MAGAZİN - 12 Temmuz 2017 Çarşamba 15:05

Zeki Müren ve Ajda Pekkan yıllar önce Kırkpınar’a özel davet edilmiş

A
A
A
Zeki Müren ve Ajda Pekkan yıllar önce Kırkpınar’a özel davet edilmiş

’Sanat Güneşi’ Zeki Müren ve Ajda Pekkan’ın, 1989 yılında Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivaline davet edildiği, yaz aylarında program yoğunluğu nedeniyle festivalde konser veremedikleri ortaya çıktı.

’Sanat Güneşi’ Zeki Müren ve Ajda Pekkan’ın, 1989 yılında Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivaline davet edildiği, yaz aylarında program yoğunluğu nedeniyle festivalde konser veremedikleri ortaya çıktı.


Edirne Belediyesi, 16 Temmuz’a kadar sürecek olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali Kültür ve Sanat Etkinlikleri çerçevesinde bir çok ünlüye ev sahipliği yapıyor. Edirne Belediyesi eski başkanlarından Eczacı İbrahim Ay, 1989 yılında Zeki Müren’in Kırkpınar’a özel davet edildiğini belirterek, "Programı uymadığı için gelemeyeceğini söyledi. Bu programları aksattıkları zaman tazminat ödemeleri gerekiyor. Yaz programları yoğun oluyor. Büyük otellerde, yazlık bölgelerde konserler verdikleri için" dedi.



"Kırkpınar’a güneş doğsun istedik"


Ay, "Büyük bir sanat güneşi Kırkpınar’ı şenlendirsin, Kırkpınar’a halkın ilgisi artsın istedik. Kırkpınar’a güneş doğsun istedik. Zaten onun adı da Sanat Güneşiydi. Ben davet etmek için kendim gittim Zeki Müren’e. Kendi programları var. Onları kesinlikle aksatmıyorlar. Bu programları aksattıkları zaman tazminat ödemeleri gerekiyor. Bir gün buraya gelecek diye, diğer programlarını aksatmak istemez. Programı uymadığı için gelemeyeceğini söyledi. Ajda Pekkan’a da aynı şekilde teklif ettik. Yaz programları yoğun oluyor. Büyük otellerde, yazlık bölgelerde konserler verdikleri için. Onun da programı uymadı bu nedenlerden dolayı. Biz davet ettiğimizle kaldık. Ama o dönemde gelseydi güzel bir olay olurdu. Kırkpınar’ın ve Edirne’nin tanıtımı daha iyi olurdu. Daha magazinsel olurdu. O zaman para konuşmadık. Gelirim deseydi, para konuşacaktık. Şuanda her şey organizatörlerle yapılıyor. Bizim o zamanki bütün konserlerimiz sempatik kanalla yapılıyordu. Bütün konserlerimi Anadolu Folklor Vakfı’yla yapıyordum o zamanlar. Edirne Belediyesi olarak Anadolu Folklor Vakfı’nın üyesiydim. O vakıf bütün sanatçılarını ücretsiz yolluyordu bana. Sadece burada giderlerini karşılıyorduk" dedi.



"Kırkpınar’ın daha cazip hale gelmesi için çalıştık"


Kırkpınar’ın daha çok kitlelere ulaşması için büyük çaba harcadıklarını belirten Ay, "Biz göreve geldiğimiz zaman Kırkpınar sahasının kapasitesi 4 bin 500-5 bin arasındaydı. 1950 yılından beri sürekli Kırkpınar seyrediyorum ve Kırkpınar hastasıyım. Allah bana Kırkpınar’ı idare etmeyi de nasip etti. Kırkpınar’ı nasıl geliştiririz, nasıl yaparız diye düşünürken, Kırkpınar’ın festival kısmını da genişletelim ki vatandaşa cazip gelsin, daha çok vatandaş davet edelim, daha çok kişi gelsin, dedik. Buna dayanarak tribünleri yaptık. Şuanda tribünler 25 bin kişi alıyor. Bu arada da daha cazip hale gelmesi için düşünürken meşhur sanatçıları buraya davet ettiğimizde, Edirne’nin sesini daha çok duyurmuş oluruz, sanatçı da Edirne lafını ettiği için biz de gurur duyarız diye düşündük. Hatta orada o sanatçılara Edirne’yle ilgili güzel hediyeler vermek istedik. Şimdikilerin çok iyi yaptığı işleri, kısıtlı, mütevazi bütçemizle yapmaya çalıştık" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.