POLİTİKA - 20 Kasım 2017 Pazartesi 14:49

Milletvekili Açıkkapı;"Türkiye’nin güçlü ve kudretli bir ülke olduğunu herkes bilecek ve kabul edecek"

A
A
A
Milletvekili Açıkkapı;"Türkiye’nin güçlü ve kudretli bir ülke olduğunu herkes bilecek ve kabul edecek"

AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü ve kudretli bir ülke olduğunu belirterek “Herkes bunu bilecek ve herkes bunu kabul edecek” dedi.

AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü ve kudretli bir ülke olduğunu belirterek “Herkes bunu bilecek ve herkes bunu kabul edecek” dedi.


AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı İçişleri Bakanlığı’nın 2018 bütçe görüşmelerinde değerlendirmelerde bulundu.


Öncelikle İçişleri Bakanlığının çalışmalarını anlatmaya çalışırken Türkiye’de yaşanan olayların geçmiş tezahürünü ortaya koymak gerektiğini aktaran AK Parti Elazığ Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Ejder Açıkkapı," Özellikle dünyamız gerçekten 20. yüzyılda çok önemli problemleri 21. yüzyıla aktararak bugün yaşanan aslında problemlerin de ana kaynağını oluşturmaktadır. Türkiye’de yaşanan olaylar da, Orta Doğu’da yaşanan olayların da yine dünyanın birçok coğrafyasında yaşanan olayların da arkasında 20. yüzyıldan 21. yüzyıla aktarılan birçok problemin var olduğunu görmek gerekiyor. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Balkan Harbinden sonra, Birinci Dünya Harbinden sonra ve Birinci Dünya Savaşında yaşanan Çanakkale’siyle, sonrasında yaşanan milli mücadele dönemiyle Anadolu’da milyonlarca şehidimizin var olduğunu bilmek, yine milyonlarca dul, yetim ve gazinin aldığı mirası bugünlere taşımak için çekmiş oldukları ıstırapları görmek zorundayız. Dünya yine, 1945 harbiyle gerçekten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği, utançların yaşandığı Hiroşima ve Nagasaki’de atom bombalarıyla yüz binlerce insanın hayatına son verildiği dönemleri yaşadı ve bugün medeni dünya dediğimiz birçok ülkenin sözde demokrasi götüreceğiz dediği birçok coğrafyaya aslında acı ve göz yaşından başka hiçbir şey götürmediklerini de esefle ve üzülerek görüyoruz" diye ifade etti.




"Yaşanan olayların arkasında birçok ülkenin olduğunu görmek durumundayız"


Terör olaylarını sadece Orta Doğu’yla sınırlamanın yanlış olduğunu aktaran Milletvekili Açıkkapı;" Çünkü bugün küresel anlamda da birçok terör olayının yaşandığını, küresel terörün oluşmasında veya meydana gelmesinde birçok ülkenin oluşturduğu terör örgütlerinin sonunda kendilerinin de başlarına bela olacağını bugün yine ibretle görüyoruz. Çünkü gerek Avrupa’nın gerekse Amerika’nın bugün Türkiye’de ve Orta Doğu’da yaşanan terör benzeri olayları kendi ülkelerinde yaşamaları aslında kendi ürettikleri vahşi terör örgütleriyle oluşturdukları o zemine dayanır. El Kaide’yi kim oluşturduysa Boko Haram’ı kim oluşturduysa veya DAEŞ’i kim kurduysa arkasında hangi el ve zihin varsa bugün yaşanan olayların birçoğunun arkasında birçok ülkenin olduğunu da görmek durumundayız. Türkiye’de uzun yıllardır terörle mücadele ediliyor, binlerce,on binlerce şehidimiz var. PKK terör örgütünün 1978 yılında filizlendiği, 1979 yılında Bekaa Vadisine çekildiği, 1980 darbesine rağmen bu dönemde güçlenmeye çalışması ve güçlendiği ve 1984 yılından itibaren de 33 yıldır bu ülkede ülke insanına yaşattığı acı hiçbir zaman unutulmayacak. Bu terör olaylarına rağmen, birçok masum insan katledilmesine rağmen, güvenlik güçlerimiz şehit edilmesine rağmen maalesef PKK terör örgütünün bir kısım kesim tarafından halen daha terör örgütü olarak nitelendirilmemesi milletimizin canını acıtmaktadır. Bu, Kürt kardeşlerimizin de canını acıtmaktadır. Türkiye’de yaşayan 80 milyon insanın canını acıtmaktadır" şeklinde konuştu.



"Türkiye’nin güçlü ve kudretli bir ülke olduğunu herkes bilecek ve kabul edecek"


Konuşmasını sürdüren Açıkkapı," Türkiye’de özellikle yine son dönemlerde Orta Doğu’da, Suriye ve Irak’ta meydana gelen gelişmelerle Amerika’nın Irak’ı işgaliyle başlayan ve bu süreç içerisinde filizlenen DAEŞ örgütü ve yine Suriye’de başlayan savaşla birlikte 3 milyondan fazla insanın yerinden yurdundan olduğu, 1 milyonu aşkın insanın öldüğü bu coğrafyada Türkiye’nin dış tehditlerle karşı karşıya kalmaması mümkün değil. Dolayısıyla bizler hem iç tehdit unsurlara karşı mücadele ederken iç tehdidi tetikleyecek dış tehditlere de müdahale etmek durumundaydık ve bunun içindir ki Türkiye olarak bizler Cerablus’ta, El Bab’ta, Fırat Kalkanı’yla ve son İdlip operasyonuyla gereken şekilde,gereken operasyonları düzenledik ve yakın bir ihtimaldir ki Afrin için de aynı durum söz konusu olabilir. Ancak acı olan şudur ki Türkiye Cumhuriyeti devleti kendisine tehdit olacak terör unsurlarıyla mücadele ederken ve Amerika bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle, YPG, PYD’yle egale etmeye çalışırken aslında kol kola girdiklerini görmüş olmak da dünya milletlerinin bir kez daha düşünüp taşınacakları resmi aslında birçok kez vermektedir.Hele hele Türkiye’nin kendisine tehdit unsuru olan PYD ve YPG’ye karşı operasyon anlayışına karşı PYD ve YPG’yi makul gösteren açıklamaların bir kısım milletvekilleri tarafından dile getirilmesi ve Afrin’e yapılacak bir operasyonu işgal diye nitelemeleri gerçekten üzücüdür ve düşündürücüdür. İçişleri Bakanlığımız olarak yurt içerisinde yapılan ve teröre karşı mücadele verilen başarıyı görmezden gelmek mümkün değildir. Bunu küçük görmek, farklılaştırmak ve millî ve yerli silahlarla bu başarının kazanıldığını görmemek, hatta milli ve yerli silahların kullanımına karşı farklı söylemlerde bulunmak da gerçekten bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Milli ve yerli silahlarla, İHA’larla, SİHA’larla, helikopterlerle terörün inine giren güvenlik güçlerimizi gerçekten Bakanımızın nezdinde kutluyorum. Çok büyük başarılara imza atıyorlar ve göğsümüzü kabartıyorlar, hele hele Bakanımızın gerçekten son süreç içerisinde özellikle 15 Temmuz hain darbe gecesinden sonra terör örgütlerinin inlerine kadar girecek her türlü gayreti gösterdiğini görmek bizleri mutlu ediyor. Hemen her hafta birçok bölgede, güneydoğuda, Doğu Anadolu’da ve ülkemizin farklı bölgelerinde Bakanımızı güvenlik güçleriyle beraber görmek de hem milletimizi hem bizleri gerçekten sevindirmektedir.Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü ve kudretli bir ülke olduğunu herkes bilecek, herkes bunu kabul edecek" diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.