YEREL HABERLER - 19 Nisan 2012 Perşembe 19:07

GAZİANTEP`TE ÖLDÜRÜLEN DR. ARSLAN İÇİN AYVALIK`TA EYLEM

A
A
A
GAZİANTEP`TE ÖLDÜRÜLEN DR. ARSLAN İÇİN AYVALIK`TA EYLEM

Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi`nde çalışan Göğüs Cerrahi Uzmanı Doktor Ersin Arslan`ın, 17 yaşındaki bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesi, yurt genelinde olduğu gibi Balıkesir`in Ayvalık ilçesinde de tepkiyle karşılandı.
Doktor Ersin Arslan`ın görevi başında öldürülmesini protesto etmek amacıyla önceki gün Ayvalık Devlet Hastanesinde bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştiren doktor ve sağlık emekçileri saat 12.30`da hastane bahçesinde toplanarak Gaziantep`te yaşanılan meslektaşlarına yönelik cinayeti sert bir basın açıklaması yaparak kınadı. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası`nın Ayvalık temsilcilerince yapılan açıklamaya bazı siyasi partilerin temsilcileriyle, ilçede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaşın da destek verdiği gözlendi.
Ayvalık Devlet Hastanesi`ne yeni atanan Göz Doktoru Hayrettin Kılıç tarafından seslendirilen açıklamada; Gaziantep`te Sağlık Emekçisi Dr. Ersin Arslan`ın taammüden öldürüldüğü vurgulanarak, ``˜Üzgünüz. Kızgınız. Öfkeliyiz. Tepkiliyiz. İsyan Ediyoruz. 19 Nisan 2012 Perşembe günü sağlık hizmeti vermiyoruz`` ifadelerine yer verildi. Yapılan açıklamada, Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi`nde çalışan göğüs cerrahi uzmanı Dr. Ersin Arslan, 17 Nisan günü bıçaklanarak öldürüldüğü hatırlatılarak, ``Hiç kimse bu cinayeti cehaletle, tepkiyle, münferitlikle açıklamaya kalkmasın. Taammüden öldürüldü Dr. Ersin Arslan. Göz göre göre öldürüldü. Yıllardır, sağlık ortamının vahşi bir şiddet ortamına dönüştüğünü, sürekli olarak saldırıya uğradığımızı, hekimlere-sağlık emekçilerine yönelik şiddetin artık dayanılmaz boyutlara geldiğini, can güvenliğimizin olmadığını söyledik, söylüyoruz. Durumun vahametini kavrayıp tedbir alması gereken yetkililer ise kulaklarını tıkadılar, gözlerini yumdular, olan biteni seyretmekle yetindiler; daha da kötüsü hastaları hekimlere-sağlık çalışanlarına karşı kışkırtmaya devam ettiler. Sağlıkta dönüşüm programı uygulandıkça sağlık emekçilerine yönelik şiddet artmaktadır. Sağlık emekçilerine yönelik artan şiddete karşı tepkilerimiz, taleplerimiz bu güne kadar yetkililer tarafından görülmemiştir. Yetkililerin bu tavrı ile sağlık emekçilerini ve halkı karşı karşıya getiren uygulamalarının geldiği aşama bir hekimin hayatına mal olacak seviyeye gelmiştir. Bu durum bizler açısından kabul edilebilir değildir. Türkiye`nin bütün sağlık kurumlarında çalışan bütün sağlık emekçileri isyan halinde. Bu nedenle yetkilileri uyguladıkları politika ve kullandıkları dilden vazgeçmeleri için uyarıyoruz`` denildi.
ACİL SERVİSLER DIŞINDA SAОLIK HİZMETİ YOK
Açıklamada mevcut sağlık sistemindeki sorunların kaynağının sağlık emekçileri olmadığını tekrar anlatmak için; 19 Nisan 2012 Perşembe gününde Türkiye genelinde hep birlikte sağlıkta şiddete karşı tepkilerini göstermeyi amaçladıkları kaydedilerek, ``Bugün, acil servisler dışında sağlık hizmeti vermiyoruz! Kent Sağlık Hakkı Meclislerine ve Tüm Sağlık Örgütlerine Çağrımızdır; Sağlık emekçileri ve halkın daha fazla karşı karşıya gelmemesi için, daha fazla sağlık emekçisi şiddete uğramasın hayatını kaybetmesin diye acilen almış olduğumuz bu eyleme desteğinizi bekliyoruz. Halkımıza çağrımızdır; Sağlıkta uygulanan politikaların sonucu halk ve sağlık emekçileri karşı karşıya gelmektedir. Sağlıkta uygulanan piyasacı uygulamalara, paran kadar sağlık sistemine hayır demek için bugün sağlık kurumlarına muayene için değil, eylem-etkinliklerimize destek vermek için gelin çağrısında bulunuyoruz`` denildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Albayrak: "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" dedi. AK Parti il binasında ’yerel yönetimler’ gündemli toplantı düzenlendi. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, toplantı sonrasında CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçen Odunpazarı Belediye Meclisi Üyesi Berke Akyel’e rozetini taktı. Ayrıca Gürhan Albayrak, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, kentte son günlerde yaşanan su kesintilerine de değindi. "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" Başkan Albayrak, AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, güneme dair açıklamalarda bulundu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin (EBB) çalışmalarını eleştiren Başkan Albayrak, "AK Parti belediyeciliği; reklam değil hakikat, makam değil insan belediyeciliğidir. Bizim anlayışımızda israfı önlemek ve şeffaflık temel esastır. Ancak, bugün Eskişehir’de hem yönetim zafiyeti hem de vatandaşa yüklenen haksız maliyetlerle karşı karşıyayız. Bakınız, Evsel Katı Atık Bedelleri konusunda tam bir karmaşa ve sorumluluktan kaçma hali yaşanıyor. Kanun açık: Katı atık bertaraf tesislerini kurmak ve bu sistemi bir bütün olarak yönetmek Büyükşehir Belediyesi’nin görevidir. Ancak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinden gelen; personel, araç ve şişirilmiş giderlerle dolu raporları meclisten aynen geçirerek vatandaşımıza yüksek faturalar çıkarılmasına göz yummuşlardır. Buradan soruyorum, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, katı atık tesisinden 2023 ve 2024 yıllarında elde ettiği toplam 110 bin MW’ın üzerindeki elektrik gelirini neden maliyetlerden mahsup etmiyor. Kayıt dışı işletmelerin maliyetini, neden esnafımızın ve vatandaşımızın omuzlarına yüklüyorsunuz. Belediyecilik, vatandaşı ’gelir kapısı’ olarak görmek değil, tam aksine vatandaşın derdine derman olmaktır. Bizler AK kadrolar olarak, bu bedellerin gerçekçi maliyetlerle minimuma indirilmesini hemşehrilerimizin adına özellikle istiyoruz. Buradan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yetkisini kullanmaya davet ediyoruz. Geçtiğimiz gün, Tepebaşı ilçemizde yaşanan su krizi, mevcut altyapının ve bu köhne yönetim anlayışının iflas ettiğinin resmidir. Eskişehir artık, CHP’li ’eski’ zihniyetten kurtulmayı, modern ve çözüm odaklı bir vizyonla yönetilmeyi hak ediyor. Halkımızı mağdur eden her krizin, her haksız bedelin hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Peki, ESKİ’de yaşanan bu krizler neden bitmiyor. Çünkü Eskişehir’in altyapısı, hâlâ rahmetli Selami Vardar döneminden kalma, miadını çoktan doldurmuş borularla ve yarım asırlık yorgun sistemlerle can çekişiyor. Şehrin altyapısı çürürken üstüne makyaj yapıp ’çağdaş kent’ masalları anlatanlar, bugün acı gerçekle yüzleşiyor. 19 Aralık’tan beri Eskişehirli vatandaşlarımızı bir damla suya muhtaç eden bu liyakatsizlik, sadece bir arıza değil, bir yönetim iflasıdır. ESKİ Genel Müdürü su hesabı yapıp, belediye meclisinde üstten bakan bir tavırla konuşacağına işini yap. 2025 yılında Eskişehir’in yarısı, sizin iş bilmezliğinizden dolayı saatlerce susuz bırakılarak mağdur edilmiştir. Yapay zeka çağında şu konuştuklarımız akıl alır gibi değil. Artık bu şehir S.O.S veriyor. Bugün sözde planlı bir tamiri bile günlerce onaramayan, halkına bir damla suyu veremeyen bu zihniyetle; Allah korusun yarın bir deprem yaşasak halimiz nice olur" dedi.
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.