YEREL HABERLER - 21 Mart 2012 Çarşamba 15:32

SELÇUK`TA NEVRUZ COŞKUSU

A
A
A
SELÇUK`TA NEVRUZ COŞKUSU

Baharın müjdesi olan nevruz, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü`nün kültür ve sanat etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği organizasyonla coşku içinde kutlandı. Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat Kampüsü Atatürk Anıtı önünde düzenlenen etkinliğe Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Tahir Akgemci, Prof. Dr. Musa Özcan, fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Etkinlikler Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımının konseriyle başladı. Konserin ardından Selçuk Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğunun çeşitli yörelere ait sergiledikleri gösteri izleyenler tarafın büyük beğeni topladı. Geleneksel nevruz ateşinin yakılmasıyla eğlence doruğa çıktı. Baharın gelişini nevruz ateşinden atlayarak kutlayan akademisyenler ve öğrenciler oldukça eğlenceli anlar yaşadı. Baharın başlangıcını temsil eden Nevruz Bayramı`nın karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü ve dayanışmanın sembolü olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel, ``Nevruz bayramı Dünya`nın pek çok köşesinde olduğu gibi ülkemizde de bir şölen havasında geçmekte, milletimiz için adeta neşe ve umut kaynağı olmaktadır. Yüzyılları aşıp gelen ve önemli bir tarihi derinliği bulunan Nevruz`un anlamına ve değerine uygun olarak yaşanması ve yaşatılması hepimizin ortak temennisidir. Farklılıklarımız hiçbir zaman bizleri ayrıştıran değil, bütünleştiren ve zenginleştiren unsurlardır. Başta kültürel çeşitliliğimiz olmak üzere, her alanda yaşadığımız farklılıklar, toplumumuzdaki sarsılmaz birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma duygularını daha da güçlendirmeli, Anadolu coğrafyasının insanları olarak bizi tek yumruk yapmalıdır. Bu güç ve bütünlüğü bozmak isteyenlere asla ama asla izin vermemeliyiz. Gün kardeşlik günüdür, sevgi, barış, coşku ve her şeyden önemlisi de hoşgörü günüdür`` dedi. Konuşmanın ardından nevruz ateşi tutuşturuldu. Ateş üzerinden ilk atlayan ise Rektör Prof. Dr. Hakkı Gökbel olurken, onu Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Musa Özcan, Prof. Dr. Tahir Akgemci, öğretim üyeleri ve öğrenciler takip etti. Daha sonra Rektör Prof. Dr. Hakkı Gökbel, Rektör Yardımcıları ve akademisyenler .eşitli renklerde boyanmış yumurtaları tokuşturma yarışmasına katıldı. Daha sonra örste demir dövüldü. Etkinlikte sahne alan ulusal ve uluslararası platformlarda pek çok başarılara sahip olan ve Türkiye`nin en büyük dans toplulukları arasında yer alan Selçuk Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu da sergiledikleri çeşitli yörelere ait oyunlarla izleyenleri büyüledi. Son olarak nevruza katılan tüm akademisyen ve öğrencilere kavurma pilav ikram edildi. İlk kavurma pilav ikramını ise Rektör Prof. Dr. Hakkı Gökbel kendi yaptı. Etkinlikler kapsamında geleneksel ``˜10. Nevruz Sergisi`nin açılışı da Süleyman Demirel Kültür Merkezi`nde gerçekleştirildi. Açılışa Rektör Prof. Dr. Hakkı Gökbel başta olmak üzere protokol üyeleri katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kümeste yaşamaya mahkum edilen çocuklar kurtarıldı Ankara’da amcaları ve yengeleri tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen biri engelli 3 kardeş kurtarıldı. Ankara’da yengeleri ve amcaları tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen engelli Adnan ve kardeşleri, sosyal medya fenomeninin yayınladğı video ile durumun ortaya çıkmasının ardından kümesten kurtarıldı. Suriye uyruklu ailenin 4 çocuğuna kendi evinde baktığı, biri engelli olan 3 yeğenini de güvercinlerin ve tavukların olduğu kümese attığı ortaya çıktı. Mahalledeki bir vatandaş, olayı fark etmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Ankara Valiliği’ne ve sosyal medya fenomenine ihbarda bulundu. Fenomenin dün akşam saatlerinde çocukları kümesten çıkarttığı video, sosyal medyada gündem oldu. Yenge ve amcaya çocuklara bakmaları için maaş bağlandığı ancak çiftin çocuklara bakmadığı iddia edildi. "Yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar" Sosyal medya fenomenine ve bakanlığa kümeste kalan çocuklar için ihbarda bulunan Volkan Altınışık, engelli Adnan ve iki kardeşinin kümeste kaldığını 28 Kasım’da öğrendiğini belirtti. Ardından Valiliğe ve bakanlığa da haber verdiğini söyleyen Altınışık, aynı zamanda "Ankara Abisi" isimli sosyal medya fenomenine de ihbarda bulunduğunu dile getirdi. Altınışık, "Bu çocuklar burada yatıyor kümes gibi bir yerde. Yengesine maaş bağlamışlar, düzenli olarak her ay maaş veriyorlarmış. Dedim ki ‘Bu kadın buna bakmıyor. Bakıyorum diye sizi kandırıyorlar, yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar’ diye kendilerine söyledim" şeklinde konuştu. "Para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" Çocuklara mahallelinin yardım ettiğini ama kendilerinin durumu yeni öğrendiğini aktaran Altınışık, "Bu konunun devamlı takipçisiydim. Şimdi soğukta yatıyorlar. Vicdanen dayanamıyordum artık. Yapacağım bir şey yoktu. Ankara Abisi’ni aradım. Ankara Abisi de hemen ilgilendi, videoları attım. Hemen geldiler. Onların da hazır kurulu bir evleri vardı, oraya yerleştirdiler. Ondan sonra Sosyal Hizmetler geldi dün. Çocukları oradan da aldılar. Tabii almaları gerekiyordu. Adnan engelli olduğu için bakıma ihtiyacı vardı. Zaten yengesinin dört tane çocuğu var. Dört kardeş de bunlar. 8 tane çocuğa kadın da bakamaz bir nevi ama para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" ifadelerini kullandı. "İnşallah sıcak bir yuvaları olur" Kümeste sadece Adnan’ın kalmadığını, diğer kardeşlerinin de orada yaşadığını dile getiren Altınışık, "Şimdi bunların annesi yok, babası yok. Babası Suriye’ye kaçmış, annesi burada başkasıyla evlenmiş. Ben ihbarda bulundum. Artık değerlendirdiler, sağ olsun her kurum ilgilendi, geldiler. İnşallah sıcak bir yuvaları olur. Tek dileğimiz bu. Sadece engelli Adnan kalmıyordu. Adnan’ın kardeşi vardı dedi. "Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş" Altınışık, ailenin Suriye uyruklu olduğunu anlatarak, "Yenge kendi çocuklarına tabii yukarıda bakıyordu, bunlar burada kalıyordu. İşte karınları aç oluyordu. Yemek getiriyordum, bir şeyler getiriyordum. Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş. Ben buraya yeni geldim, bir sene oldu. Arka taraf yıkılıp bu taraf açılınca ben bunları görmeye başladım bu taraftan. Daha önce görsem daha önce müdahale ederdim ben bu olaya" diye konuştu. "Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, biz giderken çocukları atıyordu" Mahalle sakinlerinden Suna Niga ise, "Üç senedir sağdan soldan yardım getiriyorum çocuklara. Ama yenge bakmıyordu. Yenge alıyordu, kendi çocuklarına giydiriyordu, Adnanlara giydirmiyordu. Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, giderken atıyordu, yani öyle oluyordu. Yengeyle amcayı yakaladılar sonra neden atıyor diye" açıklamasında bulundu.
Hakkari VEDAŞ’ın ihmali can ve mal güvenliğini tehdit ediyor: Yüksekova’nın kalbi tehlike saçıyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, özellikle Okullar Bölgesi’nin en işlek noktası olan İpekyolu üzerindeki elektrik direklerinin durumu, adeta faciaya davetiye çıkarıyor. Yıllar önce Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) tarafından düzensiz bir şekilde bırakılan bu eski direkler, hem yayaların ve öğrencilerin can güvenliği için ciddi bir tehlike oluşturuyor hem de bölgeyi "görüntü kirliliğine" boğuyor. İpekyolu’nda, özellikle öğrencilerin ve velilerin yoğun olarak kullandığı Okullar Bölgesi’nde yer alan eski elektrik direkleri, bakımsızlıkları nedeniyle her an devrilme ve kazaya neden olma riski taşıyor. Direklerden sarkan kablolar ve derme çatma yapı, bölgedeki can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit ederken, Yüksekova’nın bu en önemli aksı estetik açıdan da kabul edilemez bir tablo sunuyor. "Faciaya dönmeden önlem alınmalı" Günün her saatinde insan yoğunluğunun yaşandığı bu kritik noktada, vatandaşlar kazaların "an meselesi" olduğunu belirterek yetkililere acil önlem çağrısı yaptı. Can güvenliğinin tehlikede olduğunu vurgulayan lise öğrencisi Melis Çelik, yaşadığı endişeyi şöyle dile getirdi: "Burada okul okuyorum, sürekli buradan gelip geçiyorum. İnanın, her gidişimiz ve gelişimiz tehlike altında. İnşallah kısa sürede önlem alınacak. Ayrıca acayip bir görüntü kirliliği var, bunu bitirmek gerekiyor." Bölgede ikamet eden ve çocukları bu yolu kullanan bir diğer vatandaş Kemal Gümüşgöz ise duruma sert tepki gösterdi: "Ben de burada oturuyorum ve 5 öğrencim var, onlar da buradan gergin gelip geçiyor. Allah korusun, birinin başına bir tel düşerse faciaya döner! Onun için derhal önlem alınmalı, hem de acil. Bu durum aynı zamanda büyük bir görüntü kirliliğine sebep oluyor. Bu kadar da olmaz artık, önlem alın". Yüksekova halkı, VEDAŞ ve ilgili kurumların, bir felaket yaşanmadan bu tehlike saçan direkleri modern ve yer altına alınmış sistemlerle değiştirmesini talep ediyor.