YEREL HABERLER - 16 Nisan 2012 Pazartesi 15:47

NİSAN YUОMURU ÇİFTÇİYİ SEVİNDİRDİ

A
A
A
NİSAN YUОMURU ÇİFTÇİYİ SEVİNDİRDİ

Şanlıurfa`da iki gündür aralıklarla yağan Nisan yağmuru çiftçinin yüzünü güldürdü.
Şanlıurfa kuzeyden gelen yağışların etkisi altına girerken, 2 gündür etkisini gösteren sağanak yağışlar çiftçiyi sevindirdi. Uzun zamandan beri beklenen yağmur, ekinlere de iyi geldi. Kurumaya yüz tutmuş ekinleri canlandıran yağmur çiftçileri rahatlattı. Kış aylarının yağışlı geçmesine rağmen son 1 aya yakın zamandan beri bölgede yağış görülmüyordu. Şanlıurfalı çiftçiler, "Son 2 gündür yağan yağmur, biz çiftçilerin yüzünü güldürdü. Şu ana kadar yağan yağış miktarı geçen yıla göre oldukça iyi. Bu ay
içerisinde yağan yağmur, toprak yapısının suyu tutma özelliği açısından iyi oldu. Bu yağışlarla birlikte bu dönem bizim buğday, arpa gibi ürünleri gübreleme dönemidir. Bununla birlikte gübrelerinde atılması gerekiyor. Bu yıl mahsulümüz çok iyi olacağa benziyor. Yağışların zamanlı yağması bizleri çok mutlu etti. Önceki yıllarda yağmur yağması için dua ederdik, şimdi yağdığından dolayı şükür ediyoruz" dediler.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Kars kazı geleneksel yöntemlerle kurutuluyor: Kış sofralarının vazgeçilmezi hazırlanıyor Türkiye’nin önemli kaz yetiştiriciliği merkezlerinden Kars’ta, yörenin meşhur lezzeti olan kazların kesiminin ardından geleneksel "kurutma" süreci başladı. Kış aylarının çetin soğuklarından faydalanılarak hazırlanan kurutulmuş kazlar, ocak ayından itibaren sofralardaki yerini alacak. ’Kar yemeden kaz kesilmez’ sözüyle bilinen yörede, hava sıcaklıklarının düşmesi ve ilk karın yağmasıyla birlikte kaz kesimleri tamamlandı. Kesilen kazlar, büyük bir titizlikle temizlenip tuzlandıktan sonra, kurutulmak üzere evlerin çatı saçaklarının altına, balkonlara veya özel olarak kurulan askılara asılıyor. "Kazları kuruttuk, sofralara hazır hale getirdik" Kars’ın Akyaka ilçesine bağlı Karahan köyünde yetiştirdiği kazları kurutmak için astıklarını belirten kaz yetiştiricisi Haluk Koçak, "Kazları civcivken aldık, 6-7 ayda büyütüp besledik. Kazlar son aşamasına geldi. Kazlar soframızın vazgeçilmezidir. Kars’ın değeridir, lezzetidir. Kazlarımızı kuruttuk, tuzladık, sofralara hazır hale getirdik" dedi. "Geleneksel yöntemle lezzetine lezzet katılıyor" Kaz etinin lezzetini artıran ve uzun süre saklanmasını sağlayan bu geleneksel yöntem, Kars’ın iklim koşullarından gücünü alıyor. Kaz etleri, özellikle sabah ve akşam ayazını alması için yüksek yerlere asılıyor. Bu, etin hem rüzgar almasını hem de soğuğun iyice işlemesini sağlıyor. Üreticiler, kaz etinin lezzetini kaybetmemesi için kurutma sırasında kesinlikle güneş görmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Güneşin etin tadını bozduğu belirtiliyor. Kurutma işlemi, hava koşullarına bağlı olarak yaklaşık 15 ila 30 gün arasında sürüyor. Kuruyan kazlar daha sonra kış boyunca tüketilmek üzere serin yerlerde muhafaza ediliyor. "Bir kültür ve geçim kaynağı" Kars kazı, bölge insanı için sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda önemli bir kültürel miras ve geçim kaynağı. Yetiştiriciler, doğal ortamda, arpa ve çayır otu ile beslenen kazların etinin lezzetinin eşsiz olduğuna dikkat çekiyor. Kurutulan kazlar, kilosu 2 bin liradan satılıyor, 3 kilo gelen bir kaz 6 bin liraya alıcı buluyor.
Trabzon Trabzonlu iki arkadaşın iki teker üzerinde ‘Umre’ serüveni Trabzon’un Of ilçesinde yaşayan Ali Kurt ile Kerem Değirmenci, motosikletle çıktıkları ve 5 ülkeyi aşarak 28 günde tamamladıkları Umre yolculuğunda, 11 bin kilometreyi iki teker üzerinde kat etti. Trabzon’un Of ilçesinde yaşayan Ali Kurt ile arkadaşı Kerem Değirmenci, motosikletle çıktıkları Umre yolculuğunu başarıyla tamamladı. Manevi bir amaçla yola çıkan iki arkadaş, 28 gün boyunca iki teker üzerinde toplam 11 bin kilometre kat ederek kutsal topraklara gidip geri döndü. Of’tan başlayan yolculukta Türkiye’den çıkıp 5 ülke geçen Kurt ve Değirmenci, farklı iklim şartlarında yüzlerce yerleşim yerini geride bıraktı. Asya ve Orta Doğu’nun çeşitli noktalarından ilerleyen ikili, hem uzun yol şartları hem de sınır geçişleriyle karşılaştıkları zorlukları aşarak Mekke’ye ulaştı. Motosikletleriyle Kabe’ye varmanın mutluluğunu yaşayan iki arkadaş, Umre ibadetlerini yerine getirdikten sonra geri dönüş için yeniden yollara düştü. Toplamda 11 bin kilometrelik yolculuğu başarıyla sona erdirerek Of’a dönen Ali Kurt ve Kerem Değirmenci, zorlu parkurlara, değişken hava şartlarına ve uzun sürüş saatlerine rağmen iki teker üzerinde hedeflerine ulaştı. "Uluslararası düzeyde seyahatimi ilk önce Allah’ın evi Harem-i Şerif’e yapmak istemiştim" Yolculuklarının kendileri için hem manevi hem de unutulmaz bir deneyime dönüştüğünü belirten Ali Kurt, "Kerem Değirmenci arkadaşımla beraber istişare yaptık. Aslında benim niyetim motosikletimle beraber uluslararası düzeyde seyahatimi ilk önce Allah’ın evi Harem-İ Şerif’e yapmak istemiştim. Nasip oldu, planlamamızı yaptık. İklim şartlarını da göz önüne alarak seyahate çıktık. Kazasız belasız bir şekilde güzel bir seyahat halinde mükemmel bir yolculuk yaptım" dedi. "28 gün 11 bin kilometre yol yaptık" "İki teker üzerinde seyahat anlatılmaz" diyen Kurt, "Çok soran oldu. İki teker tutkunları bunu daha iyi bilir. Dört tekerlilere biz ne söylersek söyleyelim bunu izah edemeyiz. Yaşamak lazım. Bunun keyfi konforu hiçbir şeyde yoktur. Biz seyahat planlamamızı yaparken Suriye’de problem vardı. Irak Türkiye plakalı motosikletlerin girişine müsaade etmedi. Daha önceden bu seyahati yapan arkadaşlarım vardı onlar bu yolculuğu tamamladı. Onların çizdiği bu yolda biz de birkaç değişiklik yaparak İran üzerinden 28 gün 11 bin kilometre yol yaptık. 5 ülke geçtik. Arap Yarımadasını hemen hemen ziyaret etme imkanı bulduk. Dönüşümüzü Irak üzerinden yaptık. Girişte müsaade etmediler ama çıkışımızı oradan yapmak zorunda kaldık. Diyarbakır üzerinden tekrar dönüşümüzü sağladık" şeklinde konuştu. "Motorum artık Hacı unvanını aldı" Hedeflerinin motosiklet ile Orta Asya’yı gezmek olduğunu dile getiren Kurt, "İran’da bizi çok güzel ağırladılar. Onlara kucak dolusu selamları söylüyorum. İnanılmaz bir yer. Çok güzel dostluklar, çok güzel hikayeler yaşadık. Sosyal medya hesaplarımızda bazı hikayelerimizi paylaştık. Arabistan, Ürdün, Irak’ta çok güzel dostluklar edindik. Arkadaşım erken dönüyoruz ama bana keşke diyeceksiniz demişti. İş yoğunluğumuzdan dolayı erken döndük. Orada Türklere karşı ciddi bir duygu patlaması var. Bizleri çok seviyorlar. Allah nasip ederse Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Tacikistan ve Moğolistan üzerinden inşallah önümüzdeki sene Orta Asya’yı gezeceğiz. Motorum artık Hacı unvanını aldı. Aynı şekilde dünya turuna devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.