GENEL - 21 Nisan 2012 Cumartesi 16:43

SAОLIK BAKANINDAN DOKTORLARA SALDIRANLARA "MAGANDA" BENZETMESİ

A
A
A
SAОLIK BAKANINDAN DOKTORLARA SALDIRANLARA "MAGANDA" BENZETMESİ

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hekimlere saldıranlara "maganda" benzetmesi yaptığı açıklamasında, "Hekimlere saldıran kim olursa olsun karşısında bizzat beni bulur. Dokunulmazlık arkasına sığınılarak yapılırsa bu işin tadı kaçar" dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gezi ve incelemelerde bulunmak ve partisinin il kongresine katılmak üzere Kırklareli`ne geldi. Akdağ, ilk olarak Kırklareli Valiliğini ziyaret ederek Vali Mustafa Yaman ile bir süre görüştü.
Burada bir açıklama yapan Akdağ, "Ben Kırklareli`nden Türkiye`ye bir kere daha seslenmek istiyorum. Bazı kendini bilmezlerin sağlık çalışanlarına karşı sözlü ya da fiili saldırıları, vatandaşımız ile sağlık çalışanları arasında bir kötü ilişki anlamına alınmamalıdır. Bir günde ortalama olarak 2 milyon insanın bir doktorun karşısına çıktığı büyük bir ülkedeyiz. Böyle bir ülkede bazı kendini bilmezlerin yanlış davranışları tüm sağlık çalışanları ile halkımız arasında, Türk milleti arasında bir olumsuz
ilişkinin varlığı gibi algılanmamalıdır. Biz bu sevgi ortamını geliştirmeye mecburuz. Kendini bilmez maganda ruhlu insanlara rağmen mecburuz. Ama onlara karşı da tedbirlerimizi artırmaya devam edeceğiz. Arkadaşlarımız ile yaklaşık iki yıldır bu konular üzerinde çalışıyoruz. Son yaşanan olaylar üzerine biraz daha yoğunlaştık. Bu konuda daha önceden genelge ve yönetmeliklerimiz var. Yeni bir uygulama başlatacağız. Bir özel telefon hattı ve özel bir internet web hattı oluşturuyoruz. Bu sadece doktorlara ve
sağlık çalışanlarına yönelik, onların herhangi bir şiddetle karşılaşmaları durumunda ulaşılacak bir hat olacak. Tüm sağlık yöneticilerimize ister özel hastanelerde olsun, ister devlet, ister üniversite hastanelerinde olsun karşılaşılan her türlü saldırıyı sözlü, fiili, psikolojik ya da doğrudan kaba kuvvet şeklindeki her türlü saldırıyı bildirim zorunluluğu getireceğiz. Günlük olarak Dünya Çalışma Örgütü`nün, Dünya Sağlık Örgütü`nün kuralları çerçevesinde belli bir formda bildirim ve kayıt zorunluluğu
getireceğiz. Çünkü dünyada sağlık çalışanları kadar şiddet açısından risk altında olan hemen hemen hiçbir meslek grubu yok. Sağlık çalışanlarının karşılaştığı insanlar ya da onların yakınlarının ruhsal durumları çoğu zaman kırılgan oluyor. Dolayısı ile sağlık çalışanları diğer meslek erbabına göre dünyanın tüm ülkelerinde çok daha büyük bir risk altında çalışıyor. Sadece Türkiye`de değil, dünyanın diğer ülkelerinde de yeterince bildirim yapılmıyor. Biz bu bildirimleri çok düzenli bir biçimde almaya
kararlıyız. Her bildirimi de doğrudan bakanlığımızın hukukçuları ile sağlık çalışanı kardeşlerimizin hukukunu koruyacak şekilde takip edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Bakan Akdağ Van`da BDP`li milletvekili Özdal Üçer`in adının karıştığı olayla ilgili olarak da, "Her kim olursa olsun, isterse Van`da yaşanan olaydaki gibi milletvekili olsun, herhangi bir sağlık çalışanına, bir doktora karşı sözlü ya da fiili herhangi bir saldırıda bulunursa bu ülkenin sağlık bakanını, beni bizzat karşısında bulur. Hiç kimse doktorları ve sağlık çalışanlarını sahipsiz zannetmesin. Savcılık yakında muhtemelen tezkereyi TBMM`ye gönderecektir. Milletvekillerinin dokunulmazlığı, aslında
milletin vekili olmak sureti ile milletin iradesinin korunması anlamına gelmektedir. Fiili bir saldırı dokunulmazlık örtüsü arkasına saklandığında işin tadı kaçar. Konu Meclis`e gelecek. Savcılığın tutumu ne olacak bakacağız" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.