GENEL - 18 Nisan 2012 Çarşamba 17:51

148 TL BORCUNDAN DOLAYI ULU CAMİNİN ELEKTRİĞžİ KESİLİNCE MERKEZİ SİSTEMDEN EZAN OKUNMADI

A
A
A
148 TL BORCUNDAN DOLAYI ULU CAMİNİN ELEKTRİĞžİ KESİLİNCE MERKEZİ SİSTEMDEN EZAN OKUNMADI

Merkezi ezan sistemi olan Adıyaman`da 148 TL elektrik borcu nedeniyle Akedaş ekipleri tarafından elektriği kesilen Ulu Cami`de ezan müezzin tarafından cami girişinde okundu.
Hoparlörden ezanı okuyamayan müezzin caminin avlusunda ezan okudu.
Cami cemaati yaşanan bu duruma tepki göstererek, yetkililerin bu duruma el atması gerektiğini ifade ettiler.
Ulu Cami İmamı Hasan Basri Atlıhan, tek faturada Akedaş firmasının elektriği kesmesine sert tepki göstererek, "Caminin ihtiyaçları cemaatten toplanan paralar ile karşılanılıyor. Bugüne kadar hiçbir faturayı ödememiş değiliz. Son ayın borcunu bize tebligat ile göndermediler. İnsan kesmeden önce 5-10 gün bekler. Bizler de cemaatten topladığımız paralarla bunu ödüyoruz. Camiye cemaate karşı bir saygısızlıktır. Bu rahmet döneminde bunların böyle yapması çok büyük bir saygısızlıktır. Ulu Caminin
elektriklerinin kesilmesi cemaate karşı, vatandaşa karşı, Diyanette karşı yapılan bir saygısızlıktır. Bugün merkezi sistemden ezan okunamadı" dedi.
Adıyaman`da Ulu Cami`nin elektriğinin kesilmesi olayıyla ilgili Akedaş Adıyaman Müdürü Mehmet Yaşar, açıklama yaparak olayın bir yanlışlıktan kaynaklandığını kaydetti.
Ulu Cami`nin elektriğin kesilmesi nedeniyle merkezi sistemden öğle ezanının okunmaması konusunun Müftülük tarafından kendisine bildirildiğini aktaran Mehmet Yaşar, teknik bir hatadan kaynaklandığını söyledi.
Mehmet Yaşar, Ulu camii`nin ısıtma ve aydınlatma sayaçlarının farklı olduğunu, caminin aydınlatma borcunun olmadığını, ısıtma borcu olduğunu belirterek, "Arkadaşlarımız ısıtma sayacını kesmek isterken yanındaki aydınlatma sayacının elektriğini kesmişler. Caminin aydınlatmasını ve ses sistemini besleyen sayacın akımı yanlışlıkla kesilmiş. Konuyu öğrendiğimizde hemen akımını yeniden bıraktık" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: "Hedefimiz, anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bizim hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nı darbe ürünü bir anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılamak, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi’nde yapılan, ’İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Serap Yazıcı Özbudun ile TİHEK Başkanı Fahrettin Altun yer aldı. Son 23 yılda atılan adımların Türkiye’yi yüksek standartlı demokrasi hedefine taşıyan köklü bir dönüşümün yapı taşları olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Anayasanın 90. maddesinde yaptığımız değişiklikle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin anlaşmalarla; kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağını düzenledik. 2003 yılında 4982 sayılı kanunla yürürlüğe giren bilgi edinme hakkını 2010 Anayasa değişikliğiyle Anayasal güvenceye kavuşturarak, demokratik bir yönetimin temel unsurlarından biri olan bilgi edinme hakkını güçlendirdik. Böylece vatandaşlarımızın devlete erişimini, denetim ve katılımını daha şeffaf ve güvenilir bir zemine kavuşturmayı amaçladık. Vatandaşlarımızın insan hakları ihlallerinde AİHM’ne başvurmadan önce hakkını kendi ülkesinde arayabilmesi için Bireysel başvuru imkanını getirdik. İdarenin her türlü eylem ve işlemleri nedeniyle mağdur olduğunu düşünen vatandaşlarımızın haklarının takibi noktasında kurumsal bir mekanizmayı, Kamu Denetçiliği Kurumu’nu ihdas ettik. İnsan onurunu koruyan, ayrımcılığa karşı herkes için eşitlik ilkesini güçlendiren daha sağlam bir kurumsal yapı oluşturmak amacıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nu hayata geçirdik" dedi. "Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiren düzenlemeleri hayata geçirdik" TİHEK ile birlikte, insan hakları ihlallerini izleyen, ayrımcılığı önleyen ve devletin tüm kurumlarında eşit muamele standardını güvence altına alan bağımsız ve etkin bir mekanizmayı ülkeye kazandırdıklarından bahseden Bakan Tunç, "Anayasamızda yapılan değişikliklerle kadın haklarından çocuk haklarına; temel hak ve özgürlükleri güçlendiren ve genişleten reformları milletimizin onayıyla hayata geçirdik. Anayasamızda hukuk devleti ilkesini güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi için önemli yapısal reformları gerçekleştirdik. Bu kapsamda; Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiren düzenlemeleri hayata geçirdik. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılmasından Milli Güvenlik Kurulunun sivilleştirilmesine, askeri yargının kaldırılmasından sıkıyönetim ilanına izin veren Anayasa maddesinin kaldırılmasına; darbecilerin yargılanmasına engel olan Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasına varıncaya kadar önemli reformlara imza attık" ifadelerini kullandı. Tunç, söz konusu bu reform belgeleri çerçevesinde bugüne kadar yargı ve insan hakları alanında ciddi mesafeler kat ettiklerinden bahsetti. "Hedefimiz demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" İnsan hakları alanında yürütülen özverili çalışmaların, ülkenin demokratik standartlarını yükselten önemli reformlar olduğuna değinen Tunç, "Bizim hedefimiz, Türkiye Yüzyılını darbe ürünü bir Anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılamak, demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasa borcumuzu milletimize ödemektir. İnsan haklarına ilişkin ülkemizdeki tüm kurumların aynı masa etrafında buluştuğu bu toplantının, ortak aklı ve kurumsal iş birliğini daha da güçlendirecek önemli sonuçlar üreteceğine yürekten inanıyorum. Bugün ortaya koyacağımız değerlendirmeler, yalnızca bugünün çalışmalarına yön vermeyecek; Türkiye’nin insan hakları standartlarını daha ileriye taşıyacak yeni adımların da kapısını aralayacaktır" ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.
Karabük KBÜ’de Odyometri öğrencilerine Uygulamalı eğitim verildi Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Odyometri Bölümü, işitme cihazları ve uygulama süreçlerine yönelik kapsamlı bir eğitim programı düzenledi. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın uygulamalı eğitim vizyonu doğrultusunda gerçekleştirilen etkinlik, üniversite-sektör iş birliğinin örnek bir modeli olarak planlandı. Program, öğrencilerin derslerde edindikleri bilgileri pratik uygulamalarla pekiştirmesine katkı sağladı. İşitme cihazı firması temsilcileri Odyolog Sude Nur Ekim, Odyolog Serhat Önkol ve Odyometrist Selahattin Sezen tarafından verilen teorik ve uygulamalı eğitimlere öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Programa Odyometri Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Emre Söylemez ile Öğr. Gör. Merve Kandazoğlu Erdem ve Öğr. Gör. Tuğba Ural da katıldı. Eğitimin ilk oturumunda modern işitme cihazlarının çalışma prensipleri, dijital işitme teknolojilerindeki yenilikler ve cihaz uygulama süreçlerine ilişkin bilgiler aktarıldı. Öğrenciler, işitme cihazlarının teknik altyapısına dair güncel bilgileri uzmanlardan dinleme fırsatı buldu. İkinci oturumda ise kulak kalıbı uygulamalarına yönelik teorik eğitim verildi ve öğrencilerin birebir deneyim kazandığı pratik çalışmalar gerçekleştirildi. Kulak kalıbı alım süreci, kullanılan materyaller, ölçüm teknikleri ve profesyonel uygulama örnekleri öğrencilere uygulamalı olarak aktarıldı. Odyometri Bölümü 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin katıldığı eğitim programı, "İşitme Cihazları" ile "Kulak Kalıbı ve Uygulamaları" derslerini destekleyerek öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerini güçlendirdi. Etkinlik, öğrencilerin sektörde kullanılan güncel uygulamaları yerinde tanımasına imkân sundu. Program sonunda Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Durdane Yılmaz Güven, eğitim sürecine katkı sağlayan akademisyenlere ve sektör temsilcilerine teşekkür belgesi takdim etti.