GENEL - 22 Nisan 2012 Pazar 10:49

ELEKTRİK FATURASINI DÜŞÜRMENİN YOLLARI

A
A
A
ELEKTRİK FATURASINI DÜŞÜRMENİN YOLLARI

Günlük hayatta aydınlatmada ve elektrikli ev aletlerini kullanırken dikkat edilecek birkaç ayrıntı elektrik enerjisinin daha tasarruflu kullanılmasına imkan sağlıyor.
Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ (Toroslar EDAŞ) internet sitesinde, ülkemizde akkor flaman lamba yerine floresan ampul kullanılması durumunda yıllık 1 milyar 120 milyon kWh`lik tasarruf sağlanacağı
belirtildi. Konutlarda elektrik enerjisinin verimli kullanılması konusunda yer alan bilgiye göre, sadece aydınlatmada dikkat edilecek birkaç küçük ayrıntı bile önemli oranlarda elektrik tasarrufu
yapılabiliyor. Enerji tasarrufu için evlerde alınabilecek önlemler ve aydınlatma konusundaki öneriler şöyle sıralanıyor:
"Evlerde akkor flaman lamba yerine floresan ampuller kullanılmasıyla aydınlatma ile ilgili yüzde 75 tasarruf sağlanabilir. "Gün ışığından mümkün olduğunca yararlanılmalıdır. Çalışma masaları mümkün olduğunca pencere kenarlarına konulmalıdır. Duvarlar ve tavanlar açık renk boya ile boyanmalı ve gündüz saatlerinde aydınlatma amaçlı elektrik kullanımı asgariye düşürülmelidir. Dekoratif lambalar ışığın istenilmeyen bölgeleri aydınlatmasına neden olacağından bundan kaçınmalı, aydınlatma geri
verimi en üst düzeyde olan armatürler tercih edilmelidir. Zamanlayıcı, fotoseller, ya da yaklaşım
sensörleri vasıtasıyla aydınlatmanın sadece ihtiyaç olduğunda devreye girmesi ve çıkması sağlanmalıdır. Yüksek katlı binalarda 2 veya 3 katı aydınlatacak şekilde merdiven otomatiği seçilmeli, aynı anda 4 veya daha fazla katı aydınlatan merdiven otomatiği sistemine ilaveler yapılmalıdır.
Kullanılmadığı sürece aydınlatmalar kapatılmalıdır."
EV ALETLERİNİN KULLANIMI
Mikro dalga fırınların, pişirmeyi 2-10 dakikada, ısıtmayı 10-30 saniyede gerçekleştirdiği, diğer elektrikli fırınlara göre yüzde 66 daha az elektrik harcadığı vurgulanırken, ev aletleri kullanımında enerji tasarrufu için şu uyarılarda bulunuldu: "İhtiyaçtan daha büyük kapasiteye sahip klimalar kullanılmamalıdır.
Elektrikli süpürgelerin torbaları sık sık boşaltılmalıdır. Boş torba ile dolu torba arasında süpürgenin
kullanımı esnasında yüzde 15 civarında daha fazla elektrik sarfiyatı olacaktır.
Bulaşık ve çamaşır makinelerinin etrafında en az 5 santim civarında boşluk bırakılarak ısınmadan dolayı oluşan sıcak havanın kolayca dağılması sağlanmalıdır. Yaz aylarında ısı ve nemi azaltmak
için sabah ve akşam saatlerinde yıkama yapılmalıdır.
Küçük ekranlı televizyonlar büyük ekranlı televizyonlara göre daha fazla elektrik tüketmektedir.
Yerlerin halı kaplı olması zeminde ısı kaybını azaltacaktır.
Kullanılan odaların kışın 18-21 derece arasında tutulması gerekmektedir.
Yazın sıcaklıktan rahatsız olunmayacak bir derece olan 24-27 derece arasında oda sıcaklığı ayarlanmalıdır. Düşürülen her derece için yüzde 4 daha fazla elektrik harcanmaktadır.
Buzdolaplarının kapı içi manyetik bantları ayda bir kez sabunlu su ile temizlenmeli ve pudralanmalıdır. Bu sayede bakım yapılmayan dolaplara göre yaklaşık yüzde 5 civarında elektrik
tüketimi azaltılabilecektir.
Buzdolabındaki buz kalınlığı 5-6 milimetreyi geçmemelidir.
Buzdolabına sıcak yiyecek ve içecek konulmamalıdır.
Televizyon, VCD, DVD, müzik seti gibi elektrikli cihazlar çalışmadıkları zaman mutlaka cihazın açma-kapama düğmesinin kapalı konumda olması sağlanmalıdır.
Uzaktan kumanda cihazı ile kapatılan elektrikli ev aletleri, on/off düğmesinden kapatılmadıkları zamanlar bile cihazın açık olduğu zaman tükettiği elektriğin yaklaşık yüzde 5`i ile yüzde
15`i arasında elektrik tüketirler.
Ütüleme işlemi bitmeden 5 dakika önce ütü fişten çekilerek ütüde mevcut bulunan ısı ile kalan 5 dakikalık ütü işlemi yapılmalıdır. Bu basit önlemle 1 ampulün 1 saat daha fazla aydınlatması
sağlanabilecektir.
Camların çift cam olması, camlardan sıcak ve soğuk havanın giriş-çıkışını zorlaştıracak olup bu şekilde ısınma ve serinleme için yüzde 40 daha az bedel ödenecektir.
Buzdolaplarında buzluk bölümünün -18 derece, diğer soğutucu bölümün ise +7 derece olması en uygun sıcaklık değerleridir.
Buzdolabının yüzde 70 dolulukta olması en verimli çalışmasını sağlayacaktır. Bunun üzerindeki veya altındaki doluluk elektrik tüketimini artıracaktır.
Kızartmaları elektrikli ocak üzerinde kızartmak, fritöz içerisinde yapmaktan yüzde 25 daha fazla enerji harcar.
10 yılı geçmiş klimalar yeni klimalara göre yüzde 15-yüzde 40 civarında daha fazla elektrik tüketimine neden olacaktır".
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Küçükçekmece’de Kafe K hizmete açıldı Küçükçekmece Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kafe K’nın açılışı yapıldı.Uygun fiyatıyla dikkat çeken Kafe K ilk gündem yoğun ilgi gördü. Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, "Bugün de hem bir kafe, Kafe K dediğimiz, hem de bir köfteci dediğimiz bir tesisin açılışını yaptık. Amacımız insanların sosyalleşmesi, insanların bir araya gelebilmesi ve kendi ekonomik bütçesini zorlamadan buralara gelebilmesidir" dedi. Küçükçekmece Belediyesi, vatandaşlara yönelik sosyal yaşam alanlarına bir yenisini daha ekledi. Bugün açılışı yapılan Kafe K, sıcak-soğuk içecekler, tatlılar ve sandviç çeşitleriyle ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Açılışa, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve vatandaşlar katıldı.Uygun fiyatlı menüsüyle dikkat çeken Kafe K, hem belediye personeline hem de Küçükçekmecelilere keyifli bir mola alanı sunuyor. Kafe K’ya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Vatandaşlar, hem çay ve kahve içti hem de lezzetli köfte ve tatlıları deneyimledi. Açılışta konuşan Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, "Temel amacımız sosyal belediyecilik. Bu ana başlık altında bütün bu tesislerimizi vatandaşa hizmet amacıyla yapıyoruz. Sosyal belediyecilik demek insanların günlük yaşantılarına dokunabilmek, onlara katkı sunabilmek, dar gelirlileri de diğerleriyle eşitleme mantığı içerisinde her türlü fırsatlardan istifade ettirebilmektir. Bugün de hem bir kafe, Kafe K dediğimiz, hem de bir köfteci dediğimiz bir tesisin açılışını yaptık. Şöyle diyebilirim, 7 yıl içerisinde sosyal belediyecilik adı altında 11 tane tesisimiz var. Bunların 6 tanesi Emekli Kafe adı altında yaptığımız yerlerdir. Bu bir tık daha yukarıda olan Kafe K. Bunun ikincisini açtık. İnşallah çok yakında İnönü Mahallesi’nde üçüncüsünü açacağız. Amacımız insanların sosyalleşmesi, insanların bir araya gelebilmesi ve kendi ekonomik bütçesini zorlamadan buralara gelebilmesidir. Örneğin gençler gelip buraya bir arkadaşıyla oturabilmesi, ona kahve ikram edebilmesi ya da yukarıda bir yemek yiyebilmesi. Bunların tamamı normal piyasa fiyatlarının üçte biri kadardır" dedi. Kar amacıyla yapılmış bir yer değil" Kafe K’nın fiyatları hakkında konuşan Çebi, "Burası kar amacıyla yapılmış bir yer değil, tamamen sosyal hizmet maksadıyla yaptığımız yerlerdir. Bu konuda Küçükçekmece’de, belki iddia ediyorum, Türkiye’nin tamamına örnek teşkil edecek kadar sosyal belediyecilik adı altında yapmış olduğumuz hizmetlerden sadece bir tanesinin bugün açılışını yaptık. Bunun yanı sıra öğrencilerimizle ilgili bol miktarda kütüphanelerimiz var. Kadınlarla ilgili tesislerimiz var, Anne Taksi gibi, psikolojik danışmanlık merkezleri gibi yerlerimiz var. Daha dar gelirli ailelerin ya da onların oturduğu mahallelerde halk marketlerimiz var. Onun dışında taziye evlerimiz var. Amacımız, toplumun vergisini ödediği belediyenin, kendisine ödenen vergileri hizmet olarak geri iade etmesidir. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Burayı da açtığımız için çok mutluyum. Hemen yanı başımızda başka bir tesis daha var ama bu tesiste değişik bir konseptte yapmış olduğumuz bir tesis.Küçükçekmece’mize hayırlı olsun. Burada sadece kafe değil, üst katında öğlen yemeği, öğleden sonra verilebilecek ana menü olarak köfte var. Bunun yanı sıra sabahları kahvaltı da verilecek. Özellikle hafta sonları ya da sabahları insanlar aileleriyle birlikte daha ucuza, ekonomik durumlarını zorlamadan gelip kahvaltı yapabilmeleri, evlerinden çıkabilmeleri ve sosyalleşmeleri açısından bir hizmettir. Bütün Küçükçekmece’ye hayırlı olsun" şeklinde konuştu.
Kocaeli 57 derecelik sıcak suyla sağlık turizminin yeni adresi olacak Kocaeli’nin sağlık turizmine önemli katkı sunacak olan Başiskele Yeniköy Termal Tesisi, hizmete açılmak için gün sayıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen tesisi yerinde inceleyen Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü, devam eden çalışmalara ilişkin yetkililerden bilgi aldı. İncelemelerinin ardından açıklamalarda bulunan Başkan Özlü, Başiskele Yeniköy Termal Tesisi’nin yalnızca bir yapı değil, Başiskele’nin doğal ve kültürel kimliğini geleceğe taşıyan önemli bir yatırım olacağına dikkati çekti. Başkan Özlü, "Yeşilin sükunetiyle mavinin ferahlığının buluştuğu yerde yükselen Başiskele Yeniköy Termal Tesisimiz; şifayı, huzuru ve zamanı yavaşlatan bir sakinliği aynı çatı altında toplayacak. Bu toprakların sahip olduğu doğal termal kaynakları, modern mimari ve insan odaklı bir anlayışla önemli bir sağlık tesisine dönüştürüyoruz. Tesisimiz, Başiskele’mizin doğal kimliğini de geleceğe taşıyan kıymetli bir eşik olacak. Hem hemşehrilerimize hem de yerli ve uluslararası misafirlerimize sağlıkla dinlenmenin yeni bir adresini sunacak" dedi. Ayrıca Özlü, projeyi hayata geçiren Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a da teşekkür etti. Yerin 930 metre derinliğinden çıkıyor Toplam 3 bloktan oluşan ve 10 bin 621 metrekarelik alan üzerine inşa edilen Başiskele Yeniköy Termal Tesisi’nde, yerin 930 metre derinliğinden çıkan ve 57 derece sıcaklığa sahip jeotermal su bulunuyor. Bu özelliğiyle tesis, yalnızca Kocaeli için değil, Marmara Bölgesi genelinde de sağlık turizmi açısından cazip bir merkez olmaya hazırlanıyor. Geleneksel mimariyle modern çizgilerin bir araya getirildiği tesiste; termal havuzlar, hamamlar, saunalar, aile banyoları, dinlenme alanları, eğlence ve etkinlik alanları ile düğün salonu yer alıyor. Asma tavan, mermer döşeme, bina geneli boyama, çevre düzenlemesi, termal havuz seramikleri ile mekanik ve elektrik imalatlarının büyük ölçüde tamamlandığı tesiste son rötuşlar yapılıyor.
Burdur Kazada ağır yaralanan 16 yaşındaki gençten 15 gün sonra acı haber Burdur’da 3 aracın karıştığı ve 2 kişi hayatını kaybettiği, 3 kişinin de yaralandığı kazada ağır yaralanan Hamit Toktaşer (16) tedavi gördüğü hastanede 15 gün sonra hayatını kaybetti. Kaza, 8 Aralık günü Burdur - Fethiye Kara yolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Savaş Toktaşer (35) idaresindeki 07 L 9130 plakalı TOFAŞ Kartal marka otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı seride geçti. Bu esnada A.A.’nin kullandığı 15 AEH 778 plakalı volkswagen marka panelvan ve Orçun V. idaresindeki 07 ZD 017 plakalı TOFAŞ otomobile çarptı. Kazada otomobil sürücüsü Savaş Toktaşer, aynı otomobilde bulunan Erkan Toktaşer (24) ve Hamit Toktaşer (16) ağır yaralanırken panelvan sürücüsü A.A. ve yolcu olan R.A. yaralandı. İhbar üzerine adrese çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan yaralarılar itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucu kurtarıldı. Sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla Burdur Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olay yerinde sağlık ekipleri tarafından dakikalarca kalp masajı yapılan Savaş Toktaşer ve Erkan Toktaşer hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılmayarak hayatını kaybetti. Kazada ağır yaralanan Hamit Toktaşer, Burdur Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Antalya Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. 15 gündür tedavisi süren Toktaşer bugün öğle saatlerinde hayatını kaybetti. Toktaşer’in cenazesinin memleketi Van’ın Muradiye ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi. (ARD-
Düzce Bir bot bir mont kampanyası başladı Düzce Belediyesi, ihtiyaç sahibi dezavantajlı gruplara ayni desteklerini sürdürüyor. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde uygulanan ve geleneksel hale getirilen "Bir Bot, Bir Mont Kampanyası" bu yıl da başladı. Düzce Belediyesi, her yaştan vatandaşın beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamaya özen gösteriyor. Uzun yıllardır uygulanan sosyal projeler arasında yer alan "Bir Bot, Bir Mont Kampanyası" da bu yıl ihtiyaç sahipleri için başlatıldı. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2 bin adet bot ve 2 bin adet mont özellikle çocuklar için ihtiyaç sahibi ailelere verilmeye başlandı. Yapılan çalışmalar kapsamında, müdürlüğe bağlı uzman personeller tarafından daha önceden tespit edilip, incelemesi gerçekleştirilen ihtiyaç sahipleri, Düzce Belediyesi’nin Bahçeşehir Bölgesi’nde bulunan ek hizmet binasına gelerek Sosyal Hizmetler Müdürlüğü koordinasyonunda hazırlanan stantlardan seçimlerini yaptı. Belediye öz kaynakları ile hazırlanan 2 bin adet ayni destek malzemesi, 6-17 yaş arasındaki çocuklar için ailelerine teslim edildi. Dağıtım sürecinde aileler ile bir araya gelen Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Ayşe Kılıç, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün selamlarını ileterek sohbet etti. Kılıç yaptığı açıklamada; "Düzce Belediyesi olarak her gün düzenlemiş olduğumuz bot ve mont kampanyamızı bu yıl da sürdürüyoruz. Kış aylarında ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yanındayız. Kimse yoksa biz varız" ifadelerini kullandı.
Ankara ATO Başkanı Gürsel Baran: "Pakistan ile 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için çalışmaya hazırız" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 1,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirterek, "Mevcut ticaret hacmimizin 570 milyon dolarlık, yani üçte birinden fazlasının Ankara üzerinden gerçekleşiyor olması bizleri ayrıca memnun ediyor. Pakistan ile 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için çalışmaya hazırız" dedi. ATO Başkanı Gürsel Baran, Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Yousaf Junaid, İstanbul Başkonsolosu Khawaja Khurram Naeem ve Müsteşar Qazi Saleem Ahmed Khan’ı makamında konuk etti. Türkiye ile Pakistan arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konularının ele alındığı görüşmede ATO Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Tırpancı da yer aldı. ATO Başkanı Baran, Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 1,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirterek, bu rakamı daha yukarılara taşımayı hedeflediklerini kaydetti. Baran, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret hacminin kısa vadede 5 milyar dolara çıkarılması yönünde bir hedef ortaya koydu. Ankara Ticaret Odası olarak bu hedef doğrultusunda, ülkelerimiz arasındaki ticareti geliştirmeye hazırız. Mevcut ticaret hacmimizin 570 milyon dolarlık, yani yaklaşık üçte birinden fazlasının Ankara üzerinden gerçekleşiyor olması bizleri ayrıca memnun ediyor. Bu rakam, Ankara iş dünyasının Pakistan ile ticarette ne kadar aktif olduğunu gösteriyor" dedi. Türkiye’de yaklaşık 5 bin Pakistanlı öğrencinin eğitim gördüğünü hatırlatan Baran, eğitim, kültür ve ticaret alanlarında gelişen ilişkilerin ekonomik iş birliklerine de güçlü bir zemin oluşturduğunu vurguladı. Baran, Türkiye ile Pakistan’ın dost ve kardeş iki ülke olduğunu belirterek, Türkiye’nin Pakistan’ı ilk tanıyan ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. Türk şirketlerinin Pakistan’daki yatırımlarının 2 milyar doları aştığını, müteahhitlik ve müşavirlik hizmetleri kapsamında da yaklaşık 3,5 milyar dolarlık proje gerçekleştirildiğini kaydeden Baran, "Havalimanları, demiryolları, altyapı projeleri, tekstil, ihracat odaklı sanayi, hizmet sektörü ve tarımsal sanayi, iş birliğimizi daha da geliştirebileceğimiz alanlar arasında yer alıyor" şeklinde konuştu. Savunma sanayi alanında da önemli iş birliği fırsatları bulunduğunu ifade eden Baran, Pakistan ordusunun modernizasyon ihtiyaçlarının bir kısmının Türk savunma sanayi firmaları tarafından karşılandığını söyledi. Baran, Türk dizilerinin Pakistan’da gördüğü ilgiden memnuniyet duyduklarını da dile getirdi. Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Yousaf Junaid da yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki iş birliklerinin daha somut ve verimli hale getirilmesi için kurumsal bir çerçeve oluşturulması gerektiğini belirterek, ATO ile Pakistan’ın Başkonsolosluğu arasında doğrudan bir irtibat mekanizması kurulmasının süreci hızlandıracağını söyledi. Pakistan ekonomisinin son yıllarda belirgin bir iyileşme sürecine girdiğini ifade eden Junaid, ülkesinde iş yapma maliyetlerinin ciddi biçimde azaldığını kaydetti. Türkiye ile Pakistan arasındaki ekonomik iş birliğinin ‘kazan-kazan’ modeliyle geliştirilebileceğini dile getiren Junaid, "Türkiye’nin teknoloji ve üretim tecrübesi ile Pakistan’ın iş gücü, ham madde ve lojistik avantajlarını birleştirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. Tekstil, gıda ve seramik sektörlerinde ortak üretim modellerinin geliştirilebileceğini dile getiren Junaid, tekstilde Türkiye’nin makine ve teknolojisinin Pakistan’daki üretim gücüyle birleştirilerek, nihai ürünlerin Türk markasıyla dünya pazarlarına sunulabileceğini söyledi. Junaid, Pakistan’ın ham madde maliyetleri ve 240 milyonluk nüfusuyla Türk firmalar için büyük bir iç pazar sunduğunu ifade etti. Seramik sektöründe de Pakistan’ın sahip olduğu ham madde kaynaklarının önemli bir avantaj oluşturduğunu dile getiren Junaid, bu alanda kurulacak ortaklıkların hem maliyetleri düşüreceğini, hem de Körfez ülkeleri başta olmak üzere üçüncü pazarlara erişimi kolaylaştıracağını kaydetti. "Pakistan, Türk firmaları için büyük bir pazar" Lojistik açıdan Pakistan’ın Körfez bölgesine yakınlığının navlun maliyetlerini ciddi ölçüde düşürdüğüne dikkati çeken Junaid, bu avantajın Türk yatırımcılar için rekabet gücü oluşturduğunu söyledi. Türkiye ile Pakistan arasındaki dostluğun ekonomik iş birlikleriyle daha da güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Junaid, "240 milyonluk nüfusumuzla Pakistan, Türk firmaları için büyük bir pazar. Türkiye kazanırsa Pakistan kazanır, Pakistan kazanırsa Türkiye kazanır" açıklamasında bulundu.