GENEL - 24 Nisan 2012 Salı 00:11

SULARIN IŞIK VE MÜZİKLE OLAN DANSI BAŞLADI

A
A
A
SULARIN IŞIK VE MÜZİKLE OLAN DANSI BAŞLADI

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen, suların ışık ve müzikle olan dansından oluşan gösteri Ankaralılardan büyük ilgi gördü. Geceye Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan`la birlikte katılarak, gösterinin açılış kurdelesini kesti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Gençlik Parkı`nda gerçekleştirilen "Suların Işık ve Müzikle Muhteşem Dansı" adlı ışık gösterisine katıldı. TBMM`de gerçekleşen resepsiyonun ardından Gençlik Parkı`na gelen Başbakan Erdoğan`a Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan ve milletvekilleri eşlik etti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek`in ev
sahipliğinde gerçekleşen ışık gösterisine, Gökçek`in eşi Nevin Gökçek ise katılmadı.
Başbakan`ın Gençlik Parkı`na gelmesiyle birlikte basın için ayrılan yerde bulunan Down sendromlu bir vatandaş ise bütün gücüyle Başbakan Erdoğan`a seslenmeye çalıştı. Daha önce de birçok programda Başbakan Erdoğan`a ulaşmayı başaran down sendromlu vatandaş, Başbakan Erdoğan`a `Unuttun beni` diye seslenince Başbakan Erdoğan da korumalarına talimat vererek genç vatandaşın yanına gelmesine izin verdi. Başbakan Erdoğan`a sarılan ve Emine Erdoğan`la da tokalaşan down sendromlu vatandaşa Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih Gökçek ise para verdi.
IŞIK GÖSTERİSİ HER AKŞAM İZLENEBİLECEK
Açılış öncesinde alanda şarkılar seslendirilirken, orkestra tarafından çalınan "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şarkısına ise Başbakan Erdoğan`ın da bulunduğu yerden eşlik ettiği görüldü. Işık gösterisi ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bir konuşma yaptı. Son iki yıl içerisinde Gençlik Parkı`nın büyük bir değişim geçirdiğini belirten Gökçek, "Son 2 yıl içerisinde yapılan değişiklikler Gençlik Parkı`nı tekrar o eski günlerine döndürdü. Artık ailelerimiz gönül rahatlığıyla buraya geliyor
ve gezebiliyorlar. Başkentliler ile birlikte Ankara dışından misafir olarak gelenler de bu şovumuzu ücretsiz olarak izleyecekler" dedi.
Ankara`daki yeşil alanları da artırdıklarından bahseden Gökçek, "Biz, belediye başkanı seçildiğimizde Ankara`da yeşil alan miktarı kişi başına 2 metrekareydi. Nüfus o günden bu güne 2 katına çıkmasına rağmen, yeşil alan miktarı kişi başına 18.3 metrekareye çıkarıldı. Yani nüfus aynı kalsaydı bu rakam 36.6 metrekare olacaktı. Nüfus aynı kalsaydı 71 yılda yapılan yeşil alan miktarını Ankara`ya kazandırmış olacaktık" diye konuştu.
Başkan Melih Gökçek`in konuşmasının ardından ise gösterinin açılışı yapıldı. Açılış için kurdeleyi ise Başbakan Erdoğan ve Eşi Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Ankara milletvekilleri kesti. Başbakan Erdoğan açılış sırasında ise, vatandaşlara arkalarını dönmek zorunda kaldıklarını, bunun da kameraların çekim yapacak olmasından kaynaklandığını belirterek, açılış öncesi şunları söyledi:
"Sevgili Ankaralılar, biraz sonra malum su şov başlayacak. Sizlere arkamızı dönmek gibi asla bir şey söz konusu olamaz. Ancak önümüzden kameralar çekimi yapacakları için sizlerde arkamızda olun ki, birlikte güçlenelim istiyoruz. Arkamızda da şöyle başınızı çevirip bakarsanız hilalin çok güzel bir görüntüsü var. Onu da bu çekimle beraber alsınlar istiyoruz. Şuanda görüntülerle beraber hilal, yıldızlar ve sizler beraberiz. Hayırlı olsun... Değerli belediye başkanımızı kutluyorum ve tüm Ankaralılara,
insanlığa hayırlı olsun diyoruz. Ya Allah Bismillah..."
Başbakan Erdoğan açılış kurdelesini kestikten sonra, eşi Emine Erdoğan`la birlikte yerine geçerek yaklaşık yarım saat ışığın suyla olan dansını izledi. Birbirinden renkli gösterilerin sunulduğu gecede, vatandaşlar da ışık gösterisini merakla izledi.
Suların ışıkla olan dansı Ankaralılar tarafından büyük ilgi görürken, havuzun üzerinde oluşturulan su perdesine ise "Memleketim" şarkısı eşliğinde, Türk bayrağıyla birlikte birkaç gün önce vefat eden Ayten Alpman`ın fotoğrafı yansıtıldı. Yine aynı "Memleketim" şarkısı eşliğinde su perdesine Atatürk, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Erdoğan`ın fotoğrafları yansıtıldı.
"Suların Işık ve Müzikle Muhteşem Dansı" adlı ışık gösterisinin ardından ise Başbakan Erdoğan eşi Emine Erdoğan`la birlikte vatandaşları selamlayarak Gençlik Parkı`ndan ayrıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Havza’da festival hazırlıkları devam ediyor Havza’da Atatürk’ün Havza’ya gelişinin 105. yılı nedeniyle düzenlenecek olan 25 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Termal Turizm Festivali’nin 20 Mayıs’ta başlaması planlanıyor. Festival hazırlıkları kapsamında genişletilmiş festival komitesi toplantısı düzenlendi. Samsun’un Havza Belediye Meclisi Salonu’nda Havza Kaymakamı Mustafa Ayvat ve Havza Belediye Başkanı Murat İkiz’in başkanlığında 22 kişilik festival kutlama komisyonu bir araya geldi. Havza Kaymakamı Mustafa Ayvat festivalin ilçe tanıtımına katkı sunacak şekilde tertip edilmesi için çaba gösterdiklerini belirterek, “Festivali adına layık şekilde kutlamak için farklı etkinlikler planlanmakta. Önemli olan festivalimize Havzalıların etkin katılımlarının sağlanmaktır. Ben inanıyorum ki kültürel değerlerimizin yaşatıldığı güzel bir festival tertip edilecek. Hem kültürel hem de sosyal anlamda uzun zamandır gerçekleştirilemeyen festivali zengin içerik ve katılım yüksek olacağı şekilde tertip etmenin gayretindeyiz” dedi. Havza Belediye Başkanı Murat İkiz ise uzun zamandır festivallerin Türkiye’de yaşanan felaketler ve üzücü olaylar nedeniyle iptal edildiğini belirterek, “Yıllardır ilçemizin mahalli bayramı olan 25 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Termal Turizm Festivali’ni göreve gelmemiz ile birlikte yeniden tertip edilmesinin heyecanı ile çalışmalarımıza başladık. Festivalimizi en iyi şekilde yapmanın gayreti içindeyiz. Festivallerin amacı düzenlendikleri yerlerin adını duyurmaktır. Bu kapsamda festival dolu dolu geçirmek ve geçmişin özlemini giderecek şekilde 20 Mayıs’ta festival yürüyüşü ile başlayarak 26 Mayıs 2024 tarihinde Arslançayır Yaylası’nda bitecek şekilde planlamaktayız” diye konuştu. Konuşmaların ardından festivalde düzenlenebilecek etkinlikler, güreşler, at yarışları, voleybol ve futbol turnuvaları hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda ayrıca güreş ve at yarışı komitelerin belirlenerek, festival takviminin netleştirilmesi amacı ile ileriki bir tarihte toplanma kararı alındı.
Kayseri Başkan Gülsoy: "Tükettiğinden daha fazlasını üreten bir kent olarak yolumuza devam ediyoruz” Kayseri Ticaret Odası (KTO) Nisan ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy; "Tükettiğinden daha fazlasını üreten bir kent olarak yolumuza devam ediyoruz” dedi. KTO Rifat Hisarcıklıoğlu Toplantı Salonu’nda yapılan meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Nisan ayının en zor şartlarda bile milli egemenliğe verilen önemi gösteren önemli bir ay olduğunu ifade ederek; "23 Nisan 1920’de kurulan Meclis ile Yüce Türk Milleti, bu topraklarda esaretin asla kabul edilmeyeceğini bütün dünyaya göstermiştir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu vesileyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin kuruluşunun 104. yıl dönümünü, başta çocuklarımız olmak üzere milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bir kez daha kutluyorum. Bizler milli irade haricinde hiçbir iradeyi tanımıyor ve kabul etmiyoruz. Rabbim kâinatın sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti Devletini Tam bağımsız olarak var etsin. Bu vesileyle milli mücadeleye liderlik eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Türkiye genelinde 31 Mart 2024 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri yine dünya demokrasilerine örnek gösterilebilecek büyük bir olgunlukla geride bıraktık. Şehrimizde de hiçbir olay olmadan siyasi nezaket kuralları içerisinde bir seçim süreci geçirdik. Bu sürece katkı veren seçilen ve seçilemeyen tüm adaylara ve siyasi parti temsilcilerine teşekkür ediyoruz. Demokratik bir olgunluk içerisinde tamamlanan bu sürecin sonunda halkımızın oylarıyla seçilen; Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Memduh Büyükkılıç başta olmak üzere, tüm ilçe belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi ve muhtarlarımızı tebrik ediyor, görev ve çalışmalarında başarılar diliyorum. Şehrimize, ülkemize ve milletimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Daha önceki dönemde hizmet veren isimlere de şehrimize verdikleri hizmetten dolayı ayrıca teşekkür ediyorum" dedi. Geride kalan yerel seçimlerin ardından ekonomide atılacak çok adımın olduğunu kaydeden Başkan Gülsoy; "Artık seçim sürecini geride bırakıp, iş dünyamızın ve halkımızın öncelikli gündemi olan ekonomiye ve çalışma hayatımıza ilişkin yapısal reformları öncelikli olarak ele alacağımız bir döneme adım atmak mecburiyetindeyiz. Çünkü seçimler gerek bürokrasiyi gerek ticareti, üretimi, her kesimi etkiliyor. Artık önümüzde seçimsiz geçirilecek 4 yıl gibi uzun ve önemli bir zaman dilimi bulunuyor. Bu ülkemiz için önemli bir fırsattır. Ekonomide atılacak çok adım, yapılacak çok iş var, tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız. Enflasyonla mücadele, para ve maliye politikası eş güdümünde daha başarılı olacaktır. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar ile öngörülebilirlik güçlenecektir. Böylece teknoloji içeriği ve katma değeri yüksek yatırımlar artacaktır. Ekonomimizi, demokrasimizi ve hukuk sistemimizi güçlendirecek yapısal reformlara hızla odaklanarak daha gelişmiş, saygın, adil ve çevreci Türkiye hedefine ulaşmak üzere el birliğiyle çalışmalıyız. Bu konulara yönelik hamleleri ivedilikle hayata geçirmek adına kaybedecek vaktimiz kalmadı. Enflasyon hala yüksek seyrediyor. Merkez bankası, politika faizini yüzde 50’de sabit bıraktı. Ancak, ekonomi uzmanları politika faizinin enflasyonu düşürmek için tek başına yeterli bir enstrüman olmadığı konusunda hemfikir. Enflasyonla mücadele sürecinde fiyat istikrarı ve finansal istikrarı sağlamak için öngörülebilirliğin güçlendirilmesi için mevcut ekonomi politikasının devam etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Özel sektör olarak bundan sonraki süreçten en az siyaset kadar önlerini görmek istediklerini belirten Gülsoy, “Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in, bütçe disiplininden taviz verilmeyeceği, kamunun tasarruf yapacağı ve ek bütçe kullandırılmayacağı açıklamasını önemli buluyoruz. Tüm toplumdan fedakarlık isterken, kamu birimlerinin bunun dışında kalmasını düşünülemez. Eminim ki kısa zaman içinde Türkiye, bu fedakarlıklarının karşılığını alacak, refahı tüm ülkeye yayacaktır. Seçimler sonrası gerek ekonomi yönetimimizin gerekse Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalar çok önemliydi. Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgusu hem iç hem de dış piyasalar açısından hedefli mesajlardı. Bu mesajlar amacına ulaştı. Orta Vadeli Program’ın hedeflerine bağlılık ve yapısal reformlara vurgu da piyasaların güvenini pekiştirmesi açısından önemli bir işlev gördü. Üçüncü çeyrekle birlikte enflasyondaki yavaşlamanın belirginleşmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Özel sektör olarak bundan sonraki dönem için en az siyaset kadar önümüzü görmek istiyoruz. Çünkü önünü göremeyen adımını atamaz. Vergileme, sanayinin rekabetçi dönüşümü, üretken finansman sistemi ve yatırım ortamının güçlendirilmesi başta olmak üzere yapılacak yapısal reformlar ekonomimize taze güç verecektir. Üyelerimizin bizleri ilettiği sorunlarda; üretim için finansmana erişim, istihdam edecek nitelikli ya da niteliksiz çalışan bulunamaması, enerji maliyetlerinin yüksekliği her komitemizin ana gündemi. Beklentilerimizdeki önceliklerimiz arasında, teknolojiye yatırım, daha verimli üretim süreçleri, sürdürülebilirliğin yanı sıra en önemlisi nitelikli iş gücü kısaca insan kaynaklarına erişim ön plana çıkıyor. İş insanlarımızın nitelikli işgücü ile istihdam imkanlarının sağlanması açısından çözüm önerileri arasında mesleki eğitim, mesleki gelişim programları, yeni teknolojik uygulamalar, sürdürülebilir üretim modelleri ve iş birliği platformları da iş dünyasının dinamiklerine uyum sağlamada kritik öneme sahiptir” ifadelerini kullandı. Enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde fırsatçılığında ortaya çıktığını dile getiren Gülsoy, “Fiyat istikrarsızlığının sürdüğü ve her kesimin maddi sorunlarla mücadele ettiği bu süreç, fırsatçılara kapı aralıyor. Enflasyonun çok yüksek seyrettiği dönemlerde maalesef bunu suiistimal eden işletmeler oluyor. Fiyat algısının bozulmasıyla birlikte de bu tarz işletmeler fahiş fiyatlarla her birimize büyük zararlar veriyor. İnsanların en çok şikayet ettiği konu bu. Fırsatçılığa müsaade etmeyelim. Fiyat istikrarsızlığını “fırsatçılıkla” beslemeyelim. Bu konuda siz değerli üyelerimizden hassasiyet bekliyoruz. Şunun da özellikle altını çizmek istiyorum: işletmeler açısından en iyi terazi, en iyi ölçü yine vatandaşın kendisidir. Ödediği bedel aldığı hizmeti karşılamıyorsa en iyi cezayı da vatandaşın kendisi keser. Bizler, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha güçlü bir Türkiye ve daha müreffeh yarınlar için her zamankinden daha fazla çalışmak ve daha fazla üretmek zorundayız. Kayseri Ticaret Odası olarak, TOBB’un çatısı altında şehrimizin, bölgemizin ve ülkemizin kalkınması ve istikrarı için tüm kurumlarımızla ortak akıl ve istişarenin hakim kılındığı bir ortamda birlik ve beraberlik içerisinde görev yapmayı sürdüreceğiz” diye konuştu. İhracat rakamları hakkında bilgiler veren Gülsoy, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Mart ayı rakamlarımız yarın açıklanacak. Onu da kamuoyu ile paylaşacağız. Onun öncesinde TUİK verilerine göre ilimizde Şubat ayında 314 milyon 61 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17.67, bir önceki aya kıyasla yüzde 9.22 oranında artış yaşandı. Kayseri olarak İthalatımız ise 94 milyon 818 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 23.81 azalış gerçekleşmiştir. İlk 2 ay toplam ihracatımız 601 milyon 600 bin dolar’dır. Dış ticaret fazlası veren tükettiğinden daha fazlasını üreten bir kent olarak yolumuza devam ediyoruz. Her meclis toplantısında ikiz dönüşüm yani ‘yeşil dönüşüm ve dijitalleşme’ diyoruz, bu gerçekten ciddi bir konu. Yeşil dönüşüm bir tercih ya da alternatif değil, artık bir zorunluluktur. Hepimizin gerekli önlemleri alması ve bu dönüşüme uyum sağlaması gerekiyor. Karbon ayak izinden dolayı ihracatçılarımızın ihracat yapamayacak hale gelmesini tercih etmeyiz, zaman daralıyor. Bunun gibi dijital dönüşüm ve yapay zeka temelli üretime de hazır hale gelmeliyiz.”