YEREL HABERLER - 03 Ocak 2012 Salı 14:58

BURSA’NIN GELECEĞİ EL BİRLİĞİYLE ŞEKİLLENİYOR

A
A
A
BURSA’NIN GELECEĞİ EL BİRLİĞİYLE ŞEKİLLENİYOR

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, 1/100000 ölçekli Bursa il çevre düzeni planının ‘Bursa’nın geleceği, anayasası ve yol haritası’ olduğunu söyleyerek, “Geleceğimiz için herkesin uyması gereken bir yol haritasını belirlemeye çalışıyoruz” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde (Merinos AKKM) gerçekleştirilen 1/100000 ölçekli Bursa il çevre düzeni planı 2. vizyon toplantısında, Bursa’nın özelliklerinin öne çıkarılması gerektiğini söyledi. Uzun süredir yoğun bir tempoyla çalışılan planla ilgili bilgiler veren Başkan Altepe, “Bursa’mızın geleceği, anayasası ve yol haritası olan 1/100000’lik planlarla ilgili vizyon belirleme çalıştayını gerçekleştiriyoruz. Bizim gibi bizden sonraki nesiller de Bursa’da yaşayacak. Geleceğimiz için herkesin uyması gereken bir yol haritasını belirlemeye çalışıyoruz. Bu çalışmaya herkes katkı koyuyor. Çünkü katılımcılık çok önemli ve alınan kararların üzerinde durulması gerekiyor” dedi.
Çalışmaya kentin tüm dinamiklerinin katkıda bulunduğunu belirten Başkan Altepe, “Bizler her zaman Bursa için yapılacakların en iyisini istiyoruz. Bu çalışmalarla güzel sonuçlar ortaya çıkacak. Bursa, her türlü nimeti, özelliği ve birikimi olan bir turizm şehri… Bursa, İpekyolu ve baharat yolu gibi önemli tarihi ticaret yolları üzerinde bulunan bir cazibe merkezi. Verimli topraklarıyla, ovasıyla, deveci armudu ve şeftalisiyle dünyada 1 numara olan özellikli bir şehir. Aynı zamanda, birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış arkeolojik kent. Şimdiden sonra Bursa’nın ne yönde gelişeceğine burada tüm kent dinamikleriyle Bursa karar verecek” diye konuştu.
Başkan Altepe, Bursa’nın son yıllarda çok hızlı bir şekilde geliştiğini ifade ederek, “Bursa’nın merkezi bugün 2 milyon oldu. Büyükşehir Belediyesi olarak bizler Bursa’nın yaşanabilir, sağlıklı ve ulaşılabilir bir kent olması yolunda çalışmalarımızı sürüyoruz” dedi.
Bursa’nın bugüne kadar yek yönlü olarak sanayi alanında geliştiğine dikkati çeken Başkan Altepe, geçen yıl Türkiye’de en çok dış göç alan şehrin Bursa olduğunu söyleyerek, sanayi açısından tek yönlü gelişen bir şehirde sıkıntı olabileceğini, yurtdışında yaşanacak olası bir krizden en çok Bursa’nın etkilenebileceğini bildirdi. Bursa’nın çok yönlü gelişmesi gerektiğini özellikle vurgulayan Başkan Altepe, “Bursa potansiyel bir turizm şehri. Bu şehirde turizm başta olmak üzere tüm diğer özelliklerinin de öne çıkması gerekiyor. 4 binin üzerinde tescilli yapısı olan Bursa, İstanbul’dan sonra en birikimli yer olarak belirlendi. Tarihiyle doğasıyla her türlü güzelliğin bulunduğu Bursa’da sadece Uludağ’da 100’ün üzerinde gezilecek nokta var. Uluabat Gölü ile Marmara Denizi’nin birleştirilmesi için yaptığımız 38 km’lik mevcut derenin kanal haline getirilmesi çalışması, bölgenin Disneyland gibi büyük bir cazibe merkezi haline getirilmesi, çevreyle bütünleşen bir turizm yatırımı olması önemli” dedi.
Bursa’nın önemli bir kaplıca kenti olduğunu da hatırlatan Başkan Altepe, eskiden kaplıcaların iyi şekilde değerlendirildiğini ancak sanayinin öne çıkmasıyla kaplıcaların da göz ardı edildiğini kaydetti. Artık şehrin turizm alanında gelişmesi gerektiğini de vurgulayan Başkan Altepe, altyapının sanayiye yetmediğini örnekleyerek, “Bursa sanayi konusunda yeterli yatırımı aldı. Artık daha teknolojik yatırımlara açığız. Dağından sahiline, göllerine ve tarihi birikimine kadar her türlü özelliğiyle Türkiye’de yaşayan canlı bir tarih şehri olan Bursa’da bu doğal güzelliklerle turizme nasıl katkı koyarız, hizmet sektörüne nasıl destek oluruz bunu düşünmeliyiz” şeklinde konuştu.
“Büyükşehir Belediyesi olarak her türlü yatırımda en iyi noktada olmaya çalışıyoruz” diyen Başkan Altepe, kentte mevcut dokunun yenilenmesine de önem verdiklerini belirtti. Sanayi ile konut alanlarının iç içe olmasını istemediklerini vurgulayan Başkan Altepe, “Şehir içindeki alanlar nitelikli konut alanları olsun. Yeteri kadar yükümüzü aldık, bundan sonra Bursa’da çok fazla nüfus artışı olmamalı. Şehir içindeki bölgelerin yenilenmesini hedefliyoruz. Mevcut dokuların kaldırılması, sanayinin konuttan ayrılması ve belli bölgelerin kaliteli ve nitelikli konut alanı olmasının kısa zamanda Bursa’nın değerini daha çok artıracağına inanıyoruz. Yatırım yapılacaksa Sıcaksu öncelikli olmalı, bu alanlar düzenlenmeli ve dalga dalga bu yatırımlar yayılmalı. Halkın beklentisi de bu yönde. Bugünkü semtlerin yerini çağdaş nitelikli semtler alabilir” diye konuştu.
Öncelikle kentin merkezindeki düzenlemelerde dönüşüm yapılmasının önemli olduğunu da dile getiren başkan Altepe, dönüşümün yapılmasının deprem yasasına da katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Handan Türkoğlu da çalışmada gelinen noktayı özetleyerek, mevcut durum değerlendirme ve sentez çalışmalarının bitme aşamasında olduğunu kaydetti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AFAD’dan gönüllülerine sertifika ve kimlik teslim töreni Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Töreni düzenlendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında akreditasyon sürecini başarıyla tamamlayan ekiplerin ve 81 ilden gelen Destek AFAD Gönüllülerinin katılımıyla AFAD Başkanlığında ‘Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Teslim Töreni’ düzenlendi. Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve gönüllüler katıldı. "Gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri kimlik kartlarını takdim etmek üzere bir araya geldiklerini belirten AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, "4 kavramdan bahsetmek isterim. Aslında belki de bu süreci özetleyen temel kelimeler, temel kavramlar arasında yer alan bu kavramlardan birisi; imece, diğeri gönül kelimesi gönül kavramı ve bu kavramlardan doğmuş olan gönüllü kavramı ve en nihayet akreditasyon kavramı. İmece; bizim kadim kültürümüzde, geleneğimizde yeri olan, insanlarımızın hiçbir karşılık beklemeden birbirlerinin yardımına koştuğu süreçleri ifade eder. Bir insanın, bir ailenin ihtiyacı olduğunda diğer komşuları o mahallede köyde yaşayanlar hiçbir teklif beklemeden bazen haberli bazen habersiz bu vatandaşlarımızın yardımına koşarlar ve belki de günlerce sürecek bir iş, 1 gün içerisinde bitirilir. Bunun hep birlikte mutluluğu yaşanır. Gönül kavramı; diğer insanlarda tek bir kelimeyle karşılığı olmayan, birçok anlamı içinde barındıran bir kelimedir. Kalp, ruh, duygu, arzu, istek gibi birçok anlamlı kelimeyi bünyesinde barındırır. Bu da aslında bizim sahip olduğumuz kültür ve medeniyet değerlerinin doğurduğu bir kelimedir, kavramdır. Bir işe gerçekten içtenlikle ve arzu, istekle ve kalben, ruhen katılım sağlamak, isteklilik göstermek anlamına gelir. Bu kelimeden doğmuş olan gönüllük kavramı hem imeceyle hem gönül kavramıyla bir bütünlük arz edecek şekilde hiçbir karşılık beklemeden insanların birbirinin yardımlarına kavuşmasıdır. Hatta gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" diye konuştu. "Salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var" 5 Aralık Dünya Gönüllüler günü vesilesiyle tüm gönüllüleri tebrik eden İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, şöyle konuştu: "AFAD bir koordinasyon kurumu. AFAD, afet yönetimiyle ilgili bir işi kendisi yapacak diye bir şey yok. Dünyaya baktığımızda afet yönetiminin büyük çoğunlukla gönüllüler üzerinden yürüdüğünü de görüyoruz zaten. Şu ana kadar akredite ettiğimiz ekip sayısı 16 bini geçti. Benim resmi olarak şu anda AFAD’daki arama kurtarma eleman sayım kaç? Sadece 3 bin 500. Bin 200 daha alacağız. İşte 4 bin 500, 5 bine yaklaşacağız 5 bin bile olmayacağız. Bu bize yeter mi arkadaşlar? Yetmediğini 6 Şubat depreminde Rabbim hepimize öğretti. Bu sayıların yetmediğini, yetmeyeceğini sadece bu hizmeti kamu eliyle, kamu görevlisi eliyle yapamayacağımızı en büyük delili, ispatı 6 Şubat depremleriydi. Az önce sayı verildi. Dendi ki 6 Şubat depremlerinde 32 bin 500 arama kurtarma görevlisi sahada çalıştı. Doğru mu? Doğru. AFAD’ın elinde resmi çalışan kaç tane arama kurtarma elemanı vardı? 2 bin 200-2 bin 500. Gerisi, bir kısmı diğer kamu kuruluşlarından, emniyetin PAK’ı, Milli Eğitim’in arama kurtarma, cezaevlerinin arama kurtarma ekipleri. Diğeri de 14 bini de dünyanın çeşitli ülkelerinden bizim yardımımıza koşan dost ve kardeş ülkelerin gönüllüleri ve sivil toplum kuruluşları. Bizim bir hesabımız var. 6 Şubat depreminde 30 bin bina enkaz oldu. 25 kişidir bizim ekipler. Ekipler 25 kişi 8 saat çalıştı biz dinlenelim sonra 16 saat sonra gelip mesaiye devam ederiz diye bir kavram yok. Orada kesintisiz bir hizmete ihtiyaç var. Yani aynı enkazın başında 3 ayrı ekibe ihtiyacınız var. 75 kişi enkaz başına 30 binle çarparsanız 1 milyon 900 bin küsur arama kurtarmacıya aynı anda bütün enkazlara ulaşıp çalışma yapabilmeniz için ihtiyacınız var. Bu kadar insanı resmi olarak istihdam etme şansınız var mı? Yok. İşte o zaman salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var." Konuşmaların ardından AFAD gönüllülerine kimlikleri ve sertifikaları teslim edildi.
İstanbul Fenerbahçe’den açıklama Fenerbahçe Kulübü, Galatasaray-Samsunspor maçının son dakikalarında yaşanan penaltı pozisyonuyla ilgili bir açıklama yayımladı. Sarı-lacivertli kulüp konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Bugün oynanan Galatasaray-Samsunspor karşılaşmasının son dakikalarında yaşanan ve tüm kamuoyunun açık biçimde gördüğü penaltı pozisyonunun, hem sahadaki hakem hem de VAR tarafından değerlendirilmemiş olması, Türk futbolu adına ciddi bir soru işaretidir. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar hakem tartışmalarının içine girmemeyi, odağımızı sahaya ve oyuna vermeyi özellikle tercih ettik. Ancak bu tercihimiz, açık hataların görmezden gelinmesini kabullendiğimiz anlamına gelmez. Hakemlerin ve VAR’ın standardının, ligin kaderini doğrudan etkileyen bu denli belirleyici anlarda dahi sağlanamaması; sadece bir kulübün değil, Türk futbolunun tamamının problemidir. Bizim tek beklentimiz, herkes için adil, şeffaf ve eşit uygulanan bir yönetim anlayışıdır. Fenerbahçe, hiç kimsenin lehine ayrıcalık istemez; ama kimsenin de aleyhine oluşabilecek bir düzenin parçası olmayı kabul etmez. Türkiye Futbol Federasyonu’nun ve ilgili kurullarının bu konuda acil bir açıklama yapması, yaşanan pozisyonun gerekçesini kamuoyuna şeffaf biçimde sunması Türk futbolu adına zorunluluktur. Fenerbahçe Spor Kulübü, rekabetin saha içinde kazanıldığı bir lig için gereken her adımın takipçisi olacaktır."
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta okulda koku paniği: Yaklaşık 17 öğrenci hastaneye sevk edildi Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan bir ilkokulda yayılan ve kaynağı belirlenemeyen koku nedeniyle yaklaşık 17 öğrenci zehirlenme şüphesiyle hastanelere sevk edildi. Gazi Paşa Atatürk İlkokulu’nda teneffüs sırasında kokuyu fark eden öğrencilerin rahatsızlanması üzerine okul yönetimi durumu ekiplere bildirdi. Kısa sürede bölgeye AFAD, itfaiye, sağlık ekipleri, polis ve uzman ekipler sevk edildi. Öğrenciler hızla okulun toplanma alanına yönlendirilerek bina tamamen tahliye edildi. Rahatsızlanan öğrenciler olay yerinde yapılan ilk müdahalelerin ardından ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Yetkililer, öğrencilerin genel sağlık durumlarının iyi olduğunu ve tedbir amaçlı müşahede altında tutulduklarını belirtti. Ekiplerin okul binasında yaptığı ilk incelemelerde kokunun kaynağına ilişkin kesin bulguya ulaşılamadı. Olayla ilgili adli ve idari soruşturmanın sürdüğü bildirildi İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Saat 12.00 sıralarında, Dulkadiroğlu ilçemizde bulunan Gazipaşa Atatürk İlkokulu binasında, Kahramanmaraş Ortaokulu öğrencileri teneffüste iken, kaynağı henüz belirlenemeyen bir koku hissedilmiştir. Bunun üzerine tedbir amacıyla tüm öğrenciler hızlıca toplanma alanına yönlendirilmiş ve bina tahliye edilmiştir. Olayın ardından sağlık ekipleri, emniyet, AFAD, itfaiye ve ilgili kurumlar kısa sürede okulda gerekli incelemeleri gerçekleştirmiş, binada herhangi bir zehirlenmeye neden olabilecek bulguya rastlanmamıştır. Etkilenme şüphesi bulunan öğrenciler, UMKE ekipleri tarafından yapılan ilk değerlendirmenin ardından sağlık kuruluşlarına sevk edilmiştir. Hastanelerde yapılan tetkiklerde herhangi bir olumsuz bulguya rastlanmamış olup öğrenciler müşahede amaçlı gözlem altında tutulmaktadır. Süreç tüm birimlerimiz tarafından yakından ve titizlikle takip edilmektedir" denildi. Öğrencilerden Rabia Nur Yıldız’ın babası Mustafa Yıldız, "Okulun ana giriş kapısında bir sıkıntı olduğunu ve yaklaşık 15 öğrencinin etkilendiğini öğrendik. Hastaneye acile geldik. Okula yetkililer gelmiş araştırmaya başlamışlardı. Doğalgaz zehirlenmesi yok deniliyor. Çocuklarımıza buhar verilip oksijen veriliyor. Bunlardan kim sorumluysa gerekli araştırmaların yapılmasını bekliyoruz" dedi.