POLİTİKA - 23 Nisan 2012 Pazartesi 15:47

CHP`DE SİYASİ GERGİNLİK

A
A
A
CHP`DE SİYASİ GERGİNLİK

Partisinin Antalya il örgütü ve CHP`li belediyelerle sorun yaşayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan`la kavganın eşiğine geldi. Akaydın ile Sapan Aksu ilçe kongresinde birbirinin üzerine yürüdü.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, partisinin il yönetimi ve CHP`li belediye başkanlarından sonra milletvekilleri ile de ipleri kopardı. Başkan Akaydın, Antalya`nın Aksu ilçesi kongresine katıldı, kongrenin yapıldığı düğün salonunda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile eski genel başkan Deniz Baykal`ın fotoğraflarının bulunması üzerine rahatsızlığını dile getirdi. "Burada İsmet İnönü ile Bülent Ecevit`in de resimleri olmalıydı" diyen Akaydın, üç senedir ağzını açmadığını ancak kendisi
hakkında herkesin konuştuğunu söyledi. Partinin abiden geçilmediğini iddia eden Akaydın, şöyle konuştu: "Benim büyük ağabeylerim var, ortanca ağabeylerim var, küçük ağabeylerim var. Birisi partimizin jargonuna ters düşüyor bu belediye başkanı dedi. Ben de dedim ki, eğer partinin jargonu, entrika, arkadan vurma dedikoduysa, ben bu jargona tersim arkadaşlar. Bende yok böyle bir jargon. Ben düzgün adamım arkadaşlar"
Üç senedir ağzını açmadığını belirten Akaydın, konuşmasına şöyle devam etti: "Dedilerki, `Bu adam üniversiteden geldi. Politikadan anlamaz. Biz buna her istediğimizi yaptırırız`. Baktılar öyle bir adam yok karşılarında. `Çaylak` dediler. Ben `Politika sizin yaptığınız gibi yapmaksa, çaylak olmaya razıyım` dedim. Arkadaşlar bana işkence yaptı. Yıldırdılar beni. Mobbing uyguladılar bana. Arkadaşlar mızrak çuvala sığmıyor. Artık kol kırıldı, yen içinde kalmıyor. Onun için anlatıyorum. Dinleyin bunları.
Beni hakikaten çok yıprattılar. 10 gün önce de artık ağzımı açmaya karar verdim."
Sorunları çözmek için yapılan toplantıların sonuç vermediğini aktaran Akaydın, şunları söyledi: "İki genel başkanımızla hem önceki, hem de şimdikiyle. Bütün belediye başkanları ve il başkanlarıyla basına kapalı toplantılar yaptık. Birisi iki yıl önce, biri de bir yıl önce. Bu bizim küçük ağabeylerden biri beni hemen genel başkana şikayet etti. Dedimki `Ben bunları çok seviyorum. Ama siz gittikten sonra bunlar hiç saygı göstermiyor. Döveyim mi ben bunları. Kocaman adam bunlar. Ağızlarına biber mi
süreyim` dedim. `Bunlar her türlü edep dışı, terbiye dışı, saygısız hareketi yaparlar bunlar` dedim"
Akaydın`ın bu sözlerine Divan Başkanı Tuncay Ercenk müdahale etti. Ardından Akaydın, 29 mart seçimlerinden sonra Ekdağ genel müdürlüğüne getirdiği, kısa bir süre öncesine kadar kendisine en yakın isimlerden biri olan 12 haziran seçimlerinde milletvekili seçilen ve Antalya`daki uyuşturucu trafiğini gizli kamerayla çekerek TBMM`ye taşıyan Milletvekili Yıldıray Sapan`ı hedef alan sözler kullandı. Akaydın, Sapan`ı kastederek şöyle konuştu: "Şimdi bizim kahramanlardan birisi diyormuş ki dışarıda. Hoca
konjöktürel provokatörlük yapıyor. Manasını biliyor mu bilmiyorum"
SAPAN, AKAYDIN`IN ÜZERİNE YÜRÜDÜ
Bu söz üzerine İl Başkanı Özer Ülken, Antalya milletvekillerinden Osman Kaptan ve Arif Bulut ile birlikte oturduğu masadan kalkan Sapan, `Öğretsene` diyerek Akaydın`ın üzerine yürüdü. Bunun üzerine Akaydın taraftarı grup da Yıldıray Sapan`ın üzerine yürüdü. Akaydın`ın belediyede iş verdiği bazı partililer Sapan`a `Şerefsiz` diyerek hakaret etti. Divan başkanı Tuncay Ercenk, partilileri saygılı ve de sakin olmaya davet etti. Çıkan arbedenin kavgaya dönüşme ihtimali üzerine toplantıya 5 dakika ara verildi.
Aksulu CHP delegeleri, iki tarafın arasına girip kavgayı önledi.
Tuncay Ercenk, hiç kimsenin nefret ve kin dolu sözlerle ortamı germeye hakkının olmadığını söyledi. Verilen arayı korumalarının arasında geçiren Akaydın, tekrar mikrofonu alıp konuşmasına devam etti.
Sapan`ı kastederek sözüne başlayan Akaydın, şunları söyledi: "En çok üzüldüğüm, üstünde çok hakkım ve emeğim olan bir partili tarafından dövülmek üzere gelmemdir. Bundan üç sene önce belediye başkanı adayı gösterildim. Fakat belediye meclis üyelerini belirleme hakkı bana verilmedi. O dönem Deniz Baykal`ı aradım. Dedim ki sayın genel başkan, siz benim seçileceğime inanmıyorsunuz ama, ben seçileceğim. Ama meclis üyelerini ben belirlemediğim için davul bende, tokmak başkasında olacak dedim. Şimdi bunun
acısını yaşıyoruz. Davul bende, tokmak başkalarında"
SİZ GİDİN DERSİM`İN TAYİNİNİ YAZIN
Ardından Osman Kaptan`ı eleştiren Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben parti geleneklerine uymayan bir adammışım. Saygısızlık ediyor muşum. Peki bunlar dört beş ay önce, genel başkana parti meclisinde ettiğiniz laflar doğru mu değil mi? Diyor ki metinde, siz; cem evinden partiyi tayin ediyorsunuz. Ben basından duyduğumu söylüyorum. Siz bu partiyi idare edemiyorsunuz. Siz gidin Dersim`in tayinini yazın. Hatta onu bile yazma yeteneği yok sizde. Bunları ben basından okudum"
Akaydın`ın sözleri salonu tekrar karıştırdı. Ardından Akaydın konuşmasını şöyle tamamladı: "Arkadaşlar birbirimizin topuğuna kurşun sıkmazsak, Büyükşehir Belediyesi`ni de ilçe belediyelerini de alırız"
TEPEDEN BAKIŞ BİZE YAKIŞMIYOR
Akaydın, konuşmasını tamamladıktan sonra beraberindekilerle birlikte kongreyi terk etti. Bunun üzerine Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, mikrofonu eline alıp, "Gitmek yok öyle. Dinleyeceksiniz" diye konuştu. Ancak Akaydın, Sapan`ı dikkate almayıp salonu terk etti. Mustafa Akaydın`a acemi siyasetçi diye hitap eden Yıldıray Sapan, Aksu ilçe kongresinden önce Döşemealtı kongresine katıldıklarını hatırlattı.
Akaydın`ın belediyede işe aldığı kişilerin yakınlarının kendisine Döşemealtı kongresinde küfrettiğini savunan Sapan, çocuğu 25 gün önce işe alınan birinin yakınının da kendisid seçimlerinden sonra Ekdağ gni konuşturmamak için üzerine şişe attığını söyledi. Akaydın`ın kongrenin yapıldığı salonda oturuş biçimini de eleştiren Sapan, CHP`li bir belediye başkanının milletin karşısında böyle oturamayacağını söyledi. Sapan, bu partinin kurucu başkanının Deniz Baykal olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Biraz önce
benimli ilgili `acaba konjöktürel provokatörlüğün anlamını biliyor mu` dedi. Bu var ya bu. Kibir var ya. Kendini beğenmişlik var ya. Bu insanlara tepeden bakış var ya. Bu bizim partimize yakışmıyor. Partimizin belediye başkanına yakışmıyor."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul GAİN Medya’ya yönelik yürütülen soruşturmada 4 şüphelinin ifade işlemleri başladı GAİN Medya’ya yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde 4 şüphelinin ifade işlemleri başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından GAİN Medya’ya yönelik ‘kara para aklama’ soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheliler Berkin Kaya, Barbaros Reşat Gülcan, Selahattin Aydın ve Okan Karacan jandarmadaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Şüphelilerin ifade işlemlerinin başladığı öğrenildi. Olayın Geçmişi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, şüpheli Berkin Kaya’nın hesap hareketleri incelendiğinde çok sayıda ve yüksek tutarlı nakit yatırma ve çekme işlemlerinin bulunduğu, işlemlerin kaynağının anlaşılamadığı, şahsın SWIFT işlemlerinin yoğun olduğu ve yurt dışındaki bazı şirketlere yüklü miktarda para transferleri gerçekleştirdiği belirlendi. Şüpheli Kaya’nın ortağı olduğu firmalar incelendiğinde, bu ölçekte para transferlerini açıklayabilecek yeterli sermaye yapısı veya ticari faaliyetinin tespit edilemediği, hesaplarının yasadışı bahis ve dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanıldığına ilişkin çok sayıda istihbarat bulunduğu, hesaplarda dolaşan yüklü miktarların kaynağının da açıklanamadığı tespit edildi. Yapılan araştırmalar ve MASAK raporu doğrultusunda, 2020 yılında kurulan GAİN Medya Anonim Şirketi’nin yüzde 50 hissesinin 2024 yılında şüpheli Berkin Kaya tarafından devralındığı, bu devir öncesi ve sonrasında 19 Nisan 2024 ile 22 Ekim 2024 tarihleri arasında şirkete toplam 310 milyon TL nakit, 88 milyon TL havale/EFT ve 9 Ocak 2025’te 1 milyon dolar olmak üzere toplamda yaklaşık 450 milyon TL tutarında ödeme yapıldığı tespit edildi. 29 Kasım 2024 tarihli genel kurul toplantısında şirket sermayesinin 1 milyar TL’ye çıkarıldığı, sermaye artışının 380 milyon TL’den fazlasının ortakların şirketten alacaklarının sermayeye mahsubu yoluyla karşılandığı, şirket finansmanının büyük ölçüde yüklü nakit girişleri ve yurtdışı kaynaklı transferlerle sağlandığı anlaşıldı. Soruşturma kapsamında para hareketlerinin miktarı, sıklığı ve yöntemi itibarıyla ticari hayatın olağan akışına aykırılık taşıdığı değerlendirildi. Öte yandan 12 Aralık 2024’te şüpheli Selahattin Aydın tarafından tek ortaklı ve 10 milyon TL sermaye ile kurulan Anahat Medya Anonim Şirketi’nin, GAİN Medya Anonim Şirketi’ni 22 Ocak 2025 tarihinde 450 milyon TL bedelle devraldığı, aynı tarihte nakit sermaye artırımına gidilerek sermayesinin 470 milyon TL’ye çıkarıldığı belirlendi. Anahat Medya Anonim Şirketi tarafından 28 Ocak 2025 ve 22 Ağustos 2025 tarihleri arasında GAİN Medya Anonim Şirketi’ne yaklaşık 1 milyar 76 milyon TL tutarında EFT ve havale işlemi gerçekleştirildiği, bu işlemlerin finansmanının Selahattin Aydın’ın hesabına yatırılan yüklü miktardaki nakit paralarla sağlandığı ve söz konusu tutarların kısa süre içerisinde GAİN Medya Anonim Şirketi’ne aktarıldığı anlaşıldı. İşlemler birlikte değerlendirildiğinde, suç gelirlerinin aklanmasına yönelik organize bir finansal yapı oluşturulduğuna dair kuvvetli şüphe bulunduğu soruşturma kapsamında belirlendi. Elde edilen deliller doğrultusunda, şüpheliler Berkin Kaya, Barbaros Reşat Gülcan ve Selahattin Aydın’ın yakalanması amacıyla İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince bugün eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 3 şüpheli de yakalanırken, suçtan elde edildiği değerlendirilen taşınır ve taşınmazlara el konuldu. İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen karar doğrultusunda ise GAİN Medya Anonim Şirketi, GAİN Studio Prodüksiyon Anonim Şirketi, GAİN Shorts Medya Anonim Şirketi, Anahat Holding Anonim Şirketi, Anahat Medya Anonim Şirketi, 3B Yazılım Teknolojileri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ve Berton Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) kayyım olarak atandı.
İstanbul Bağcılar’da minik Meryem’i taşla öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi İstanbul Bağcılar’da evine girdiği 12 yaşındaki Meryem Samou’yu başına taşla vurarak öldüren Zekeriyya A.’nın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, pedagog eşliğinde beyanda bulunan Meryem’in kardeşi Ahmad, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriyya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" dedi. Bağcılar 15 Temmuz Mahallesi’nde, Meryem Samou’yu (12) kafasına taşla vurarak ve bıçaklayarak öldüren, aynı taşla Samou’nun 6 yaşındaki kardeşi Ahmad Samau’yu da yaralayan Zekeriyya A.’nın (51) yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Zekeriya A., müşteki anne Gulli Samou ve baba Cihat Samou ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, olay anında evde bulunan ve yaralanan Meryem Samou’nun küçük kardeşi Ahmed Samou ile abisi Mohammad Ali Samou duruşmaya ‘tanık’ sıfatıyla pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriyya idi" Duruşmada pedagog eşliğinde ‘tanık’ olarak dinlenen Ahmad Samou beyanında, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" ifadelerini kullandı. Bir diğer mağdur olan Meryem ile Ahmad’ın abisi Mohammad Ali Samou ise, "Saat sabah 10.00 gibi kahvaltı yaptık. Annemle 14.30 gibi yemek yedik. Küçük kardeşlerim evdeydi. Biz kapıyı çaldık kimse açmadı. Sonra anahtarla girdik, her yer kandı ve karanlıktı. Sonrasında polisler geldi. Zekeriyya en son olaydan kısa bir süre önce eşiyle birlikte bize geldiler" dedi. Beyanda bulunan müşteki baba Cihat Samou, "Ben şikayetçiyim. Olayı görmedim, bu olay olduğunda ben yurt dışında çalışıyordum. Beni Muhammet isimli arkadaşım arayıp, ailemle ilgili bir durum var dedi. Eşim ve kızıma ulaşamadım. Dayımın kızını aradım, o bana olayı anlattı" diye konuştu. Müşteki anne Gulli Samou ise beyanında, "Ben sanığın eşinden de şikayetçiyim, eşi bizi oyladı. Olaydan sonra, benim akrabalarım sanığın evine gitti ancak kapıyı ve perdeyi açmadı" şeklinde konuştu. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istediler. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden: Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Zekeriyya A. ‘şüpheli’, hayatını kaybeden kız çocuğu Meryem Samau ‘maktul’ sıfatıyla yer aldı. Meryem’in vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildi Hazırlanan iddianamede, hayatını kaybeden 12 yaşındaki Meryem Samou’nun boğaz kısmında kesi ve kafasının belli yerlerinde darp yaraları ile hayatını kaybettiği, olay sırasında evde olan ve yaralı olarak kurtulan Ahmed Samou’nun da vücudunun bazı yerlerinde darp izleri olduğu anlatıldı. Öte yandan iddianamede, olay günü yaralı Ahmed’in polis tarafından ifadesinin alınmak istendiği ancak küçük çocuğun hıçkırarak ağladığı ve kendisini ifade edecek durumda olmadığı belirtildi. Mağdur Ahmed hakkında hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna da yer verilen iddianamede, yaralarda kişinin yaşamının tehlikeye sokan bir durumun olmadığı, yaranın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek hafif nitelikte olmadığı ve darbelerin vücutta kemik kırığına neden olmadığı belirtildi. Ayrıca hayatını kaybeden Meryem Samou için hazırlanan otopsi raporuna da yer verilen iddianamede, maktulün vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildiği ve yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadığı, maktulün ölümünün künt kafa travmasına bağlı, kafatası kırıkları ile beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği bilgisine yer verildi. İddianamede, olay sonrası Ahmed Samou’ya şüphelinin tespiti için yaptırılan teşhis çalışmalarında, Zekeriyya A.’yı net ve kesin olarak teşhis ettiği de belirtildi. Olay gününe ait görüntü izleme tutanağına da yer verilen iddianamede, sanık Zekeriyya A.’nın olay yerine gittiği, yüzünün tam net olarak görüldüğü, elinde telefonla uğraştığı, üzerinde siyah deri ceket, altında siyah pantolon ve kafasına takılı beyaz açık renkli kapüşonlu polar giydiği, elinde eldiven olduğu, devam eden görüntülerde ise şahsın olay yeri adresinden hızlıca uzaklaştığı, tedirgin hallerde bulunduğu, bahse konu adrese giderken elinde eldiven olduğu, dönerken elinde eldiven olmadığının görüldüğü bilgisi aktarıldı. Ağırlaştırılmış müebbet ile 21 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede, sanık Zekeriyya A. hakkında, maktül Meryem Samou’ya yönelik ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak, işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, olayda yaralanan Ahmed Samou’ya yönelik ise ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 14 yıldan 21 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
İstanbul Bağcılar’da minik Meryem’i taşla öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi İstanbul Bağcılar’da evine girdiği 12 yaşındaki Meryem Samou’yu başına taşla vurarak öldüren Zekeriyya A.’nın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, pedagog eşliğinde beyanda bulunan Meryem’in kardeşi Ahmad, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" dedi. Bağcılar 15 Temmuz Mahallesi’nde, Meryem Samou’yu (12) kafasına taşla vurarak ve bıçaklayarak öldüren, aynı taşla Samou’nun 6 yaşındaki kardeşi Ahmad Samau’yu da yaralayan Zekeriyya A.’nın (51) yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Zekeriya A., müşteki anne Gulli Samou ve baba Cihat Samou ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, olay anında evde bulunan ve yaralanan Meryem Samou’nun küçük kardeşler Ahmed Samou ile Mohammad Ali Samou duruşmaya ‘tanık’ sıfatıyla pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriyya idi" Duruşmada pedagog eşliğinde ‘tanık’ olarak dinlenen Ahmad Samou beyanında, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" İfadelerini kullandı. Bir diğer mağdur olan Meryem ile Ahmad’ın abisi Mohammad Ali Samou ise, "Saat sabah 10.00 gibi kahvaltı yaptık. Annemle 14.30 gibi yemek yedik. Küçük kardeşlerim evdeydi. Biz kapıyı çaldık kimse açmadı. Sonra anahtarla girdik, her yer kandı ve karanlıktı. Sonrasında polisler geldi. Zekeriyya en son olaydan kısa bir süre önce eşiyle birlikte bize geldiler" dedi. Beyanda bulunan müşteki baba Cihat Samou, "Ben şikayetçiyim. Olayı görmedim, bu olay olduğunda ben yurt dışında çalışıyordum. Beni Muhammet isimli arkadaşım arayıp, ailemle ilgili bir durum var dedi. Eşim ve kızıma ulaşamadım. Dayımın kızını aradım, o bana olayı anlattı" diye konuştu. Müşteki anne Gulli Samou ise beyanında, "Ben sanığın eşinden de şikayetçiyim, eşi bizi oyladı. Olaydan sonra, benim akrabalarım sanığın evine gitti ancak kapıyı ve perdeyi açmadı" şeklinde konuştu. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istediler. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden: Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Zekeriyya A. ‘şüpheli’, hayatını kaybeden kız çocuğu Meryem Samau ‘maktul’ sıfatıyla yer aldı. Meryem’in vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildi Hazırlanan iddianamede, hayatını kaybeden 12 yaşındaki Meryem Samou’nun boğaz kısmında kesi ve kafasının belli yerlerinde darp yaraları ile hayatını kaybettiği, olay sırasında evde olan ve yaralı olarak kurtulan Ahmed Samou’nun da vücudunun bazı yerlerinde darp izleri olduğu anlatıldı. Öte yandan iddianamede, olay günü yaralı Ahmed’in polis tarafından ifadesinin alınmak istendiği ancak küçük çocuğun hıçkırarak ağladığı ve kendisini ifade edecek durumda olmadığı belirtildi. Mağdur Ahmed hakkında hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna da yer verilen iddianamede, yaralarda kişinin yaşamının tehlikeye sokan bir durumun olmadığı, yaranın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek hafif nitelikte olmadığı ve darbelerin vücutta kemik kırığına neden olmadığı belirtildi. Ayrıca hayatını kaybeden Meryem Samou için hazırlanan otopsi raporuna da yer verilen iddianamede, maktulün vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildiği ve yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadığı, maktulün ölümünün künt kafa travmasına bağlı, kafatası kırıkları ile beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği bilgisine yer verildi. İddianamede, olay sonrası Ahmed Samou’ya şüphelinin tespiti için yaptırılan teşhis çalışmalarında, Zekeriyya A.’yı net ve kesin olarak teşhis ettiği de belirtildi. Olay gününe ait görüntü izleme tutanağına da yer verilen iddianamede, sanık Zekeriyya A.’nın olay yerine gittiği, yüzünün tam net olarak görüldüğü, elinde telefonla uğraştığı, üzerinde siyah deri ceket, altında siyah pantolon ve kafasına takılı beyaz açık renkli kapüşonlu polar giydiği, elinde eldiven olduğu, devam eden görüntülerde ise şahsın olay yeri adresinden hızlıca uzaklaştığı, tedirgin hallerde bulunduğu, bahse konu adrese giderken elinde eldiven olduğu, dönerken elinde eldiven olmadığının görüldüğü bilgisi aktarıldı. Ağırlaştırılmış müebbet ile 21 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede, sanık Zekeriyya A. hakkında, maktül Meryem Samou’ya yönelik ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak, işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, olayda yaralanan Ahmed Samou’ya yönelik ise ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 14 yıldan 21 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.