahipliği yapıyor. Bugüne kadar yaptığı kamusal alan ve metal heykelleriyle adından söz ettiren sanatçı Mert Ege Köse, tüm çocukların sahip olduğu “Uçmak” hayaline bir atıf olarak inşa ettiği eserinde, İGA İstanbul Havalimanı’ndaki 1.5 ton atık alüminyum parçalarını tek tek titizlikle şekillendirerek yüzlerce kağıt uçak şekline dönüştürdü. Yerleştirilen her bir uçağın günlük yaşamın sıradan kısıtlamalarının üzerine yükselmeyi ve çocukluğa duyulan evrensel özlemi simgelediği eser, sürdürülebilirlik için bir eylem çağrısında bulunuyor. Havalimanı tarafından toplanan alüminyum atıkların yeniden değerlendirildiği eser, çevre bilincinin önemini ve atıkların hayal gücüyle yoğurularak sanata dönüştürülmesinin mümkün olabileceğini de simgeliyor. Sanatçı Mert Ege Köse eserini şöyle tanımlıyor. “Hayal gücü ve sürdürülebilirlik bilincini bir araya getiren eser, hem herkesin çocukluk hayallerinin bir kutlaması hem de dünyayı korumaya yönelik kolektif sorumluluğun bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor. Form olarak aşağıdan yukarıya doğru sivrilerek yükselen yapı, hayallerin ancak sağlam temeller üzerine inşa edildiğinde gerçekleşebileceğini anlatan bir metafor sunuyor. Eserin göğe yükselen sivri ucu ise uçmanın verdiği heyecanı temsil ediyor.” Öte yandan Mert Ege Köse’nin eseri, İGA İstanbul Havalimanı’nın metro plaza katında ziyaret edilebilecek.
Bursa Nilüfer Belediyesi’nde başkan yardımcıları belli oldu Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, yönetimini belirledi. Başkan Özdemir, 7 başkan yardımcısının görevlendirmelerini yaptı. 31 Mart Yerel Seçimlerinde Nilüfer Belediye Başkanı seçilen Şadi Özdemir, yeni yönetimin belirlenmesi için bir süredir yaptığı çalışmayı tamamladı. Göreve geldikten sonra ilgili birimlerden brifing alan Özdemir, daha sonra başkan yardımcılarını belirledi. Yapılan görevlendirmeyle Tezcan Öztürk, Serpil Altun, Okan Şahin, Emre Karagöz, Mahmut Demiröz, Şirin Biçer ve Zerrin Güleş başkan yardımcısı oldu. Özel Kalem Müdürlüğü, Teftiş Kurulu Müdürlüğü, Strateji Geliştirme Müdürlüğü, Bilgi İşlem Müdürlüğü doğrudan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’e bağlanırken, Mali Hizmetler Müdürlüğü ile Yazı İşleri Müdürlüğü’nden Başkan Yardımcısı Tezcan Öztürk sorumlu olacak. İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü, Destek Hizmetleri Müdürlüğü, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü ve Hukuk İşleri Müdürlüğü Başkan Yardımcısı Serpil Altun’un sorumluluğuna verilirken; Kültür İşleri Müdürlüğü, Belediye Tiyatro Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü, Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü ile Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü de Okan Şahin’e bağlanan müdürlükler oldu. Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü ile Zabıta Müdürlüğü Başkan Yardımcısı Emre Karagöz’e; imar ve planlama birimlerinin yer aldığı müdürlükler olan Plan ve Proje Müdürlüğü ile İmar ve Şehircilik Müdürlüğü de Başkan Yardımcısı Mahmut Demiröz’e bağlandı. Yapılan görevlendirmeyle Fen İşleri Müdürlüğü ile Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nden Başkan Yardımcısı Şirin Biçer; Temizlik İşleri Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Veteriner İşleri Müdürlüğü ile İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nden de Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş sorumlu olacak.
Bursa Hemşirelik adayları beyaz üniformalarını giydi Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nü kazanan 1. sınıf öğrencileri için “Üniforma Giyme Töreni” düzenlendi. Sağlık ordusunun yeni mensupları olmak için eğitim almaya başlayan BUÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi 1. sınıf öğrencileri gerçekleştirilen tören ile beyaz üniformalarına kavuştu. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu, Hemşirelik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neriman Akansel, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. En büyük gurur günü Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, gelecek sene 50. yılını kutlamaya hazırlanan köklü bir üniversite olduklarını vurguladı. 23 araştırma üniversitesi arasında yer aldıklarını, akreditasyon ve kalite belgesine sahip ciddi bir yükseköğretim kurumu vizyonu ile akademik çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu; “Sağlık Bilimleri Fakültemiz de bu anlamda son derece modern bir sistem içerisinde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir. Üniversite sınavını başarıyla geçen ve hemşirelik bölümünü tercih eden öğrencilerimizi de bu anlamda tebrik etmek istiyorum. Anne babalara da buradan seslenmek istiyorum. Bugün sizlerin en büyük gurur günüdür. Evlatlarınızı bizlere büyük bir gururla teslim ettiniz. Onlar da eğitimdeki ilk yıllarını neredeyse tamamlamak üzereler ve birazdan üniformalarını giyecekler. Beyaz üniforma; sağlığı, temizliği ve statüyü temsil etmektedir. Dolayısıyla bu üniformaları hayatınız boyunca gururla taşımanız gerekmektedir” şeklinde konuştu. “İstekli ve azimli olun” Konuşmasında genç hemşire adaylarına da seslenen Rektör Yardımcısı Kırıştıoğlu, “Hemşire olmak zordur. Çokça özveri gerektirir. Mesleğe başladınız zaman bunun ne denli doğru olduğunu çok daha iyi anlayacaksınız. Mesleğinizi yaparken kendinizi de geliştirmeye devam etmenizi tavsiye ediyorum. Sosyal hayatınız da başarılı ve üretken olmayı hedefleyin. Hastalarla en sık iletişim kuracak mesleği yapacaksınız. Doğru iletişim sizlere her zaman kazandıracaktır. Sevgili gençler; hocalarınız olarak sağlık sektörüne katkıda bulunacak insanlar olmanız için elimizden gelen desteği vereceğimizi bilmenizi istiyoruz. Geleceğe umutla bakmanız gerekiyor. İstekli ve azimli olun. Ailenize, hocalarınıza ve vatanınıza vefa gösterin. Hepinize kolaylıklar diliyorum, yolunuz ve bahtınız açık olsun” dedi. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu ise sağlık alanında yetişmiş insan gücünün bir ülkenin en önemli zenginliklerinden birisi olduğuna vurgu yaptı. Eğitimin kalitesinin sunulacak hizmetin kalitesine doğrudan hizmet edeceğini aktaran Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu; “Fakültemiz sağlık sektörüne nitelikli personel yetiştiren, lisans düzeyinde eğitim veren saygın bir yükseköğretim kurumudur. Hemşirelik bölümümüzde teorik derslerin yanı sıra uygulamalı dersler de yer almaktadır. Teorik bilgilerin klinik alanda uygulanmasıyla derslerde yeteri kadar öğretilemeyen bazı becerilerin kazandırılması hedeflenmekte ve öğrencilerin gelişimine olumlu katkılar sağlanmaktadır. Öğrencilerimiz, yeterli oranda sağlık personeli, hemşire ve teçhizatla donatılmış, ayrıca yurtiçi ve yurt dışı kalite belgesine sahip Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde uygulamaya çıkmaktadır. Sevgili öğrenciler, her zaman yanınızda olacağız. Bununla birlikte insanla çalışılan önemli bir meslek dalında çalışacak olmanız nedeniyle; hastayla empati ve güven ilişkisi kurmaya gayret etmeniz, mesleğinizi sevmeniz, yeni teknolojileri kullanma konusunda istekli olmanız ve meslekteki diğer üyelerle işbirliği içerisinde olmanızı tavsiye ediyoruz. Hepinize başarılar diliyoruz” diye konuştu. Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman Akansel ve Hemşirelik Lisans ve Lisansüstü Mezunları Derneği Başkanı Vahid Dalkızan’ın da konuşma yaptığı etkinlik, öğrencilerin sahneye davet edilmeleri ve tebrik edilmelerinin ardından sona erdi.