KÜREÇEV (Küresel Isınma ve Çevre Gönüllüleri Derneği ) Başkanı Ömer Durmuş Saltık, yeni anayasaya hız verilmesi gerektiğini ve hazrılanan anayasanın çevreci olması gerektiğini söyledi.
KÜREÇEV Başkanı Ömer Durmuş Saltık yaptığı açıklamada, yeni anayasada çevresel ifadelerin anlaşılır bir şekilde mutlaka yer alması gerektiğini ve anayasada yer alan çevreci maddelerin kanun, tüzük ve yönetmeliklerle amacından çıkarılmayacak cinsten olması gerektiğini vurguladı. Çevre hakkının, genel anlamıyla çevrenin korunması ve geliştirilmesi olduğunu söyleyen Saltık, "Çevre hakkı, bugün de gelecekte de yaşanılır bir çevreye sahip olabilmektir ve çevrenin herkesin ortak varlığı olduğunun kabul edildiği bir haktır. Bu hak, doğayı sömürü değil, bugünkü ve gelecek kuşaklar için yaşamaya elverişli kılarak, herkesin ondan eşit yararlanması sağlama hakkıdır." dedi.
Çevre haklarının, insan hakları gibi düşünülmezse, insanın doğadan ayrı bir varlık kabul edilmiş olacağını savunan Ömer Durmuş Saltık, anayasada tüm haklar gibi çevre haklarının da öncelikli olması gerektiğini, hatta değiştirilmesi mümkün olmayacak maddeler arasında yer alması gerektiğini kaydetti. Çevre haklarına ilişkin bir düzenlemenin anayasada yer almasının, çevresel varlıkların anayasal bağlamda korunan değerler olduğunun bir delili olacağını ifade eden Saltık, bu durumda çevre haklarının, anayasada düzenlenmiş diğer haklarla aynı düzeyde ele alınmış olacağını belirtti.
Saltık, "Hükümetimiz 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce bize yeni bir anayasa vaat etmiştir. Hükümetimizden beklentimiz halkımızın çoğunu memnun edecek şekilde hazırlanacak anayasayı, içerisinde çevre haklarınında bulunduğu bir şekilde ivedilikle çıkarmasıdır. Dünyanın birçok ülkesinin anayasalarında çevreci maddeler 60’lı yıllarda yerini almıştır. Kalkınmada zirvede yer alan ülkemizde çevre kirliliği kalkınmayla paralel gitsin istemiyorsak tedbirimizi anayasada almalıyız. Sonuç olarak ülkemiz için hazırlanan yeni anayasada çevrenin korunması gibi, çağımızın gerekliliklerini dikkate alan temel bir değere yer verilmesi büyük önem taşımaktadır. Anayasada yer alacak çevre hakkını içeren maddelerde öncelikle, herkesin sağlıklı, temiz ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir. Fakat bu yeterli olmayıp daha öncede ifade ettiğimiz gibi net, anlaşılır, farklı yorumlara imkan vermeyecek şekilde desteklenmeli, yeni anayasa sürdürülebilir bir kalkınmayı amaçlamalıdır." diye konuştu.