DÜNYA - 01 Mayıs 2012 Salı 16:06

AZİZ YILDIRIM, BAŞKANLIОA YENİDEN ADAY

A
A
A
AZİZ YILDIRIM, BAŞKANLIОA YENİDEN ADAY

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 19 Mayıs`ta yapılacak kongrede yeniden başkanlığa aday açıkladı.
Şike soruşturması kapsamında Metris Cezaevi`nde tutuklu bulunan Aziz Yıldırım, avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada başkanlığa yeniden aday olduğunu belirtti. Yaşanan süreçte Sarı-lacivertli taraftarların kendilerine verdiği destekten ötürü minnettar olduğunu kaydeden Yıldırım, "Bu destek; inancımızın ve haklı duruşumuzun yegane dayanağıdır. Bilinmelidir ki, Bizlerin de bu uğurda "çektiklerimiz", "göze aldıklarımızın" yanında yok hükmündedir. Sevgili Fenerbahçemiz`in dünya kulübü olma yolundaki
büyük yürüyüşü, taraftarıyla, tarihiyle, ekonomisiyle ve en önemlisi yıkılmaz duruşunu simgeleyen zaferleriyle engellenemez boyutlara ulaşmıştır. Kulübümüzün gerek geldiği nokta ve gerekse hedeflerine yönelik projeleri kimileri için hayal dahi edilemez niteliktedir. Yasadığımız sürecin ve Fenerbahçemiz`e karşı yürütülen bu hayâsızca kampanyanın gerçek sebebi de budur. Ancak bu süreç, Fenerbahçe camiasının sadece şanlı geçmişine değil, geleceğine de ne denli sahip çıktığını dost düşman herkese açıkça
göstermiştir, göstermeye de devam edecektir. Fenerbahçemiz`in bu büyük yürüyüşünü engellemeye çalışanlar geçmişte olduğu gibi bugün de muvaffak olamayacaklardır. Asılsız suçlamalarla ve türlü oyunlarla Bizleri, Türk sporunu bulundukları yere diğer bir deyişle bataklığın içine çekmeye çalışanlar, bugün de işbaşındadırlar. Türlü senaryolarla Fenerbahçemiz`i, beni ve yöneticilerini lekelemeye kalkanlar şimdilerde Fenerbahçemiz`i ele geçirme senaryolarının son perdesini oynama hazırlığı içindedir. Ancak
unuttukları, Fenerbahçemiz`in başkanı, yöneticileri, taraftarı ve tüm değerleriyle ayrılmaz ve bölünmez bir bütün olduğu gerçeğidir" dedi.
Açıklamasında "Bu ayrılık bir gün biter, bu sevda asla" diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Uğruna hayatlarını ortaya koymaktan çekinmeyen Fenerbahçemiz`in başkan ve yöneticilerinin şahsi ikballeri uğruna, bu sevdalarını pazarlık masalarında bırakıp kaçacaklarını söylemek kimsenin haddi değildir; bunlar derhal ve en sert şekilde gereken cevabı alacaklardır. Aziz Yıldırım`ın vereceği cevap ise her zaman olduğu gibi açık ve nettir. Aziz Yıldırım 19 Mayıs 2012 tarihli büyük Fenerbahçe Kongresi`nde Fenerbahçe Spor Kulübü başkan adayıdır. Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının mücadelesi Fenerbahçe`nin
mücadelesidir. Bu mücadelemiz her yöneticimiz her taraftarımız ve her zerremiz aklanana kadar ve bizlere bu zulmü yaşatanlar kanunlar önünde hesap verene kadar sürecektir. Unutulmamalıdır ki hiçbir güç bu ulu çınardan tek bir yaprak dahi kopartamayacaktır. Sahaya yansımayan eylemlerin, nerede ve nasıl yapıldığını ortaya koyamayanlar bu hukuk dışı safsatalara dayanarak karar alamazlar. Hele hele günü kurtaran yasa değişiklikleri ile Fenerbahçe`yi kurtarma adı altında lekelemeye çalışanlar, Türk Futboluna
ihanet etmektedirler. Ceza yargılamasında mahkemeye ulaşan ve (Fenerbahçe`nin tüm hesaplarının tertemiz olduğunu, yöneticilerinin tüm tasarruflarının belgelere dayandığını içeren resmi bilirkişi raporları) onca açıklamanın içinde bile yer almamaktadır. Etik Kurulu Raporu gündeme geldiğinde, TFF`ye yapılan ziyaretleri söyleyemeyen ve nedenlerini yazamayan korkusuz (!) ve özgür (!) medya; konu bizler ve Fenerbahçemiz olunca neden ve hangi maksatla kana susamış bir canavara dönüşmektedir?"
Fenerbahçe üzerinden oynanmaya çalışılan son oyunun CAS davası olduğunu ifade eden Aziz Yıldırım, "Birileri CAS davasının namusumuz olduğunu ancak namusumuzdan kayıtsızca vazgeçtiğimizi hatta şahsi pazarlıklar uğruna Fenerbahçe menfaatlerini bir çırpıda feda ettiğimizi fısıldayarak; taraftarlarla Fenerbahçe yönetimini karşı karşıya getirmeye çalışmaktadırlar. Öncelikle herkes şunu çok iyi bilmelidir ki Aziz Yıldırım ve arkadaşları için iki şey asla ama asla pazarlık konusu yapılamaz; teklif dahi
edilemez. Bunlar, Büyük Türkiye Cumhuriyeti ve bu Cumhuriyetin kalesi Fenerbahçemiz`in menfaatleridir. Aziz Yıldırım`ın imzası ve onayı olmasa dahi, böyle bir kararın Fenerbahçe Yönetim Kurulu tarafından ancak ve ancak ülke menfaatleri söz konusu olduğu zaman ve bir an bile düşünülmeden, hiçbir karşılık gözetmeden derhal alınabileceğini bilmemek ya da bildiğini söylememek alçaklıktan öte ihanettir. Sürekli sınanan ve denenen sabrımızın da bir sınırı olduğu unutulmamalıdır. Unutulmamalıdır ki; şimdi bu ulu
çınarın dallarını budamaya, kırmaya çalışanlar, gün gelecek güneşi görmek için yine bu çınarın tepesine çıkmak zorunda kalacaklardır. Gün Biz `Fenerbahçeliyiz` deme günü değil; `Fenerbahçeyiz` deme günüdür. Tüm emekçilerin bayramını kutlar saygılar sunarım" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" dedi. Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri başvuruları ile ilgili açıklama yaptı. Yumaklı, LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun (YEG) tamamının desteklenmeye hak kazandığını duyurdu. Aynı zamanda Yumaklı, yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 YEG Derneği’nin yüzde 100 hibeyle destekleneceğini açıkladı. "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı. Yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 Yerel Eylem Grupları Derneği yüzde 100 hibeyle desteklenecek. Böylece kırsal kalkınmada yerel katılımı esas alan LEADER Yaklaşımı Tedbiri’nin uygulandığı günden bu yana 257 Yerel Eylem Grupları Derneğine toplam 2,8 milyar lira hibe desteği sağlanmış oldu. Çiftçilerden STK’lara, kadınlardan gençlere kadar, yerelde birçok aktörün bir araya gelerek oluşturduğu dernek statüsündeki Yerel Eylem Grupları aracılığıyla, bölgenin ihtiyaçlarını esas alan kalkınma stratejileri belirlenecek ve uygulanacak. IPARD II Döneminde olduğu gibi IPARD III Programı döneminde de kırsal alanlarda katılımcı ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmaya, kırsalı yerinde kalkındırmaya devam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun."
İzmir İzmir’den Bükreş’e bilim köprüsü Yaşar Üniversitesi, AB’nin yükselen yıldızı Romanya’nın önde gelen iki üniversitesi ile iş birliği yapacak. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, Bükreş’te önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu doğrultuda Bükreş Tarım ve Veterinerlik Üniversitesi’nin yanı sıra Bükreş Politeknik Üniversitesi ile ikili iş birliği protokolleri imzalandı. Ziyaret sırasında ev sahibi üniversitelerin araştırma enstitüleri ve laboratuvarları incelenirken, fakülte dekanlarından bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler alındı. Görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakata göre; iki ülke üniversiteleri arasında ortak bilimsel araştırmalar yürütülecek, öğretim üyesi ve bilim insanı değişimi yapılacak. Ayrıca ortak eğitim müfredatlarının geliştirilmesi, öğrenci değişim programlarının başlatılması, akademik yayın ve bilgi paylaşımı konularında da anlaşmaya varıldı. Etkin iş birliği İki üniversiteyle ayrı ayrı çok değerli iş birlikleri yaptıklarını açıklayan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, "Akademisyen ve doktora öğrencisi potansiyeli bakımından iş birliği yapabileceğimiz çok nitelikli iki üniversiteyle bir araya geldik. Özellikle öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, yaz okulları ve doktora programları kapsamında ortak çalışmalar yürütebileceğimiz görüldü. Ayrıca uluslararası proje fonlarına ortak başvurular yapabilecek, laboratuvar imkanlarından karşılıklı yararlanabileceğiz. Romanya tarafının üniversitemize ilgisi büyük. Bu süreçte bağlantı kurmamızda büyük destek sağlayan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu’na teşekkür ediyorum. Diplomatik misyonun da parçası olduğu bu ziyarette, ülkenin araştırma fonlarına yön veren rektörler tarafından çok üst düzeyde ağırlandık’’ dedi. İklim ve sürdürülebilirlik Son yıllarda üniversitenin uluslararası listelerde üst sıralara yükselmesinin, küresel ölçekte güçlü bir referans olduğuna değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ise şunları söyledi: "Uluslararası iş birliklerini çok önemsiyoruz; çünkü bu anlaşmalar hem yayınların kalitesini ve etkisini artırıyor hem de insan kaynağı yetiştirme noktasında güçlü bir iletişim ağı kurmamızı sağlıyor. İlk etapta öğrenci değişimleri başlayacak. Ardından Bükreş’teki iki üniversite heyeti bizi İzmir’de ziyaret edecek. Özellikle iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, kuraklık ve döngüsel ekonomi konularında ortak araştırmalar yapmayı planlıyoruz." Vizyoner hamle Bu iş birliklerinin, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin uluslararasılaşması açısından kritik bir adım olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. İsmail Türkan ise şöyle konuştu: "Fakültemizin eğitim dilinin İngilizce olması ve öğrencilerin mezun olmadan iş dünyasıyla tanışmasını sağlayan YU-COOP (Yaşar Üniversitesi Ortak Eğitim Programı) ile fark oluşturuyoruz. Laboratuvar altyapımızın da güçlenmesiyle beraber derin bilimsel çalışmalar yapacağız. Bu birliktelik yapacağımız küresel anlaşmaların uluslararası fonlara erişim açısından bize avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Bu iş birlikleri aynı zamanda öğrencilerimizin vizyonunun gelişmesine de katkı sunacak. Öğrencilerin Bükreş’teki partner üniversitelerin sera, tarla ve bahçe gibi uygulama alanlarını yerinde görmeleri, mesleki ve akademik birikimlerini artıracak. Amacımız, hem eğitim öğretimde hem de araştırmada evrensel düzeyde çalışmalar yapmak."
Eskişehir Yapılan 10 yıllık çalışma sonucunda artık Eskişehir’de biberiye üretilebiliyor Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Eskişehir gibi illerin hiçbirisinde biberiye üretilmiyordu. Biz, 10 yıllık çalışmamızın sonucunda soğuk bölgelere de dayanabilen yeni genotipleri seleksiyonla geliştirdik. Artık Eskişehir’in farklı rakımlarına biberiye üretimi yapılabiliyor" dedi. ESOGÜ Ziraat Fakültesi tarafından yaklaşık 10 yıl önce Eskişehir’e 100 çeşit bitki getirilerek bir çalışma yapıldı. Çalışmalar sonucunda 97 bitki çeşidi kaybedilirken, kışı geçirebilen ve soğuğa dayanabilen 3 tür tespit edildi. Bu bitkiler çoğaltılarak üretilirken, normalde Eskişehir’de üretimi pek mümkün olmayan biberiye ile ilgili olumlu gelişmeler kaydedildi. Gelinen aşamada, farklı rakımlarda biberiye yetiştirilebildiği ve ilerleyen zamanlarda üretimin yaygınlaşacağı belirtildi. "Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor" Yapılan çalışmayla ilgili detaylara değinen ESOGÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Biberiye bitkisi, antioksidan özelliği en yüksek olan bitki olarak biliniyor. Herbal çay, uçucu yağ, ilaç ve gıda endüstrisinde farklı amaçlarla, farklı şekillerde kullanılan çok önemli bir bitki. Türkiye’de şu anda doğadan toplanarak kültürü yapılıyor. Biberiye sıcak bölgelerin bitkisi olarak biliniyor ve Eskişehir gibi geçit kuşağı ya da Orta Anadolu gibi soğuk bölgelerde çok yetiştirilmiyordu. Ancak biz 10 yıl önce Eskişehir’de yaklaşık 100 bitki getirerek bir çalışmaya başladık. Bu 100 bitkiden seleksiyonla 97 bitkiyi genotip olarak Eskişehir şartlarına dayanamaması sebebiyle kış dönemlerinde kaybettik. Yapılan seleksiyon sonucunda kalan ve 10 yıllık Eskişehir kışını geçirebilen, soğuğuna dayanabilen 3 bitkiyi genetik olarak bu bölgeye dayanıklı olduğunu tespit ettikten sonra çoğalttık. Böylelikle Eskişehir şartlarında biberiye üretimine başlamış olduk. Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor ve üretimi yapılabiliyor. Bu fakültemizin eseri" şeklinde konuştu. "Arıcılıkta bölgemiz için çok önemli katkılar sağlayacak bir bitki" Prof. Dr. Katar, arıcılık yapan vatandaşları ilgilendiren bilgiler de paylaşarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu dönemde bile üzerinde çiçek olan, yıl boyu 2 defa çiçeklenebilen, özellikle polen ve nektar akımı konusunda arıcılığa büyük hizmeti olan bir bitki. Arıcılıkta bölgemiz için, Eskişehir için gelecekte çok önemli katkılar sağlayacak bir bitkimiz. Arıcılık yapan arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum: Taşıma şeklindeki arıcılıkla bu işin verimli bir şekilde sürdürülmesi çok zor. Bu arkadaşlarımızın başta biberiye olmak üzere diğer tıbbi aromatik bitkileri bulundurarak bal verimini ve kalitesini artırabileceklerini bilmelerini istiyorum."
Kütahya "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi gerçekleştirildi Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi, Beylerbeyi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile bünyesinde bulunan İmam Hatip Ortaokulu velileri yoğun ilgi gösterdi. Programda velilere hitap eden İl Millî Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, çocukların yalnızca akademik başarıyla değil; millî, manevi ve ahlaki değerlerle mücehhez bireyler olarak yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti. Dijital çağın beraberinde getirdiği risklere değinen Yılmaz, ekranların ve sosyal medyanın oluşturduğu sahte rol modellere karşı aile, okul ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların birer emanet olduğunu ifade eden Yılmaz, onların bir fidan gibi özenle yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, zor zamanların birlik ve beraberlik içinde aşılabileceğini dile getirdi. Çocukların "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun temel taşı olduğunu söyleyen Yılmaz, bu neslin ülkenin değerlerine, gelenek ve göreneklerine, dinî ve millî hassasiyetlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişeceğini ifade etti. Konuşmasında, "Daha çok çalışmalı, daha çok yorulmalı ve sesimiz daha gür çıkmalı" vurgusu yapan Yılmaz; kar tanelerinin birleşerek çığları, yağmur damlalarının selleri oluşturduğu gibi, birlik olunduğunda güçlü olunacağını söyledi. Çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden ve sahte kahramanlardan korumanın ancak bu anlayışla mümkün olacağını ifade eden Yılmaz, çocukları kaybetme gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti. Program, velilerin sorularını doğrudan iletebildiği soru-cevap bölümüyle devam etti. Velilerin eğitim süreçlerine ilişkin görüş ve taleplerinin dinlendiği buluşmada, karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Samimi bir atmosferde gerçekleştirilen program, aile-okul iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlarken, katılımcı veliler tarafından memnuniyetle karşılandı.