YEREL HABERLER - 22 Nisan 2012 Pazar 11:42

AK PARTİ TEKİRDAО MİLLETVEKİLİ AKBULUT`TAN TAGİD`E ZİYARET

A
A
A
AK PARTİ TEKİRDAО MİLLETVEKİLİ AKBULUT`TAN TAGİD`E ZİYARET

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, Trakya Aktif Genç İşadamları Derneği`ni (TAGİD) ziyaret etti. Akbulut, ziyaretin dernek yöneticilerinin Ankara`da kendisine yaptıkları ziyaretin ardından iade-i ziyaret olarak planlandığını söyledi. Akbulut burada Çorlu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
TAGİD Ankara`da 3 ay kadar önce ziyarete gelmişti, ancak vakit buldum ve derneğinize iade-i ziyarette bulunmak istedim diyen Akbulut, TAGİD Başkan Yardımcıları Tevfik Ayhan, Selahattin Er, Genel Sekreter Nihat Biçer ve yönetim kurulu üyeleri ile dernek üyelerince karşılandı.
AK Parti hükümetinin genel politikalarından, 4+4+4 sistemine, Çorlu Devlet Hastanesi ve Adliye Sarayından Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine kadar pek çok konuda açıklamalarda bulunan Akbulut, Çorlu`da artık bağımsız bir üniversite kurulmasının vaktinin geldiğini de söyledi.
``PARLAMENTO DEMEK MİLLİ İRADE DEMEKTİR``
AK Parti hükümetleri ile birlikte istikrarın sağlandığını kaydeden Akbulut: ``Çıkan kanun sayısı olarak AK Parti hükümetleri ile diğer hükümetler arasında çok büyük farklar var. 2002 yılına kadar hükümetlerin ömrü ortalama 1,5 seneydi. Ancak 2002 yılında AK Parti iktidarı ile bu değişti. 2002 - 2007, 2007 - 2011 ve 2011 - 2015 siyasi istikrar sağlandı. Meclisin çalışma saatleri konusunda bir istatistik henüz yok ancak çıkan yasa sayılarında önceki dönemlere oranla 3 katı bir artış var. Parlamento demek milli irade demektir. Bizler ``˜Yasa çıkar, ülkemize yön ver` denilerek seçilen insanlarız. Oranın itibarının gözbebeği gibi korunması lazım. Oranın itibarı düşerce seçmenin, sandığın itibarı düşer`` dedi.
``VATANDAŞ DESTEĞžİ İLE ÖNÜMÜZÜ AÇIYOR``
Eğer Türkiye krizlerden etkilenmeden büyümesine devam ediyorsa yüzde 50 oranındaki halk desteğinin çok büyük etkisi, desteği vardır diyen Akbulut: ``Vatandaşımız ilk seçimde yüzde 34, ikinci seçimde yüzde 42 destek verdi, yüzde 50 verdi, yüzde 56 verdi. Vatandaş bu desteğiyle önümüzü açıyor. 12 Eylül referandumu Türkiye`de çok önemli bir gelişmenin, sürdürülebilir düzen ve intizamın kaynağı oldu. Hedefimiz yeni anayasa Yeni anayasa için ciddi bir çalışma yapılıyor. Bizim dışımızda diğer partiler de anayasa komisyonuna üye verdiler. Vatandaşlardan şimdiye kadar 18 bin teklif geldi. Vatandaş bu konuya tepkisiz kalsa istemediği anlamı çıkarılabilir. Ancak 18 bin anayasa taslağı, teklifi ulaştırıldı. Bu durum Türk halkının, milletinin yeni anayasayı istediği, ``˜bunu yapın` diyerek siyasi partilere, parlamentoya emir verdiği anlamına geliyor`` diye konuştu.
``BU ANAYASA YA ÇIKACAK, YA ÇIKACAK``
Yeni anayasa konusunda hazırlıklar ve çalışmaların sorulması üzerine Akbulut: ``Nisan ayı itibariyle teklifler kapatılacak artık teklif alınmayacak. Mayıs ayından itibaren bir ay boyunca yazımlar başlayacak. Bu konuda görüşmeler muhtemelen Ekim - Kasım aylarına kadar devam edecek. Kasım -Aralık aylarında üzerinde uzlaşma sağlanan metin parlamentoya gelecek. 2013 yılının Ocak - Şubat aylarında ise genel kurula sunulacak. İnşallah 2013 yılının Şubat - Mart aylarında 367 ve üzerinde bir destekle yeni anayasa kabul görecek. 367`nin üzerinde bir destekle geçse dahi biz her halükarda referandum olsun, şu kadar vatandaşın desteği ile geçti diyebilelim istiyoruz. Başbakanımız da yeni anayasayı halka götürelim diyor. Her türlü inanç gruplarına özgürlük sağlayan tam demokratik anayasa çalışması istiyoruz. Bazı partiler bu konuda anlaşmaya yanaşmayabilir ancak biz yolumuza anlaşılabilir partilerle devam edeceğiz. Bu anayasa ya çıkacak, ya çıkacak başka çaresi yok`` şeklinde konuştu.
``HEDEF MESLEK LİSELERİNİN ORANINI YÜZDE 65`E ÇIKARMAK``
4+4+4 eğitimi sistemi ile alakalı olarak da bilgiler veren AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut: ``4+4+4 konusunda tam manasıyla ya biz anlatamıyoruz, ya da ısrarla anlamak istemiyorlar. Amanın fil tarifi gibi herkes bir tarafına bakarak tarif ediyor. İlla balans ayarıyla şunlar açılacak, bunlar kapatılacak dayatmalarından vazgeçelim. İlk 4 yıl temel eğitim olsun, sonra ikinci 4 yıl kabiliyetine göre bölümünü seçsin daha sonra üçüncü 4 yılda ise meslek sahibi olmak adına seçim yapılsın. Bizim hedefimiz ve isteğimiz meslek liselerinin oranını yüzde 65`e çıkarmak. 12 yıldan sonra başka yüksek okula gerek olmadan iş bulabilmeli dünyada bu böyle. Ülkemizde liselerden mezun olanların oranı yüzde 38 civarında. Biz bunun yüzde 100 olmasını herkesin liselerden mezun olmasını istiyoruz. Dünyada 300 ülke varsa bu ülkeler arasında gelişmiş ülkelere bakıldığında eğitim 12 yıl. Gelişmiş ülkelerde bu böyle. Bu sistem ile birlikte Türkiye`de ki eğitimin kalitesi artacak. Lise öğrenimi görenlerin oranı yüzde 100 olacak. Şu anda Türkiye`de liselere bakıldığında yüzde 65 genel lise, yüzde 35 meslek lisesi bunu tam tersine çevireceğiz`` dedi.
``ÇORLU`NUN MERKEZ İLÇE OLMASI KONUSU GÜNDEMDE``
Tekirdağ`ın büyükşehir belediyesi olması konusunda da Akbulut: ``Çorlu`nun merkez ilçe olması konusu gündemde. Bu konuda süreç başladı, hazırlıklar yapılıyor. Taslakta Çorlu ve Tekirdağ merkez ilçe olarak yer alıyor. Ancak bunlar çok ham çalışmalar. Tekirdağ`ın büyükşehir olacağı deklare edildi. Bu bölgemiz için avantajlı bir durum. Kaç ilçe olacak, kaç yeni ilçe olacak ancak her halükarda bölgemiz kazançlı çıkacak. Genel bütçeden Tekirdağ 25 milyon lira Çorlu ise 45 - 50 milyon lira gibi bir pay alıyor. Tekirdağ büyükşehir belediyesi olunca ilin ödediği verginin yüzde 5`i ilde kalacak. Bu da genel bütçeden alınan payın en az 3`e katlanması anlamını taşıyor. Bu hizmet demektir, yol demektir, alt yapı demektir`` diye konuştu.
``ÇORLU CEZAEVİ KAPATILACAK, YENİSİ AÇILACAK``
Çorlu ile alakalı olarak sorulan konulara da değinen Ergene Nehri ve Çorlu Cezaevi, Çorlu Devlet Hastanesi, yeni adliye sarayı gibi konularda da açıklamalarda bulunan Akbulut: ``Ergene temizlenme yolunda, Çorlu Devlet Hastanesi ile alakalı olarak müteahhit yapacağımı yaptım, bitti teslim ettim diyor. Sağlık Bakanımız Çorlu`ya geldiğinde inceleyecek. Burası tamamdır taşının denirse taşınma başlayacak. Ben Haziran gibi taşınma olacağını düşünüyorum. Hava şartlarının düzelmesi ile birlikte taşınma olacaktır kanaatini taşıyorum. Adliye Sarayının yeri değiştirildi. Daha geniş bir yere karar verildi. Yeni yere göre projesi yapılıyor. Yeni proje 6 ay kadar sürüyor. Bu yıl proje biter önümüzdeki yıl da ihaleye çıkar diye düşünüyorum. Çorlu Cezaevi konusunda, bunu kapatıp yeni cezaevi açılması düşüncesi var. Bakanımız Çorlu - İstanbul yolu üzerinde yer sordu. Sarılar yolu üzerinde de cezaevi yeri olarak ayrılan bir yer var. Çorlu Cezaevi her halükarda kalkacak. Katı Atık bertaraf tesisi olacak. Bu konuda yetki belediyelerde yeri onlar bulacaklar. Bu konunun abartıldığı ve yanlış anlatıldığını düşünüyorum. İstemiyoruz demekle olmaz, makul, mantıklı düşünmek lazım`` dedi.
``ÇORLU`YA MÜSTAKİL ÜNİVERSİTE YAKIŞIR``
TAGİD yöneticilerinin Çorlu`da bulunan üniversite bölümlerinin arttırılması konusundaki talepleri üzerine ise Akbulut: ``Çorlu`ya müstakil üniversite yakışır. Bağımsız devlet üniversitesi de olur, özel bir üniversite de olur. Çorlu artık kaldıracak seviyeye geldi. 3 Kasım 2002`de göreve geldiğimizde Türkiye`de 59 üniversite vardı. 2005 yılında yeni üniversiteler açmaya başladık. Şu anda Türkiye`de üniversite sayısı 172 olmuş. Türkiye`de Çorlu gibi büyük ilçelerde üniversite olayı gündemde. Mevcut fakültenin bölümlerini açmak kolay iş onu yaparız. Ne zaman olur bilemiyorum ama Çorlu Üniversitesi olmalı. Çorlu Üniversitesinin zamanı geldi. Ülkemizdeki üniversite sayısını 250`ye çıkartma hedefi var. Almanya`da 300 Amerika`da 4 bin üniversite var. Biz de 250 üniversite hedefliyoruz. Üniversiteler gelişmenin çok önemli ölçüsü. Geçtiğimiz günlerde Başbakanımız Tekirdağ`a geldiğinde Hattat firmasına bağlantı yaptı. Orada şunu söyledi ve Hattat`a seslendi. Çekici, taşıyıcı bunlar güzel şeyler olması gerekir ben bunların dışında sizden uçak istiyorum. Türkiye`de doğru dürüst yolumuz yokken neleri konuşur hale geldik. Üniversite de Çorlu`nun hakkıdır, Çorlu`ya yakışır`` şeklinde konuştu.
``ÇORLU - ŞEREFLİ YOLU TAMAMLANACAK``
Büyük ölçüde tamamlanan ancak hem Çorlu hem de Şerefli yönünde bir bölümü yarım kalan Çorlu - Tekirdağ bağlantısını sağlayan Şerefli yolu konusunun hatırlatılması üzerine Akbulut: ``Çorlu - Şerefli yolu devam edecek bu konuda merakınız olmasın, para bittiği için yarım kaldı. Yol ilk olarak tek gidiş, tek geliş olarak planlanmıştı. Ben bizzat bakanımıza gittim ve tek gidiş, tek geliş yolun yeterli olmayacağını, çift gidiş, çift geliş olması gerektiğini ilettim. Sayın bakanımız talimat verdi aynı parayla çift gidiş, çift geliş yol yapıldı. Aynı parayla yapıldı ancak bu kez de para bitti. Yolun yapımı için gerekli kaynak aktarıldı yolun yapımı bu yıl içinde bitirilecek. Şimdi de İstanbul - Çorlu - Tekirdağ - Çanakkale - İpsala otobanını getiriyoruz. Otoban ile birlikte Çorlu - İstanbul 20 dakikaya inecek. İstanbul`da yapımı planlanan 3. köprü projesi ile birlikte planlandı. 3. köprü ile birlikte yapılacak yan yollardan birisi buradan geçecek`` dedi.
``BİZ ÇORLU`YU BÜYÜKŞEHİR YAPACAОIZ``
Çorlu`nun il olması yönündeki taleplerin hatırlatılması üzerine Akbulut: ``AK Parti hükümeti yeni il yapmayı düşünmüyor. Görevde bulunduğumuz sürede hiçbir yeni il yapmadık. Biz Çorlu`yu büyükşehir yapacağız. Belediye başkanı olarak seçilecek kişi isterse gelir binayı buraya yapar, isterse Tekirdağ`a yapar. Nereden destek alacak, nereden oy alacak gidip oraya yapacaktır. Bizim görevimiz büyükşehir belediyesi yapma konusu bina yapma işi ise belediye başkanlığını alacak olan kişinin işi olacak. Büyükşehir ile birlikte ilçe olacak olan beldeler var. Henüz bunlar belli değil. İç İşleri Bakanlığının bunlarla alakalı olarak belirli kriterleri var. Nüfus gibi, yakınlık gibi kriterler var. Bu konuda 9 beldeden talep var. Belki bir iki tanesi ilçe olabilir. Çorlu ve Tekirdağ`ın ikisi de merkez ilçe olarak düşünülüyor`` dedi.
``TÜRKİYE HER ALANDA BÜYÜYOR, GELİŞİYOR``
TAGİD yöneticilerinin, Çorlu Havaalanının daha aktif hale getirilmesi, sabah gidiş, akşam dönüş olursa her uçak dolu gider, dolu gelir. Tüm Trakya Çorlu Havaalanını kullanır talebi üzerine Akbulut şöyle konuştu: ``Bir zamanlar İstanbul`da kurulacak olan ikinci havaalanına gerek yok deniliyordu. Şimdi 2 havaalanı yetmiyor üçüncü havaalanı konuşuluyor. Çok şükür Türkiye her alanda büyüyor, gelişiyor. Hava yolu oldu halkın yolu``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" dedi. Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri başvuruları ile ilgili açıklama yaptı. Yumaklı, LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun (YEG) tamamının desteklenmeye hak kazandığını duyurdu. Aynı zamanda Yumaklı, yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 YEG Derneği’nin yüzde 100 hibeyle destekleneceğini açıkladı. "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı. Yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 Yerel Eylem Grupları Derneği yüzde 100 hibeyle desteklenecek. Böylece kırsal kalkınmada yerel katılımı esas alan LEADER Yaklaşımı Tedbiri’nin uygulandığı günden bu yana 257 Yerel Eylem Grupları Derneğine toplam 2,8 milyar lira hibe desteği sağlanmış oldu. Çiftçilerden STK’lara, kadınlardan gençlere kadar, yerelde birçok aktörün bir araya gelerek oluşturduğu dernek statüsündeki Yerel Eylem Grupları aracılığıyla, bölgenin ihtiyaçlarını esas alan kalkınma stratejileri belirlenecek ve uygulanacak. IPARD II Döneminde olduğu gibi IPARD III Programı döneminde de kırsal alanlarda katılımcı ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmaya, kırsalı yerinde kalkındırmaya devam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun."
İzmir İzmir’den Bükreş’e bilim köprüsü Yaşar Üniversitesi, AB’nin yükselen yıldızı Romanya’nın önde gelen iki üniversitesi ile iş birliği yapacak. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, Bükreş’te önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu doğrultuda Bükreş Tarım ve Veterinerlik Üniversitesi’nin yanı sıra Bükreş Politeknik Üniversitesi ile ikili iş birliği protokolleri imzalandı. Ziyaret sırasında ev sahibi üniversitelerin araştırma enstitüleri ve laboratuvarları incelenirken, fakülte dekanlarından bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler alındı. Görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakata göre; iki ülke üniversiteleri arasında ortak bilimsel araştırmalar yürütülecek, öğretim üyesi ve bilim insanı değişimi yapılacak. Ayrıca ortak eğitim müfredatlarının geliştirilmesi, öğrenci değişim programlarının başlatılması, akademik yayın ve bilgi paylaşımı konularında da anlaşmaya varıldı. Etkin iş birliği İki üniversiteyle ayrı ayrı çok değerli iş birlikleri yaptıklarını açıklayan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, "Akademisyen ve doktora öğrencisi potansiyeli bakımından iş birliği yapabileceğimiz çok nitelikli iki üniversiteyle bir araya geldik. Özellikle öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, yaz okulları ve doktora programları kapsamında ortak çalışmalar yürütebileceğimiz görüldü. Ayrıca uluslararası proje fonlarına ortak başvurular yapabilecek, laboratuvar imkanlarından karşılıklı yararlanabileceğiz. Romanya tarafının üniversitemize ilgisi büyük. Bu süreçte bağlantı kurmamızda büyük destek sağlayan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu’na teşekkür ediyorum. Diplomatik misyonun da parçası olduğu bu ziyarette, ülkenin araştırma fonlarına yön veren rektörler tarafından çok üst düzeyde ağırlandık’’ dedi. İklim ve sürdürülebilirlik Son yıllarda üniversitenin uluslararası listelerde üst sıralara yükselmesinin, küresel ölçekte güçlü bir referans olduğuna değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ise şunları söyledi: "Uluslararası iş birliklerini çok önemsiyoruz; çünkü bu anlaşmalar hem yayınların kalitesini ve etkisini artırıyor hem de insan kaynağı yetiştirme noktasında güçlü bir iletişim ağı kurmamızı sağlıyor. İlk etapta öğrenci değişimleri başlayacak. Ardından Bükreş’teki iki üniversite heyeti bizi İzmir’de ziyaret edecek. Özellikle iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, kuraklık ve döngüsel ekonomi konularında ortak araştırmalar yapmayı planlıyoruz." Vizyoner hamle Bu iş birliklerinin, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin uluslararasılaşması açısından kritik bir adım olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. İsmail Türkan ise şöyle konuştu: "Fakültemizin eğitim dilinin İngilizce olması ve öğrencilerin mezun olmadan iş dünyasıyla tanışmasını sağlayan YU-COOP (Yaşar Üniversitesi Ortak Eğitim Programı) ile fark oluşturuyoruz. Laboratuvar altyapımızın da güçlenmesiyle beraber derin bilimsel çalışmalar yapacağız. Bu birliktelik yapacağımız küresel anlaşmaların uluslararası fonlara erişim açısından bize avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Bu iş birlikleri aynı zamanda öğrencilerimizin vizyonunun gelişmesine de katkı sunacak. Öğrencilerin Bükreş’teki partner üniversitelerin sera, tarla ve bahçe gibi uygulama alanlarını yerinde görmeleri, mesleki ve akademik birikimlerini artıracak. Amacımız, hem eğitim öğretimde hem de araştırmada evrensel düzeyde çalışmalar yapmak."
Eskişehir Yapılan 10 yıllık çalışma sonucunda artık Eskişehir’de biberiye üretilebiliyor Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Eskişehir gibi illerin hiçbirisinde biberiye üretilmiyordu. Biz, 10 yıllık çalışmamızın sonucunda soğuk bölgelere de dayanabilen yeni genotipleri seleksiyonla geliştirdik. Artık Eskişehir’in farklı rakımlarına biberiye üretimi yapılabiliyor" dedi. ESOGÜ Ziraat Fakültesi tarafından yaklaşık 10 yıl önce Eskişehir’e 100 çeşit bitki getirilerek bir çalışma yapıldı. Çalışmalar sonucunda 97 bitki çeşidi kaybedilirken, kışı geçirebilen ve soğuğa dayanabilen 3 tür tespit edildi. Bu bitkiler çoğaltılarak üretilirken, normalde Eskişehir’de üretimi pek mümkün olmayan biberiye ile ilgili olumlu gelişmeler kaydedildi. Gelinen aşamada, farklı rakımlarda biberiye yetiştirilebildiği ve ilerleyen zamanlarda üretimin yaygınlaşacağı belirtildi. "Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor" Yapılan çalışmayla ilgili detaylara değinen ESOGÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Biberiye bitkisi, antioksidan özelliği en yüksek olan bitki olarak biliniyor. Herbal çay, uçucu yağ, ilaç ve gıda endüstrisinde farklı amaçlarla, farklı şekillerde kullanılan çok önemli bir bitki. Türkiye’de şu anda doğadan toplanarak kültürü yapılıyor. Biberiye sıcak bölgelerin bitkisi olarak biliniyor ve Eskişehir gibi geçit kuşağı ya da Orta Anadolu gibi soğuk bölgelerde çok yetiştirilmiyordu. Ancak biz 10 yıl önce Eskişehir’de yaklaşık 100 bitki getirerek bir çalışmaya başladık. Bu 100 bitkiden seleksiyonla 97 bitkiyi genotip olarak Eskişehir şartlarına dayanamaması sebebiyle kış dönemlerinde kaybettik. Yapılan seleksiyon sonucunda kalan ve 10 yıllık Eskişehir kışını geçirebilen, soğuğuna dayanabilen 3 bitkiyi genetik olarak bu bölgeye dayanıklı olduğunu tespit ettikten sonra çoğalttık. Böylelikle Eskişehir şartlarında biberiye üretimine başlamış olduk. Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor ve üretimi yapılabiliyor. Bu fakültemizin eseri" şeklinde konuştu. "Arıcılıkta bölgemiz için çok önemli katkılar sağlayacak bir bitki" Prof. Dr. Katar, arıcılık yapan vatandaşları ilgilendiren bilgiler de paylaşarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu dönemde bile üzerinde çiçek olan, yıl boyu 2 defa çiçeklenebilen, özellikle polen ve nektar akımı konusunda arıcılığa büyük hizmeti olan bir bitki. Arıcılıkta bölgemiz için, Eskişehir için gelecekte çok önemli katkılar sağlayacak bir bitkimiz. Arıcılık yapan arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum: Taşıma şeklindeki arıcılıkla bu işin verimli bir şekilde sürdürülmesi çok zor. Bu arkadaşlarımızın başta biberiye olmak üzere diğer tıbbi aromatik bitkileri bulundurarak bal verimini ve kalitesini artırabileceklerini bilmelerini istiyorum."
Kütahya "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi gerçekleştirildi Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi, Beylerbeyi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile bünyesinde bulunan İmam Hatip Ortaokulu velileri yoğun ilgi gösterdi. Programda velilere hitap eden İl Millî Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, çocukların yalnızca akademik başarıyla değil; millî, manevi ve ahlaki değerlerle mücehhez bireyler olarak yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti. Dijital çağın beraberinde getirdiği risklere değinen Yılmaz, ekranların ve sosyal medyanın oluşturduğu sahte rol modellere karşı aile, okul ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların birer emanet olduğunu ifade eden Yılmaz, onların bir fidan gibi özenle yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, zor zamanların birlik ve beraberlik içinde aşılabileceğini dile getirdi. Çocukların "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun temel taşı olduğunu söyleyen Yılmaz, bu neslin ülkenin değerlerine, gelenek ve göreneklerine, dinî ve millî hassasiyetlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişeceğini ifade etti. Konuşmasında, "Daha çok çalışmalı, daha çok yorulmalı ve sesimiz daha gür çıkmalı" vurgusu yapan Yılmaz; kar tanelerinin birleşerek çığları, yağmur damlalarının selleri oluşturduğu gibi, birlik olunduğunda güçlü olunacağını söyledi. Çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden ve sahte kahramanlardan korumanın ancak bu anlayışla mümkün olacağını ifade eden Yılmaz, çocukları kaybetme gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti. Program, velilerin sorularını doğrudan iletebildiği soru-cevap bölümüyle devam etti. Velilerin eğitim süreçlerine ilişkin görüş ve taleplerinin dinlendiği buluşmada, karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Samimi bir atmosferde gerçekleştirilen program, aile-okul iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlarken, katılımcı veliler tarafından memnuniyetle karşılandı.