YEREL HABERLER - 28 Nisan 2012 Cumartesi 11:39

KIRŞEHİR KENT KONSEYİ, BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI

A
A
A
KIRŞEHİR KENT KONSEYİ, BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI

Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Tahsin Üçgül, 2,5 aylık çalışmalarını düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşırken, herkesi Kırşehir`e ve Kent Konseyi`ne sahip çıkmaya davet etti.
Hedeflerinin Kırşehir`in tüm sorunlarını ortak çalışmayla çözüm yolu bulmak olduğunu ve bu konuda kendisinin de Kırşehir`in her sorununa katkı sunacağını söyleyen Tahsin Üçgül, Yaklaşık 2,5 aylık görev süresi içinde öncelikte Kadın Meclisi, Gençlik Meclisi ve Engelli Meclislerini oluşturduklarını kaydetti.
Üye sayısını arttırarak, kadın ve çocuklara yönelik çalışmalara öncülük edeceklerini belirten Tahsin Üçgül, ``8-16 yaş grubundaki çocukların olacağı Çocuk Meclisi`yle çocuklardı kötü alışkanlıklardan koruyarak bu şehre sahip çıkmaları için eğitici faaliyetlerin içine dahil etmeyi istiyoruz.`` dedi.
Geçen ay Kadın Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Üçgül, ``Burada kadınlardan bu şehre sahip çıkmalarını istedik ve onların taleplerini değerlendirdik. Onların talepleri doğrusunda Belediye Başkanı ile yaptığımız görüşmeler sonucu Kadın Emek Pazarı`nın açılmasını sağladık. Kadınlar burada ürettikleri her türlü ürünlerini satışa sunabileceklerdir. Kadınlar için mikrokredi toplantısı düzenledik. Gençlik Merkezi`ni aktif hale getirmek için harekete geçtik. Gençler ve kadınlar için tiyatro ekipleri kurarak bunların etkinlik yapmalarını ve dışarıda Kırşehir`i tanıtmalarını hedefliyoruz.`` şeklinde konuştu.
Kent Konseyi`ne ait bir Kent Müzesi oluşturmak zorunda olduklarını dile getiren Üçgül, ``Bu konuda Vali ile görüştük, kendileri bize her konuda destek olacağına söz verdi. Kırşehir eski el ürünleri ve eşyaları burada sergilemek istiyoruz. Folklorumuzu yaşatmak zorundayız. Ancak üzülerek söylüyorum ki şehirde faaliyet gösteren folklor dernekleri birbiri ile barışık değil. Onları bir araya getirdik ve Ege Üniversitesi`nden Abdurrahman Karademir hoca ile görüşerek, Kırşehir`e gelmesini sağladık. Hocamız Kırşehir`in folklorunu, türkülerini, oyunlarını araştıracak ve bunları öğrencilerimize öğretecek. 6 müzik ve oyun belirleyecek ve bunları onaylatacak. Bu oyunların ve ritmin dışında folklorcularımız oyun oynamayacak.`` ifadelerini kullandı.
Üçgül ``Hedefimiz Kırşehir çiftçinin üreteceği ürünlerle cebine üç kuruş daha fazla paranın girmesidir. Alternatif ürünler ekmelerini teşvik etmektir. Bunların yanı sıra, kadınlara ve ev hanımlarına ev ekonomisine katkı sunmaları için bakıcı ve eğitici ana kursları açarak onlara sertifika vermeyi düşünüyoruz. Bu konuda Vali Mehmet Ufuk Erden`in desteğiyle Ahiler Kalkınma Ajansı`ndan bütçe çıkarıldıktan sonra kurslar açılacak.`` dedi.
Kırşehir`de herkesin görüş ve düşüncelerine açık olduklarını kaydeden Tahsin Üçgül, Ankara Caddesi`ndeki hizmet binasına gönül rahatlığı ile gelebileceklerini, Kent Konseyi`ne ait internet adresine önerilerini yazabileceklerini sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.