GENEL - 23 Nisan 2012 Pazartesi 12:38

GİRESUN`DA "İSLAMİ DÜŞÜNCE" KONFERANSI

A
A
A
GİRESUN`DA "İSLAMİ DÜŞÜNCE" KONFERANSI

Eynesil Eğitim ve Dayanışma Platformunun düzenlediği İslami Düşünce konferansına katılan Araştırmacı Yazar Hülya Şekerci, Cumhuriyetin ilk yıllarında "Kur`an-ı kapat kadını aç" anlayışının olduğunu ileri sürdü.
Eynesil Eğitim ve Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen İslami Düşünce Konferansları serisinin yedincisi Araştırmacı Yazar Hülya Şekerci`nin katılımıyla devam etti.
Şekerci, Kuran-Hayat Ekseninde Mümin Kadın konulu sunum yaptı. İslam`da kadın konusu etrafında çok fazla tartışmaların yapıldığını belirten Şekerci, şöyle konuştu: "Cumhuriyet`in ilk dönemlerinde kadın hep tartışma konusu olmuştur. Çünkü kadının kıyafeti üzerinden modernleşme hareketi başlatılmıştır. Bu modernleşme hareketinin bir de meşhur sloganı vardır, `Kuran`ı kapa! Kadını aç!` Yani Kur`anın hükümlerinin ortadan kaldırılması, kadının başının açılması hedeflenmiştir.`
Şekerci, Batıcı aydınların modernleştirme projelerinde kadın konusuna bakış açılarına karşı muhafazakar, dindar bakış açısına sahip olanların geleneksel yaklaşımı tümüyle sahiplendiğini ifade etti. Her konuda olduğu gibi kadın konusunda da temel kaynağımız olan Kur`anın belirleyici olması gerektiğini belirten Şekerci, şunları söyledi: "Kur`an ayetlerini bütünleyen Resullah`ın uygulamalarının da ortaya çıkarılması önemlidir. Hz. Peygamber döneminde kadınların siyasi işlerde görev aldıklarını, bir kadının
zabıta olarak görev yaptığı ve Hz. Ömer zamanında bu görevine devam ettiği görülmüştür. Cihad zamanlarında geri hizmette görevde bulunmuşlardır. Uhud savaşında ise ordunun dağıldığı zamanda Hz. Peygamber yara almasın diye Nesibe Hatun etrafında pervane olmuştur. Daha sonra Hz. Peygamber şöyle demiştir; `savaşın en çetin vakitlerinde sağıma dönüyorum Nesibe Hatun soluma dönüyorum Nesibe Hatun` diye kendisini taltif etmiştir"
Klasik tefsir ve fıkıh kitaplarında erkeğin ailede kavram oluşundan yola çıkarak kategorik olarak erkek cinsinin kadına her halükarda üstün olduğu yorumlarının yapıldığını müminlerin bu konuları tartışırken kadın- erkek saflaşmasına girmemeleri gerektiğini vurgulayan Şekerci, "Biz cennet ideali taşıyan müminler olarak aile ilişkilerimizi sevgi ve merhamet temeli üzerine bina etmeli, İslami ilkelerin ihyasında birbirimizle dayanışma içinde olmalıyız" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" sergisi açılacak Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" konulu fotoğraf sergisi açılacak. SANKO Sanat Galerisi koleksiyonundan 27 fotoğrafın sergileneceği "Antep Kartpostalları" sergisinin açılışı, Gaziantep’in Kurtuluşu’nun yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 25 Aralık Perşembe günü saat 17.30’da yapılacak. 9 Şubat 1921’de Antep savunmasının sona ermesiyle şehrin hakimiyetini ele geçiren Fransızlar, bombardımanları sonucu yerle bir olan mekanların fotoğraflarını çekmişler. Antep Savunmasının ardından Fransızlar tarafından çekilen ve kartpostal olarak Fransa’ya gönderilen fotoğraflar, Fransızların Antep’i aldıklarını göstermek amacıyla kendi kamuoyuna propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Fransızlar hakimiyetlerini göstermek için ‘Bombardıman Sonrası Antep’ diyecek kadar pervasız hareket ederken, bir anlamda kent halkına yaptıkları haksızlığı bütün dünyaya fotoğraflarla anlatmaları açısından önemli belgelerdir. Savunma sonrası çekilen fotoğrafların büyük kısmının altında Suriye kökenli fotoğraf editörü olan Thevenet’in imzası var. Fotoğraflar Fransa-Paris’te "Le Deiley Photograph Studios"ta basılmış. Yine Fransız işgal yıllarını konu alan foto kartların bazılarında da Editör Wattar Freres’in adı geçiyor. Bir fotoğrafın çoğaltılarak basımı olan foto kartlara cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemlerde rastlamak mümkün. Wattar Freres’in Antep’le ilgili foto kartları Halep’teki stüdyoda basılmıştır. 1920’li yıllarda Antep Amerikan Koleji fotoğraflarının ve bazı Antep görüntülerinin fotoğraf editörü olarak Neurdein Freres karşımıza çıkmaktadır. Fotoğraflar Paris’te İmp. Crété, Succ.- Paris - Corbeil’de tab edilmiştir. 1920’li yıllara ait bazı Antep fotoğraflarının altında editör olarak Thouha Freres’in adı geçmektedir.
Sakarya Mekke’de ring otobüsünün çarptığı Türk umrecinin evinde taziye çadırı kuruldu Umre ibadetini yerine getirmek için Sakarya’nın Hendek ilçesinden Mekke’ye giden Türk kafilesine, kontrolden çıkan ring otobüsü çarptı. Meydana gelen kazada Abidin Dağköy hayatını kaybederken eşi ve bir kişi yaralandı. Hayatını kaybeden Türk umrecinin evinin önünde ise taziye çadırı kuruldu. Suudi Arabistan’ın Mekke’i Mükerreme şehrinde umrecileri otellerden Harem’i Şerife götüren ring otobüslerinden birisi Mahbes’ül Cin mevkiinde tünel girişinde, otellerine doğru gitmek için yolun karşısına geçmeye çalışan, Türk umreci kafilesine çarptı. Mahbes Garajı yakınlarında kontrolünü kaybeden bir otobüsün karşıdan karşıya geçmeye çalışan Türk kafilesine çarpması sonucu Abidin Dağköy hayatını kaybetti. Kazada yaralanan Emine Dağköy ve Birol Yalçın hastanede tedavi altına alındı. Yalçın, tedavisi sonrasında taburcu edilirken Emine Dağköy’ün ise vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu öğrenildi. Türkiye Cidde Konsolosluğu yetkilileri, olayın ardından derhal harekete geçildiğini, gerekli diplomatik ve sağlık süreçlerinin başlatıldığını ve ailelerle irtibat sağlandığını bildirdi. Vefat haberini alan Sakarya’nın Hendek ilçesi Köprübaşı Mahallesi’ndeki yakınları ise Dağköy’ün evinin önünde taziye çadırı kurdu. Köprübaşı Mahallesi Muhtarı Ramazan Sürekçioğlu, "Abidin Daköy ağabeyimiz, umre ziyareti için gittiği Mekke’de trafik kazası sebebiyle vefat etti ve hanımı hastanede tedavi görüyor. Hem tedavi süreçleri hem de cenazenin ülkeye getirilmesi için görüşmeler devam ediyor. Bu işlemler neticesinde ya orada defnedilecek ya da burada" dedi.