YEREL HABERLER - 17 Nisan 2012 Salı 16:19

SAKARYA ULAŞIM ANA PLANI TANITILDI

A
A
A
SAKARYA ULAŞIM ANA PLANI TANITILDI

Sakarya Ulaşım Ana Planı Tanıtım Toplantı`sında konuşan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, ``Ulaşım Ana Planı seçim beyannamemizde de yer alan bir çalışmaydı. Bu plan ile Sakarya`mızda ulaşımın anayasasını hazırlıyoruz. Şehrimizin geleceği için çok önemli ve 16 ay sürecek bu projeye herkesin destek vermesini bekliyorum`` dedi.
Sakarya`nın geleceğini planlayan, Büyükşehir Belediyesi`nin gelecek on yılda alacağı karar ve atacağı adımları tasarlayacak Sakarya Ulaşım Ana Planı (SUAP) Tanıtım Toplantısı AKM`de gerçekleşti. Toplantıya, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, belediye bürokratları, Ulaşım Ana Planı müellifi Mescioğlu firması yöneticileri, meslek odalarından, sivil toplum kuruluşlarından ve Sakarya Üniversitesi`nden temsilciler katıldı.Sakarya`nın hızla büyümekte ve gelişmekte olduğunu ve bu gelişmeye paralel rehbersiz ve plansız bir ulaşım düzenlemesine gidemeyeceklerini belirterek açılış konuşmasına başlayan Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı İsmail Yolcu, ``İleride daha büyük problemlerle karşılaşmamak için kentin sürdürülebilir ve dinamik ulaşım altyapısını sağlaması bakımından SUAP çok önemlidir. Planın en önemli aşamalarından biri olan anketlere vatandaşlarımızın destek vermesini önemle rica ediyoruz. Çünkü yapılacak her katkı geleceğin Sakarya`sını inşa etme yolunda bizlere rehber olacaktır`` dedi.
29 yıllık çalışma hayatından kesitler sunarak konuşmasına başlayan Ulaşım Ana Planı müellifi Mescioğlu Firması Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Mesci, Sakarya`nın geleceğinin planlanacağı bir oluşumda, mühendis olarak yer alacak olmaktan duyduğu heyecanı dile getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu`nun mühendise ve mühendisliğe verdiği önem ve destekten ötürü de memnuniyet duyduğunu söyleyen Ayhan Mesci, ``Çalışma hayatımızda bugüne kadar birçok önemli projeye imza attık. İstanbul ve Bursa Büyükşehir Belediyeleri ile Karayolları Genel Müdürlüğü ile ortak projelere imza attık, Hızlı Tren konusunda önemli çalışmalarda bulunduk. Ancak Sakarya gibi bir büyükşehirin tamamını içeren bir plan, bir mühendis olarak bize ayrı bir heyecan veriyor. Çünkü bu planla hep birlikte bir kentin geleceğini oluşturacağız. Mutluyuz ve gururluyuz. Kentin tüm aktörlerinin bu çok önemli ve bir o kadar da anlamlı çalışmada bizlere destek vereceklerini umut ediyoruz`` diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi`nin hayata geçirdiği çeşitli çalışmalar vesilesi ile, SUAP Tanıtım Toplantı`sında Sakaryalılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Başkan Toçoğlu, ``Birbirinden başarılı çalışmalara imza atan ve şehrimiz için büyük önem arz eden Ulaşım Ana Planı çalışmasını hayata geçiren değerli Ulaşım Daire Başkanlığımıza da teşekkür ve takdirlerimi sunuyorum. Malum olduğu üzere Ulaşım Ana Planı seçim beyannamemizde de yer alan bir çalışmaydı. Az sonra projeyi yürütecek olan arkadaşlarımız teknik manada gerekli açıklamaları uzun uzun yapacaklar. İnşallah sizlerinde bu konuda yapacakları katkılar olacaktır. Sizin katkılarınız, eleştirileriniz bu projenin istikametini belirleme hususunda büyük önem arz etmektedir. Birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Tam 3 yıl önce göreve geldiğimizde kamuoyuna yani sizlere bazı sözler vermiştik. Her işimizde katılımcı belediyecilik anlayışıyla hareket edeceğimizin, adaletten ve şeffaflıktan zerre taviz vermeyeceğimizin, paydaşlarımızın fikirlerine büyük önem vereceğimizin, sorunlardan kaçmayacağımızın ve asla sorunları hasıraltı etmeyeceğimizin, statükoya teslim olmayacağımızın sözünü vermiştik. Hamdolsun bugüne kadar verdiğimiz sözlerin hepsine bağlı kaldık, arkasında durduk. İlkelerimizden asla taviz vermedik. Bugün bu toplantıda şahit olduğunuz gibi sadece günü kurtarmanın derdinde olmadan şehrimizin geleceğine yön verecek çalışmalara imza attık. Şeffaflık en büyük gücümüzdür dedik ve tüm çalışmalarımızdan herkesi haberdar ettik. Yaptığımız işlerin hukuka uygun olmasının yanında ahlaka da uygun olmasına dikkat ettik. İşte böyle bir belediyecilik anlayışıyla hareket ettik ve bu şekilde de yolumuza devam edeceğiz`` dedi.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi Türkiye`de de ciddi değişimlerin yaşandığını belirterek sözlerini sürdüren Başkan Zeki Toçoğlu, ``Ülkemizde dünle bugün arasında büyük farklılıklar söz konusu. Bu değişim doğal haliyle toplumları, milletleri, şehirleri, ülkeleri de etkisi altına alıyor. Eğer siz kendinizi, şehrinizi ve ülkenizi bu değişim karşısında güçlü kılmak ve ayakta tutmak istiyorsanız bu süreci doğru analiz etmek ve bu sürece uygun kararlar almak zorundasınız. Biz bu gerçekler ışığında şehrimizin bugününe dönük çalışmaları bir yandan hayata geçirirken öte yandan da Sakarya`nın geleceğini doğru planlamanın gayreti içindeyiz. Şehir içinde büyük sıkışıklığa neden olan ve yenilikler karşısında sıkıntıya düşen nakliyeci esnafımızın gelişen şartlara uygun mekânlarda ticaretini sürdürmesi için yeni Tır Parkı Projesi`ni de, süpürgeci esnafımızın kendini yenilemesine katkı sağlaması adına sağlıklı ortamlarda ticaretini sürdürmesi için Süpürgeciler Sitesi`ni de, hayvan pazarını şehir içinden çıkarma projemizi de, şehrimizin ulaşım alanında geleceğini planlayacağımız Ulaşım Ana Planı Projesi`ni de bu bakış açısıyla hayata geçiriyoruz`` diye konuştu.
Temel amaçlarının, Sakarya`nın daha hızlı, daha güvenli, daha konforlu ve daha ucuz entegre bir ulaşım ağına kavuşturmak olduğunu ifade eden Başkan Toçoğlu, ``SUAP`I, geleceği öngörerek, `Sakarya Çevre Düzeni Planı` ve `Büyükşehir Nazım İmar Planı`yla uyumlu olarak yapıyoruz. Bu çerçevede hane anketlerimize başladık. Yaklaşık 8 bin kişiyle yüz yüze görüşmeyi hedefliyoruz. Ayrıca bu toplantının haricinde ilgili meslek kuruluşlarıyla, akademisyenlerimizle, basın mensuplarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla görüşmelerimize devam edeceğiz. Ulaşımda hedeflediğimiz amaç doğrultusunda daha önce KART 54 uygulamasını hayata geçirdik. Ulaşım araçlarımızı yeniledik. 36 adet konforlu, çağdaş ve aynı zamanda engelli dostu otobüsü hizmete soktuk. Mevcut 2 körüklü otobüse ilaveten 4 körüklü otobüsümüz daha yakında halkımızın hizmetine girecek. 20 otobüsün ihalesini de inşallah Mayıs ayının ilk haftası yapacağız. Ayrıca Sakarya`yı raylı sisteme kavuşturuyoruz. Önce Arifiye`den kent merkezine raylı sistemle ulaşım sağlayacağız. Şunu da belirtmek isterim ki, SUAP`ın başarısı biraz da halkımızın, yani sizlerin katkısına bağlı. Her iş gibi bu iş de ilgili uzmanlar tarafından yapılacak. Ulaşım Master Planı her kesimi ilgilendiren önemli bir konu. Her konuda olduğu gibi bu konuda da görüşlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi mutlaka bekliyoruz. İlginize teşekkür ediyor, Ulaşım Master Planı`nın şehrimize, halkımıza hayırlı olmasını diliyorum`` şeklinde konuştu.
Başkan Toçoğlu`nun konuşmasının ardından Ulaşım Ana Planı oturumuna geçildi. Oturum Başkanlığı`nı Büyükşehir Belediyesi Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Turan`ın yaptığı oturumda, Mescioğlu Mühendislik Bölge Müdürü SUAP Proje Yürütücüsü Hüseyin Gülmez, İnşaat Yüksek Mühendisi, SUAP Proje Müdürü Hakan Koç, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı İsmail Yolcu ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Şehir Bölge Planlama Bölüm Başkanı, SUAP Proje Danışmanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Ana Planı Danışmanı, Amerika Birleşik Devletleri`nde Ulaşım Ana Planı konusunda danışmanlıklarda bulunmuş Prof. Dr. Murat Çelik birer konuşma yaptılar.
Düzenlenen oturumun ilk konuşmasında Türkiye`de Ulaşım Ana Planı`nın çok yeni bir kavram olduğunu ve 2000 yılından sonra kurumsallaşma sürecine girdiğini açıklayan SUAP Danışmanı Prof. Dr. Murat Çelik, ``Öncelikle Sakarya`nın diğer illere nazaran çok daha ucuz bir maliyetle, daha modern gelişmesini sağlayacak olan SUAP Proje`sine büyük önem veren Sayın Başkanımız Zeki Toçoğlu`na ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Bu proje, belediyenin kaynaklarını akıllı kullanma konusunda bir perspektif açacaktır. İzmit, İstanbul, Bursa`da yabancı ortaklıkların kurulmasına nazaran Sakarya`da Türkiye`de ilk kez yerli bir firma ile ortak çalışılacak. Bu çok önemli bir ayrıntıdır. Yabancı firmalarının tecrübe kazanma ve öğrenme süresinden kazanç sağlanarak, belediyede ofis açılarak ve belediye personeli ile ortak çalışılarak, öğrenerek, öğreterek bir çalışmaya imza atılacak`` dedi.
Sakarya`da yaklaşık 250 bin hanenin olduğunu ve ulaşım anlayışını tespit etmede modern ve tekniğe uygun araştırma yöntemlerinin uygulanacağını söyleyerek konuşmasına devam eden Prof. Çelik, ``SUAP`ın en önemli ayağı olan hane anketlerinde, ulaşacağımız vatandaşlarımız görüşme taleplerimize olumsuz yanıt verdiklerinde ulaşım davranışlarını tespit etme konusunda sıkıntı yaşarız. Bu konuda muhtarlarımıza büyük görev düşmektedir. Ailelerle konuşmalı ve projeyi anlatmalıdırlar`` şeklinde konuştu.
Büyükşehir Belediyesi Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Turan, Sakarya`ya özel ve Türkiye`nin en güncel şartnamesinin hazırlandığını ifade ederek, ``Sakarya`nın bütününü ele alan, güncel bir çalışma yapıyoruz. SUAP, Nazım İmar Planı ve Çevre Düzeni Planı`na uygun bir şekilde şekillenmiştir. SUAP, 2023 vizyonuna uygun, insanı ve insan ihtiyaçlarını merkeze alan ve periyodik olarak güncellenecek bir plan olacaktır`` dedi.
HAZİRAN 2013`TE TAMAM
Mescioğlu Mühendislik Bölge Müdürü SUAP Proje Yürütücüsü Hüseyin Gülmez, Mescioğlu firmasını tanıtan bir video eşliğinde Sakarya Ulaşım Ana Planı`ndaki çalışmaları içeren bir sunum gerçekleştirdi. SUAP`ın 16 aylık bir çalışma olduğunu ve Haziran 2013`te Sakaryalıların hizmetine sunulacağını açıklayan Hüseyin Gülmez, Sakarya`nın 16 büyükşehir arasında 14. sırada olduğunu ve bin kişiye düşen otomobil sayısının 90 olduğunu söyledi. Gülmez, ``Sakarya ulaşımda çok önemli bir noktadadır. Hükümetimizin de açıkladığı ulaşım makro projeleri ile birlikte Sakarya`ya büyük bir ulaşım yükü de gelecektir. İşte biz SUAP ile gerçekleşecek olan ve Sakarya`yı ilgilendiren makro projeleri etüt ve analiz edeceğiz`` dedi.
SUAP Projesi ile Sakarya`da ulaşım konusunda 30 bin kişi ile yüz yüze görüşme yapılacağını, otoparklar, yaya ve bisiklet ulaşımı konusunda 2500 kişi ile görüşüleceğini ve kavşaklarda trafik sayımlarının da yapılacağını ifade eden Proje Yürütücüsü Hüseyin Gülmez, ``2023 büyüme oranları bizim projemizin altlığını oluşturacaktır. Projemiz ile birlikte, yeni yol güzergahları, kavşak önerileri, sinyalize kavşaklarda düzenleme, mevcut kavşaklarda düzenlemeler, toplu taşımalarda yeni hatlar ve mevcut hatlarda düzenlemeler, yaya ulaşımı ve yayalaştırma, bisiklet, motosiklet ve otopark ve şehirlerarası toplu taşımada var olacak önerilerimizle, yayalara önem veren ve insan merkezine dayalı bir ulaşım anlayışını Sakarya`mıza sunmuş olacağız`` diye konuştu.
SUAP Projesi`nde 5 adet katlı 30 adet hemzemin kavşak avan projelerinin de düzenleneceğini açıklayan Hüseyin Gülmez, ``Projeksiyon yılı olan 2023`ün ulaşım altyapısını ve işletme ihtiyaçlarını öngören SUAP`ın geliştirilmesi 3 aşamada olacaktır. Projemiz, sürdürülebilir ve insan odaklı, mali ve teknik açıdan uygulanabilir, planlama kararları ile uyumlu olacak ve bu sayede daha yaşanabilir modern bir kent hüviyetine kavuşacağız. Kısa, orta ve uzun vadeli projelerimizde Sakarya Ulaşım Ana Planı (SUAP) paydaşlarımız, Yerel Merkezli İdareler, Sivil Toplum Kuruluşları, Üniversite, Meslek Odaları ve Örgütler, Mal ve Hizmet Üreten Kuruluşlar ve Sakarya Halkı olacaktır. Verilerin paylaşımı konusunda İlçe Belediyelerin yardım ve katkılarının, sahada yapacağımız çalışmalarda Emniyet Teşkilatımızın desteği çok önemlidir`` dedi.
Sakarya Ulaşım Ana Planı Proje aşamalarının her birinde görüş ve düşünce almayı çok önemsediklerinin altını
Oturumun son bölümünde soru cevap kısmına geçildi. Oturumun konuşmacıları, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri, Muhtarlar, Oda Başkanları ve üniversiteden hocaların sorularına cevap verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ASO Başkanı Ardıç: "İhracat; sadece ürün satmak değil, güven inşa etmektir" Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) ihracat uzmanlığı dersinde deneyimlerini paylaşan Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, "İhracat; sadece ürün satmak değil, güven inşa etmektir" dedi. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Ticaret Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) iş birliği protokolü kapsamında hayata geçirilen İhracat Akademisi İhracat Uzmanlığı Programı kapsamında, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) ders verdi. ODTÜ’nün akademik geleneği içinde böyle bir programda kürsüye çıkmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren ASO Başkanı Ardıç, ihracatın yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını; güven, kalite, sürdürülebilirlik ve stratejik bakış açısı gerektiren uzun soluklu bir yolculuk olduğunu vurguladı. Ders kapsamında kendi iş hayatından ve ihracat yolculuğundan örnekler paylaşan Başkan Ardıç, dış ticarette kalıcı başarının temelinde güven ilişkilerinin yer aldığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: "İhracat; sadece ürün satmak değil, güven inşa etmektir. Kaliteyi sürdürülebilir kılmadan, beklentiyi doğru okumadan ihracatta kalıcı başarı sağlamak mümkün değildir." "Ankara savunma sanayinin kalbidir" Ankara’nın ihracat performansına da değinen Ardıç, başkentin son 20 yılı aşkın sürede ihracatta yaklaşık 10 katlık bir büyüme kaydettiğine dikkat çekti. Ankara’nın ihracatının 1,5 milyar dolar seviyelerinden 15 milyar dolara ulaştığını belirten Ardıç, Başkent’in Türkiye’nin en fazla ihracat yapan üçüncü ili konumunda bulunduğunu ifade etti. Savunma sanayi, havacılık, yazılım, medikal, makine, kimya ve elektronik sektörlerinin Ankara ihracatının omurgasını oluşturduğunu söyleyen Ardıç, yüksek teknolojili ürün ihracatında Ankara’nın payının yüzde 13’ün üzerinde olduğunu, bu oranın Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrettiğini vurguladı. Ardıç, Ankara’nın savunma sanayiinde 4,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğine de dikkat çekerek, "Ankara savunma sanayinin kalbidir" dedi. "Dış ticaret güvenle başlar; kalite, sürdürülebilirlik ve beklentiyi anlamakla büyür" İhracat Akademisi’nin, genç ihracat uzmanları ve sektör profesyonelleri açısından son derece kıymetli olduğunu ifade eden Ardıç, tecrübe paylaşımının Türkiye’nin ihracat kapasitesini güçlendiren en önemli unsurlardan biri olduğunun altını çizdi. Pazar çeşitliliğinin; iyi günlerde büyümeyi, zor günlerde ise ayakta kalmayı sağladığını vurgulayan Başkan Ardıç, "Dış ticaret güvenle başlar; kalite, sürdürülebilirlik ve beklentiyi anlamakla büyür" ifadelerini kullandı. Program sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Ardıç, Ankara Sanayi Odası olarak katma değerli üretimi, ihracatı ve nitelikli insan kaynağını merkeze alan çalışmaları kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi.
Yozgat İstanbul’dan memleketi Yozgat’a döndü, binlerce hayvan üreterek geçimini sağlıyor İstanbul’dan memleketi Yozgat’ın Şefaatli ilçesine dönen Hasan Şahan, kanatlı hayvan yetiştiriciliğiyle hem kendi geçimini sağlıyor hem de vatandaşlara uygun fiyatlı ürün sunuyor. Küçük bir başlangıçla çıktığı yolda bugün binlerce hayvan üretimine ulaşan Şahan, özellikle hindi üretimiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 10 yıl önce İstanbul’daki hayatını bırakarak Yozgat’ın Şefaatli ilçesine yerleştiğini belirten Hasan Şahan, kanatlı hayvanlara olan sevgisi nedeniyle bu alana yöneldiğini söyledi. İlk olarak 10-15 hayvanla işe başladığını ifade eden Şahan, bugün işletmesinde bine yakın hayvan bulunduğunu, bugüne kadar ise 10 ila 15 bin arasında hayvan üretip satışını gerçekleştirdiğini dile getirdi. "Kendi işimi severek yapıyorum" Köyde kendi işini yapmanın hem maddi hem manevi olarak daha kazançlı olduğunu vurgulayan Şahan, "İstanbul’da ya da Ankara’da asgari ücretle çalışmak yerine burada kendi işimi yapıyorum. Severek çalışıyorum ve güzel ekmek yiyebiliyoruz. İnsanların da bu işi yapmasını istiyorum, teşvik ediyorum" dedi. Şahan, Şefaatli Belediye Başkanı Zeki Bozkurt’un kendisine önemli destekler sağladığını belirterek, "Maddi anlamda zorlandığım dönemlerde başkanımızın çok desteği oldu. Barınma alanları, iş imkânları konusunda yanımda oldu. Kendisine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "Herkes yiyebilsin diye 2 bin liradan satıyorum" Bu yılı ‘hindi yılı’ ilan ettiklerini söyleyen Şahan, yaklaşık 3 bin 500 hindi yetiştirdiğini belirterek, piyasada 3 bin ile 3 bin 500 lira arasında satılan hindileri vatandaşların uygun fiyata tüketebilmesi için 2 bin liradan satışa sunduklarını kaydetti. Şahan, "Vatandaşlarımız ucuz hindi yesin istedik. Hindilerimiz 6-8 kiloya kadar çıkıyor. İsteyenler gelip canlı olarak görebilir, isterlerse temizlenmiş şekilde de alabilir" diye konuştu. İşletmesinde hindi dışında ördek, tavuk, kaz gibi birçok hayvan türünün bulunduğunu aktaran Şahan, müşteri taleplerine göre üretim çeşitliliğini artırabildiklerini ifade etti. Yerli kazların 2 bin liradan başladığını belirten Şahan, Çorum kazı, Alman mas kazı ve mamut kaz gibi farklı türlerin de bulunduğunu, fiyatların türüne göre değişiklik gösterdiğini söyledi. Gelecek yıl için de yeni planlarının olduğunu dile getiren Şahan, "Bu sene hindiye girdik, seneye de inşallah kaz sezonu olacak. Şu anda kaz ve tavuk satışlarımız devam ediyor" dedi.
Şırnak Elektrik yok, makine yok: Şırnak’ta asırlık değirmenden dünyaya coğrafi işaretli tahin Şırnak merkeze bağlı Kumçatı beldesinde 1850’li yıllara uzanan tarihi bir değirmenin küllerinden doğan coğrafi işaretli tahin üretimi, KOSGEB’in makine ve girişimcilik destekleriyle yeniden hayat buldu. Şırnak merkeze bağlı Kumçatı beldesinde 1850-1860 yılları arasında kurulan su değirmeni KOSGEB desteği ile restore edilerek, doğal yöntemler ile coğrafi işaretli tahin üretimi yapılmaya başlandı. Geleneksel su gücüyle çalışan taş öğütme sisteminde, katkı maddesiz yüzde yüz doğal tahin üreten işletmede, Türkiye’nin 81 ilinden ve Avrupa’dan taleplere yetişmek için ara vermeden tahin üretimi gerçekleştiriliyor. KOSGEB’in stratejik desteğinin bu geleneksel mirası modern bir başarı hikayesine dönüştürdüğünü belirten KOSGEB Şırnak İl Müdürü Ömer Güngör, ’’Bize, burayı daha restore etmeden önceki halini gösterdi. Bu işletmeyi, tekrar aktif hale getirmek istediğini söyledi. 1850-1860’lı yıllardan kalma bir değirmen. KOSGEB’den bu konuda bize bir destek çıkar mı diye sohbet ettik. Biz de KOSGEB desteklerini anlattık. KOSGEB’in makine demirbaş anlamında bir desteğin olduğunu, girişimcilik destek programımız, iş geliştirme desteğimizin buna uygun bir model olduğunu, eğer böyle bir işletmeyi faal hale getirecekseniz destek sunabileceğimizi ilettik. Onlar da kolları sıvadılar ve başladılar. Çok şükür şuan neticelenmiş hali ile buradayız’’ dedi. "Bu üretim geleneksel değil tamamen doğal" Güngör, bölgenin coğrafi işaretli susam ve tahin mirasına dikkat çekerek, "Bulunduğumuz yerde susam coğrafi tescilli bir ürün ve burada üretimi gerçekleştirilen tahin de coğrafi tescilli. Ayrıca Kumçatı tahini ile bilinen bir yer Kumçatı beldesi. Doğal olarak böyle bir ürünü ülke içinde ve yurt dışında insanlar talep edecektir. Talep edildikçe de üretim konusunda onlara gerekli hizmeti sunacağız. Yurt dışına satışlar oluyor, yurt içinde çok çok fazla talep gördüğünü görüyoruz. Çünkü el değmemiş, dışarıdan herhangi bir katkı maddesi bulunmayan bir üründen bahsediyoruz. Eski bir üretim yönetimidir. Suyun çarklarını çevirdiği bir değirmen. Eski bir kavurma modeli, eski bir öğütme modeli ile yüzde yüz doğal bir tahinden bahsediyoruz. Özellikle belirtmek istiyorum, geleneksel bir üretim değil, tamamı ile doğal bir üretim" diye konuştu. İşletmeci Selahattin Demir, restorasyon öncesi zorluk çektiklerini kaydederek, "Biz ne yaptık burada, kültürümüze sahip çıktık, kültürümüzü yaşattık ve markalaştırdık, restorasyonumuzu yaptık. Türkiye’nin 81 iline gönderiyoruz. Taleplerimiz var. Avrupa’dan da talepler var. Biz insanların bunu tatmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. Bölgenin sulak arazilerinde ekimi yapılan susamlar ile tahin üretimi yapılıyor Demir, üretim sürecini şöyle anlattı: ’’Susamlarımız, kendi sulak arazilerimizde ektiğimiz susamlarımız. Hasadı yapıldıktan sonra buraya getiriyoruz. Temizleme işleminden sonra taşta döverek soyuyoruz, taşta kavurduktan sonra yine taşta öğütüyoruz. Bütün aşamalar geleneksel ve o kültüre bağlı olarak yapılıyor. Tamamen su ile çalışıyor değirmenlerimiz. Elektrik yok, makine yok. KOSGEB bize destek oldu. KOSGEB’in makine desteği vardı bize. Paketlememizin tamamını KOSGEB destekledi. Zaten coğrafi işaretli bir ürün yapıyoruz. Türkiye’de yöntemi ile, mahreç alan tek ürün. Bazı yerler susamı ile alıyor. Ama biz geleneksel, doğal yöntem ile coğrafi işaret almış bir ürün yapıyoruz." İşletme, elektrik ve makineye sıfır bağımlılıkla, sadece su gücü ve taş teknolojisiyle üretim yapılarak çevre dostu bir model sunuluyor.
Çankırı Yerin 150 metre altındaki bu mağarada şifa arıyorlar Türkiye’nin dört bir yanından Çankırı’ya gelen astım ve KOAH hastaları, yerin 150 metre altındaki tuz mağarasında şifa arıyor. Çankırı’da Hititler döneminden kalan, yerin 150 metre altında bulunan ve "Yer Altı Tuz Şehri" olarak adlandırılan tuz mağarası, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. İl merkezine yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunan ve 18 bin metrekare kapalı alana sahip mağara, astım ve KOAH hastalarına da umut oluyor. Hayata geçirilen proje kapsamında, farklı illerden Çankırı’ya gelen astım ve KOAH hastalarının mağarada her gün 4 ila 6 saat boyunca tuzlu havaya maruz kalmaları sağlanıyor. Mağarada çeşitli etkinlikler yapan hastaların kanındaki oksijen seviyesinde ciddi bir artış oluyor. Mağaradaki terapiye katılan hastalar, mağarada geçirdikleri her geçen gün daha sağlıklı olduklarını hissettiklerini ifade etti. "Yürüyüşlerimde hızlı ve nefes alışverişlerimin güçlü olduğunu hissettim" Mağara sayasinde rahat nefes alabildiğini söyleyen Bünyamin Erkaya, "Buraya ağabeyim ile birlikte Erzurum’dan geliyorum. Ağabeyim ileri derecede KOAH hastası bende de başlangıcı var. Tuz mağarasını ve hastanenin faydalarını duyduk ve buraya geldik. Bugün üçüncü günüm ve yürüyüşlerimde hızlı ve nefes alışverişlerimin güçlü olduğunu hissettim. Her geçen gün sağlıklı olduğumu hissediyorum" dedi. "Daha rahat nefes almaya başladım" Sağlık probleminde belirgin azalmalar olduğunu ifade eden Yaşar Yavuz da, "Çankırı’ya Safranbolu’dan geliyorum, KOAH hastasıyım. Şehirde bulunan çeşitli etkinlikler ve tuz mağarası bana çok iyi geldi. Buraya gelmeden önce oksijen seviyem 51’di ama şu an 95’e kadar çıktı. Daha rahat nefes almaya başladım" diye konuştu. "Burası insana huzur veriyor, nefes alışını ferahlatıyor" Mağarada rahat nefes aldığını belirten Zeliha Tekercioğlu, "Tuz mağarasına Ankara’dan gezmek için geldim. Burasının şifa kaynağı olduğunu da öğrendik. Burası insana huzur veriyor, nefes alışını ferahlatıyor. Güzel bir yer" ifadelerini kullandı. Mağaraya gezmek için geldiğini ve çok beğendiğini söyleyen Sevda Yılmaz ise, "Buraya Ankara’dan geliyorum. Daha önceden de burayı merak ediyordum. Mağara çok güzel, çok büyüleyici ve enteresan. Çok beğendik" şeklinde konuştu.
Samsun Başkan Kurnaz: "Çocuklarımızın yerel yönetimlerde söz sahibi olmalarını önemsiyoruz" Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, İlkadım Kent Konseyi Çocuk Meclisi’nin bölgede seçimle oluşturulan ilk çocuk meclisi olduğuna dikkat çekerek, "İlkadım’da fikirleri ve projeleri olan çocuklarımızın yerel yönetimlerde söz sahibi olmalarını önemsiyoruz" dedi. Çocukların kent planlamalarında söz sahibi olmaları, kentlilik bilincinin aşılanması ve çocuklara yerel yönetimlerde katılım hakkı sağlanması amacıyla oluşturulan İlkadım Kent Konseyi Çocuk Meclisi’nin seçimli Genel Kurulu gerçekleştirildi. İlkadım Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen genel kurula 103 öğrenci katılırken, başkanlık için 11 aday yarıştı. Yapılan oylama sonucunda Tepecik 100. Yıl Millî Mücadele Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi Serra Akagündüz, 17 oy alarak İlkadım Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı seçildi. Genel kurulda konuşan İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, Çocuk Meclisi’nin katılımcı demokrasinin en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi. İlkadım Kent Konseyi Çocuk Meclisi’nin bölgede seçimle oluşturulan ilk çocuk meclisi olduğuna dikkat çeken Kurnaz, "İlkadım’da fikirleri ve projeleri olan çocuklarımızın yerel yönetimlerde söz sahibi olmalarını önemsiyoruz. 11 adayın yer aldığı bu genel kurulda katılımcı demokrasinin en güzel örneklerinden birini yaşadık. Çocuklarımız akranlarının ihtiyaçlarına yönelik projeler üretecek, bizler de bu projeleri memnuniyetle hayata geçireceğiz" dedi. Seçilen başkan ve yönetim kurulunu tebrik eden Kurnaz, öğrencilerin oy kullanırken okul ayrımı yapmadığını vurgulayarak, "En iyi çalışan, en iyi proje hazırlayan aday başkan seçildi. İşte demokrasi budur. Çocuk Meclisi Başkanlığına seçilen Serra Akagündüz’ü ve yönetim kurulunu tebrik ediyorum. Hazırlayacakları projeleri dört gözle bekliyoruz" diye konuştu. İlkadım Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Salih Kesgin ise çocukların hayallerinin kentin geleceğini şekillendireceğini belirterek, "Çocuklarımız, projeleri ve sorumluluk bilinciyle yarının İlkadım’ına katkı sunacak. Çocuk Meclisi’nin şehrimizin geleceğine büyük değer katacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.