GENEL - 12 Ağustos 2015 Çarşamba 10:56

Organlarıyla 3 Kişiye Hayat Verdi

A
A
A
Organlarıyla 3 Kişiye Hayat Verdi

Edirne’nin Keşan ilçesinde doğum gününden bir gün sonra fenalaşıp kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Mustafa Çalışkan’ın organları 3 kişiye hayat verdi. Yapılan organ bağışının ise Keşan’daki ilk bağış olduğu belirtildi.
Yaklaşık 45 gün önce İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’nde açık kalp ameliyatı olan ve daha sonra Edirne’nin Enez ilçesine ailesiyle birlikte tatile gelen Mustafa Çalışkan (45), Enez’de tatil yaptığı sırada bir anda fenalaştı. Keşan Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Çalışkan, beyin kanaması şüphesiyle yoğun bakımda tedavi altına alındı. Yoğun bakımda tedavi gören Çalışkan’ın 11 Ağustos 2015 tarihinde saat 15.00 sıralarında beyin ölümü gerçekleşti. Kesin beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından Çalışkan’ın ağabeyi Serkan Çalışkan ve eşi Nebahat Çalışkan (44), organların bağışlanmasını kabul etti. Kararın ardından Keşan Devlet Hastanesi tarafından İstanbul’da bulunan Organ Koordinasyon Merkezi’ne bağış isteği bildirildi. Mustafa Çalışkan’ın organlarını almak üzere İstanbul’daki 3 hastaneden 3 ekip sabah saat 06.00 sıralarında Keşan’a geldi. Keşan’a gelen ekiplerden Medipol Üniversitesi Hastanesi ekibi Çalışkan’ın karaciğerini, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ekibi korneasını ve Şişli Florence Nightingale Hastanesi ekibi ise böbreklerini yaklaşık 3,5 saat süren operasyonla aldı.
"KARACİĞERİYLE 65 YAŞINDAKİ BİR HASTAMIZA HAYAT VERECEK"
İlk olarak karaciğeri alınan Mustafa Çalışkan’ın ameliyatını gerçekleştiren İstanbul Medipol Üniversitesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şinasi Sevmiş, organ bağışında bulunan Çalışkan’ın ailesine teşekkür ederken, Çalışkan’a da Allah’tan rahmet diledi. Keşan Devlet Hastanesi’nden ilk kez organ bağışı alındığını dile getiren Sevmiş, "Ben bunun arkasının geleceğini düşünüyorum. Bu donörden 1 karaciğer ve 2 böbrek aldık. Karaciğeri, Medipol Üniversitesi’nde 65 yaşındaki bir hastaya nakledilecek. Şu anda hastanemizde ameliyat başlamış durumda. Böbreklerle ilgili de Sağlık Bakanlığı bir çalışma yapıyor. En uygun kişiler belirlendikten sonra böbrekler de 2 vatandaşımıza yeni bir hayat sağlayacak" dedi.
Karaciğer naklinin ardından Çalışkan’ın böbrek ve kornea nakli de tamamlandı. Çalışkan’dan alınan böbreklerin Şişli Florence Nightingale Hastanesi’ndeki hastaya nakledileceği, korneanın ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ndeki organ nakli bekleyen hastaya nakledileceği aktarıldı.
"AĞABEYİMİN VASİYETİNİ YERİNE GETİRDİK"
Serkan Çalışkan, ağabeyinin uzun süredir hastanelerde tedavi gördüğünü ve bu süre içerisinde sürekli organlarını bağışlamak istediğini söyledi. Çalışkan, ağabeyinin kendisine, "Bu insanlar neden organlarını bağışlamıyor. Öldükten sonra ne işe yarar. En azından bir hayat kurtaralım" dediğini belirterek, "Biz de onun bu vasiyetini yerine getirdik. Kardeşim organlarını kendisi bağışladı. İnşallah hayırlı insanlara gider de faydalanırlar. Bu hastalığı 2009 yılında başladı. Kalbine stent takılmıştı. Ondan sonra iyiydi ama 60 gün önce falan yine rahatsızlandı. Yine araştırmalardan sonra kalp kapakçığında enfeksiyon oluştuğu söylendi. Daha sonra açık kalp ameliyatı oldu. Ondan sonra da gayet iyiydi. 1 hafta önce Çapa Tıp Fakültesi’nden taburcu olmuştu. Ben de moral bulsun diye Enez’de bulunan yazlığımıza geldik. Biz balık tutarken sahilde bizi seyrediyordu. Aniden ‘başım’ diyerek yığıldı kaldı. Daha sonra hastanede beyin ölümünün gerçekleştiğini öğrendik. Kullandığı ilaçlar nedeniyle beynine fazla kan pompalanması ile beyin kanaması geçirdiği söylendi" dedi.
Keşan Devlet Hastanesi Başhekimi Nurettin Alparslan da Keşan’dan ilk kez bir organ bağışı yapıldığını belirterek, hayatını kaybeden Mustafa Çalışkan’a Allah’tan rahmet diledi. Alparslan, Çalışkan’ın ailesine de hem teşekkür etti hem de başsağlığı diledi.
FENALAŞMADAN 2 GÜN ÖNCE DOĞUM GÜNÜYDÜ
Hayatını kaybeden Mustafa Çalışkan’ın İstanbul’da ikamet ettiği ve Sinop nüfusuna kayıtlı olduğu, İstanbul’da kuaförlük yaptığı öğrenildi. 6 Ağustos 2015 tarihinde 45’inci yaşına giren Mustafa Çalışkan’ın doğum gününün hemen ardından tatil yapmak için geldiği Edirne’nin Enez ilçesinde fenalaştığı ve Keşan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldıktan sonra burada hayatını kaybettiği öğrenildi. Evli olan ve Uğur ile Gizem adında iki çocuk babası olan Mustafa Çalışkan’ın cenazesi, organ bağışı işlemlerinin ardından ise ailesine teslim edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.