YEREL HABERLER - 30 Nisan 2012 Pazartesi 17:49

FERROKROM ÇEVRE DOSTU ENERJİ SANTRALİ PROJESİNİN TEMELİNİ ATTI

A
A
A
FERROKROM ÇEVRE DOSTU ENERJİ SANTRALİ PROJESİNİN TEMELİNİ ATTI

Elazığ-Yarımca`da yapılan Çevre Dostu Enerji Santrali Projesi ile bölgede bir ilk gerçekleştirilecek. Ferrokrom Tesisleri`nde temeli atılan baca gazından elektrik üretimi projesinin yatırım bedelinin 30 milyon Euro olacağı belirtildi.
Yıldırımlar Ferrokrom AŞ Yönetim Kurulu Başkanı R. Yüksel Yıldırım Eti Krom AŞ Ferrokrom Fabrikası`nda kurulu iki adet ark ocağının baca gazlarının ısısından faydalanarak elektrik üretecek olan, 5,5 MW kapasiteli elektrik üretim tesisinin temeli 21 Nisan 2012 tarihinde atıldığını söyledi. Yıldırım," Teknik olarak karşılığı `Proses Isısı Kojenerasyon Tesisi` olan proje ile 600°C sıcaklığındaki ark ocağı baca gazları, proses ısısı kojenerasyon tesisi üzerinden sağlanacak, elektrik üretiminden sonra
200°C`nin altına düşürülecek ve elektrostatik filtrelerden geçirildikten sonra, hava kalitesi kontrol yönetmeliği kriterlerine uygun emisyonlardaki gazlar, atmosfere tahliye edilecektir. Ark ocaklarında, ferrokrom temini maksadıyla yapılan ergitme işlemi sırasında toz halinde kaçan ham madde parçacıklarının üretime kazandırılması amacıyla da yürütülen bu projede; soğutma işleminin atık ısı kazanı (buhar üreticisi) üzerinden buhar elde edilmesiyle yapılması ve buharla tahrik edilen buhar türbini üzerinden
de 5,5 MW elektrik enerjisi üretilmesi planlanmakta, böylelikle de enerji geri dönüşümü ve tasarrufu da hedeflenmektedir" dedi.
R.Yüksel Yıldırım, "Projenin kendini amorti etme süresinin kayda değer bir uzunlukta olması ve yüksek yatırım maliyeti gibi durumlar söz konusu olsa da Yıldırım Holding AŞ olarak yapılan bu yatırımın memleketimize olan manevi borcumuzun bir karşılığı olduğunu düşünmekteyiz. Aynı zamanda bu proje; tesisteki tüm çalışanlarımıza, yörede yaşayan vatandaşlara, tüm canlılara ve doğaya, kısaca ifade etmek gerekirse tüm çevreye olan sorumluluğumuzun gereğidir. Çevresel etkilerin en düşük seviyeye indirilmesi;
büyüme ve kalkınma ekseninde hızla ilerleme hedefindeki ülkemiz sanayicilerinin `önce çevre, önce insan` felsefesi doğrultusunda her zaman, ilk sırada gözetmeleri gereken temel gayelerden biri olmalıdır" dedi.
"DOОAYI KORUYACAK TEKNOLOJİYİ KULLANIYORUZ"
Yıldırım ve Malazgirt, yapımına başlanan projeyle hem çevrenin korunması hem de üretim kalitesinin artırılması ve teknolojinin en üst düzeyde kullanılmasının planlandığını belirterek şöyle dedi:
"Ferrokrom üretiminde kullanılan ham maddelerin uygulanan üretim yöntemleri ile ergitilmesi sonrasında ortaya çıkan ark ocağı baca gazları, işlemin doğası gereği ham madde parçacıklarını da içermektedir. Ark ocağı bacaları ile atmosfere bırakılan üretim sonrası oluşan gaz ise bu ham madde tozunu taşımaktadır. Bu durum ise gerekli önlem ve düzenlemelerin yerine getirilmemesi halinde doğaya olumsuz etki oluşturmaktadır. Böylesi bir durumun söz konusu olduğunun bilindiği gerçeği göz önüne alındığında,
üretimin doğa ile barışık bir yolla yapılması kaçınılmaz olmaktadır. Eti Krom AŞ`de ülkemizin ve üretim tesislerinin yer aldığı Elazığ bölgesinin doğal dengesinin korunması adına yapılması gerekenlerin tümünü yerine getirmek adına tüm konsantrasyonu, bilgi birikimi ve sermaye gücü ile üretim kalitesi ve teknolojisini arttırmayı amaç ve görev olarak görmektedir. Gerçekleştirilmekte olan proje de bu amaç ve görev ile paralellik taşımaktadır. Ferrokrom üretimi sonrasında oluşan ve ham madde tozu ihtiva eden
ark ocağı baca gazlarının filtrelenmesi projenin ana amaçlarından birini oluşturmaktadır. Proje öncesinde hali hazırda çevre koruma standartlarını yerine getirmekte olan ferrokrom üretimi, projenin tamamlanmasından sonra toz salınımında en düşük noktaya ulaşmayı hedeflemektedir. Böylelikle hem ülke hem de bölge nezdinde insan ve doğa sağlığının korunması adına yapılması gerekli tüm uygulamaları yerine getirmiş ve diğer sanayi kuruluşları için de örnek bir üretim süreci oluşturmuş olacaktır.
Bu proje ile aynı zamanda, enerji verimliliği ile ilgili de önemli bir adımın atılması hedeflenmektedir. Ferrokrom temininde en büyük maliyet kalemlerinin başında elektrik tüketimi gelmektedir. Ark ocaklarının çalışma prensibi gereği yüksek düzeyde enerji tüketiminin olması, ülkemizin kaynaklarının daha verimli kullanılmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Bahsi geçen proje, kullanılan en son teknoloji ile beraber sarf edilen enerjiden olabilecek en yüksek düzeyde geri dönüşümü sağlayarak, ülkemizin enerji
arz/talep dengesinde sınırlı ölçüde de olsa bir katkı sağlayacaktır.
Diğer taraftan bu proje, Türkiye`nin gelişmişlik ve kalkınma ekseninde geldiği ileri medeniyet ve sürdürülebilir kalkınma seviyesine de örnek oluşturmaktadır. Ancak, bu türden projeler, salt ticari hesaplarla hareket eden girişimciler için örnek teşkil etmeyebilir ve bu türden yatırımların teşviklerle desteklenmesinde yarar görmekteyiz. Enerji sektörü yatırımlarına uygulanan KDV ve gümrük vergisi muafiyetlerinin yarar sağladığını da belirtmeden geçemeyiz. Ancak bunun ötesinde de 15 yıllık geri ödeme
sürelerini 10 yılın altına çekecek şekilde, bir destek sağlanabilirse, bu nevi yatırımların artacağı kanaatindeyiz. Sağlanan teşviklerin dönemsel olmaması ve geliştirilerek Türkiye`nin daha güçlü bir ekonomik yapıya ulaştırılmasının amaçlanması da önümüzdeki dönemde mevcut projelerin üstüne bir tuğla daha konulması adına umut olmakta ve önümüzde ışık tutmaktadır. Mevzubahis proje aynı zamanda, dünya gündeminde son yıllarda daha da önem kazanan enerji kaynaklı riskler ve enerji yönetimi konusunda da müspet
adımlar atmayı amaçlamaktadır. Ülkemizin doğal enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması aynı zamanda dış enerji bağımlılığını azaltıcı etki yaratmaktadır. Ülkemizin makro ekonomik temelleri arasında dış enerji temininin son derece önemli bir yere sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ilgili projenin hayata geçirilmesi ile beraber hem dış enerji temininde avantajlı bir konuma geçilmiş olunacak hem de diğer enerji girdisi yüksek sanayi kuruluşları için bir emsal teşkil ederek ülkemizin orta ve uzun
vadede dış enerji bağımlılığında daha bağımsız politikalar izlemesine zemin hazırlayacaktır".
Projenin, öncelikle yatırım dönemi, daha sonra da işletme sürecinde bölgede istihdam yaratılmasına vesile olacağını söyleyen R.Yüksel Yıldırım, Tesisin kuruluş süresi boyunca yaklaşık 200-230 işçi/mühendis kadrosu ile Elazığ bölgesinin istihdamına olumlu bir katkı yapılmakta ayrıca projenin tamamlanmasını takiben de istihdam ihtiyacı devam etmekte olacaktır dedi. Yıldırım," Projenin tamamlanmasının planlandığı 2013 yılı ile beraber de tam zamanlı bir işçi/mühendis kadrosunun 26 kişi düzeyinde olması
öngörülmektedir. İşçi ve mühendis kadrosunun istihdamı ile hem ülkemizin işgücüne olumlu bir katkı sağlanırken, uygulanan projenin çevresel geri dönüşüm ve tasarruf ekseninde olması, istihdamın bu konuda uzmanlaşmasına ve ülkemizin önümüzdeki dönemde çevresel verimlilik konusunda bilgi birikimi üst düzeyde, tecrübeli uzman kadrolarının oluşmasına ön ayak olmaktadır. Projemiz, diğer yandan, Kyoto Protokolü`nün karbon emisyonu hedeflemeleri ile de eşlenik bir amaca sahip bulunmaktadır. Yılda yaklaşık
33,7 milyon kWh elektrik üretimi ve bu sayede yaklaşık 21 bin ton karbondioksit (CO2) emisyon salınımının önüne geçilmesi kapasitesi ile `Gold Standard` (Altın Standardı) sertifika programına başvurulmuş ve temin süreci devam ettirmektedir. Proje sayesinde, Kyoto Protokolü`nün `Clean Development Mechanism` (Temiz Kalkınma Düzeneği) çerçevesinde, gönüllü sertifika pazarından 10 yıl süreyle 4 milyon Avro (€) finansman sağlanması hedeflenmektedir. Projenin toplam yatırım tutarı 30 milyon € ve sağlayacağı
elektrik tasarrufu ise yıllık yaklaşık 2 milyon €`dur. Böylelikle projenin kendini amorti etme süresi 15 yılı bulacaktır. Hedeflediği konuların ve planladığı projelerin gerçekleşebilmesi adına tüm emek, tecrübe, bilgi birikimi ve yeteneklerini ortaya koyan Yıldırım Holding AŞ, hem faaliyette bulunduğu bdeölgelerin hem de tüm ülkenin menfaatlerini gözeterek tüm gayretini ortaya koymaktadır. İlk adımı atılan bu projede de aynı amaç ve kararlılıkla hareket edilmektedir. Bu projenin gerçekleştirilmesinin en
başta yöre halkına ve doğaya ardından da tüm ülkeye olumlu katkılar sağlaması da umut edilmektedir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.