YEREL HABERLER - 25 Nisan 2012 Çarşamba 19:08

EОİTİMCİLER ANKARA`YA DERT FAKSLADI

A
A
A
EОİTİMCİLER ANKARA`YA DERT FAKSLADI

Memur-Sen`e bağlı Eğitim Bir-Sen şubesi, öğretmenlerin ve öğretim elemanlarının ek ödeme mağduriyetlerinin giderilmesini istedi. Sendika yöneticileri PTT önünde basın açıklaması yaptıktan sonra Ankara`ya Başbakanlığa ve milletvekillerine faks çekti.
PTT önünde basın açıklamas ı yapan Eğitim Bir-Sen şube başkanı İbrahim Ethem Yılmaz, 81 ilde aynı anda yapılan eylem ile seslerini daha güçlü duyuracaklarını söyledi. Kitlesel basın açıklamasına sendika şube başkanı ile yönetim kurulu üyeleri ve katıldı. Eğitim Bir-Sen şube başkmanı İbrahim Ethem Yılmaz, "Kamuda aynı unvanda çalışan personele yönelik eşit işe eşit ücret düzenlemesiyle denge sağlamaya çalışılmıştır. EBu düzenlemede 800 bini aşkın öğretmen ve öğretim elemanı, diğer kurumlarda aynı unvanda çalışan bulunamadığından, `muadili yok` diye ek ödeme artışlarında kapsam dışında tutulmuştur. Muadilimizi bulamayan hükümet yetkililerine, `buradayız ve ülkenin en önemli işini yapıyoruz` demek için bir araya geldik. Kamu çalışanlarının beşte ikisini oluşturuyoruz. Emeğimizin ve alınterimizin karşılığı olan adil bir ücret istiyor, kimseden lütuf beklemiyoruz. `Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor` diyenlere, eğer büyüme varsa, büyümeyi maaşlarımızda ve mutfağımızda hissetmek istediğimizi belirtiyoruz. Hükümet, merkezi yönetim bütçesinden en fazla payı eğitime ayırdığını ifade ederek, eğitime önem verdiğini her fırsatta dile getirmektedir. Eğitime en fazla payın ayrılmasından, eğitim çalışanları olarak memnun olduğumuzu fakat eğitime ayrılan pay ile eğitimciye ayrılan pay arasında uçurum olduğundan dolayı asla memnun olmadığımızı söylemek istiyoruz. Ek ödeme alamayan öğretmen ve öğretim elemanları, ne yazık ki, kamuda en düşük ücret alan çalışan konumuna düşürülmüştür. 9/1 öğretmenin bin 624 TL, 7/1 öğretim görevlisinin ise bin 856 TL maaş aldığı gerçeği toplu sözleşme masasında mutlaka göz önüne alınmalıdır. Öğretmen ve öğretim elemanlarının, eğitimi ve ülkeyi geleceğe taşımayı bir yana bırakın, kendilerini bir sonraki aya taşıyacak takatleri kalmamış ve sabırları tükenmiştir. Meclis çalışanına, danışmanına, şoförüne, üst düzey bürokratlarına, gizli kararname ile askerine cömert davranan hükümet, eğitimciler söz konusu olduğunda `mali denge`den söz etmekte, bizlerin sinirlerini germektedir. Mart ayında, evlerde kullanılan elektriğe yüzde 9.26, doğalgaz fiyatına yüzde 18.70 zam yapılmıştır. Yapılan zamlarla akaryakıtın litre fiyatının geldiği nokta ise bütün kamuoyunun malumudur. Öğretmenler ve öğretim elemanları, son 8 yılda bazı meslek grupları ile aynı muameleyi görmemiştir. Ocak 2004-Ocak 2012 tarihleri arasında bazı meslek gruplarında çalışanların aylıklarında yüzde 175 ile yüzde 230 oranında artış yapılırken, öğretmenlerin aylıklarındaki artış ise maalesef yüzde 154`te kalmıştır. 666 sayılı KHK, kamuda genel idare hizmetleri sınıfında eşitlik adına denge sağlamıştır ama öğretmen ve öğretim elemanlarının kapsam dışında tutulmasıyla dengeler bozulmuştur. Diğer bir ifadeyle, farklı kurumlarda aynı unvanda olanların maaşlarında denge sağlanmış ama eğitimde kurum içi denge altüst edilmiştir. Maliye`nin bazı patronlara milyon dolarlık merhamet gösterirken, eğitim çalışanına `al da bunu merhem et` demesine karşıyız. Buradan sizler aracılığıyla hükümet yetkililerine sesleniyor ve toplu sözleşme masasında içimize sinen, emeğimizin karşılığını ifade eden yeni bordroyu ortaya koymasını istiyoruz. Öğretmen ve öğretim elemanları olarak, "ek ödeme" mağduriyetimizin masada telafi edilmesini bekliyoruz" dedi.
Basın açıklamasının ardından PTT`ye giren öğretmen ve öğretim elemanları ek ödeme talebini içeren metinleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan`a, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`e, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik`e, ayrıca çalışanlarına sahip çıkması talebiyle Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer`e ve Balıkesir milletvekillerine faks çektiler. Eğitim Bir-Sen`in faks eylemi olaysız sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyüksimitci: "2026 yılına girerken en büyük beklentimiz enflasyonun kalıcı şekilde kontrol altına alınması ve ekonomik istikrarın güçlenmesidir" Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı yazılı mesajında, 2026 yılının başta Türkiye olmak üzere tüm dünyaya sağlık, barış ve huzur getirmesi temennisinde bulundu. KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci mesajında şu ifadelere yer verdi: "Sanayicilerimiz açısından zorlukların ön planda olduğu bir dönemi geride bırakıyoruz. Küresel piyasalardaki belirsizlikler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve jeopolitik gelişmeler, dünya ekonomisini olduğu gibi ülkemizi de etkiledi. Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler, bölgemizdeki siyasi ve ekonomik kırılganlıkları artırdı. Yüksek enflasyon ortamı hepimizin alım gücünü zorladı. 2026 yılına girerken en büyük beklentimiz, enflasyonun kalıcı şekilde kontrol altına alınması ve ekonomik istikrarın güçlenmesidir. Kayseri Sanayi Odası olarak 2026 yılında da üyelerimizin rekabet gücünü artırmak ve kurumsal yapılarını güçlendirmek adına; yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, verimlilik ve e-ihracat gibi sanayi ve ticaretin geleceğini doğrudan ilgilendiren alanlara odaklanmayı sürdüreceğiz. Karşı karşıya kaldığımız sorunlara rağmen, ülke olarak bunların üstesinden gelecek güce ve iradeye sahibiz. İş dünyası olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Yeni yılda da ihracat, üretim ve istihdam hedeflerimize ulaşmak için birlik ve beraberlik içerisinde, istişare kültürüyle çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle gece gündüz demeden üretime ve ihracata katkı sunan tüm sanayicilerimize teşekkür ediyorum. Ülkemizde birlik, beraberlik ve kardeşliğin güçlendiği, savaşların bittiği bir yıl temenni ediyorum. Kıymetli üyelerimizin, hemşehrilerimizin ve aziz milletimizin yeni yılını tebrik ediyor; 2026 yılının sağlık, huzur ve bereket getirmesini diliyorum."
Antalya Kepez Belediyesi 2025 yılında milyonlara ulaştı Kepez Belediyesi ve Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün çalışmaları, televizyon, internet ve yazılı basın üzerinden milyonlara ulaştı. İnterpres 2025 Haber Dağılım Raporuna göre, yıl boyunca toplam 250 bin 456 haber yayımlanırken, bu içerikler aracılığıyla 330 milyon 639 bin 482 erişim sağlandı. Kepez’in haberleri yalnızca yurt içinde değil, Londra, Viyana, Amsterdam, Lefkoşe, Girne ve Gazimağusa’da da yayınlanarak toplam 1 milyon 100 bin 825 kişiye ulaştı. Kepez Belediyesi’nin 2025 yılı hizmet çalışmaları medyada geniş yer buldu. İnterpres’in 2025 yılı Ocak-Aralık dönemini kapsayan 12 aylık rapora göre, Kepez Belediyesi ve Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün çalışmaları yıl boyunca televizyon, internet ve yazılı basında yoğun şekilde yer aldı. Rapora göre; Kepez Belediyesi ve Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz ile ilgili bir yıllık süreçte 250 bin 456 haber yayımlandı. Bu içerikler aracılığıyla 330 milyon 639 bin 482 erişim sağlandı. Haberlerin büyük bölümü internet medyasında yer alırken, televizyon ve yazılı basın da Kepez Belediyesi’nin hizmet ve projelerine geniş yer ayırdı. İnternet medyası 234 bin 145, yazılı basın 12 bin 30, televizyonlar ise 4 bin 281 habere yer verdi. Kepez Belediyesi’ne ilişkin haberlerin 148 bin 353’ü belediye hizmetlerini, 102 bin 103’ü ise Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün hizmet çalışmalarını konu aldı. Bu veriler, Kepez Belediyesi’nin hizmet odaklı çalışmalarının kamuoyunda yakından takip edildiğini ortaya koydu. Kepez uluslararası basında Kepez Belediyesi’nin medyadaki görünürlüğü yalnızca yurt içiyle sınırlı kalmadı. Kepez’in Londra’da 38, Viyana’da 1, Amsterdan’da 7, Lefkoşa’da 31, Girne’de 24, Gazimağusa’da 6 haberi yayımlandı. Yurt dışında yayımlanan belediye haberleri ile toplam 1 milyon 100 bin 825 kişiye erişim sağlandı. Kepez’in haberleri Türkiye’nin 81 ilinde Basın kuruluşlarının ana merkezi İstanbul 91 bin 270 haberle ilk sırada yer alırken, Antalya 33 bin 98, Ankara ise 2 bin 332 haberle öne çıkan iller arasında yer aldı. Ankara’yı sırasıyla Bursa, Adana, Çanakkale, Samsun, Muğla, Karaman, Kahramanmaraş ve Malatya takip etti. Kepez Belediyesi’ne ilişkin haberler, 81 ilin tamamında ve Türkiye’nin 7 bölgesinde yayımlanarak geniş bir coğrafyada okur ve izleyiciyle buluştu. Haberlerin Şanlıurfa’dan Ağrı’ya, Mardin’den Tunceli’ye kadar Türkiye’nin dört bir yanında yer alması, Kepez’in hizmet çalışmalarının ülke genelinde yakından takip edildiğini ortaya koydu. Basın Servisi’nden medyaya 1 yılda 920 haber servisi Kepez Belediyesi Basın Servisi, 2025 yılı boyunca medya ile aktif iletişim çalışmaları yürüttü. Bu kapsamda; Basın Servisi yıl boyunca toplam 920 haber paylaşımı yaptı. Televizyon kanalları ile 371 haber servisi yaptı. Bu çalışmalar, Kepez Belediyesi’nin hizmet ve projelerinin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı ve medyada görünürlüğünü artırdı.
Balıkesir Kayıp Elif’in ağabeyi: "Varsayımlar üzerinden gidiliyor, Elif’ten iz yok" Balıkesir’in Erdek ilçesinde Kapıdağ Yarımadası’nda kamp yaptığı sırada kaybolan 33 yaşındaki Elif Kumal için başlatılan arama kurtarma çalışmaları üçüncü gününde de yoğun şekilde devam ediyor. Jandarma, AFAD, itfaiye ve UMKE ekiplerinin yanı sıra dalgıç ekipleri de botlarla gölette arama faaliyetlerini sürdürüyor. Çalışmalar kapsamında bölgede hem karadan hem de sudan titiz tarama yapılırken, şu ana kadar genç kadına ait herhangi bir ize ulaşılamadığı öğrenildi. Elif Kumal’ın ağabeyi İbrahim Kumal, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, "Olayla ilgili şu anda tam anlamıyla bilinen bir şey yok. Şu anda varsayımlar üzerine hareket ediliyor. Zaten olay Cumartesi akşamı olmuş. Pazar günü saat 10, 11 gibi bizim haberimiz oldu. Emniyet güçlerine de o saatlerde, 11-12 civarında haber verilmiş. Arada kayıp zamanlar var. Gidilebilecek, hatta gidilemeyecek bütün noktaları gerek emniyet güçleri gerek off-road’cu arkadaşlar, köydeki ve civar köylerdeki abilerimiz ellerinden geldiği kadar kontrol ettiler, baktılar ama en ufak bir iz yok. Anlam veremiyoruz. Bir kaza durumu olsa ya da bir yere takılsa gidebileceği yollar belli, ’çıkar’ diye düşünüyoruz. Bu zamana kadar bulunurdu. Olayla ilgili incelemeler zaten sürüyor. Gerek devlet güçlerimiz gerek biz elimizden geldiği kadar civardan bilgi toplamaya çalışıyoruz ama şu an için net bir bilgimiz yok. Aramalara devam ediyoruz" dedi. İbrahim Kumal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Erkek arkadaşıyla görüşüyorlarmış, benim de sonradan haberim oldu. Hatta daha önce problemleri varmış. Bana yansıtılmamış, ben de yeni öğrendim. Bu bölgede yaşamıyorum, işim gereği Konya’da ikamet ediyorum. Öyleymiş yani. Onlar zaten kamp yapıyorlarmış. Kardeşimi de davet etmişti, o da gelmiş. Zaten ara ara geliyorlardı; 1-2 saatlik ateş yakma, sohbet etme gibi. Buralar insanların kamp yapmak için geldiği, sosyal bir alan. Bildiğimiz kadarıyla olay da bu şekilde gelişiyor. Sonrasında aralarında tartışma çıkıyor, kardeşim kızıyor, arabaya binip gidiyor ve ondan sonra bir daha haber alınamıyor. Tahmin edilen süreç bu. Bütün arama çalışmaları Kapıdağ Yarımadası’nda yürütülüyor. Bildiklerim bu kadar." Erdek Kaymakamı Hasan Göç ise olayla ilgili şu ifadelere yer verdi: "Kayıp kızımızı sağ salim buluruz temennisiyle konuşmama başlamak istiyorum. Çok üzücü, elim bir olay yaşadık. Bunu üç gündür fedakârca takip eden kamu kurumu personelimiz, jandarmamız ve sivil toplum kuruluşlarımızın burada yürüttüğü arama kurtarma çalışmaları belli bir noktaya geldi. Ancak henüz sevindirici bir haber alamadık. 150’si jandarmamız olmak üzere, bunun bir bölümü su altı kurtarma ekibi, 200’ü de diğer kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarından personel olmak üzere toplamda 350 kişiyle çalışmalarımız devam ediyor. Olabilecek bütün alternatifler değerlendirilerek, olayın meydana geldiği bölgeden dışa doğru ayrıntılı bir şekilde her yeri adım adım tarayıp tüm izleri takip ederek araştırmamızı sürdürüyoruz. Sonu nereye kadar giderse, ne kadar süre alırsa alsın devletimiz bu kızımızı bulmak ve inşallah sağ salim bularak ailesine teslim etmek niyetinde. Fedakârca çalışan tüm kamu görevlisi arkadaşlarımıza, muhtarlarımıza ve sivil toplum kuruluşlarından bizlere destek veren herkese teşekkür ediyoruz. Sizler de burada bize destek oluyorsunuz, bu çabamızı halkımıza iletiyorsunuz. Tekrardan, ondan iyi bir haber bekleyen kızımızın ailesine sabır diliyorum." Yetkililer arama çalışmalarının çok yönlü olarak sürdürüldüğünü belirtirken, gelişmelerin kamuoyu ile paylaşılacağı ifade edildi.
Ankara TUSAŞ çalışanlarının aldıkları kurum içi eğitimler, yüksek lisans ve doktora programlarında sayılabilecek Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) ile Türkiye Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ) arasında "Lisansüstü Eğitim ve İş Birliği" kapsamında iş birliği protokolü imzalandı. TUSAŞ, üniversite-sanayi iş birliği kapsamında bir protokole imza attı. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinesinde yürütülen süreçte Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile TUSAŞ ve 9 üniversite arasında "Lisansüstü Eğitim İş Birliği Protokolü" imzalandı. Törene, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, YÖK Başkanı Erol Özvar, TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu ve davetliler katıldı. Protokol kapsamında TUSAŞ çalışanlarının aldıkları kurum içi eğitimler, yüksek lisans ve doktora programlarında sayılabilecek. Ayrıca, protokol kapsamında TUSAŞ bünyesinde gerçekleştirilecek kurum içi mühendislik eğitimler, yükseköğretim mevzuatına uygun olarak YÖK ile iş birliği çerçevesinde kredili ders olarak sayılacak. Böylece iş birliği yapılan kurumların TUSAŞ çalışanlarına lisans üstü öğrenimde kolaylık sağlaması ve teşvik etmesi amaçlanacak. "Şirketimizin yaş ortalaması 33’tür" TUSAŞ’ın sadece üretim yapan bir şirket olmadığının altını çizen TUSAŞ Genel Müdürü Demiroğlu, "TUSAŞ sadece hava aracı üreten savunma sanayimize destek veren bir kuruluş değildir. TUSAŞ aynı zamanda savunma sanayi sektörümüze kalifiyeyi insan yetiştiren bir kuruluştur. 16 bin kişiye istihdam olanağı sağlayan şirketimizin yaş ortalaması 33’tür. Kimileri özgün ürünlerimizin böylesi bir genç nesil tarafından tasarlanıp üretilmesine şaşırıyor. Oysa biz aklın yaşta değil, başta olduğunu tecrübenin ve niteliğin çok daha önemli olduğunun farkında olan bir şirketiz. Bu vesileyle çalışanlarımızın her TUSAŞ’ımıza çalışmaya başlamadan önce eğitmeye başlıyoruz. Gençlerimize ve tüm çalışanlarımıza tecrübe kazandırmaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda attığımız her adım yarınlarımızın emanetçileri olan gençlerimizi daha iyi yetiştirme yönünde atılan bir adım olduğunu bilerek hareket ediyoruz" diye konuştu. Savunma Sanayii Başkanı Görgün, savunma sanayisinde üniversite-sanayi iş birliğini yalnızca proje bazlı bir etkileşim alanı olarak değil, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir yetkinlik ekosistemi olarak ele aldıklarını belirtti. Görgün, Savunma Sanayii Başkanlığı olarak YÖK ile stratejik düzeyde yoğun bir iş birliği yürüttüklerini belirterek, "Savunma sanayiimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını sistematik, planlı ve sürdürülebilir bir yaklaşımla geliştirmeyi hedefliyoruz" dedi. Bu yaklaşım sayesinde akademi ve sanayinin yalnızca birbirine yaklaşan değil, birlikte gelişen ve birlikte üreten iki stratejik odak haline geldiğini vurgulayan Görgün, savunma sanayii şirketlerinde görev yapan insan kaynağına ilişkin verileri de paylaştı. 42 bini aşkın çalışan TUSAŞ, ASELSAN, ROKETSAN, TEI, HAVELSAN, ASPİLSAN ve İŞBİR başta olmak üzere vakıf şirketlerinde 42 bini aşkın çalışanın görev yaptığını ifade eden Görgün, çalışanların neredeyse tamamının lisans mezunu olduğunu söyledi. Yurtiçi lisans mezuniyet oranının yüzde 98’in üzerinde bulunduğunu belirten Görgün, şirketler bünyesinde yurtdışı lisans mezunu 252, yurtdışı yüksek lisans mezunu 752 ve yurtdışı doktora mezunu 150 çalışan bulunduğunu kaydetti. Görgün, savunma sanayii çalışanlarının Türkiye genelinde yüzlerce farklı üniversiteden mezun olduğunu belirterek, "Bu yapıyla sektörümüz, son derece geniş ve heterojen bir akademik arka plana sahip nitelikli insan kaynağına dayanmaktadır" değerlendirmesinde bulundu. Protokol’ün kazanımlarından bahseden YÖK Başkanı Özvar, "Bugün, Yüksek Örgüt Kurulu, Savunma Sanayi Başkanlığı, TUSAŞ ve üniversitelerimiz arasında imzalanacak İş birliği protokolü, şimdiye kadar attığınız kararlı adımları daha da ileriye taşıma iradesinin açık bir göstergesi olması bakımından, fevkalade milleti haiz bir teşebbüstür. Bu protokole ilk etapta Ankara Üniversitesi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi gibi ülkemizin güzide yüksek üretim kurumları yer almıştır. Protokolün başlıca amacı, savunma sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmek, bilgi ve teknoloji üretiminde üniversitelerimizin güçlü akademik alt yapısını sektörün ihtiyaçlarıyla bütünleştirmektir. Yükseköğretim mevzuatı çerçevesinde TUSAŞ bünyesinde yürütülen mesleki ve teknik eğitimlerin üniversitelerle iş birliği içerisinde kredili ders olarak kabul edilmesi, TUSAŞ’ta görev yapan uzman personelin lisans ve lisansüstü programlarda ya da kredilendirilecek mesleki teknik eğitimlerde eğitmen olarak görevlendirilmesi, ayrıca TUSAŞ’ın ihtiyaçlarını karşılamak ve akademik gelişimi desteklemek amacıyla tezli, tezsiz, yüksek lisans ile doktora programlarının oluşturulup yürütülmesi için ortak çalışmalar yapılması, protokolümüzün ana hedeflerinden bir tanesini meydana getirmektedir" diye konuştu.