GENEL - 28 Nisan 2012 Cumartesi 11:15

(ÖZEL HABER) SAKİN ŞEHİR YENİPAZAR`DA MEHMET AОAR HAREKETLİLİОİ

A
A
A
(ÖZEL HABER) SAKİN ŞEHİR YENİPAZAR`DA MEHMET AОAR HAREKETLİLİОİ

Türkiye`nin beş sakin şehrinden biri olan Aydın`ın pidesiyle ünlü Yenipazar ilçesi, K1 Tipi Kapalı Cezaevi`nde hükümlü bulunan Mehmet Ağar nedeniyle tarihinde görülmemiş bir hareketlilik yaşıyor. Bu durumdan oldukça memnun olan Yenipazarlılar, Mehmet Ağar ile ilçelerinin isminin yan yana anılmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirttiler.
Aydın`a 45 kilometre uzaklıktaki ilin en küçük ilçelerinden biri olan Yenipazar, pidesi ve Kurtuluş Savaşı döneminin milli kahramanlarından Yörük Ali Efe ile tanınıyor. Türkiye`nin `yaşanabilir beş sakin şehrinden biri` unvanına sahip olan Yenipazar, 6 bin 300 nüfusa sahip. Tipik bir Ege kasabası olan ilçede herkes birbirini tanırken, sokakta insanlar birbirine selam verip çay içmeye davet ediyor. Çeşit çeşit pide türleriyle nöbetçi pideci uygulamasının dahi olduğu kentin çıkışındaki kapalı cezaevinde
Yenipazarlıların deyimi ile "ağır konuk Mehmet Ağar"ın bulunması ise ilçe sakinleri tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Mehmet Ağar`ın ilçelerine uğurlu geleceğini söyleyen ilçe sakinleri, Ağar sayesinde Yenipazar`ın tüm Türkiye`de tanınacağını dile getirdiler.
Mehmet Ağar`ın cezasını Yenipazar`da çekecek olmasının ilçenin tanıtımına önemli bir katkı yaptığını belirten market işlemecisi Kubilay Dağlı, "Sayın Ağar`ın ilçemizi tercih etmesi Yenipazar`ın tanıtımına çok büyük katkısı oldu. Yenipazar çok şirin ve Aydın`ın en güzel ilçelerinden birisi. Aynı zamanda sakin şehir unvanına sahip. Bu güzelliklerimizi tanıtmak için belediye aracılığı ile mücadele veriliyor. Ağar`ın buradaki cezaevinde kalması tanıtım mücadelemize çok büyük katkısı oldu. Gelen giden çoğaldığı
için esnafın işlerine katkısı oldu. Sanırım bu hareketlilik daha da artacak herhalde. Türkiye`de herkes Yenipazar`ı konuşuyor. Tanıtım için yıllardır mücadele verilirken, Ağar`ın burada olması nedeniyle kendiliğinden oluşmuş iyi bir tanıtım oldu" dedi.
Ağar`ın Yenipazar`a gelişinden günler önce ilçede hareketliliğin yaşanmaya başladığını ifade eden pideci Celal Demiroğlu da, "Yenipazarımız zaten pidesiyle, Yörük Ali Efesi`yle meşhurdu. Bundan sonra da ilçemizin ismi Mehmet Ağar ile yan yana anılacak. Mehmet Ağar`ın 2 yıl burada olacak olması, ilçemizdeki hareketliliği şimdiden artırdı. Bu hareketliliğin iki yıl boyunca da süreceğine inanıyorum. Sayın Mehmet Ağar`ı ve kendisine ziyarete gelecek olan misafirleri ağırlamaktan memnunluk duyacağız. Esnaflar
olarak hareketlilikten memnunuz. İşlerin daha da artmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
"SAKİN UNVANIMIZ KAYBOLUR"
Ağar`ın gelişiyle birlikte işlerinde artış olduğunu kaydeden restoran yetkilisi Ayşe Demir ise, "İşlerimiz iyi. Mehmet Ağar`ın ilçemize gelmesiyle işlerde fazlasıyla hareketlenme oldu. Tüm kesimlerin hareketlilikten nasibini aldığını sanıyorum. Daha da iyi olur inşallah. Ağar`ın Yenipazar için bir şans olup olmadığını bilemem ama sakinliğimizin Yenipazar `sakin şehirlikten` çıkar diye düşünüyoruz" dedi.
Yaşanan hareketliliğin kendini hissettirmeye başladığına işaret eden lokal işletmecisi Mehmet Demirten de, hareketliliğin daha da artmasını temenni ederek şunları söyledi:
"Yenipazarlılar olarak hareketlilikten memnunuz. Fakat getirdiği kadar götürdüğü de vardır. Gelecek insanları tanımadığımız için hem yararlı hem de zararlı olacaklar mutlaka bulunacaktır. Para kazanma bakımından mutluyuz. İnsanların gelmesi, şehrimizi görmesi bizim için sevindirici. Burası bir sakin şehir. Sakin şehirde yaşanan hareketlilik esnafımızın yüzünü güldürdü. Gayet iyi oldu, daha da iyi olmasını ve kazancımızın artmasını isteriz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başkan Vekili Karadeniz, Okul Aile Birliği Temsilcileriyle buluştu Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Vekili Eray Karadeniz, "Gaziosmanpaşa’nın Değeri Güçlü Kadınlar" programında okul aile birliği temsilcileriyle bir araya geldi. Karadeniz, kadınların güçlü destekleriyle Gaziosmanpaşa’yı daha güzel yarınlara taşıyacaklarına inandığını ifade etti. Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından organize edilen "Gaziosmanpaşa’nın Değeri Güçlü Kadınlar" buluşmalarının ilki, ilçedeki okul aile birliklerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Su Kemeri Sosyal Tesisi’nde düzenlenen program, Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Vekili Eray Karadeniz’in açılış konuşmasıyla başladı. Ardından müzik dinletisiyle devam eden etkinlikte davetliler keyifli anlar yaşadı. Programda kurulan stantta, Gaziosmanpaşa Belediyesi El Sanatları Satış Ofislerinde yer alan el emeği ürünlerin satışı da gerçekleştirildi. "Amacımız, Gaziosmanpaşa’ya ve bu ilçenin çocuklarına en güzel şekilde hizmet edebilmek" Programda konuşan Başkan Vekili Eray Karadeniz, "Amacımız, ilçemiz Gaziosmanpaşa’ya ve bu ilçenin çocuklarına en güzel şekilde hizmet edebilmek. Bu noktada sizlerden destek ve dua talep ediyoruz. Kadınlar tarafından desteklenmeyen hiçbir konunun, ne olursa olsun başarıya ulaşamayacağını düşünüyoruz" dedi. İlçede devam eden kentsel dönüşüm, çevre, temizlik ve eğitim hizmetleri hakkında davetlilere bilgiler de veren Karadeniz, programda emeği geçenlere ve katılımlarından dolayı kadınlara teşekkürlerini iletti. İlçede Kadın Buluşmaları Farklı Programlarla devam edecek Önümüzdeki günlerde farklı gruplar ile devam edecek olan "Gaziosmanpaşa’nın Değeri Güçlü Kadınlar" buluşmaları ile ilçede kadın katılımının güçlendirilmesi amaçlanıyor. Aynı zamanda programlar kapsamında kurulan stantlarla, kadınlara el emeği ürünlerinin satışını yaparak, ek gelir elde etme imkanı da sunuluyor.
Ankara Camı kırılan EGO otobüsünün cezası 11 ay sonra geldi Ankara’da kolunun çarpması sonucu bindiği EGO otobüsünün camının kırılması ardından Nigar Sarıtepe, yaklaşık 11 ay sonra ceza kesildiğini iddia etti. Sarıtepe çifti yetkililerden yardım istediklerini açıkladı. Ankara’nın Mamak ilçesine gitmek üzere bindiği EGO otobüsünde kolunun otobüsün camına çarpması sonucu camın kırıldığını ifade eden Nigar Sarıtepe, olaydan yaklaşık 11 ay sonra faiziyle birlikte 5 bin 229 lira tutarında ceza aldığını iddia etti. Yüzde 75 engelli raporu çocuğu olan Sarıtepe çifti, mağdur olduklarını aktararak hem cezaya itiraz ettiklerini hem de çocukları için iş desteği talep ederek, yetkililerden yardım istediklerini açıkladı. "Kolum cama değdi, düşmedim bile ama cam paramparça oldu" Yaşadıkları mağduriyetin giderilmesini istediklerini ifade eden Nigar Sarıtepe, "Yeşilbayır’da oturuyorum, Ocak 2025’te Mamak’a gitmek için belediye otobüsüne bindim. İnmek için butona basıp ve kapıya doğru geldiğim anda birden kolum cama değdi, düşmedim bile ama cam paramparça oldu. Ondan sonra bekledik, yolcular indi, polisler geldi. Otobüs fren yapmamıştı, düşmedin bile. Polisler sende suç yok dedi, eve gittim. Tam 11 ay sonra yani geçen ay ceza geldi. Postacı abla cezanız var dedi. Birilerine sorduk, eğer bunu ödemezsek her gün faiz geliyormuş. Cuma günü gelmişti, pazartesiye kadar 45 lira faiz işlemişti. Hemen biz de korkudan ödedik. Mağduriyetimizin giderilmesini istiyorum. Suçsuz yere hiçbir şey yapmadık, biz emekli bir insanlarız. Özel bir çocuğum var, kalp hastası ve iş bulamadı. Çocuğumun yüzde 75 engelli raporu var, KPSS’ye girdi 72 puan aldı ama yerleşemedi. Yetkililerden yardım istiyorum" dedi. "Çocuğum ameliyat olacak, yetkililerden yardım istiyorum" Eyüp Sarıtepe, olay sonrası mağdur olduklarını ve yetkililerden çocuğu için yardım istediğini belirterek, "Bize 11 ay sonra icra kağıdı geldi. Mahkemeye çağırmadılar, bir yere çağırmadılar. Pamuk ipliğine mi bağlı otobüsün camları. Kim cama yaslanmıyor? Herkes yaslanıyor, vatandaş mı suçlu? Otobüste suç yok mu? Otobüsün camı eski. Vatandaşın cebinden neden para alıyorlar? Yazık değil mi bize? Ben bir mağdurum çünkü yüzde 75 raporlu çocuğum var. Devletten bir iş istiyorum. Çocuğum ameliyat olacak, yetkililerden yardım istiyorum" diye konuştu.
İzmir Elektrikli otomobilin yakınına yıldırım düştü, milyonluk araç ’hurda’ oldu Yoldaki trafoya düşen yıldırım nedeniyle son model elektrikli otomobil, teknoloji harikasından "bilmeceye" dönüştü. Arızayı çözemeyen servisin araç fiyatı kadar masraf çıkarması, arızanın giderileceğinin de garantisini vermemesi üzerine İzmirli yüksek mühendis, dünya otomotiv devi markaya karşı hukuk savaşı başlattı. Olay geçtiğimiz mayıs ayında Ankara’da meydana geldi. İzmirli Yüksek Ziraat Mühendisi Ersel Şengel, meslektaşı Dr. Hüseyin Akdemir ile birlikte 2024 model Peugeot 3008 elektrikli otomobiliyle Nevşehir’deki bir sempozyuma gitmek üzere yola çıktı. Ankara girişinde yoğun sağanak yağış altında ilerleyen ikili, yol kenarındaki trafoya yıldırım düşmesiyle sarsıldı. Aracın lastiklerinin patladığını düşünen Şengel, otomobili güvenli bir bölgeye çekti. Ancak araç durduktan sonra kendisini tamamen kilitledi ve bir daha çalışmadı. Yol yardım aracılığıyla otomobilini yetkili servise çektiren Şengel, burada ikinci bir şok yaşadı. İddiaya göre servis çalışanları aracın arızasını tespit edemediği gibi, yurt dışından istenecek yedek parçaların maliyetinin kullanıcı tarafından karşılanması gerektiğini belirtti. Parça fiyatlarının araç fiyatına yaklaştığını ifade eden Şengel, üstelik bu parçalar gelse dahi aracın tamir edileceğine dair kesin bir garanti verilmediğini vurguladı. Yaşanan bu tıkanıklık üzerine Şengel, avukatı aracılığıyla dünya devi otomobil markası hakkında suç duyurusunda bulunarak hukuk mücadelesi başlattı. "Arızayı tespit edemediler" Olay anını anlatan Ersel Şengel, "Yağmurlu ve gök gürültülü bir havaydı. Yan tarafta bulunan trafoya yıldırım düştü. Ya oradan seken ya da bilemiyorum, bir saniyenin bile altında bir anda bizim aracımıza da isabet etti. Araç birden kendini kilitledi. Aracı da hocam kullanıyordu" dedi. Yaşanan durumun ardından yol yardımı aradıklarını belirten Şengel, "Yol yardım çağırdık ve aracı servise götürdük. O tarihten bu yana da elektrikli bir araç olmasına ve teknolojisi yeni olmasına rağmen, aracı aldığımız firma maalesef hiçbir şekilde bize yardımcı olmadı. Arızayı tespit edemediler" diye konuştu. Yetkili servisin, arızanın tespiti için tüm yedek parçaların baştan satın alınmasını talep ettiğini ifade eden Şengel, "Bu parçaların bozuk olup olmadığına dair kendilerinin de bir fikri yoktu. Halbuki yurt dışından bu araçları getiriyorlarsa, yedek parçaları bulundurmak, teknik personeli ve servis ekiplerini bu konuda yetiştirmekle mükellefler" şeklinde konuştu. "Araç üretici firma garantisinde" Çok ciddi bir tehlike atlattıklarını vurgulayan Şengel, "Araç aniden durabilirdi. Pili daha dolu olsaydı çok daha farklı ve ciddi sıkıntılar oluşturabilirdi. Aracın arızasını tespit edememeleri konusunda servis de bizimle hemfikir. Nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Deneme yanılma yoluyla çözmeye çalışıyorlar ama bu deneme yanılma ile çözülecek bir iş değil. Çünkü bu araç üretici firma garantisinde. Üretici firma garantisinde olan bir üründe hangi parçanın arızalı olduğunu tespit etmek ve yedeklerini bulundurmak zorundalar" ifadelerini kullandı. Yaşanan mağduriyet nedeniyle hukuki yollara başvurduklarını belirten Şengel, "Biz de bu gerekçelerle dava açtık. Aracı ocak ayı sonunda teslim aldık, sadece 2,5-3 ay kullandık. Mayıs ayının başında da bu olay başımıza geldi. Araç şu an Ankara’da serviste. Aracı kullanamıyoruz. Buna rağmen taksitlerini hala ödüyoruz" diyerek yaşadığı mağduriyeti dile getirdi. "O an öleceğiz diye düşündüm" Olay anında aracı kullanan Şengel’in arkadaşı Dr. Hüseyin Akdemir de olay anını anlattı ve yaşadıkları korku dolu anları paylaştı. Akdemir, "Yağmurlu bir havaydı. Ankara’ya girerken hızımız da çok yavaştı, 30-40 kilometre civarında gidiyorduk. Bir tarafta yağmur, bir tarafta şimşek çakıyordu. Kenara çekip durmayı düşünüyorduk. Hemen yol kenarındaki bir trafoda şimşek çaktı. Gök gürültüsüyle birlikte yıldırımın düştüğünü gözlerimle gördüm. O düşen yıldırım bizim aracın etrafında döndü. Ersel’e ’yıldırım düştü’ diye bağırdım. Yıldırımın elektrik akımı geçince sanki arabanın tekerlekleri patladı zannettim. Araba tak tak tak diye ses çıkardı. Ersel ’lastikler patladı, araba yanıyor’ dedi. O an ’öleceğiz’ diye düşündüm" ifadelerini kullandı. Akdemir, yaşanan panik anında aracı güçlükle yol kenarına çektiğini belirterek, "Anında bir refleksle aracı sağa çekmeye çalıştım. 10-15 metre sonra küçük bir giriş, patika bir yol buldum ve zorla yanaştım. Araç orada durdu ve stop etti" dedi. Araç çalışmadı, bagajda yanık izleri vardı Araçtan hemen inemediklerini ve bunun hayati önem taşıdığını belirten Akdemir, "Yağmurdan dolayı hemen inemedik, iyi ki de inmemişiz. Elektrik mühendisleriyle, otomotivcilerle görüştüm. Eğer anında inseydik elektriği tamamlayacağımızı ve kül olacağımızı, cam açık olsaydı yıldırımın camdan içeri girip bizi öldürebileceğini söylediler" dedi. Olaydan birkaç dakika sonra araçtan indiklerini ifade eden Akdemir, "Aradan 3-4 dakika geçti. Aşağı indik, baktık lastikler sağlam sapasağlam. Ama araç çalışmıyordu, kendini kilitlemişti. Arka bagajı da açamadık. Bagajın olduğu yerde oksijen kanalı yakılmış gibi görüntüler vardı. Sanki bıçakla kesilmiş gibiydi. Çok büyük bir badire atlattık" diye konuştu. Akdemir, yaşadıkları olayı vurgulayarak, "Şu anda ikimiz de, çok sevgili dostum Ersel’le tesadüfen yaşıyoruz. Sanki ikinci baharımızı yaşıyoruz" dedi. "Eğitim amaçlı incelenmeli" Aracın arızasının bulunmaması nedeniyle markanın bu aracı eğitim amacıyla incelmesi gerektiğini savunan Dr. Özdemir şu ifadelere yer verdi: "Söz konusu araçta Faraday kafesinin bizi korumadığını düşünüyorum. Bilimsel olarak konuştuğum kişiler de bunu söylüyor. Bu araçta teknik bir arıza ve teknik bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Önümüzde ve arkamızda araçlar vardı, onlara hiçbir şey olmadı. Bizi aracımız korumadı. Arkadaşım aracı yeni almıştı, 7 aydır araç yok. Arıza tespiti yapılamadı. Uluslararası bir otomotiv sektöründe böyle sahipsiz kalmak insana dokunuyor. Bu marka hâlâ satmaya devam ediyor. Bence bu aracı alıp Fransa’ya götürmeleri lazım. Eğitim amaçlı incelenmeli, ’acaba ne oluyor’ diye bakılmalı. Çünkü böyle bir görüntüye daha önce hiç rastlanmadı."