YEREL HABERLER - 15 Nisan 2012 Pazar 13:18

BOŞ KOLTUKLARA ``GDO`LU ÜRÜNLER`` PANELİ

A
A
A
BOŞ KOLTUKLARA ``GDO`LU ÜRÜNLER`` PANELİ

İzmir`in Foça İlçesi`nde düzenlenen ``GDO`lu Ürünler, Yaşamımız ve Organik Tarım`` konulu panel, beklenen ilgiyi görmedi. Adeta boş koltuklara verildi.
Foça Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ``GDO`lu Ürünler, Yaşamımız ve Organik Tarım`` paneline katılım oldukça düşüktü. GDO`lu ürünler hakkında bilgilendirme amaçlı yapılan panel, tam bir hayal kırıklığına yol açtı. Konuşmacılar 280 kişilik Reha Midilli Kültür Merkezi`nde boş koltuklara konuştu.
Yazar-şair Hüseyin Yurttaş`ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele, Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, EÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim görevlisi Dr. Işıl Ergin ile Slow Food Foça Zeytindalı lideri Gül Girişmen konuşmacı olarak katıldı.
CHP`li Foça Belediye Meclis Üyesi Ayla Aksoy, Alevi Kültür Dernekleri Foça Bağarası Şubesi Başkanı Murteza Aktaş ve az sayıda vatandaşın dinleyici olarak katıldığı panelin açılış konuşmasını yapan Hüseyin Yurttaş, şunları söyledi: ``Bugün burada Türkiye`de ilk defa Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar`la (GDO) ilgili olarak `GDO Ülkesi` ve devamı olan `Robotlar Ülkesi` adlı fantastik iki roman yazmış bir yazar olarak bulunuyorum. GDO çalışmalarının, bilimsel bir denetim altında yapılmazsa insanlığın aleyhinde çok büyük sapmalar gösterecek çalışmalara neden olduğunu ve sonuçlarının çok ağır olabileceğini araştırdım, düşünüp tasarladım. İnsanların genleriyle oynanmaya başlanırsa tam bir kuklaya, diğer tabirle robota dönüştürüleceğini, sadece başkalarına hizmet eden bir köleye dönüşeceğini anlatmaya çalıştım. Biz halkımızı biraz bilinçlendirerek, yerel tohum takasını da, alım satımını da yaptırabiliriz. Bence sivil itaatsizlik varsa orada başlamalı. Çünkü bu bir soygun, bu emperyalist bir zulüm. Bunun altından kalkmak yine halkın, köylünün elinde.``
"GDO`LU TOHUMU ÜRETENLE, İLACINI ÜRETEN AYNI"
"Yerel Tohumların Sağlık, Çevre ve Çiftçi Refahına Etkisi" konulu sunum ve konuşmasında tarım sistemleri, organik tarım konuları ve GDO`lu ürünler hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Tayfun Özkaya, 2006 yılında dünya ölçeğindeki büyük şirketlerin baskısıyla çıkarılan Tohum Yasası ile yerel tohum ticaretinin yasaklandığını kaydetti. Özkaya; ``Irak işgal edilerek yapılan şey, bizde mecliste yasa çıkarılarak yapıldı. İthal tohumlarla ülkemize pek çok hastalık geldi. GDO`lu tohumu üretenlerle, ilacını üretenler aynı. Hatta bazı firmalar bu ürünlerden dolayı insanlarda görülecek hastalıklar içinde ilaç üretiyor. Şirket tohumlarını ilaçla ayakta tutmaya mecbursunuz. Bunları kullanmanın daha fazla ürün alma gibi bir avantajı var, ama bedeli çok ağır. Şirketler karlılıktan memnun. İnsanlar zehirlenmişler, hastalanmışlar umurlarında değil. Öyle hale geldik ki ailesinde kanser olmayan yok. Bireysel olarak, grup olarak, politik olarak yapmamız gereken şeyler var. Yerel tohumları da kullanarak çok çeşit üretmeliyiz. Bizler türleri kaybolmaya yüz tutan yerel tohumları takas şenlikleri yoluyla yaymaya çabalıyoruz`` diye konuştu.
"ARAŞTIRMA SONUÇLARI ÇELİŞKİLİ"
Dr. Işıl Ergin de, risk algısına vurgu yaptığı konuşmasında, son zamanlarda özellikle kanserin artmasından GDO`lu ürünlerle birlikte diğer faktörlerin de rolünün olduğunu söyledi. Cep telefonlarının, baz istasyonlarının, tarım ilaçlarının, fast food alışkanlıklarının insanlara hoş şeyler olarak sunulduğunu, bir konuda yapılan bilimsel araştırmaların ise finanse edene bağlı olarak sonuçlar verdiğinin görüldüğünü söyledi. Ergin, ``Bir araştırmada kamu kurumlarınca desteklenen bilimsel grup yüzde 93 gibi bir oranla hastalık riski var sonucuna ulaşırken, aynı konuda endüstri finansmanıyla araştırma yapan grup hiç hastalık riski yok sonucuna ulaşabiliyor. GDO`lu gıdalarda başı çeken dört unsur Mısır, Soya, Kanola ve Pamuk. Sadece Soya ve Mısır bin dolayında gıdanın üretiminde kullanılan ana maddeler. Bizim, marketten yiyecek alırken bunları ayırt etmemiz mümkün değil. Mısıra antibiyotik direnç geni ekleniyor. Bu gen mısırı yiyen böceği ilaca gerek kalmadan öldürüyor. Bu mısırı yiyen insanlarda da antibiyotiğe karşı direnç oluşuyor. Türk Tabipler Birliği halk sağlığı için yasal mücadele yaparken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Şubat 2012`de yeni bir yönetmelik çıkardı. TTB devre dışı bırakıldı. Risk Değerlendirme Komitesi`nin raporuna göre GDO`lu ürünlerin ithal edilebileceğine karar verildi. GDO`lu ürünlerin etkilerinin araştırılması 90 günlük dönem için zorunlu. Bir yıllık, iki yıllık etkilerinin görülmesi gerekirken böyle bir zorunluluk yok. Soya yiyen insanlarda fındık alerjisi görülüyor. Bağışıklık sistemine ciddi etkileri var. Bu nedenle biyoteknolojinin gıdada kullanılmasına karşıyız. Risk ve ihtiyat arasında seçim yapmalıyız. İnsan sağlığı için ihtiyatlı davranmayı seçmeliyiz`` diye konuştu.
Slow Food Foça Zeytindalı lideri Girişmen ise, bu konuşmalardan sonra kendilerinin yerel ürünlerle ilgili çalışmalarının ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya konduğunu söyledi.
Panelin son bölümünde izleyicilerin konuyla ilgili soruları cevaplandırıldı. Foça Belediye Meclis üyesi Ayla Aksoy, konuşmacılara çiçek vererek teşekkür etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Demirci’nin 2 milyarlık altyapı yatırımı tamamlandı Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından Demirci ilçesinde hayata geçirilen yaklaşık 2 milyar liralık dev altyapı yatırımlarının tamamlanmasının ardından, projelerin resmikabul işlemleri gerçekleştirildi. İçme suyu hattı, abone bağlantıları, kanalizasyon hattı, atık su arıtma tesisi ve içme suyu deposu çalışmalarını kapsayan projelerle Demirci’nin altyapısı baştan sona yenilendi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun 17 ilçeye eşit hizmet ulaştırma hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdüren MASKİ Genel Müdürlüğü, Demirci ilçesinde toplam 160 kilometrelik altyapı imalatını tamamladı. Kanalizasyon, yağmur suyu ve içme suyu hatlarının yanı sıra abone bağlantıları, içme suyu depoları ve atık su arıtma tesisi projelerinin kabul işlemleri yapıldı. Yaklaşık 2 milyar liralık yatırımın resmikabul işlemleri; İller Bankası Bölge Müdürü İzzet Günal, MASKİ Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Dr. Orhan Gökdemir, Demirci Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Gül ve teknik ekiplerin katılımıyla gerçekleştirildi. "Demirci uzun yıllar altyapı sorunu yaşamayacak" Demirci Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Gül, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ ile uyum içerisinde çalıştıklarını vurgulayarak, "El birliği ile tamamladığımız bu önemli proje sayesinde Demircimiz uzun yıllar altyapı sorunu yaşamayacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. "Demirci daha modern bir görünüme kavuştu" Çalışmaları yerinde inceleyen MASKİ Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Dr. Orhan Gökdemir ise Demirci’nin altyapıdan üstyapıya kadar yenilendiğini belirtti. Gökdemir, "İlçemizde yürüttüğümüz altyapı çalışmaları başarılı bir şekilde tamamlandı. Yağmur suyu, kanalizasyon, içme suyu hatları ve abone bağlantılarıyla birlikte toplam 160 kilometrelik hat döşendi. Ayrıca 1000 metreküp ve 700 metreküplük iki adet içme suyu deposu inşa edildi. Yıllık 1 milyon 730 bin metreküp atık su arıtma kapasitesine sahip atık su arıtma tesisimizin de kabul işlemlerini gerçekleştirdik. Demirci’mize ve hemşehrilerimize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
İstanbul Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri Arnavutköy’de coşkuyla başladı Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’nın köklü kültürü, yöresel lezzetleri ve sahne programlarıyla üç gün sürecek Memleket Günleri Arnavutköy Şehir Parkı’nda yoğun katılımla başladı. Arnavutköy Belediyesi tarafından düzenlenen Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri, Arnavutköy Şehir Parkı’nda kapılarını açtı. Açılış programına Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, sivil toplum kuruluşları ve dernek başkanları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Yöresel tatlar, el sanatları ve kültürel zenginlikler bir arada Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’nın kadim kültürünü Arnavutköy’e taşıyan etkinlik alanında, yöresel ürün stantları, el sanatları sergileri ve kültürel sunumlarla dolu dolu bir atmosfer oluşturuldu. Adıyaman’ın çiğ köftesi ve yöresel lezzetleri, Kahramanmaraş’ın dünyaca ünlü dondurması ve mutfağı, Malatya’nın kayısısı ve geleneksel ürünleri kurulan stantlarda ziyaretçilerle buluştu. Vatandaşlar, üç gün boyunca üç şehrin mutfak kültürünü yakından tanıma ve yöresel ürünleri inceleme imkanı buldu. Başkan Candaroğlu: "Birlik, emek ve kardeşlik Arnavutköy’ün ortak değeridir" Açılışta konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın Anadolu’nun dayanışma geleneğini en güçlü şekilde temsil eden şehirler olduğunu vurguladı. Üç memleketin ortak paydasının birlik, emek ve kardeşlik olduğuna dikkat çeken Candaroğlu, Memleket Günleri ile bu güçlü kültürel mirasın Arnavutköy’de yeniden hayat bulduğunu ifade etti. Arnavutköy’ün Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanları aynı mahallede, aynı sofrada buluşturan bir ilçe olduğunu belirten Candaroğlu, "Burada hangi memleketten geldiğimizin hiçbir önemi yoktur. Önemli olan birlikte yaşamanın, paylaşmanın ve kardeşliğin değerini bilmektir. Hamdolsun bu kardeşlik kültürünün izlerini ilçemizin 38 mahallesinin tamamında görmek mümkündür" dedi. Memleket Günleri’nin bu dayanışma ruhunun en güzel örneklerinden biri olduğunu dile getiren Candaroğlu, farklı kültürlerin Arnavutköy’ün zenginliği olduğunu vurgulayarak, "Yemeklerimiz, geleneklerimiz farklı olabilir ama paylaşıldığında hissettirdiği duygu aynıdır. Bu duygu kardeşliktir, dayanışmadır, muhabbettir" ifadelerini kullandı. Latif Doğan’dan coşkulu açılış konseri Memleket Günleri’nin ilk gününde sevilen sanatçı Latif Doğan sahne aldı. Alanı dolduran vatandaşlar, Latif Doğan’ın seslendirdiği türküler ve sevilen eserler eşliğinde unutulmaz bir akşam yaşadı. Konser, açılış coşkusunu zirveye taşıdı. Etkinliklerin ikinci gününde sevilen sanatçı Kıraç, Arnavutköy Şehir Parkı’nda sahne aldı. Kıraç’ın seslendirdiği sevilen şarkılar ve güçlü sahne performansı, alanı dolduran binlerce vatandaşa müzik dolu bir gece yaşattı. Konser boyunca hep bir ağızdan söylenen şarkılar, Memleket Günleri’nin kardeşlik ve birlik atmosferini daha da pekiştirdi. Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri, pazar akşamına kadar Arnavutköy Şehir Parkı’nda yöresel lezzetler, kültürel etkinlikler ve sahne programlarıyla devam edecek. Organizasyon, İstanbul’un dört bir yanından gelen ziyaretçileri kardeşlik ve dayanışma atmosferinde bir araya getirmeyi sürdürecek.