SAĞLIK - 29 Nisan 2024 Pazartesi 09:32

Şifayı Düzce’de buldu

A
A
A
Şifayı Düzce’de buldu

Kalpte ritim bozukluğu yaşayan 50 yaşındaki hasta şifayı Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği bünyesinde kurulan Aritmi Merkezi’nde buldu.


Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği bünyesinde hizmet veren Aritmi Merkezi’nde, kalpteki ritim bozukluğunun hangi sebeplerden kaynaklandığı ve eşlik eden kalp hastalığı olup olmadığı tespit edilerek tedavi planlaması yapılıyor.


Düzce ve bölgesine hizmet veren Aritmi Merkezi’nde 50 yaşındaki hasta, uygulanan ablasyon tekniğiyle kalp çarpıntısından kurtuldu. Kalp çarpıntısı şikayeti ile daha önce dış merkezlere giden hasta, uygulanan tedavilerden sonuç alamayınca Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurmaya karar verdi. Kardiyoloji Kliniği’nde yapılan ilk muayenenin ardından Aritmi Merkezi’ne yönlendirilen hastanın ritim bozukluğuna neden olan kalpteki sorunlu bölge tespit edilerek ablasyon tedavisi uygulanmasına karar verildi.



Artan şikayetleri çare Düzce Üniversitesi Hastanesi oldu


Tedavi sonrası 3 yıldır artan şikayetlerinden kurtulan 50 yaşındaki hasta, “Kalp çarpıntım beni ciddi manada sarsıyordu, sosyal yaşantımı olumsuz etkilemeye başlamıştı. Şikayetlerimin artması üzerine başvurduğum başka bir hastanede EPS (Elektrofizyolojik Çalışma işlemi) yapıldı. İşlem sonrası doktorumun verdiği ilaçları kullandım ama çarpıntılarım arttı. Yarım saati bulan kalp çarpıntılarım oluyordu. Ailem kalp krizi geçirdiğimi düşünüyordu. Şikayetlerim artınca ilacımı değiştirdiler ama fayda etmedi. Ben de Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurmaya karar verdim. Buradaki doktorumuz Gökhan Bey’in uyguladığı ablasyon tedavisi ile şikayetlerimden kurtuldum. Hocamıza ve ekibine çok teşekkür ederim” dedi.



Tedavi hakkında bilgi veren Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Coşkun, “Hastamız, tarafımıza çarpıntı şikayeti ile başvurdu ve çarpıntı sırasında çekilen elektrokardiyografisinde (EKG) kalp hızı dakikada 170’idi. Öncelikle yaptığımız EPS işleminde ritim bozukluğunun kaynaklandığı yeri tespit ettik ve sonrasında radyofrekans ablasyon yöntemiyle başarılı bir şekilde tedavi uyguladık. Tüm bu işlemler yaklaşık yarım saat sürdü ve ertesi gün de sağlıklı bir şekilde taburcu ettik” ifadelerinde bulundu.



Tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir


Ablasyon tedavisi sırasında bazı hastalarda genel anestezi uygulansa da genellikle lokal anestezi yapıldığını belirten Coşkun, “Kalp ile ilgili her uygulamada olduğu gibi bu işlemlerin de bazı riskleri vardır. Bu ihtimal ritim bozukluğunun türüne göre değişmekle birlikte genel olarak çok düşüktür. Ritim bozukluğu tedavi edilmediğinde kalp yetmezliğine, kalpte pıhtı oluşmasına ve buna bağlı inme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” diye konuştu.



Aritmi merkezine kimler başvurabilir?


Aritmi Polikliniğine özellikle çarpıntı ayrıca kalbin çok hızlı veya güçlü attığını hissetme, kalpte tekleme hissi, baş dönmesi, göz kararması ve bayılma şikayeti olanların başvurabildiğini belirten Gökhan Coşkun, “Aritmi Polikliniğimiz ve özellikle bayılma şikayeti olan hastalar için yaptığımız Tilt table testi (eğik masa testi ) hizmet vermeye başlamıştır” şeklinde açıklamasını tamamladı.



Şifayı Düzce’de buldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru oldu Türk Hava Yolları 2024 – 2029 yılları arasında Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru ve karşılama merkezi ile araştırma merkezinin isim sponsorluğunu üstlendi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy anlaşmayla ilgili olarak “Türk Hava Yolları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasındaki işbirliğinin artarak devam edeceğine inanıyorum.” açıklamasında bulundu. Sponsorluk imza töreninde konuşan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat; "Özelde Göbeklitepe ve genelde ise 12 ayrı antik yerleşim yerinden oluşan Taş Tepeler yöresi sadece Türkiye’deki değil dünyadaki en önemli keşiflerden ve kazı alanlarından birisidir. Bildiğiniz üzere Türk Hava Yolları olarak dünyanın birçok farklı bölgesinde ülkemiz turizmine katkı sağlamak ve ülkemizi tanıtmak için etkinlikler düzenliyoruz. Amerika’dan Uzakdoğu’ya ve Avustralya’ya uzanan bir yelpazede düzenlediğimiz bu etkinliklerde Taş Tepeler’in tanıtımına özel ihtimam gösteriyor bu güzide belgeyi tanıtmak ve turizme katkı sağlamak için çalışıyoruz. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler projesinin sponsorluğunu üstlendiğimizi bildirmekten gurur ve mutluluk duyuyorum. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler projesinin ana sponsoru ve Karşılama ile Araştırma Merkezi’nin isim sponsoru oluyoruz. Uzun soluklu bir proje olan Taş Tepeler projesine hep birlikte katkı sağlamaya Taş Tepeler’i, Şanlıurfa’yı ve ülkemizi dünyanın dört bir tarafına tanıtmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Taş Tepeler anlaşmasına dair açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Özellikle Anadolu Arkeoloji konusunda çok büyük bir envantere sahip. 2018’den itibaren bu arkeolojik değerlerin gün yüzüne çıkarılması ve çıkarılan envanterin korunması açısından yeni bir politika uyguluyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak çok yoğun çalışmalara öncelik ediyoruz. Türkiye geneline baktığımızda 144 noktada yerli kazı başkanlığı, 32 noktada yabancı kazı başkanlığı vardı. Bu sene yeni projemizle birlikte hem kazı başkanlıklarının tamamı yabancı kazı başkanlıklarının olduğu yerlerde, yerli kazı başkanlıklarıyla takviye edildi hem de ekip, ekipman ve bütçe olarak desteklenerek 12 aylık kazı programın alındı. Burada sevinerek söylemem gerekiyor ki Taş Tepeler projesi geleceğe miras kapsamına alınmış projelerin başında geliyor. Geçen sene Türkiye’de 720 noktada kazı ve kurtarma çalışması yapıldı ve bu dünyada rekordur. En çok yıllık kurtarma çalışması yapılan ülke olduk. 2024’te bu sayıyı 750’ye çıkartmaya çalışıyoruz. 2026’da da yıllık 800’lük kazı çalışması projelendirerek bu süreci arttırarak dünya genelindeki liderliğimizi devam etmek istiyoruz.” dedi Konuşmasına Taş Tepeler projesi çalışmalarından söz ederek devam eden Bakan Ersoy, “Özellikle 2021 yılında başlatılan Taş Tepeler projesiyle daha önceleri sizin Göbeklitepe olarak bildiğiniz projeyi çok daha geniş bir alana yaydık. Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Gürcütepe veya Harbetsuvan gibi 11 ayrı bölgeye yayılarak çalışmalar devam ediliyor. Burada Karahantepe ve Göbeklitepe’de özellikle Taş Tepeler projesinde Şanlıurfa müzemizin denetiminde İstanbul Üniversitesi arkeoloji ana bilim dalıyla birlikte detaylı bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar sadece bir üniversite ile sınırlı değil. Şu anda 21 tanesi yabancı olmak üzere yaklaşık 32 tane üniversite ve enstitü birçok akademik kurumla iş birliği yaparak bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Şu anda arkeoloji konusunda Türkiye’deki en geniş kapsamlı arkeoloji projesi olarak da bu benimsenmiş durumda. Hatta Karahantepe özelinde 2023 yılında 32 ülkeden 970 hakemin katıldığı bir süreçte. Dünyanın en önemli 9 projesinden biri olarak kabul edildi.” ifadelerini kullandı. Konuşmanın sonlarında Türk Hava Yolları ile yapılan anlaşmanın önemine vurgu yapan Ersoy, ”Bu sponsorluk çok önemli. Türk Hava Yolları ile yaptığımız bu çalışmalar kapsamında bu yıl içinde laboratuvarların da olduğu bir araştırma merkezini hayata geçireceğiz. Karahantepe’de önümüzdeki sene ziyaretçi merkezini oluşturacağız. Geçen sene deprem sebebiyle ertelemiş olduğumuz Dünya Neolitik Kongresi’ni 4 – 8 Kasım tarihlerinde Harran Üniversitesi’nde gerçekleştireceğiz. Ben Türk Hava Yolları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinin ilerleyen yıllarda artarak devam edeceğini düşünüyorum. Zaten turizm açısından da bakıldığı zaman 330’dan fazla noktaya direkt uçuşuyla Türk Hava Yolları inanılmaz bir hizmet sunuyor. İnşallah bu sinerjiyi katlayarak devam ettireceğiz. Bugün imzalayacağımız anlaşmanın protokolünün de daha nice hayırlı protokollere vesile olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.” dedi. Bakan Ersoy’un konuşmasının ardından karşılıklı olarak imzalanan anlaşma sonrası ikili basın mensuplarına poz verdi. Program “Connect To Türkiye” Etkinliği ile devam etti.
Balıkesir Ulusal doğal gaz boru hattı Dursunbey’e geliyor Taşımalı CNG sistem ile 2021 yılında Dursunbey’e kazandırılan doğal gaz, 2025 yılında Dursunbey’e ulusal hat ile gelecek. Orhaneli üzerinden gelecek olan hatta çalışmalar başladı. Dursunbey’de gerçekleştirdiği projeler ile isminden sıklıkla söz ettiren Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, sözünü verdiği doğal gaz ulusal boru hattı projesine, BOTAŞ yetkililerinin de katıldığı törende start verdi. Dursunbey 2. Etap TOKİ konutları üzerinde bulunan şantiye alanından başlayan projenin açılış törenine Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, BOTAŞ Kontrolör Amiri Abdullah Kılıç, Belediye Meclis üyeleri, ilçe muhtarları, STK temsilcileri, yüklenici firma yetkilileri, çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkililer ile çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını yapan Başkan Bahçavan, yıllardır hayalini kurmuş oldukları bir projenin gerçekleşmesine bu törende şahitlik ettiklerini belirtti. Dursunbey’in yüzde yetmişinin ormanlarla kaplı olduğu halde hava kirliliğinin yaşandığını söyleyen Bahçavan; “Allaha şükür çabalarımız sonuç verdi. Burada BOTAŞ’ın yetkilileri var, onların nezdinde Enerji Bakanlığımıza ve BOTAŞ Genel Müdürümüze çok teşekkür ediyorum. İlk etapta bakanlığımızın çabaları, bizlerin onlara defalarca gidip gelmemizle taşımalı sistem doğal gaza kavuştuk. Tabi o da bir yere kadar. Tüm Dursunbey’in daha konforlu doğal gaza kavuşması, OSB’mizde de doğal gaz ihtiyacı olması nedeni ile ulusal doğalgaz için de girişimlerimiz oldu. 37,5 kilometrelik bu hatta Büyükorhan’a doğru çalışmalar hızlı bir şekilde başladı. Ben bu çalışmalara vesile olan en başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Enerji Bakanımıza, BOTAŞ Genel Müdürümüze, BOTAŞ yetkililerine ve elini taşın altına koyan kıymetli müteahhidimize çok teşekkür ediyorum” dedi. Çalışmalar hakkında teknik bilgi veren BOTAŞ Kontrolör Amiri Abdullah Kılıç ise “Büyükorhan ilçesinden aldığımız doğal gazı Dursunbey’de yapacağımız PİG istasyonuna yaklaşık 38 kilometrelik bir hatla getireceğiz. Projemizin yer teslimi 27 Mart 2024’te yapıldı. Toplam yapım süresi 1 yıl olacak. Projemizin bitiş süresi ise 27 Mart 2025 olarak belirlendi. Ama biz bu projeyi bir yıl kadar uzatmak istemiyoruz. Mümkün olan en kısa sürede inşallah Kasım ayı gibi bitirmeyi planlıyoruz. Güzergâh açma çalışmalarımız başladı. Bu sürede yaklaşık olarak 3 km güzergâh açtık. Güzergâh açma çalışmalarımız devam ederken önümüzdeki hafta itibari ile boru dizmeye ve kaynak yapmaya başlayacağız. Yapılacak olan testlerin ardından yıl sonuna doğru bu hatta gazı vermeyi planlıyoruz” dedi. Konuşmaların ardından Dursunbey Müftüsü Ali, Öztürk tarafından dua yapılırken, sonrasında ise kurban kesildi. Törenin ardından güzergâhta incelemelerde bulunan katılımcılar, yüklenici firma yetkililerine kolaylıklar diledi.