GENEL - 14 Mart 2012 Çarşamba 11:11

GÖRME ENGELLİLERE ETİKETLİ İLAÇ SİSTEMİ, İŞİTME ENGELLİLER İÇİN İŞARET DİLİ BİLEN ECZACILAR VE BEDENSEL ENGELLİLERİN GÜZERGAH KULLANIMLARINDA KOLAYLIK SAĞLAMASI DÜŞÜNÜLEN ENGELSİZ ECZANE PROJESİ BU YIL İZMİR`DE HİZMET VERECEK

A
A
A
GÖRME ENGELLİLERE ETİKETLİ İLAÇ SİSTEMİ, İŞİTME ENGELLİLER İÇİN İŞARET DİLİ BİLEN ECZACILAR VE BEDENSEL ENGELLİLERİN GÜZERGAH KULLANIMLARINDA KOLAYLIK SAĞLAMASI DÜŞÜNÜLEN ENGELSİZ ECZANE PROJESİ BU YIL İZMİR`DE HİZMET VERECEK

EDAK, Çevreci Eczacılar Kooperatifi ve İzmir Çağdaş Görme Engelliler Derneği tarafından ortaklaşa yürütülen Engelsiz Eczane projesi, ilk kez İzmir’de başlayacak. Bu yıl içinde hayata geçmesi planlanan projede, eczanelerde Braille alfabeli etiketler ile görme engellilerin ilaç tedavilerini doğru ve etkin biçimde kullanmaları, işitme engelliler için işaret dilini kullanabilen eczacıların olması ve bedensel engellilere güzargah kolaylığını kapsıyor.
Görme engellilerin hastalıkların tedavisi amaçlı eczane raflarında yer edinen yaklaşık 4 bin çeşit ilaçtan yaklaşık 200 tanesinde kullanabildikleri kabartmalı yazılar bulunması İzmirli eczacıları harekete geçirdi. Engelli vatandaşlara tedavilerinin ilk basamağı olan eczane aşamasında kolaylık sunması planlanan proje hakkında bilgi veren Çevreci Eczacılar Kooperatifi Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Şule İlkkurşunlu, proje üzerindeki çalışmaların tamamlandıktan sonra Sağlık Bakanlığı’na sunulacağını
belirtti. Projenin gönüllülük esasına dayalı olduğunu ifade eden İlkkurşunlu, şöyle konuştu: "Biz, eczacılar olarak her hastaya engelli engelsiz ayırt etmeden ilaçlarla alakalı doğru bilgilendirme zorunluluğumuz var. Bu anlamda biz İzmirli eczacılar EDAK Eczacılar Kooperatifi ve Çevreci Eczacılar Kooperatifi olarak birlikte talepleri belirlemek üzere görme engelliler ile iletişime geçtik. İlaç kutuları üzerine Braille alfabeli ilaç isimleri, kullanım şekli ve son kullanım tarihlerini içeren etiket sistemini
tasarladık. Çünkü, Türkiye’de yaklaşık 4 bin çeşit ilaçtan 200 çeşidinde Braille alfabesi kullanılıyor. Her türlü ilaçlar görme engelliler için geçerli olduğu için Braille alfabesi ile son kullanım tarihleri, kullanım şekilleri ve ilaç isimleri zor olabilir. Zaten ilacın dozu da kişiye göre değişir. Bunun için standart bir üretim yapılamaz. Ama kişiye özel dozların eczacı tarafından yapıştırılabilecek etiket sistemleri kullanılabilirlik sağlayan bir sistem düşündük."
SESLİ SİSTEME ORANLA ETİKET SİSTEMİNİN MALİYETİ DÜŞÜK
Yurt dışında görme engellilerin ilaç kutularındaki sesli sistemden faydalandıklarını anlatan İlkkurşunlu, Türkiye’de sesli sistemin kullanabilmesinin maliyetli olabileceğini bunun yerine etiket sisteminin düşük bir bütçe ile hayata geçirilebileceğini söyledi. Görme engellilerin sorunlarını öğrendikten sonra ’Engelsiz Eczane’ projesi geliştirdiklerini anlatan İlkurşunlu; sözlerini şöyle sürdürdü: "İsteyen meslektaşlarımız söz konusu etiketleri alabilirler, temel düzeyde de işitme engelliler için işaret
dili öğrenebilirler ve bedensel engellilerin de eczanelere giriş çıkışlarında rahatlık sağlayan bir çalışma yapabilirler."
SAĞLIK BAKANLIĞI DESTEK VERSİN
Geçirdiği tansiyon rahatsızlığ yüzünden 18 yıldır görme engelli olan Levent Özmen de ilaç kullanımında çeşitli sıkıntılar yaşadığını ve kimi zaman yanlış ilaçlar içtiğini söyledi. Projenin görme engelliler kısmında sadece ilaçlarda sağlanabilecek rahatlıkla sınırlı kalmaması gerektiğini anlatan Özmen, şöyle konuştu: "Doktorlar 4-5 ilaç yazıyor. Birbirine benzeyen çok ilaç oluyor öyle olunca da çok sıkıntıya giriyoruz. Ben bir de yalnız yaşıyorum. Bazen alt kattaki komşum yardımcı oluyor. Kimi zaman
ilaçları doğru anlayabilmek için kutularını yırtıyorum ve kendimce hangi ilaç olduğunu belirginleştiriyorum. Sağlık Bakanlığı’nın bu projede yer alması şart. Umarım bu proje hayata geçer."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.