GENEL - 27 Nisan 2012 Cuma 12:04

MİNİBÜSÇÜLER ÇAMLICA GİŞELERİNİ TRAFİОE KAPATTI

A
A
A
MİNİBÜSÇÜLER ÇAMLICA GİŞELERİNİ TRAFİОE KAPATTI

Gebze-Esenler Otogarı arasında yolcu taşıyan minibüsçüler, kendilerine haksız ceza yazıldığını öne sürerek Çamlıca gişelerini trafiğe kapattı. Bir süre polisle tartışan minibüsçüler, daha sonra sessiz bir şekilde dağılırken, eylem nedeniyle trafik altüst oldu.
Gebze`deki bir kooperatife bağlı 40 minibüsçü, kendilerine haksız yere ceza kesildiğini öne sürerek durumu protesto etmek için sabah saatlerinde minibüsleriyle Çamlıca gişelerine geldi. Minibüsçüler, önce gişelere 300 metre kala yolun üç şeridini kapatarak, araçlarını durdurdu. Araçlarından inen sürücüler, ellerindeki ceza makbuzları ve belediye tarafından verilmiş izin belgelerini göstererek durumu protesto etti. Olay yerine gelen polislerle tartışan minibüsçüler, belediyelerin kendilerine çalışma izni
vermesine rağmen İstanbul Anadolu yakasında kendilerine sürekli olarak ceza yazıldığını öne sürdü. Minibüsçüler, tek seferde yazılan cezanın 2 bin 400 TL olduğunu ve toplam 70 minibüse son 4 ayda yaklaşık 3 milyon ceza yazıldığını savundu. Polis müdürüne de tepki gösteren minibüsçüler kesilen cezaların haksız olduğunu öne sürdü. Daha sonra birkaç minibüsçü, polis müdürüyle görüştü. Görüşmeden bir sonuç çıkmayınca minibüsçüler, araçlarını gişelerin önüne çekerek yolu trafiğe kapattı. Sadece iki gişeyi açık
bırakan minibüsçüler eylem yaparken, trafik alt üst oldu. Polis ekipleri, eylemci minibüsçüleri ikna etmeye çalışırken, çevik kuvvet polisleri de önlem amacıyla gişelerin önünde bekledi. Yaklaşık 20 dakika süren yol kapatma eyleminin ardından yolu yeniden trafiğe açan eylemciler, minibüslerine binerek gişelerden ayrıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Cerrahide alarm: "Böyle giderse Türkiye cerrah bulamayacak" TUS’ta (Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı) ana branş puanlarının düşmesi ve genç hekimlerin cerrahi alanları tercih etmemesinin sağlıkta hekim açığı endişesini büyüttüğünü söyleyen Dr. Sedat Özbay, yakın zamanda özellikle cerrahi branşlarda insanları ameliyat edecek hekimlerin bulunamayacağını belirtti. Hekimlik mesleğinde uzmanlık alanı tercihlerine yön veren TUS taban puanlarında son yıllarda dikkat çeken bir düşüş yaşanıyor. Genç hekimler, hasta ile yoğun temas gerektiren ana branşlar yerine hasta ilişkisi, performans yükü, nöbet ve hukuki risklerin daha az olduğu bölümlere yönelme eğilimi gösteriyor. Dahili cerrahi, genel cerrahi, kadın-doğum ve çocuk sağlığı gibi sağlık sisteminin omurgasını oluşturan branşlarda taban puanların gerilemesi, bu alanların tercih edilme oranlarının da düşmesine neden oldu. Süreç, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakalarının artması, performansa dayalı sistem, nöbet sayılarındaki artış ve ekonomik şartlar mesleğin karşılığını yansıtmaması gibi etkenler olduğu ifade ediliyor. Malpraktis davalarının yükselen sayısı ve caydırıcı nitelikteki cezalar da genç hekimler üzerinde ek bir baskı unsuru oluşturabiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hekim Birliği Sendikası teşkilatlandırmadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Sedat Özbay, bu meslek dallarının önceden karşılığının alındığını belirterek, "Eminim ki bu böyle devam ettiği müddetçe yakın zamanda bu ana branşlarda özellikle cerrahi branşlarda bizi ameliyat edecek hekimler sayısı çok azalacaktır. Sağlık Bakanlığı bu özellikle cerrahi branşların seçilebilir nitelikte olmasını sağlayacak düzenlemelerin yapıyor olması lazım. Aksi takdirde çok kısa süre sonra artık cerrahi yapacak hekim arkadaşlarımızı ve ana branşlarında uzman hekim arkadaşlarımız maalesef göremeyeceğiz" dedi. "Genç hekim arkadaşlarımız kalmadı" Hekim arkadaşların riskli branşlardan artık daha az hastayla ilişkisi olan branşlara yöneldiğini belirten Sedat Özbay, "Son yıllarda maalesef genç hekimler, artık hasta ilişkisiyle yani hastayla birlikte olmaktan kaçınan branşlara yönelmeye başladı. Maalesef hekimler artık kendilerinin değersizleştirildiğini, performansın angaryasından kurtulamadıkları, emeğin değersizleştiği bir sistemden kaçarak artık hasta ile olmadığı bu branşlara yönelmeye başladılar. Yani bunun bir sürü nedeni var. Tabii genç hekimlerin aslında bu branşları nedeni seçmediğini değil, neden seçilemez hale getirdiğini sorgulamak gerekiyor. Çünkü artık hekimler performans yükünün altında ezilmiş durumda. Şiddet artık olağan hale gelmiş durumda. Emek değersizleştirilmiş, artan nöbetler ve iş yükünün katlanılamaz düzeye gelmiş olması bulunuyor. Aynı zamanda bunun karşılığı olan ekonomik şartların yeterli seviyede olmamış olması maalesef bu hekim arkadaşları riskli branşlardan daha hastayla ilişkisiz olan branşlara yöneltti. Özellikle ana branş dediğimiz dahili cerrahi, çocuk ve kadın doğum branşlarını artık tercih eden genç hekim arkadaşlarımız kalmadı" dedi. "Hekim sayısı azalacak" Branşların seçilebilir nitelikte olmasını sağlayacak düzenlemelerin olması gerektiğini söyleyen Özbay, "Şimdi önceden karşılığı alınan bir meslek dallarıydı. Şimdi ise inanılmaz cezalar söz konusu. Hekim arkadaşlar, hem malpraktis davalarının korkusundan hasta ilişkisinin bulunmadığı diğer branşlara kaymayı tercih ediyorlar. Hem toplum içerisinde hem de hekimler arasında çok değerli olan ana branşlar genel cerrahi dahiliye, kadın, doğum ve çocuk bölümlerinin maalesef son yıllarda puanlarının düşmüş olması nedeniyle hala tercih edilememesinin aslında hekim arkadaşlarda değil, sağlık sisteminin neden bu branşları seçilemez hale getirdiğini çözmekten geçtiğine inanıyorum ben. Eminim ki bu böyle devam ettiği müddetçe yakın zamanda bu ana branşlarda özellikle cerrahi branşlarda bizi ameliyat edecek hekimler sayısı çok azalacaktır. Sağlık Bakanlığı bu özellikle cerrahi branşların seçilebilir nitelikte olmasını sağlayacak düzenlemelerin yapıyor olması lazım. Aksi takdirde çok kısa süre sonra artık cerrahi yapacak hekim arkadaşlarımızı ve ana branşlarında uzman hekim arkadaşlarımızı maalesef göremeyeceğiz" diye konuştu.
Iğdır Kuyumcudan 5-6 kilo altın çaldılar, parasıyla lüks araç satın aldılar Iğdır’da bir kuyumcuda gece saatlerinde meydana gelen hırsızlık olayında yaklaşık 5-6 kilo altın çalındı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında şüpheliler yakalanırken, çalınan altın ve paraların bir kısmı ele geçirildi. Zanlıların suçtan elde ettikleri gelirle lüks araç satın aldıkları belirlendi. Olay, Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan bir kuyumcuda dün gece saat 03.11’de gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, motosikletle gelen bir şahıs, iş yerinin kapısını kırarak içeri girdi. Güvenlik kameralarını fark eden şüphelinin kaskını tamamen kapattığı, telefonunun ışığını kullanarak dükkan içinde bir süre dolaştığı anlar kameralara yansıdı. Şahıs, yaklaşık 5-6 kilo ağırlığında altını alarak olay yerinden kaçtı. Sabah saatlerinde iş yerini açmak için gelen kuyumcu sahibi Habip Temirak, altınların çalındığını fark ederek durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye alırken, şüphelilerin yakalanması için geniş çaplı çalışma başlatıldı. Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında, hırsızlık olayına karıştıkları tespit edilen İ.A. adlı kadın ile B.Ö. ve M.B. gözaltına alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda çalınan altın ve paraların bir kısmı ele geçirilirken, şüphelilerin suçtan elde edilen gelirle BMW X5 marka bir araç satın aldıkları belirlendi. Söz konusu araca da el konuldu. Gözaltına alınan zanlılar hakkında iş yerinden hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama olmak üzere 4 ayrı suçtan işlem yapılacağı öğrenildi.
Bartın BARÜ’nün çalışmalarıyla Tios Antik Kenti’nde Karadeniz Bölgesi’nin en büyük mezarlık alanı bulundu Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından Zonguldak’ta bulunan Filyos Tios Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmalarında Karadeniz Bölgesi’nin Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait en büyük mezarlık alanı ortaya çıkarıldı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos Tios Antik Kenti kazılarında, Karadeniz Bölgesi’nin şimdiye kadar ortaya çıkarılan en büyük ve en kapsamlı nekropol alanı gün yüzüne çıkarıldı. BARÜ Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahin Yıldırım başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında, kuzey nekropol alanında Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait 154 lahit mezar ve 30 oda mezar tespit edilirken binin üzerinde arkeolojik eser elde edildi. Karadeniz Bölgesi’nin en kapsamlı nekropol alanı Tios Antik Kenti’nde Antik kentin kuzey nekropolünde devam eden kazı çalışmaları sonucunda Karadeniz Bölgesi’nde bir ilki ortaya çıkardıklarını belirten Prof. Dr. Yıldırım, "Tios Antik Kenti’nin kuzeyinde ve güneyinde iki büyük nekropol alanı bulunmaktadır. Bunlardan en erken tarihlisi kuzey nekropolüdür. Bu nekropoldeki gömüler MÖ 6. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar uzanan bir zaman dilimine tarihlendirilmektedir. Roma İmparatorluk Dönemi’nden kalma onlarca mezar odası ve şu ana kadar tespit edilmiş 154 lahit mezarın bulunduğu bu bölge oldukça önemlidir. Çünkü Türkiye’de nekropollere daha çok Akdeniz ve Ege’de rastlanılır. Çalışmalar sırasında mezarlarda 1.200’den fazla eser bulunmuştur. Orta Bizans Dönemi’nde de mezarlık kullanımının devam ettiği görülmüş ve bu dönemde basit kiremit mezarlar kullanılarak yapılan defin uygulamalarının yanında bazı oda mezarlar defin amaçlı kullanılmıştır. Kuzey nekropolü, bu özellikleri ile Karadeniz Bölgesi’nin en kapsamlı nekropol alanı olarak gösterilmektedir." diye konuştu. Tios’un Roma ve Bizans dönemlerinde bölgenin önemli bir liman ve ticaret merkezi olduğunu ortaya koyan çalışmalarda ayrıca deniz altında yapılan çalışmalarda 14 batık gemi kalıntısı bulundu ve bunların çoğu Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlendirildi. "Karadeniz Bölgesi’nin tarihsel ve kültürel birikimini arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarıyoruz" BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, elde edilen bulguların Karadeniz Bölgesi’nin tarihsel ve kültürel birikimine ışık tuttuğunu belirterek "Bartın Üniversitesi olarak Tios Antik Kenti’nde yürüttüğümüz kazılarda Karadeniz Bölgesi’nde ilk kez bu ölçekte ve korunmuşluk düzeyi yüksek bir nekropol alanı ortaya çıkarılmıştır. Bu bulgular, Karadeniz’in tarihsel ve kültürel birikimini anlamamız açısından büyük önem taşımaktadır. Bölgemizde bulunan kültürel mirasın turizme kazandırılmasının farkındalığıyla hem Amastris Antik Kenti’nde hem de Tios Antik Kenti’nde bölge tarihini gün yüzüne çıkaran arkeolojik çalışmalar yürütüyoruz. Bu vesileyle kazı başkanı Prof. Dr. Şahin Yıldırım başta olmak üzere kazı ekibini tebrik ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum" dedi.