YEREL HABERLER - 27 Şubat 2012 Pazartesi 09:28

“VERGİ BİLİNCİ ÜLKE SEVGİSİNE EŞDEĞER”

A
A
A
“VERGİ BİLİNCİ ÜLKE SEVGİSİNE EŞDEĞER”

Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mustafa Alan, vergi bilincinin ülke sevgisiyle eşdeğer olduğunu söyledi ve gelişmiş ülkelerdeki vergi bilincine dikkat çekti.
KESOB Başkanı Mustafa Alan Vergi Haftası münasebetiyle yaptığı yazılı açıklamada, ortak ihtiyaçların karşılanması için devlete ödenen vergilerin önemine değindi. Alan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Devletin ve vatandaşlarımızın ortak paydası olan ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının gereği olarak yararlanmak üzere hizmetine sunulan yolların, köprülerin, okulların, hastanelerin yapılmasında, yeterli enerjinin, huzur ve güvenin sağlanmasına esas olmak üzere kurumların personel dahil tüm ihtiyaçların karşılanmasında en önemli kaynak yine vatandaşlarımızdan ödeme gücü oranında alınan vergilerdir. Vergi Haftası’nın amacı kamuoyunda sağlıklı bir vergi bilincinin oluşturulması, verginin toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi ve vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlığının arttırılmasıdır. Gelişmiş toplumlarda ülke sevgisiyle vergi bilinci aynı anlamı içermektedir. Devletimizin vatandaşlarına hizmet götürmede, onların refah içinde yaşamalarını sağlamada en büyük kaynak vergidir. Bu vesile ile başta Vergi Dairesi Başkanı ve maliye mensuplarının Vergi Haftalarını kutlar, çalışmalarında başarılar dilerim.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak BEUN’lü akademisyenler geliştirdi: Zemin yapısı ve fay hattı ücretsiz sorgulanabiliyor Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu tarafından, Türkiye genelindeki fay hatları ve zemin yapısına ilişkin deprem verilerini gösteren internet tabanlı ve interaktif DepremBİS uygulaması geliştirildi. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında geçen yıl hayata geçirilen deprembis.com.tr adresli platform, Türkiye’deki fay hatları ve zemin özelliklerinin vatandaşlar tarafından açık şekilde sorgulanabilmesini amaçlıyor. Bilgiye erişimdeki eksiklik giderildi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu belirterek, vatandaşların yaşadıkları bölgelerle ilgili sağlıklı ve açık bilgiye ulaşmakta zorlandığını söyledi. Kutoğlu, "Vatandaşlarımız yaşadıkları yerlerdeki fayların varlığı, bu fayların üretebileceği depremlerin büyüklüğü, oturdukları bölgenin zemini ve muhtemel bir depremde ne tür hasarlarla karşılaşabilecekleri konusunda açık platformlara erişemiyor" dedi. Bu eksikliği gidermek amacıyla DepremBİS’i geliştirdiklerini ifade eden Kutoğlu, platformun temel hedefinin deprem farkındalığını artırmak olduğunu kaydetti. Faylar ve zemin aynı sistemde görüntülenebiliyor DepremBİS’te hem fay hatlarının hem de zemin özelliklerinin birlikte görüntülenebildiğini aktaran Kutoğlu, "Platformda vatandaşlar, bölgelerindeki fayları, bu fayların hangi büyüklükte deprem üretebileceğini ve zeminlerin dayanım durumlarını görebiliyor" diye konuştu. Sistemde iki ayrı sorgulama alanı bulunduğunu belirten Kutoğlu, zemin sorgulamasında yapıların bulunduğu noktaya tıklanarak zemin sertliği ve dayanım seviyesine ulaşılabildiğini, fay sorgulamasında ise her bir fayın üretebileceği deprem büyüklüğünün görüntülenebildiğini söyledi. Yaşanabilecek hasar harita üzerinde gösteriliyor Sisteme yeni eklenen özellikle birlikte, fayların beklenen bir deprem üretmesi durumunda oluşabilecek hasarların da hesaplandığını ifade eden Kutoğlu, şu bilgileri verdi: "Fayın üzerine tıkladıklarında, beklenen depremin hangi bölgelerde ne düzeyde hasar oluşturabileceğini renklendirilmiş harita üzerinde görebiliyorlar. Ayrıca depremin hangi alanlarda hissedileceği de harita üzerinden izlenebiliyor." Haritada mavi rengin sarsıntının hafif hissedileceği ve hasar beklenmeyen alanları, sarı rengin orta düzey hasar oluşabilecek bölgeleri, kırmızı rengin ise şiddetli sarsıntı ve ağır hasar beklenen alanları gösterdiği aktarıldı. 50 fay hattı için hesaplama tamamlandı DepremBİS’te şu ana kadar yaklaşık 50 fay hattına ilişkin hasar hesaplamalarının tamamlandığı öğrenildi. Bu fayların harita üzerinde turuncu renkle gösterildiğini belirten Kutoğlu, "Hesaplamalar devam ediyor. Bilgileri tamamlanan faylar siyah renkten turuncuya dönecek ve tıklanabilir hale gelecek" dedi. Sistem üzerinden Marmara’nın güneyinde Gemlik’ten deniz içine uzandığı ve Bandırma yönünde devam ettiği değerlendirilen fay hattına ilişkin örnek veren Kutoğlu, "Bu fay yaklaşık 7 büyüklüğü civarında bir deprem üretebiliyor. Depremin nerede hissedileceği ve hangi bölgelerde ne düzeyde hasar oluşacağı sistem üzerinden görülebiliyor" ifadelerini kullandı. Tamamen ücretsiz olarak hizmet veren DepremBİS platformuna üye olan kullanıcılar, Türkiye genelindeki fay hatlarını, zemin özelliklerini ve muhtemel hasar seviyelerini çevrim içi olarak sorgulayabiliyor.
Ankara Bahçeli: "DEM Parti’nin 4 Ocak’ta düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "DEM Parti’nin 4 Ocak’ta düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur. Elbette toplanıp beklenti, talep ve düşüncelerini seslendirebilirler. Ne var bunda?" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, DEM Parti öncülüğünde teröristbaşı Abdullah Öcalan’a özgürlük talebi kapsamında 4 Ocak tarihinde Diyarbakır’da düzenlenecek mitinge ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Bahçeli, Anayasa ve yürürlükteki yasalar kapsamında herkesin gösteri, açık hava toplantısı yapmaya ifade ve düşünce özgürlüğü sınırlarında hakkı olduğuna dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı: "Demokrasinin doğası, genel geçer ilkeleri bu hususta bellidir, bilinmektedir. CHP’nin bugüne kadar 75 miting yaptığı, irili ufaklı diğer partilerin her zemin ve platformda salon veya açık hava toplantıları düzenlediği bir ortamda DEM Parti’nin miting yapması büyütülecek ve mesele yapılacak bir husus değildir. Kanaatimce DEM Parti’nin 4 Ocak 2026’da düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur. Elbette toplanıp beklenti, talep ve düşüncelerini seslendirebilirler. Ne var bunda? DEM Parti’nin Türkiye partisi olma yönündeki kararlı adımlarını görüyor, değerli buluyorum. Ancak şunun da unutulmamasını ümit ediyorum; PKK’nın kurucu önderliğinin 27 Şubat 2025 tarihli çağrısında cezaevinden çıkma ve özgürlüğüne kavuşma talebinin bulunmadığı ortadadır. Bu çağrı bizim için tek bağlayıcıdır. Bundan mülhem DEM Parti’yle bölücü terör örgütünün tüm bileşenlerinin 27 Şubat çağrısının hilafına tavır ve tutum içinde olmalarının ‘Terörsüz Türkiye’ hedefini sekteye uğratmasa bile yavaşlatacağını değerlendiriyorum. 4 Ocak 2026’da toplansınlar, taleplerini açıklasınlar, buna diyeceğim bir şey olmaz. Ne var ki 27 Şubat çağrısını hiç kimse gözden uzak tutmasın, bu çağrının gölgelenmesine de hizmet etmesin. Bu vesileyle Diyarbakırlı kardeşlerimi hasretle, hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum. Olağan bir gelişmeye olağanüstü bir anlam yüklemenin hiçbir sonucu olmayacağını bilhassa paylaşmayı zaruri addediyorum."
Ankara Bakan Işıkhan: "(HAK-İŞ ile görüşme) görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri komisyona ileteceğim" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ile olan görüşmesinin ardından "Görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri komisyona ileteceğim" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, asgari ücrete ilişkin görüş alışverişinde bulunmak üzere Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Bakan Işıkhan, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, ikili birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Masada işçi kesiminin olmaması çok önemli bir eksiklik değil" Gerçekleştirilen görüşmelerin ardından elde edilen verileri Asgari Ücret Komisyonu’na ileteceğini belirten Bakan Işıkhan, "Asgari ücret görüşmeleri kapsamında sosyal diyalog sürecini devam ettiriyoruz. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ile süreci değerlendirdik. Bugün de HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan ile bir görüşme gerçekleşirdik. Bu görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri biraz sonra başlayacak olan komisyona ileteceğim. Sosyal diyalog süreçlerini başlatıyoruz. Burada özellikle şunun altını çizmek isterim, masada işçi kesiminin olmaması çok önemli bir eksiklik değil. Çünkü biz biraz önce TÜRK-İŞ’in masasına gittik, görüşlerini aldık. Şimdi de HAK-İŞ’in masasında bu istişareleri yaptık ve aldığımız bu görüşleri de komisyona, genel müdürümüze ileterek süreci sağlıklı bir şekilde işlemesine katkı sağlayacağım" açıklamasında bulundu. "İş verenlere bir çağrı yapmamız gerekiyor" İş verenlere bir çağrı yapılması gerektiğini ifade eden HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, "Konfederasyonumuzun asgari ücretle ilgili bugüne kadar ortaya koyduğu görüşlerini bakanımızla bir kez daha paylaştık. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının değiştirilmesi hususundaki görüşümüzü ve bu görüşümüzün gerekçelerini kendisine daha önce bir rapor halinde sunmuştuk. Bugün de onu teyit ettik. Bu sürecin asgari ücret tespit komisyonuyla ilgili yapılacak düzenlemelerin 2026 yılı asgari ücretinin belirlenme süreciyle örtüştüğü için belki komisyonun yapısıyla ilgili düzenlemeler gecikebilir. Buradan da TİSK’e, iş verenlere bir çağrı yapmamız gerekiyor. İşçi kesiminin komisyonda yer almamasını fırsata dönüştürerek asgari ücretle ilgili taleplerini kabul ettirme girişimlerinden vazgeçmelerini istiyoruz" diye konuştu.