GENEL - 18 Nisan 2012 Çarşamba 18:17

BAŞBAKANLIОA BAОLI KURUM ÇALIŞANLARINA EОİTİM

A
A
A
BAŞBAKANLIОA BAОLI KURUM ÇALIŞANLARINA EОİTİM

Başbakanlığa bağlı kurum çalışanlarına, kamu kurum ve kuruluşlarındaki uygulamaların özürlülerin ulaşabilirliğine ve mevzuata uygun tamamlanması hususunda eğitim verildi.
Başbakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü, Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Türkiye Radyo Televizyon (TRT) Kurumu Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Genel Müdürlüğü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı idari ve teknik personeline, kamu kurum ve kuruluşlarındaki uygulamaların özürlülerin ulaşabilirliğine ve mevzuata uygun olarak tamamlanması hususunda teknik eğitim verildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Konferans Salonunda gün boyu süren eğitime Başbakanlığa bağlı kurumların yönetici ve teknik personeli katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Aylin Çiftçi, şöyle konuştu: "Özürlü vatandaşların toplumsal yaşama tam, eşit ve etkin katılımları ve hizmetlerden diğer bireylerle eşit biçimde faydalanmalarının sağlanmasına yönelik uygulamalar tarafların tamamının konuya hassasiyeti ve bakış açısının genişletilmesiyle mümkündür. Bu açıdan, yasanın beklentilerin tamamını karşılaması tüm toplumun ve başta kamu kurumlarımızın zihniyet dönüşümünü gerektirmektedir"
Mevcut alanların dönüşümünün yeni yapılanlardan daha zor olmasının önemine vurgu yapan Çiftçi, ulaşılabilirliğin öncelikle mevcut durumun tespit edilmesi, sonrasında da bu tespitler ışığında gerekli düzenlemelerin yapılmasıyla sağlanacağını ifade etti.
Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü uzmanlarınca yönetici bilgilendirme toplantısı ve teknik personel eğitim toplantısı olarak iki etapta düzenlenen toplantıda, "Ulaşılabilirlik Nedir?", "Ulaşılabilirliğin Önemi", "Özürlü ve Engelli Tanımları", "Ulaşabilir Olmayan Uygulama Örnekleri", "Ulaşılabilirlik Standartları", "Ulaşılabilirlik İçin Ne Yapmalı?", "Hissedilebilir Yüzey Uygulamaları", "Tespit Formları Nedir ve Nasıl Kullanılmalı?" ve "Ulaşılabilirlik Mevzuatı" konularına yer verildi.
Bu eğitim neticesinde Başbakanlığa bağlı kurumlar ve bağlı kuruluşlarda tespit yapılacak ve ulaşılabilirlik uygulamalarına geçilecek. Başbakanlığa bağlı kuruluşların bina ve yapılı çevresinde ulaşılabilirliğin mevzuata uygun bir şekilde en kısa zamanda gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Bilindiği gibi, 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu gereği, kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin ulaşabilirliğine uygun duruma getirilmesi gerekmektedir.
Bu süre Temmuz 2012`de sona erecektir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzce özürlülerin ulaşılabilirliği ile ilgili kurumsal farkındalığı artırmak adına tüm kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik bilgilendirme toplantıları yürütülmeye devam edecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: "Hedefimiz, anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bizim hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nı darbe ürünü bir anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılamak, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi’nde yapılan, ’İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Serap Yazıcı Özbudun ile TİHEK Başkanı Fahrettin Altun yer aldı. Son 23 yılda atılan adımların Türkiye’yi yüksek standartlı demokrasi hedefine taşıyan köklü bir dönüşümün yapı taşları olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Anayasanın 90. maddesinde yaptığımız değişiklikle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin anlaşmalarla; kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağını düzenledik. 2003 yılında 4982 sayılı kanunla yürürlüğe giren bilgi edinme hakkını 2010 Anayasa değişikliğiyle Anayasal güvenceye kavuşturarak, demokratik bir yönetimin temel unsurlarından biri olan bilgi edinme hakkını güçlendirdik. Böylece vatandaşlarımızın devlete erişimini, denetim ve katılımını daha şeffaf ve güvenilir bir zemine kavuşturmayı amaçladık. Vatandaşlarımızın insan hakları ihlallerinde AİHM’ne başvurmadan önce hakkını kendi ülkesinde arayabilmesi için Bireysel başvuru imkanını getirdik. İdarenin her türlü eylem ve işlemleri nedeniyle mağdur olduğunu düşünen vatandaşlarımızın haklarının takibi noktasında kurumsal bir mekanizmayı, Kamu Denetçiliği Kurumu’nu ihdas ettik. İnsan onurunu koruyan, ayrımcılığa karşı herkes için eşitlik ilkesini güçlendiren daha sağlam bir kurumsal yapı oluşturmak amacıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nu hayata geçirdik" dedi. "Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiren düzenlemeleri hayata geçirdik" TİHEK ile birlikte, insan hakları ihlallerini izleyen, ayrımcılığı önleyen ve devletin tüm kurumlarında eşit muamele standardını güvence altına alan bağımsız ve etkin bir mekanizmayı ülkeye kazandırdıklarından bahseden Bakan Tunç, "Anayasamızda yapılan değişikliklerle kadın haklarından çocuk haklarına; temel hak ve özgürlükleri güçlendiren ve genişleten reformları milletimizin onayıyla hayata geçirdik. Anayasamızda hukuk devleti ilkesini güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi için önemli yapısal reformları gerçekleştirdik. Bu kapsamda; Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiren düzenlemeleri hayata geçirdik. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılmasından Milli Güvenlik Kurulunun sivilleştirilmesine, askeri yargının kaldırılmasından sıkıyönetim ilanına izin veren Anayasa maddesinin kaldırılmasına; darbecilerin yargılanmasına engel olan Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasına varıncaya kadar önemli reformlara imza attık" ifadelerini kullandı. Tunç, söz konusu bu reform belgeleri çerçevesinde bugüne kadar yargı ve insan hakları alanında ciddi mesafeler kat ettiklerinden bahsetti. "Hedefimiz demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" İnsan hakları alanında yürütülen özverili çalışmaların, ülkenin demokratik standartlarını yükselten önemli reformlar olduğuna değinen Tunç, "Bizim hedefimiz, Türkiye Yüzyılını darbe ürünü bir Anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılamak, demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasa borcumuzu milletimize ödemektir. İnsan haklarına ilişkin ülkemizdeki tüm kurumların aynı masa etrafında buluştuğu bu toplantının, ortak aklı ve kurumsal iş birliğini daha da güçlendirecek önemli sonuçlar üreteceğine yürekten inanıyorum. Bugün ortaya koyacağımız değerlendirmeler, yalnızca bugünün çalışmalarına yön vermeyecek; Türkiye’nin insan hakları standartlarını daha ileriye taşıyacak yeni adımların da kapısını aralayacaktır" ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.
Karabük KBÜ’de Odyometri öğrencilerine Uygulamalı eğitim verildi Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Odyometri Bölümü, işitme cihazları ve uygulama süreçlerine yönelik kapsamlı bir eğitim programı düzenledi. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın uygulamalı eğitim vizyonu doğrultusunda gerçekleştirilen etkinlik, üniversite-sektör iş birliğinin örnek bir modeli olarak planlandı. Program, öğrencilerin derslerde edindikleri bilgileri pratik uygulamalarla pekiştirmesine katkı sağladı. İşitme cihazı firması temsilcileri Odyolog Sude Nur Ekim, Odyolog Serhat Önkol ve Odyometrist Selahattin Sezen tarafından verilen teorik ve uygulamalı eğitimlere öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Programa Odyometri Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Emre Söylemez ile Öğr. Gör. Merve Kandazoğlu Erdem ve Öğr. Gör. Tuğba Ural da katıldı. Eğitimin ilk oturumunda modern işitme cihazlarının çalışma prensipleri, dijital işitme teknolojilerindeki yenilikler ve cihaz uygulama süreçlerine ilişkin bilgiler aktarıldı. Öğrenciler, işitme cihazlarının teknik altyapısına dair güncel bilgileri uzmanlardan dinleme fırsatı buldu. İkinci oturumda ise kulak kalıbı uygulamalarına yönelik teorik eğitim verildi ve öğrencilerin birebir deneyim kazandığı pratik çalışmalar gerçekleştirildi. Kulak kalıbı alım süreci, kullanılan materyaller, ölçüm teknikleri ve profesyonel uygulama örnekleri öğrencilere uygulamalı olarak aktarıldı. Odyometri Bölümü 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin katıldığı eğitim programı, "İşitme Cihazları" ile "Kulak Kalıbı ve Uygulamaları" derslerini destekleyerek öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerini güçlendirdi. Etkinlik, öğrencilerin sektörde kullanılan güncel uygulamaları yerinde tanımasına imkân sundu. Program sonunda Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Durdane Yılmaz Güven, eğitim sürecine katkı sağlayan akademisyenlere ve sektör temsilcilerine teşekkür belgesi takdim etti.