GENEL - 18 Nisan 2012 Çarşamba 10:10

GREENPEACE ÜYELERİ, MICROSOFT`UN BİNASINA TIRMANDI

A
A
A
GREENPEACE ÜYELERİ, MICROSOFT`UN BİNASINA TIRMANDI

Greenpeace üyeleri, yazılım şirketlerinin doğa kirliliğine yol açtıklarını ileri sürerek, Microsoft`un İstanbul`daki binasına tırmanarak eylem yaptı.
Greenpeace üyesi 8 kişi, sabah saat 07.30 sıralarında Beşiktaş Levent Aydın Sokak`ta bulunan Microsoft`un binasının önüne geldi. Yazılım şirketlerinin veri merkezinde kullandığı enerjiyi kömür ve nükleer gibi enerjilerden sağlayıp doğa kirliliğine yol açtıklarını ileri süren Greenpeace üyeleri, beraberinde getirdikleri seyyar merdivenle şirketin girişindeki yüksek bölüme tırmanmaya çalıştı. Bir eylemci yukarı çıktıktan sonra şirketin özel güvenlik elemanları duruma müdahale etti. Eylemcilerden birini
merdivenle tırmanırken paçasından yakalayan güvenlik görevlisi, aşağıya indirdi. Şirketin girişindeki yüksek bölüme çıkan eylemci ile şirketin girişinde bulunan arkadaşları, Türkçe ve İngilizce, "Microsoft Bulutun ne kadar temiz" yazılı pankart açtı. Sabah işyerlerine gelen şirket çalışanları ise eylem karşısında şaşkınlık yaşadı.
Eylemin içeriğine ilişkin bir açıklama yapan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, "Günümüzde, fotoğraf, müzik paylaşımı için veri merkezini kullanıyoruz. Bulut Bilişim Sistemleri adı verilen veri merkezleri, nükleer gibi tehlikeli ve kömür gibi kirli enerjiler kullanıyor. Microsoft`ta veri merkezinin enerjisini sağlarken çoğunlukla kömür gibi kirli enerjileri kullanıyor. Greenpeace olarak dünyada en fazla enerji tüketen sektörlerden olan IT sektöründe veri merkezlerinin
temiz enerji kullanmalarını istiyoruz. IT merkezleri eğer bir ülke olsaydı dünyanın en çok elektrik tüketen 5. ülkesi olacaktı. Veri merkezleri 180 bin evin kullandığı enerjiyi kullanıyor. Eğer bu hızla enerji kullanmaya devam ederlerse 2020 yılında bu enerjilerini 5 katına çıkartacaklar. Biz Greenpeace olarak bu gibi şirketlerin veri merkezlerinin enerjilerini temiz enerjilerden sağlamalarını istiyoruz" dedi.
Pankart açıp bir süre bekleyen eylemciler, olay yerine gelen polisin uyarılarının ardından eylemlerini sonlandırdı. Greenpeace üyeleri ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar: "BAYKAR gelirlerinin yüzde 90’ını ihracattan elde eden bir kurum" BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, "BAYKAR gelirlerinin yüzde 90’ını ihracattan elde eden bir kurum. 37 ülkede hava aracı var. Türkiye’nin Somali’de uzay istasyonu olacak " dedi. İstanbul’da, TEKNOFEST çatısı altında, T3 Vakfı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde "Take Off Girişim Zirvesi" düzenlendi. İstanbul Fuar Merkezi’ndeki programa BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Trendyol Go CEO’su Merve Başçı ve birçok girişimci iş insanı katıldı. Programda yerli ve milli üretimler ele alınırken katılımcılara bu üretimler hakkında bilgilendirme konuşmaları yapıldı. Daha sonra BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, katılımcıların sorularını cevapladı. "BAYKAR bugün dünyanın en büyük insansız hava aracı şirketi" Geçmişten günümüze gelişim sürecine değinen Selçuk Bayraktar, "Evet, hakikaten 20 sene öncesine dönsek, bugün BAYKAR’ın hikayesine baksak, BAYKAR bugün dünyanın en büyük insansız hava aracı şirketi. Buradan buraya nasıl geldi? İmkansız aslında. Baktığınızda düşündüğünüzde zamanın bükülmesi falan lazım. Bildiğiniz kurumları unutup, gelirlerinin yüzde 90’ını ihracattan elde eden bir kurum. 37 ülkede hava aracı var. Dünya ihracat pazarının yüzde 60’ı BAYKAR’da. İhracattan son 3-4 yıldır neredeyse 2 milyar dolar ciroya ulaşmış, yüksek teknolojili yüksek katma değerlerle çalışan 8 bin kişilik kocaman bir aile" dedi. "Ne söz verdiysek asla gerisine düşmek istemedim" Bayraktar, "Türkiye’de İsrail uçakları kullanılıyordu, otomatik inip kalkamıyorlardı. Amerika’nın hava aracı da otomatik inip kalkamıyordu. Sinop’ta 2009’da uçtuğunda, 2014’te Bayraktar TB2, sonra ROKETSAN’ın mühimmatı ile ilk SİHA’mız olması. İlk atışı 2015’te yapıyor. Ondan sonra terörle mücadelenin bir anlamda belini kırması süreci başlıyor. 2019’da 6 tonluk Akıncı ilk uçuşunu yapıyor ve 6 kilodan 6 tona, aradan kaç yıl geçmiş? 15 yıl. Şimdi içeride girişimlere bakıyorum da, uçağı havada tuttuğunuzda böyle şeyler olacak. Geleceğin teknolojisine çalışıyorsunuz, sürekli yenilik yapmaya gayret ediyorsunuz" ifadelerini kullandı. "Küresel konumlama sistemleri bağımsızlığınız açısından çok kritik" Küresel konumlama sistemlerinin öneminden bahseden Bayraktar, "Küresel konumlama sistemleri bağımsızlığınız açısından çok kritik. Çünkü küresel konumlama sistemlerini karıştırabiliyorsunuz, kandırabiliyorsunuz. Düşünün ki arabanızla bir yere seyahate gidiyorsunuz veya uçakla, bambaşka bir yerde gösterebiliyor ve şu anda bu oluyor" diye konuştu. "Somali’de uzay istasyonu olacak" Türkiye’nin Somali’de uzay istasyonu kurma girişimine değinen Selçuk Bayraktar, "Türkiye’nin gönül ve dost coğrafyası olduğundan Somali’de uzay istasyonu olacak. Onun inşası başladı devlet tarafından. İnşallah biz de ileride orada fırlatma araçlarımızı kullanma imkânı bulmayı hedefliyoruz" dedi. "Karmaşık makineleri Türkiye’de yapıyoruz" Karmaşık makinelerin Türkiye’de artık kolaylıkla yapılabildiğini söyleyen Bayraktar, "Karmaşık makineleri Türkiye’de yapıyoruz, imal ediyoruz. Mesela araba motoru veya uçak motoru, jet motoru, şu an bunları geliştiriyoruz" şeklinde konuştu. Programın kapanışında iş insanları ve girişimciler ile de buluşan Bayraktar, katılımcılara ödüllerini takdim ederek toplu fotoğraf da çektirdi.
İzmir İntihar sanılan olayda ‘miras’ cinayeti çıktı: Anne, baba ve ağabeyini öldürüp intihar süsü verdi İzmir’in Torbalı ilçesinde anne, baba ve çocuğun hayatını kaybettiği, ilk etapta cinayet ve intihar olarak değerlendirilen olayın arkasından ’miras’ cinayeti çıktı. Polis ekiplerinin dikkati sayesinde aydınlatılan olayda, ailesini katledip intihar süsü veren şahıs tutuklandı. Olay, 24 Ekim tarihinde Torbalı ilçesi Muratbey Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir ikamette silah sesleri duyulduğu ihbarı üzerine olay yerine giden ekipler korkunç manzarayla karşılaştı. Evde yapılan incelemede Sadi Avcı (67) ve eşi Hatice Avcı’nın (54) farklı odalarda başlarından vurularak hayatını kaybettiği, ailenin büyük oğlu Mehmet Avcı’nın (33) ise salon kısmında ölü bulunduğu belirlendi. İlk incelemelerde, Mehmet Avcı’nın anne ve babasını öldürdükten sonra aynı silahla intihar ettiği şüphesi üzerinde duruldu. Olay yerine intikal eden Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ve Suç Analiz Büro Amirliği ekipleri, intihar ettiği değerlendirilen Mehmet Avcı’nın cansız bedeninin duruş şekli ve suç aleti tabancanın konumundan şüphelendi. Durumun cinayet olabileceği ihtimali üzerine İl Emniyet Müdürü’nün talimatıyla Cinayet Büro Amirliği ve Suç Analiz Büro Amirliği dedektiflerinden oluşan özel bir ekip kuruldu. 1200 saatlik kamera görüntüsü incelendi Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturmada; İstihbarat Şube Müdürlüğü, Olay Yeri İnceleme, İzmir Kriminal Bölge Müdürlüğü ve Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ortak çalışma yürüttü. 4 gün süren kesintisiz çalışmada, ailenin küçük oğlu M.A. (31) mercek altına alındı. Ekipler, ilçe genelinde ve İzmir merkezde bulunan 20’ye yakın Plaka Tanıma Sistemi (PTS) ve 60 güvenlik kamerasından elde edilen bin 200 saati aşkın görüntüyü saniye saniye inceledi. Cinayeti "ses" araması ele verdi Yapılan teknik ve fiziki takipler sonucunda, şüpheli M.A.’nın olay günü İzmir merkezden Torbalı’ya geldiği, cinayet öncesinde farklı iş yerlerinden pamuk, kolonya ve eldiven temin ettiği tespit edildi. İzmir Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin dijital materyaller üzerinde yaptığı incelemede ise kan donduran bir detay ortaya çıktı. Şüphelinin, olay öncesinde video paylaşım sitesi üzerinden "tabanca ses desibel seviyeleri" hakkında aramalar yaptığı, cinayeti en ince ayrıntısına kadar planladığı belirlendi. Önce anneyi, sonra babayı, en son abiyi öldürmüş Soruşturmayı derinleştiren ekip, M.A.’nın eve gelerek önce evde yalnız olan annesini, ardından eve çağırdığı babasını ve son olarak eve gelen abisini öldürdüğünü tespit etti. Şüphelinin, cinayetlerin ardından abisinin bulunduğu odayı düzenleyerek olaya "cinnet ve intihar" süsü verdiği, tabancadaki parmak izlerini sildiği ve dikkat çekmemek için olay yerinden ayrıldığı anlaşıldı. Miras için ailesini katletmiş Gözaltına alınan M.A.’nın, maddi sıkıntılar yaşadığı ve mirasa tek başına sahip olmak amacıyla cinayetleri işlediği belirlendi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili gözaltına alınan şüphelilerden S.A. (31) emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakılırken, T.B. (28) ise adli kontrol şartıyla salıverildi.