YEREL HABERLER - 30 Nisan 2012 Pazartesi 10:40

MEME KANSERİ, DOОUM YAPMAYAN BEYAZ VE KİLOLU KADINLARI DAHA ÇOK TEHDİT EDİYOR

A
A
A
MEME KANSERİ, DOОUM YAPMAYAN BEYAZ VE KİLOLU KADINLARI DAHA ÇOK TEHDİT EDİYOR

50 yaş arasındaki doğum yapmayan, kilolu ve beyaz tenli bayanları tehdit ettiğini belirtti.
Yapılan istatistiklere göre meme kanserinden yılda yaklaşık 14 bin ölüm olduğunu, her yıl 1 milyon yeni vaka yaşandığına dikkat çeken Op. Dr. Esen Yarar "Meme hastalıkları içerisinde hastaları ve hekimleri en çok meşgul eden hastalık meme kanserleridir. Meme kanserleri ile ilgili yapılan çalışmalar bize bu hastalığa ait çeşitli bilgi vermektedir. Batı toplumunda her dokuz kadından biri bu hastalığa yakalanır. Bu oran batıdan doğuya gidildikçe azalır. 2008 yılında Harward Üniversitesinde göçmenlerle yerliler üzerinde yapılan ve risk faktörlerini konu alan bir çalışmada meme kanserinin önlenebilir ya da azaltılabilir olduğuna dair sonuçlar elde edilmiştir" dedi.
Meme dokusunda oluşan kitlelerin iki gruba ayrıldığını belirten Op. Dr. Yarar "Bu kitleler memenin iyi huylu ve kötü huylu kitleleridir. İyi huylu kitleler hasta için zararı olmayan kitlelerdir. Hayatı tehdit etmezler. Çevre dokuya ve uzak organlara yayılmazlar. Bu nedenle bunlara iyi huylu kitleler deriz. İyi huylu kitlelerin aksine kötü huylu kitleler hasta için riskli kitlelerdir. Bunlar hastanın hayatını tehdit eder. Komşu dokuya ve uzak organlara yayılabilirler ve zarar verebilirler. Kanser hücreleri orijinal tümörden ayrılabilir, kan ve lenf yoluyla vücudun diğer organlarına ulaşabilirler" diyerek 50 yaş üzerindeki kadınların daha sık kontrol yaptırmasını önerdi.
``HİÇ DOОUM YAPMAMIŞ, KİLOLU VE BEYAZ TENLİ KADINLAR DAHA RİSKLİ``
Geçmişten günümüze değin meme kanserli hastalar üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde meme kanserine neden olan ya da meme kanseri olma riskini artıran bir takım faktörler tespit edildiğini ve bu faktörlerin bir kısmı kişinin kendi biyolojik yapısından kaynaklanırken bir kısmının da kişinin yaşam tarzı ve alışkanlıklarından kaynaklandığını ifade eden Nysa Kadın Doğum Hastanesi hekimlerinden Op. Dr. Esen Yarar ``Bu risk faktörlerinin bir kısmından hastalar korunabilir. Hastalar meme kanserine en çok 40-50 yaş arası dönemde yakalanır. 50 yaşın üzerinde meme kanseri görülme sıklığı dört kat daha fazladır. Hiç doğum yapmamış, beyaz tenli ve kilolu kadınlarda meme kanseri riski diğer kadınlara orana daha yüksektir. Meme dokusu yağlı ve yoğun kadınlarda kendi yaşıtlarına göre meme kanseri olma riski daha fazladır`` dedi.
MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ
Hastalığın belirtileri konusunda da bilgi veren Op. Dr. Esen Yarar "Meme dokusunda ele gelen ya da bir şekilde hissedilebilen kitle. Meme dokusunun hacminde değişiklik. Meme derisinde çökme, kırışıklık, renk değişikliği. Meme başının içeri çekilmesi. Meme başından kanlı akıntı gelmesi. Meme derisinde pullanma, kızarıklık ya da şişkinlik meme kanserinin başlıca belirtilerindendir`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.