YEREL HABERLER - 27 Nisan 2012 Cuma 16:43

KOYUN KEÇİ BİRLİĞžİ BESİCİLERİ UYARDI

A
A
A
KOYUN KEÇİ BİRLİĞžİ BESİCİLERİ UYARDI

Küçükbaş hayvan destekleme listelerinin 2-9 Mayıs tarihleri arasında Tarım İl Müdürlüğü`nde askıya çıkacağını söyleyen Bursa Damızlık Koyun Keçi Birliği Başkanı Yıldırım Oran, ``Üreticilerimiz listelerde adlarını bularak destekleme listesinin doğruluğunu kontrol etmeliler`` dedi.
Küçükbaş hayvanlarda Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı`nın destekleme verdiğini dile getiren Başkan Oran, 2011 yılı destekleme bedellerinin listeler halinde il müdürlüklerine 2-9 Mayıs tarihleri arasında asılacağını kaydederek, ``Üreticilerimizin listelerde adlarını ve destekleme bedellerinin bulmaları ve varsa yanlışlıklara itiraz etmeleri gerekli. İtirazlar askı tarihi (2-9 Mayıs) ile sınırlı olduğundan ötürü üyelerimizi uyarıyoruz.`` diye konuştu.
Askıya çıkan listelerdeki yanlışlıklara itirazların dilekçeyle ve şahsen yapılacağı bilgisini veren Bursa İli Damızlık Koyun Keçi Birliği Başkanı Yıldırım Oran, ``Geçmiş yıllarda nisan-mayıs aylarında aktarılan desteklemelerin gecikmesi üreticilerimizi zor durumda bıraktı. Üretim açısında durgun bir dönem olan nisan-mayıs periyodunda gelen küçükbaş desteklemeleri üyelerimizi rahatlatırken, iş bu yıl tersine dönerek, tarımsal hasatların da yoğunlukla yaşandığı temmuz dönemine sarktı. Kısacası geciken destekleme can suyu olmaktan çıktı`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Futbolda bahis soruşturmasında 29 şüpheliye tutuklama talebi Futbol dünyasında ’bahis oynama’ iddiasına yönelik yürütülen soruşturmada aralarında Metehan Baltacı, Murat Sancak, Alassane Ndao, Mert Hakan Yandaş, Ahmet Okatan, Mehmet Emin Katipoğlu ve Ümit Kaya’nın da bulunduğu 29 şüpheli savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle, aralarında Zorbay Küçük, Salih Malkoçoğlu, Samet Karabatak ve Tolga Kalender’in de bulunduğu 10 şüpheli ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında eski Adanademirspor Başkanı Murat Sancak, futbolcular Mert Hakan Yandaş ile Metehan Balcı, spor yorumcusu Ahmet Çakar ve hakem Zorbay Küçük gibi isimlerin de bulunduğu futbol müsabakalarında görev yapan bir kısım hakem, futbolcu ve bazı kulüp yetkililerinin karıştığı ’bahis oynama’ iddiasına yönelik yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 39 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. 29 şüpheliye tutuklama talebi Savcılığa ifade veren Ahmet Abdullah Çakmak, Eren Karadağ, Uğur Adem Gezer, Emrah Çelik, Yunus Emre Tekoğul, Metehan Baltacı, İzzet Furkan Malak, Bartu Kaya, Arda Türken, Muhammed Furkan Özhan, Yusuf Özdemir, Murat Sancak, Orkun Özdemir, Kadir Kaan Yurdakul, Faruk Can Genç, Alassane Ndao, Ensar Bilir, Oktay Aydın, Yücel Gürol, Mert Hakan Yandaş, Ersen Dikmen, Kerem Yusuf Sirkeci, Emircan Çiçek, Ahmet Okatan, Gürhan Sünmez, Mehmet Emin Katipoğlu, Volkan Erten, Şahin Kaya ve Ümit Kaya olmak üzere 29 şüpheli, tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Şüpheli Murat Sancak’ın ’suç gelirlerinin aklanması’ suçundan, diğer şüphelilerin ise ’maç sonuçlarını etkileme’ suçundan tutuklanmalarının talep edildiği öğrenildi. 10 şüpheliye adli kontrol talebi Abdulsamet Burak, Cengiz Demir, Erhan Çelenk, İsmail Kalburcu, Salih Malkoçoğlu, Samet Karabatak, Tolga Kalender, Uğur Kaan Yıldız, Gamze Neli Kaya ve Zorbay Küçük olmak üzere 10 şüpheli ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı.
Mardin Mardin’de STK’lardan ’şiddete karşı ortak vicdan’ çağrısı Mardin’in Kızıltepe ilçesinde son dönemlerde artan şiddet olayları üzerine bir araya gelen sivil toplum kuruluşları (STK), ortak basın açıklaması yaparak toplumsal dayanışma ve sorumluluk çağrısında bulundu. Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şerif Öter, Kilise Caddesi girişinde STK’lar adına yaptığı basın açıklamasında artan kavga, cinayet ve yaralanmaların toplumda ciddi endişe oluşturduğunu belirterek, yaşanan olayların çoğunun maddi anlaşmazlık, kumar, borçlanma ve manevi bilinç eksikliğinden kaynaklandığını söyledi. Kızıltepe’de son dönemde yaşanan üzücü olayların herkesi derinden sarstığını ve toplum olarak derin bir kaygıya sürüklediğini belirten Öter, "Artan kavgaların, cinayetlerin, yaralanmaların ve çözümsüzleşen husumetlerin çoğunun maddiyat, manevi cehalet, kontrolsüz borçlanma, kumar ve ölçüsüz dünya hırslarından kaynaklı olduğu artık herkesin malumudur. Oysa hepimiz biliyoruz ki, meydana gelen can kayıplarını geri getirmeye, yaralanan bedenleri onarmaya, kırılan kalpleri ve dağılan aileleri bir araya toplamaya, dünyanın bütün hazineleri dahi yetmez. Olan oluyor, fakat acısı yıllarca sürüyor; kuşaklara sirayet ediyor. Bugün artık kendimize şu soruları sormak zorundayız: Bu ne cehalet? Bu ne kin? Bu ne öfke? Bu ne doymak bilmez dünya hırsı? Bu ne kibir? Bu ne nefsaniyet?" diye konuştu. "Bu toprakların mayası, asalet, merhamet ve dayanışmadır" Kızıltepe’nin geçmişinde insanlık, cömertlik, mertlik, misafirperverlik, yardımseverlik ve güçlü bir vicdan kültürü ile anıldığını söyleyen Öter, şöyle konuştu: "Bu toprakların mayası, asalet, merhamet ve dayanışmadır. Bu nedenle bugün yaşanan üzücü olayları Kızıltepe’nin geçmişine kara bir leke gibi yapıştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Unutulmamalıdır ki bu olaylar bizim kederimiz olabilir, asıl kaderimiz değildir. Birlikte ve akılla hareket edersek dönüştürülebilir toplumsal sorunlardır." Kanaat önderleri, din adamları, aşiret liderleri, STK’lar ve siyasilere sorumluluk alma çağrısında bulunan Öter, "Toplumun yerel dinamikleri olan Kanaat önderleri, din adamları, aşiret reisleri, STK’lar, sorumluluk almalı devletin tüm kurumlarına vatandaşlık bilinciyle destek vermesi gerekmektedir" dedi. "Yeni gayret doğarsa, toplumsal huzura giden yol açılır" Toplumsal sorumluluk taşıyan herkesi fikir, görev ve konum fark etmeksizin ortak bir bilinç, ortak bir sorumluluk ve ortak bir onarım hareketi başlatmaya davet ettiklerinin altını çizen Öter, "Çünkü biliyoruz ki toplumsal dönüşüm, önce eksikliğin fark edilmesiyle başlar. Eksik olanı görmek; hatayı, zafiyeti, kaygıyı ve gidişatın tehlikesini idrak etmek demektir. Bu idrak olmadan hiçbir toplum kendini yenileyemez, hiçbir birey gerçek sorumluluğa adım atamaz. Eksikliğin farkındalığı gelişirse sorumluluk duygusu da uyanır. Sorumluluk uyanırsa, yeni bir gayret doğar. Yeni gayret doğarsa, toplumsal huzura giden yol açılır. Bu nedenle çağrımız, sadece bir duyuru değil, hepimizin muhasebesine, vicdani uyanışına ve ortak iyiliği çoğaltma iradesine bir davettir" ifadelerini kullandı. Öter, toplumsal huzurun yeniden inşası için her kesimin yerelde somut adımlar atması, kendi imkan ve etkisi ölçüsünde katkı sunması ve bu süreci bir yük değil, bir emanet olarak görmesinin hayati önem taşıdığını sözlerine ekledi.