GENEL - 09 Aralık 2017 Cumartesi 11:37

‘Dünya İnsan Hakları Günü’ çocuklarla kutlandı

A
A
A
‘Dünya İnsan Hakları Günü’ çocuklarla kutlandı

Edirne Belediye Başkanlığı bünyesinde kurulan Edirne Akademinin Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle düzenlediği etkinlik, birbirinden renkli görüntülere sahne oldu.

Edirne Belediye Başkanlığı bünyesinde kurulan Edirne Akademinin Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle düzenlediği etkinlik, birbirinden renkli görüntülere sahne oldu.


Bir süre önce Edirne Belediyesinin bünyesinde kurulan ve kurulduğu günden beri de faaliyetlerine devam eden Edirne Akademi, Dünya İnsan Hakları Günü’nde bir alışveriş merkezinde çocuklar için etkinlik düzenledi. Sürpriz hediyeler, Noel Baba ve Palyaço’nun da yer aldığı etkinlik, birbirinden renkli görüntülere sahne oldu. Çocuklar dans gösterisi, kentin insan hakları haritası oyunu ve gözler bağlı oyunu ile doyasıya eğlendi, aynı zamanda alanda yer alan maketlerle kentini daha yakından tanıma imkanı buldu.



“Edirne, özgürlükler kenti ve özgür insanların kenti”


Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da çocukları yalnız bırakmadı. Edirne’nin özgürlükler kenti ve özgür insanların kenti olduğuna vurgu yapan Başkan Gürkan, “Edirne eğitimli insanların, geçmişinden kopmayan insanların kenti. Tabii ki Edirne’de yaşayan herkes tüm Edirneliler çocuklarına en güzel, en konforlu yaşamı sağlama, hazırlama derdinde. Çocuklar hepimizin geleceği. İstiyoruz ki çocuklarımız daha şimdiden 6 yaşından başlayarak önce kentini tanısın. Burada maketlerle anlatmaya çalıştığımız gibi UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Selimiye Camiimizi tanısınlar, Tarihi Belediye Binası’nı tanısınlar, Edirne’de bulunan diğer anıtsal ve kültürel yapıları tanısınlar. Edirne’nin yaşam dokularını, yaşam noktalarını tanısınlar. Ve bunları tanırken bir taraftan da çocuklarımız özgürlükleri, insan haklarını ve geleceği öğrensinler. Bütün geleceğimiz, bütün hedefimiz çocuklarımızın iyi bir eğitim alması ve iyi bir meslek sahibi olması. Çünkü bütün çocuklar Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği demek. Bütün çocuklar Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği gençler demek” diye konuştu.



“Türkiye Cumhuriyeti çocuklarla, gençlerle yaşayacak”


Türkiye Cumhuriyeti’nin gençlerle, çocuklarla yaşayacağını söyleyen Gürkan, “Atatürk’ün İlke ve Devrimleri’ne ulaşacaksak bu çocuklarla, bu gençlerle ulaşacağız. Çocuklar her şeyimiz. Edirne Akademi’de onları kültüre, sanata, insan haklarına, demokrasiye bağlı, inanan ve bu değerleri yaşatan bireyler olarak yetiştireceğiz. Amacımız bu. Amacımız Edirne’ye ve Edirneli’ye daha çok hizmet etmek. Amacımız; Edirnelileri, kültürle, sanatla, insan hakları ve özgürlükleriyle buluşturarak, kentimizi geleceğe taşımak. Edirne Akademi hepimize hayırlı olsun. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü bir kez daha kutlu olsun” dedi.


İletişim Sosyoloğu Doç. Dr. Serdar Taşçı da, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü etkinliğini çocuklarla yapmak istedik. Çocuklar bir toplumun sadece geleceği değil aynı zamanda bugünü. Hepimiz çocuk olduk. 1948’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi ile insanlara bir takım dokunulmaz haklar dünya çapında tanındı. Beden dokunulmazlığı, eğitim hakkı, düşünce özgürlüğü, kültürel yaşama katılım hakkı gibi. Biz Avrupa Birliği sürecinde insan haklarını Türkiye’de de kısmen uygulamaya başladık. Ancak insan haklarını ya da insan özgürlüklerini uygulamak için sadece batılı değerlere ve normlara ihtiyacımız yok çünkü bizim Edirne’nin de, Rumeli’nin de, Balkanlar’ın da böyle bir kültürü var. İnsancıl kültürü” diye konuştu.



“Edirne Akademi, Edirne’ye kazandırılan ikinci bir üniversite”


Edirne Belediye Başkanlığı bünyesinde Edirne Akademiyi kurduklarını ifade eden Taşçı, “Edirne Akademi, daha önce Trakya Üniversitesi Genel Sekreterliği ve onun öncesinde Milli Eğitim Şube Müdürlüğü yapmış bir belediye başkanının adeta Edirne’ye kazandırdığı ikinci bir üniversitedir. Burada bugüne kadar 17-70 yaş aralığında vatandaşlarımızla beraber olduk. Bugünle beraber 6-7 yaş çocuk grubunu da Edirne Akademi’ye dahil ediyoruz. Edirne Akademi Kaleiçi’nde eski Vali Konağı’nda. Orada medya, demokrasi, insan hakları gibi çeşitli atölyeler ve dersler yapılıyor. Sizleri Edirne Akademi’ye bekliyoruz. İstanbul’dan, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden televizyonlardan izlemekte olduğunuz çok ünlü yazarlar, düşünürler, gazeteciler Edirne Akademi’de olacaklar. 13 Aralık Çarşamba Günü saat 16.00’da Gazeteci İsmail Saymaz medya dersine geliyor. Kaleiçi’ndeki eski Vali Konağı’nda sizlerle buluşacak. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününüz kutlu olsun” dedi.


Etkinlik, dans gösterisi ve etkinliğe katkı sağlayan çocuklara madalya takdiminin ardından son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Niğde Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Niğde’de gönüllü gençler, ’Merkezim Her Yerde’ projesi çerçevesinde köy okullarını ziyaret ederek çeşitli etkinliklerle öğrencilerle buluşuyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı ’Merkezim Her Yerde’ projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde’ projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.
Yozgat Bozkırın ortasından Avrupa’ya gümüş balığı ihracat ediliyor Denize kıyısı olmayan ve bozkırın ortasında yer alan Yozgat’ın Çekerek ilçesinde barajda avlanan tonlarca gümüş balığı, başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye’de yeterince rağbet görmeyen gümüş balığını Avrupalılar çerez niyetine tüketiyor. Yozgat’ta bulunan baraj ve göletler, balıkçılıkla uğraşan bölge halkının geçim kaynağı haline geldi. Özellikle sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla kurulan Çekerek Barajı’nda vatandaşlar yılın belli dönemlerinde geçimlerini balık avlayarak sağlıyor. Çekerek Barajı’nda su seviyesinin yükselmesiyle bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşanıyor. Son 5 yıldır gümüş balığının olmadığı barajda günlük 15-20 ton arasında balık avlanıyor. Bölge halkı, balık sezonunda tonlarca gümüş balığı, alabalık, kerevit avlayarak, Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Bozkırın ortasında denizi olmayan Yozgat’ta avlanan gümüş balığı, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Türkiye’de vatandaşların çok fazla ilgi göstermediği gümüş balığı, bozkırda avlandıktan sonra tesislere gönderilerek işlenip Avrupa ülkelerine ulaştırılıyor. Avrupalılar gümüş balığını yağda patates kızartması gibi kızartıp, cips ve çerez gibi tüketiyor. “Avrupa’da cips niyetine yiyorlar” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dursun Uslu, son 5 yıldır baraj sularındaki azalma nedeniyle gümüş balığı avlayamadıklarını belirterek, bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşandığını söyledi. Uslu, “Son 5 senedir nisan ayında baraj suyunu bıraktıkları için gümüş balığı olmadı. Biz 5 senedir gümüş balığı tutmuyoruz. Ama bu sene gümüş balığı bolluğu yaşanıyor ve 70 kişi gümüş balığı avlamak için çalışıyor. Biz bu balığı Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Orada cips niyetine yiyorlar. Bu güzel bir ekmek kapısı. Günlük 25 tona kadar gümüş balığı tutacağız. Çalışacak insan bulsak bu sayıyı daha da artırabiliriz” dedi. “Günlük 20 ton gümüş balığı avlıyoruz” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi işletmecisi Paşa Koç ise günlük 15-20 ton arasında gümüş balığı tuttuklarını ifade ederek, “5-6 senedir gümüş balığında bu barajdan verim alamadık ancak bu sene suyun yüksek olmasından dolayı verim iyi oldu. Bir ay boyunca bu balığı işleyeceğiz ve günlük yaklaşık 15-20 ton balık avlıyoruz. Bunu Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Yaklaşık 80 kişiyi istihdam ediyoruz burada. Bu barajda sezonuna göre sazan, kerevit gibi balıklar avlıyoruz. Çok verimli bir baraj. Şu an gümüş balığı avlıyoruz. Kilogramı 10 liraya alınıyor ve biz fabrikalara gönderiyoruz. Oradan da Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere gidiyor. Orada bunu çerez niyetine tüketiyorlar” şeklinde konuştu.