GENEL - 13 Nisan 2012 Cuma 13:28

(ÖZEL HABER) MESLEKLERİ FARKLI UОRAŞILARI AYNI

A
A
A
(ÖZEL HABER) MESLEKLERİ FARKLI UОRAŞILARI AYNI

Adana`da 20 yıl önce kurulan ve kendine has yorum ve parçalarıyla öne çıkan ``˜Grup Paralel` bünyesinde müzik yapan topluluğun ünü, bugün kent sınırlarını aşarken, Türkiye`nin dört bir yanında da hayran kitlesi bulunuyor.
1972 yılında kurulan ``˜Grup Paralel` bünyesinde; elektrogitar ve flütüyle Eril Tekeli, perküsyonda Kemal Erdoğan, yine elektro gitarıyla vokalde Sina Somay, bas gitarıyla Koray Diker de vokalde, baterisiyle Kenan Eren ile klavyede Cihan Solak müzikleriyle öne çıkıyor. Eril Tekeli çiftçilikle geçimini sağlarken, Cihan Solak doktorluk mesleğini icra ediyor. Grupta yer alan diğer üyelerden Sina Somay emekli, Kenan Eren ve Kemal Erdoğan müzisyen, Koray Diker de Altın Koza A.Ş. bünyesinde görev yapıyor. Her ne kadar farklı meslek ve yaş gruplarında olsalar da onları birleştiren müziğe olan sevdaları. Bugüne kadar konserlerinde sadece kendi parçalarını, yine kendilerine has yorumlarıyla seslendiren topluluğun ünü Adana`yı aşarken, Türkiye`nin dört bir yanında da hayranları bulunuyor. ``˜Grup Paralel`in ``˜İstasyon` ve ``˜Fırtına` gibi çalışmaları en çok dinleyen parçalar arasında yer alıyor.
``BİZİ BİR ARAYA GETİREN MÜZİK TUTKUMUZ OLDU``
Şu anda albüm hazırlığı içinde olan grup, tarihi Kız Lisesi`nde faaliyet gösteren Adana Kültür Merkezi`nde mini bir konser verdi. Yoğun ilgi gösterilen konserde grup, aynı zamanda da klip denemesi gerçekleştirdi. Sahnedeki ışık şovları dikkat çekerken, grup üyelerinin performansı da dinleyenlerinden tam not aldı.
Konser öncesinde İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Grup Paralel`in kurucularından Eril Tekeli, grubun 20 yıl önce kurulmasına rağmen, bugünkü üyelerinin yaklaşık bir yıldan bu yana birlikte sahne aldığına dikkat çekerek, "Son bir yıldan bu yana da kendimize has bir müzik yapıyoruz. Bu konuda bir albüm çalışmamız da var" dedi. Grup bünyesinde çiftçi ve doktorun yanı sıra farklı meslek ve yaş gruplarından insanlar olduğunu vurgulayan Tekeli, "Grupta yer alan her bir üye müziğe adeta bir tutkuyla bağlı. Zaten bizi bir araya getiren de müzik tutkumuz oldu" ifadesini kullandı.
``GEÇMİŞTE BİZİM PARÇALARIMIZI DİNLEYENLER BUGÜN MÜZİSYEN OLDU``
Yapmış oldukları müzikle Adanalı gençlere ve diğer topluluklara ilham verdiklerini düşündüklerini belirten Tekeli, açıklamasını da şöyle sürdürdü:
"Geçmişte bizim konserlerimizi gelip bizleri dinleyip de bugün müzisyen olanlar var. Bunları duymak bizi hem mutlu ediyor, hem de gururlandırıyor. Grup üyeleri olarak bizi bir arada tutan müzik tutkumuz, umarım bu birlikteliğimiz uzun süre devam eder."
Grubun bir diğer üyesi Koray Diker ise, uzun zamandır `Grup Paralel`in bir hayranı olduğunu ve gruba tamamen bir tesadüf eseri katıldığını ve bugün böylesine önemli bir topluluğun üyesi olmanın da haklı gururunu yaşadığını dile getirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: "Beklediğimiz seçim sonucunu elde edemedik" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, "31 Mart akşamı umduğumuzu bulamadık. Beklediğimiz bir seçim sonucunu elde edemedik. Daha iyi bir seçim sonucu bekliyorduk" dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Yerel Yönetimler Başkanı ve Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz ile AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı İl Koordinatörü Selim Yağcı, yerel yönetimlerin gelişimi ve bölgesel projelerin ele alındığı toplantı için AK Parti Bolu İl Başkanlığında bir araya geldi. "Seçim sonuçlarından çıkan değerlere göre yeniden yenilenerek" Oy düşüşüyle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, "Hepinizin çok iyi bildiği gibi 31 Mart seçimlerinin sürecinde yerel yönetimler başkanlığımız olarak Türkiye’de yerel yönetimler seçimlerinin organize edildiği bir partimiz birimi olarak büyük çaba gösterdik. 31 Mart akşamı umduğumuzu bulamadık. Beklediğimiz bir seçim sonucunu elde edemedik. Daha iyi bir seçim sonucu bekliyorduk. Ülkemiz genelinde gerek seçime katılmayan seçmen sayısının giderek artması, gerekse seçmenimizin partimize bazı konularda bir uyarı gibi alabileceğimiz veya dikkatinizin çekilmesine dönük olan bir tespit gibi de alabileceğimiz oy düşüşüyle karşı karşıya geldik. Önümüzdeki süreçte bu seçim sonuçlarından çıkan değerlere göre yeniden yenilenerek, hatta daha da hızlanarak, enerjimizi toplayarak sandık sonucundan aldığımız milletimizin talimatını baş üstüne koyup, dolu dizgin geleceğe dönük bir koşu içerisinde koşma içerisinde olacağımızın vurgusunu yapmak üzere bugün Bolu’muzdayım" dedi. "Ülke genelinde oy düşüşümüz oldu" Yerel seçimlerde ülke genelinde olan oy düşüşünden Bolu’nun da etkilendiğini söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, "Bolu’muzda da sonuç itibariyle bu yerel seçimde beklediğimiz olmadı. Beklediğimiz çıkışı yapamadık. İyi bir adayımız vardı, Muhammet Bey burada il belediye başkanı adayımızdı. Pırıl pırıl belediye başkanı adaylarımız vardı ama ülke genelinde bir oy düşüşümüz oldu. Bolu’da bundan aynı şekilde etkilendi" diye konuştu.
İzmir Dünya Bankası’ndan Dikili TDİOSB’ye 30 milyon dolar İzmir Valiliği, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Dikili Belediyesi ve Bergama Ticaret Odası iş birliğiyle kurulan, Avrupa ve Türkiye’nin en büyük jeotermal ısıtmalı tarıma dayalı organize sanayi bölgelerinden birisi olma özelliğini taşıyan Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın destekleriyle, Dünya Bankası’ndan 30 milyon dolar finansman sağladı. Dünya Bankası’nın “sürdürülebilirlik”, “kadın istihdamı” gibi kriterlerini karşılayarak bu finansmanı almaya hak kazanan organize sanayi bölgesinin 2025 yılının sonunda hizmete açılması planlanıyor. Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (Dikili TDİOSB) Projesi Alt Proje ve Alt Finansman Anlaşması İmza Töreni, T.C Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Osman Yıldız’ın katılımıyla Ankara’da gerçekleşti. Törende, Dikili Kaymakamı Ali Edip Budan, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Organize Tarım ve Hayvancılık Daire Başkanı Deniz Oruç, Dikili TDİOSB Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, Dikili TDİOSB Yönetim Kurulu Üyeleri Hayrettin Uçak ve Ercan Korkmaz hazır bulundu. 30 milyon Dolar finansman T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen ve Dünya Bankası kredisi ile finanse edilen Türkiye İklim Akıllı ve Rekabetçi Tarımsal Büyüme Projesi (TUCSAP) kapsamında imzalanan anlaşma sonucunda, Dikili TDİOSB Projesine yüzde 60’ı hibe ile 3 yıl geri ödemesiz 10 yıl geri ödemeli 30 milyon dolar finansman sağlanacak. Bu ödenek ile Dikili TDİOSB altyapı inşaatları (yol, atık su, yağmur suyu, kullanma suyu, elektrik, Telekom, menfez, kuşaklama kanalı, istinat duvarları) ve jeotermal kuyular, ishale hatları ile ısı merkezi imalatları finanse edilecek. "Kadınlara istihdam sağlanacak" İzmir Ticaret Odası olarak, tarıma dayalı sanayinin gelişmesini sağlamak, modern seralarda iyi tarım uygulamaları yaparak ülke tarımına katkı sunmak, tarımsal ürün ihracatını artırmak amacıyla projeler ürettiklerini belirten İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Dikili TDİOSB Projesi bizim için büyük önem taşıyor. Tarım yapılması mümkün olmayan bir arazide modern ve teknolojik imkanlarla tarımsal üretimi ve bu üretime dayalı bir kümelenmeyi amaçlayan proje ile teknolojik seralarda üretimi gerçekleştirilecek yıllık 80 bin ton kaliteli yaş sebze ve meyve yurt içi ve yurt dışı piyasalara sunulacak, kadınlar başta olmak üzere, 3 bin 500 kişiye istihdam oluşturulacak” dedi. Özgener’den teşekkür Dünya Bankası’ndan alınacak desteğin proje için önemine vurgu yapan Özgener sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 2 yıl süren çalışmaların neticesinde projemize böyle önemli bir finansman sağlamak bizi çok mutlu etti. Bu süreçte destekleriyle her zaman yanımızda olan Başbakanımız ve 28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Binali Yıldırım’a, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı’ya, geçmiş dönem Tarım Bakanlarımız Dr. Bekir Pakdemirli ve Prof. Dr. Vahit Kirişci’ye, Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Milletvekillerine ve tüm Tarım Bakanlığı bürokratlarımıza bu vesileyle teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Sağlanan destek ile Dikili TDİOSB Projemiz hızla tamamlanacak. Bittiğinde, tarımımıza büyük ivme kazandıracağına inandığımız bu projenin kentimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” Yorgancılar: "İtici bir güç olacak" Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “İzmir’deki kardeş Oda ve kurumlarla birlikte yola çıktığımız Tarıma Dayalı İhtisas OSB projelerimizin ilk göz ağrısı Dikili OSB’nin tüzel kişilik kazanması ile birlikte aldığı mesafeden gurur duyuyoruz. Bakanlığımızın rehberliğinde Dünya Bankası’ndan 30 milyon dolarlık proje desteği, Dikili OSB’mizi hedeflerine daha hızlı ulaştıracaktır. Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı nezdinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kaynakların tükendiği, iklimin bozulduğu, tarımsal üretimin her geçen gün öneminin arttığı bir dönemde; gerek yeşil OSB hedefi, gerekse ülke ekonomisine yapacağı katkı ile yerelden kalkınmanın en önemli itici gücü olacaktır. Hayırlı olsun” dedi. Kestelli: "Hem İzmir hem Türkiye için önemli" Hızlı şehirleşme ve erozyonla yok olan tarım arazileri, iklim krizinin olumsuz etkileri, azalan su kaynakları ve artan dünya nüfusu nedeniyle tarımın giderek daha da stratejik hale geldiğini vurgulayan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Dikili TDİOSB Projesi hem İzmir hem de ülke tarımı adına çok önemli bir yatırım. Ama bugünden itibaren bir başka önemi daha var. Dünya Bankası’nın sağladığı 30 milyon dolarlık finansmanın hedeflerine uygun olarak burası kadın istihdamının da yıldızı olacak. Bu da beni fazlasıyla mutlu ediyor. Dünya Bankası’na bu önemli desteği için çok teşekkür ediyorum. Yolun en başından bu yana tüm ortaklarımızla uyum ve koordinasyon içerisinde süreci yönettik. Bizlere büyük katkı sunan başta Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı olmak üzere bakanlığımızın tüm bürokrat ve çalışanlarına da şükranlarımı iletiyorum” diye konuştu. "Yoğun bir çalışma yürütüldü" Dünya Bankası’ndan finansman desteği alabilmek için çok yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirten Dikili TDİOSB Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, “Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığımız bize kılavuzluk etti, yol gösterdi. Destekleri için çok teşekkür ediyoruz. Çalışmalarımızın bu şekilde olumlu sonuçlanmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Elde ettiğimiz finansman desteğini projeye en doğru şekilde aktarıp, organize sanayi bölgemizin tüm fonksiyonlarıyla hizmete açılması için çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz” dedi.
Bursa Vefat eden zabıta memuru Mustafa Şengün için tören düzenlendi Yakalandığı hastalık sonucu yaşamını yitiren zabıta memuru için bugün İnegöl Belediyesinde tören düzenlendi. Mesai arkadaşları, Mustafa Şengün’ü 37 yıldır şehrine hizmet ettiği kurumun önünden dualarla son yolculuğuna uğurladı. İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nde görev yapan 61 yaşındaki Mustafa Şengün, yakalandığı amansız bir hastalık sonucu hayatını kaybetti. 1987 yılında Kurşunlu Belediyesinde henüz 24 yaşında bir genç olarak hizmete başlayan ve akabinde 2014 yılında Kurşunlu Belediyesi’nin İnegöl’e bağlanmasıyla İnegöl Belediyesinde görevine devam eden Mustafa Şengün için bugün İnegöl Belediye binası önünde tören düzenlendi. 37 yıldır hizmet ettiği kurumun önünde mesai arkadaşları ve sevenlerinin dualarla son yolculuğuna uğurladığı Mustafa Şengün için helallik alındı. İnegöl Belediyesi çalışanlarının gözyaşlarını tutamadığı törende konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, “Hepimizin başı sağ olsun. Kurumumuzda uzunca yıllar çalışıp bugün de ebediyete uğurladığımız Mustafa ağabeyimizin duasını yapmak üzere burada toplandık. Tabi ölüm denildiği zaman çok fazla söyleyecek söz yok. Ölüm bize en önemli mesajı veriyor. Ben Mustafa ağabeyimize Allahtan rahmet diliyorum. Ailesine ve tüm yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Yakalandığı bir rahatsızlık neticesinde bugün ebediyete uğurluyoruz. Biz kendisinden razıyız, hakkımız varsa helal olsun. Cenabı Allah cennetiyle mükafatlandırsın inşallah. Ömrü boyunca şehrimiz için çalışıp mücadele etti. Ben bugün burada olanlara da teşekkür ediyorum” dedi.
Antalya Rektör Özkan: “Bütün dünyada kullanılan teknik Özkan Tekniği” Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi tarafından dünyada ilki gerçekleştirilen rahim nakliyle ilgili deneyimlerini paylaştı. Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Rahim nakli alanında şu anda bütün dünyada kullanılan teknik Özkan Tekniği, bunu gururla söyleyebilirim” dedi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan 10. Ulusal Rekonstrüktif Mikrocerrahi Kongresi ve 3. Ulusal Acil El Cerrahisi ve Mikrocerrahi Kongresi’ne katıldı. Kongrelerde alanında uzman isimler tecrübelerini paylaştı. Türkiye’nin yanı sıra Güney Kore’den Dr. JP Hong, İtalya’dan Dr. Marco Innocenti, İspanya’dan Dr. Pedro C. Cavadas ve Dr. Francisco del Pinal, Kanada’dan Dr. Don Lalonde ve Finlandiya’dan da Dr. Sinikka Suominen kongrelere katılarak robotik mikrocerrahi başta olmak üzere alanla ilgili güncel gelişmelerin anlatıldığı sunumlar yaptı. “Bu çeşitlilikte nakil yapılan dünyada tek merkeziz” Kongrede Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ‘Rahim nakli: Dünyadaki ilk başarılı olgudan günümüze son durum’ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Cenk Demirdöver, Prof. Dr. Hakan Uzun’un yaptığı oturumda konuşan Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi olarak şimdiye kadar 5 çift kol ve 2 uterus nakli yaptıklarını belirterek bu çeşitlilikte nakil yapabilen dünyada tek merkez olduklarını söyledi. “Bütün dünyada kullanılan teknik Özkan Tekniği” Özellikle dünyada ilk olan başarılı kadavradan rahim naklinin dünyada büyük ilgi uyandırdığını vurgulayan Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Uterus transplantasyonu ilk kez 2001 yılında Suudi Arabistan’da yapıldı bir canlıdan ancak 99 gün sonra geri alınmak durumunda kalındı. 11 yıl kadar herhangi bir ülke buna girişmedi. Biz 2011 yılında dünyadaki ilk kadavradan rahim naklini başarıyla gerçekleştirdik. Bir kadavradan multi organ transfer edildi. Burada önemli olan şey bu bir Özkan Tekniği. Şu anda bütün dünyada kullanılan teknik Özkan Tekniği bunu gururla söyleyebilirim” dedi. “Dünyaya bu alanda rehberlik yaptık” Özkan Tekniği hakkında bilgi veren Rektör Özkan, “Uterus transplantasyonunda bizden önce yapılan hayvan deneylerinde ki en büyük handikap uterusun özellikle gebelikte dönmesiydi. Biz onun için alternatif geliştirdik ve ligomentleri düzgün bir şekilde onararak çok güzel bir destek sağladığımız için hiçbir olgumuzda bir rotasyonla karşılaşmadık” ifadelerini kullandı. Rahim naklinin birçok ülkeden çok merak edildiğini ve bu anlamda destek talepleri geldiğini dile getiren Prof. Dr. Özkan, “Bizim ameliyatımızdan hemen bir hafta sonra ki bu işle en çok uğraşan ekip İsveç ekibiydi. İsveç ekibi bir hafta sonra bizim ziyaretimize geldi ve birçok detayı aldılar bizden. Hatta sonraki süreçte onların devletten izin alırken de yardımlarımız oldu. Birçok ekip faydalandı tecrübelerimizden” şeklinde konuştu. “Tekrar bir kadın doğum stajı yaptık diyebilirim” Rahim nakli sonrası gebelik sürecinde yaşadıklarını anlatan Rektör Özkan, “26 Haziran 2020 yılında dokuzuncu yılında sezaryen planladık. Dokuzuncu yılda sağlıklı bir doğumla dünyanın ilk rahim naklinde başarıya ulaştık. Bir erkek bebek dünyaya geldi, 760 gramdı. 28 haftalık olarak dünyaya geldi. Yaklaşık 3 ay kadar üniversitemizde takibi oldu. Ömer Özkan bebeği evine çok sağlıklı bir şekilde gönderdik. Ama hani o süreci bir Allah bilir, biz biliriz. Tekrar bir kadın doğum stajı yaptık diyebilirim.” dedi. “Dünyada 72 rahim naklinde 35 doğum gerçekleşti biz de 2’de 2” Akdeniz Üniversitesi’nin ardından İsveç, Çin, Almanya, ABD, Çek Cumhuriyeti, Hindistan, Brezilya, Sırbistan ve Lübnan’da rahim nakilleri yapıldığı bilgisini paylaşan Rektör Özkan, “İsveç, Çin, Almanya, Hindistan ve Lübnan canlıdan, ABD, Çek Cumhuriyeti, Brezilya ve Sırbistan da kadavradan rahim nakli yapılan merkezler. Bugüne kadar yaklaşık 72 hastaya transplantasyon yapıldı. Bunun 54’ü canlı, 18’i de kadavradan ve yaklaşık olarak başarı yüzde 77. Kliniğimizdeki iki hastanın ikisi de yaşıyor. Başarı oranı yüzde 100 kliniğimizde. Ve bu vakalardan 35 tane doğum oldu bugüne kadar dünyada” şeklinde konuştu. “Her iki vakada hakikaten bizi yaşlandırdı” Bu süre içerisinde Akdeniz Üniversitesi olarak ikinci rahim nakliyle de başarıya ulaştıklarını hatırlatan Rektör Özkan, “İkinci rahim naklinde de 30 haftaya kadar dayanabildi anne, 30 haftada tansiyon belirtileri başlamıştı. Anne böyle olunca 30. haftada bir kız bebeği dünyaya getirdik. Ömer Özkan bebeğin ikinci yılında Özlenen bebekte birinci ayında beraberce sağlıcakla aileleriyle evlerine gittiler. Burada bizim literatüre kazandırdığımız yayınlar birçok yönüyle rahim, anne, transplantasyon anlamında birçok yayın kazandırdık. Burada güzel olan şey şu, bu dünyanın artık başarılı ilk rahim nakli bunu gururla söyleyebilirim ülkemizde. Her iki vakada hakikaten bizi yaşlandırdı. Ömer Özkan’ın beyaz saçlarının çok büyük kısmı bana ait değildir, onu da ifade edeyim.” ifadelerini kullandı. Rahim nakli konusunda yaşanan olumlu sonuçları ve ilerleyen yıllarda bu nakilleri yapmayı düşünen katılımcılara tavsiyelerde bulunan Rektör Özkan, katılımcıların sorularını da tek tek yanıtladı. Kongrede Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan da Genel Mikrocerrahi başlıklı oturuma başkanlık yaptı. Prof. Dr. Ömer Özkan oturumda ayrıca Ekstrem Rekonstrüktif Mikrocerrahi başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Eskişehir Safra kesesinde taş bulunan hastalar daha büyük sorunlar oluşmadan tedavi olmalı Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ersoy Esen, safra kesesi taşları ve ameliyatı hakkında konuşarak, “Hastalar en çok hazımsızlık ve şişkinlik sorunu ile gelir. Hasta yemek sonrasında karnında şişlik hazımsızlık, karna ve sırta vuran ağrı hisseder, bir iltihap söz konusu olduğunda ise ateş ve kusma gibi daha ciddi sorunlar ortaya çıkabilir” dedi. Safra kesesi taşı için en güzel tanı yönteminin karın ultrasonu olduğunu söyleyen Op. Dr. Esen, konuyla ilgili gerçekleştirdiği konuşmasında, “Hastalık tespit edildikten sonra ameliyata sorun oluşturacak bir durum yoksa kapalı yöntemle cerrahi tedavi uygulanır, 1 gece hastanede kalan hastada bir sorun yoksa taburcu edilir. Peki kimlerde daha çok görülür? Safra kesesi taşının oluşmasında cinsiyet, yaş gibi unsurlar etkilidir. Toplumda 20’li yaşlardan itibaren görülmeye başlayan safra kesesi taşları, kadınlarda ve 40 yaşın üstündekilerde daha sık gözükmektedir. Yaşam şekli de taş oluşumunda etken olur. Obezite, genetik yatkınlık, yüksek kalorili beslenme, hareketsiz yaşam durumunda safra taşı oluşmasında etkendir. Safra kesesi taşları kum tanesi boyutundan safra kesesini tamamen kaplayacak büyüklükte olabilir. Bu taşlar safra kesesinde iltihaba yol açmasını yanında safra kanalını tıkarsa ciddi sorunlara yol açarlar. Safra yollarının tıkanmasına bağlı sarılığın yanında oldukça tehlikeli bir hastalık olan akut pankreatite neden olabilirler. Bu yüzden safra kesesinde taşlar bulunan hastalara daha büyük sorunlar oluşmadan operasyon önermekteyiz. Hastada ameliyatıyla ilgili engel bir durum yok ise laparoskopik olarak yapmaktayız. Ameliyat sonrası insanlar safra kesesi olmadan rahatlıkla yaşayabilir. Safra kesesi bir depo organıdır ve karaciğerden akan safra sindirim için yeterlidir” ifadelerini kullandı.