YEREL HABERLER - 21 Mart 2012 Çarşamba 16:59

BEKTAŞ`TAN ORMAN KONUSUNDA UYARI

A
A
A
BEKTAŞ`TAN ORMAN KONUSUNDA UYARI

Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş, vatandaşlara orman konusunda uyarıda bulunarak, ormanların daha akıllı kullanılmasını istedi. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü nedeniyle Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtına çelenk koydu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Vali Erdoğan Bektaş`ı makamında ziyaret ettiler. Ziyarete Orman Bölge Müdür Yardımcısı Bayram Koçkaya, Bakanlık Müsteşarı Yaşar Polat, Karadere Orman İşletme Müdürü Engin Keleş, Kastamonu Orman İşletme Müdürü Engin Ateş ile Halkla İlişkiler ve Dış İşler Şube Müdürü İsmail Çetin katıldı. Ziyarette açıklamada bulunan Vali Erdoğan Bektaş, Kastamonu`nun orman konusunda bir sorunun olmadığını belirtti. Ilgaz Dağını geçtikten sonra orman konusunda sıkıntıların gözle görülmeye başlandığını hatırlatan Bektaş, bu yüzden ormanların daha akıllı bir şekilde kullanılması istedi. Bektaş, ``Ormancılık konusunda Kastamonu`nun bir sıkıntısı olmadığı için buradaki insanlar bu işin çok farkında olmayabilirler. Çünkü bizim ciddi boyutlarda bir orman varlığımız var. Ormansızlığın sıkıntılarını fazla yaşamıyoruz ama Ilgaz`ı geçtiğimizde, Taşköprü tarafına doğru gittiğimizde ormansızlığın ne olduğunu, bedelinin ne olduğunu herkes anlıyor. Dolayısı ile bu konuda yapılabilecekler gündeme geliyor ve Orman Genel Müdürlüğümüzde bunu fazlası ile yapmaya çalışıyor`` dedi. Ormanların çok diye bolca kullanılmasını gerektirmediğini ifade eden Bektaş, ``Mevcut ormanları akıllı kullanmak zorundayız. Ormanlarımızdan yeteri kadar yararlanmak zorundayız. Zaten ben geçen yıl bir hesap yapmıştım henüz bilmiyorum ama aşağı yukarı ormanların Kastamonu ekonomisine yıllık katkısı çeyrek milyar dolar civarında idi haliyle o muhtemelen biraz daha gelişmiştir. Bu çok önemli bir şey ondan da yararlanıyoruz daha düzenli planlı yararlanmaya çalışıyoruz. Asıl orman ürünleri dışında ikincil orman ürünleri konusunda da belirli çalışmalar yapılıyor. Yani orman çok önemli bir şey, çok önemli bir varlığımız elbette başka yerlerdeki kadar ağaç dikme ihtiyacımız olmasa da ormanların üzerinde titizlikle durmalıyız, korumalıyız, düzenli bakmalıyız`` diye konuştu. Orman Bölge Müdür Yardımcısı Bayram Koçkaya ise konuşmasında, Dünya`da Ormancılık Günü`nün 1971`den beri kutlandığını hatırlatarak, şunları kaydetti: ``Avrupa ülkelerinde ormanda tahribat azalma devam ederken bizde bunu aksine ormanlar artma eğiliminde. İlk verilerimize göre 20.2 milyon hektar olan orman alanımız, bugün 21 milyon 600 bin hektar civarında. Bu ölçekten Kastamonu`da nasibini alıyor. 1960`larda 554 bin hektar olan orman alanı şu anda 814 bin hektar. Yine Orman Genel Müdürlüğümüzle Başbakanlığı başlatmış olduğu ağaçlandırma seferberliği doğrultusunda 2008 yılından 2012 yılına kadar ağaçlandırma seferberliği başlatılmış. 2.5 milyon hektar alanın ağaçlandırılması ve rehabilite edilmesi düşünülmüş. Bu manada bugün son yılımız ve tamamlayacağız bir aksilik olmazsa. Şu anda 1 milyon 900 bin hektar alanda bu gerçekleştirilmiş vaziyette. Bu seneki programla da 2.5 milyon hektar alanı tamamlamış olacağız. Bizde Kastamonu olarak 60 bin hektar programımızdı bu seneki programımız 14 bin hektar. İnşallah onu da yapacağız, bu zamana kadar bu çalışma kapsamında 4.5 milyon adet fidan diktik. Bu senede çalışmalarımız bu ölçekte devam ediyor. İnşallah bir aksilik olmazsa onları da tamamlayacağız`` Daha sonra Koçkaya, Vali Erdoğan Bektaş`a çiçek verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da yüz milyonlarca yıl önceye ait fosiller bulundu Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinin üzerinde olduğu zeminin, Tetis Denizinin zemini olduğu değerlendiriliyor. Zeminde, milyonlarca yıl boyunca oluşan fay kırıklarından çeşitli canlı türüne ait olduğu tahmin edilen fosillere kadar birçok jeolojik ve paleontolojik (fosilbilimsel) kalıntı bulunuyor. İlçe merkezine yaklaşık 4 kilometre mesafede bulunan bu kayaçlardaki fosiller ve fay kırıkları zengin görüntülerle dikkat çekiyor. Antropolog Naci Akdemir, alanın Tetis Denizinde meydana gelen sediment tortulu çökellerinin bulunduğu bir yer olduğunu, bu çökellerin vaktiyle muhtemelen tek tabaka halindeyken Afrika-Arabistan plakasının zorlaması ve Avrasya’nın buna direnmesi neticesinde bir yükselme-dalma hadisesinin meydana geldiğini ifade etti. Afrika-Arabistan zonu yükselirken Avrasya zonunun bunun altına daldığını kaydeden Akdemir, "Tetis Denizinin altındaki çökeller yükselirken önce doğu-batı istikametinde çatlaklar ve kırılmalar meydana gelmiştir. Bilahare yine Afrika-Arabistan plakasının sola momentli yani batıya açılı bindirmesi yüzünden bu defa kuzey-güney istikametli düzgün çatlaklar meydana gelmiştir. Her çatlağın bulunduğu yerde doğudaki zon, batıdakine nazaran daha hızlı ilerlemektedir. Çatlakların vaktiyle bakışımlı iken, günümüzde birbirinden ayrılmış kırıkları, bunu bize açıkça göstermektedir" dedi. "Yöremizdeki depremler bundan kaynaklanmaktadır" Antropolog Akdemir, hadisenin yaklaşık 250 ila 300 milyon sene önce başladığını değerlendirerek, "Biz bunu jeolojik hareket olarak düşünüyorsak halen devam etmektedir. Zaten yöremizdeki depremlerde bundan kaynaklanmaktadır. Bulunduğumuz yer, kanaatime göre hareket başladığında şimdiki Süveyş ve Basra Körfezini birleştiren bir hattın üzerinde bulunuyordu, kabaca. Arazi, yılda 10-15 milimetrelik bir hızla kuzeye doğru seyir halindedir ki Anadolu yarımadası da bunun önünden batıya doğru, yani Ege Denizine doğru kaçmaktadır. Hareket, güneyden kuzeye doğrusal bir hareket değil sola, yani batıya momentli bir hareket karakterindedir. Hareketin ivmesi, aynı şekilde Avrasya’ya yüklenen Hint kıtasında çok hızlı iken, Arabistan ve Afrika’nın batısına gittikçe yavaşlamaktadır. Bakılırsa, Hindistan’ın Avrasya’yı Himalayalar’da 9 bin metrelere varan ölçeklerde yükselttiği, İran ve Anadolu platolarının batıya gittikçe azalan meyillerle bu harekete refakat ettiği görülür. Söz konusu yükselme hareketi batıda, Atlas Dağlarını da kıvırdıktan sonra, Cebelitarık’ta neredeyse sıfırlanmaktadır. Ancak Alp kıvrımları ile Pirenelerin de bu sistemin etkisiyle oluşmuş dağ kıvrımları olduğunu unutmamak gerekir" diye konuştu. "Akdeniz, şu an gittikçe kapanmaktadır" Üzerinde bulunulan sediment tortullarında bakterilerden, omurgalı hayvanlara kadar çok farklı türlerde hayvan fosilini bulmak mümkün olduğunu aktaran Akdemir, "Deniz yumuşakçaları, derisi dikenliler, balıklar ve ne olduğunu tam kestiremediğimiz başkaca omurgalı hayvanların fosilleri bize bunu göstermektedir. Biraz önce görmüş olduğunuz gibi, bir kayanın üzerinde bulunan ve üzerinde birkaç diş bile mevcut olan bir çene kemiği mevcuttur. Bunun üzerinde de oluşmuş ve tabiatıyla daha geç çağlara ait olan başka bir katmanda da omurga kemikleri müşahede ettik. Söz konusu hareketlenmeler neticesinde bu arazi, yaklaşık 5-6 milyon kadar önce günümüzdeki manzaraya büründü. Zaten Tetis Denizinin devamından başka bir şey olmayan Akdeniz, şu an gittikçe kapanmaya, başka ifadeyle daralmaya devam etmektedir. Akdeniz’in zeminininde birkaç, 10 milyon sene sonra, günümüz Kocaköy arazisine benzeyen bir görünüm alacağı tahmin edilmektedir" şeklinde konuştu.
Kayseri Bilim Merkezi’nden sağlık alanına akademik destek Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde faaliyetlerini sürdüren Kayseri Bilim Merkezi; sağlık alanında eğitim gören ve çalışan bireylere yönelik önemli bir akademik programa ev sahipliği yaptı. ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ başlığıyla düzenlenen program, katılımcılara bilimsel araştırma süreçleri ve akademik yazım konusunda kapsamlı yetkinlikler kazandırmayı amaçladı. 20-21 Aralık 2025 tarihlerinde düzenlenen eğitim, sağlık alanında lisans ve lisansüstü eğitim alan öğrencilerin yanı sıra, sahada görev yapan profesyonellere yönelik olarak planlandı. İki gün süren program kapsamında, bilimsel düşünme sistematiği, araştırma etiği, literatür tarama yöntemleri, hipotez oluşturma ve proje tasarımı gibi temel başlıklar ele alındı. Bunun yanı sıra akademik metin yazımı, etkili sunum teknikleri ve bilimsel makale değerlendirme konularında uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Katılımcıların hem teorik bilgi hem de pratik beceri kazanmasını hedefleyen eğitim, sağlık alanındaki bilimsel çalışmaların niteliğini arttırmayı ve araştırmacıların akademik süreçlerde daha yetkin hale gelmesini amaçladı. Program sonunda katılımcıların, bilimsel araştırma planlama ve akademik yazım konularında güçlü bir altyapıya sahip olmaları hedeflendi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın bilim ve eğitime verdiği önem doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Kayseri Bilim Merkezi, ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ ile akademik gelişimi desteklemeye ve bilimsel üretime katkı sunmaya devam etti.
İzmir Göztepe, ilk devrenin en az gol yiyen takımı oldu Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresinde oynadığı 17 maçta kalesinde yalnızca 9 gol görerek ligin en az gol yiyen takımı oldu. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında sergilediği savunma performansıyla dikkat çekti. İzmir temsilcisi, 17 haftalık periyotta elde ettiği 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyetle 32 puan topladı ve ilk devreyi 4. sırada tamamladı. Avrupa potasında yer alarak hedeflerine ulaşan sarı-kırmızılı ekip, güçlü savunmasıyla ligin zirvesinde yer alıyor. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk devresinde kalesinde yalnızca 9 gol görerek Süper Lig’in ilk 17 haftalık bölümünde en az gol yiyen takımı oldu. Bu alanda Göztepe’yi, 12 golle lider Galatasaray takip etti. Kalesini en fazla maçta gole kapatan takım Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında savunma performansıyla öne çıkan Göztepe, 17 maçın 11’inde gol yemeyerek bu alanda da ligin zirvesinde yer aldı. Rakiplerine adeta gol şansı vermeyen İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Gaziantep FK ve Samsunspor maçlarını hem kazanıp hem de gol yemeden tamamladı. Sarı-kırmızılılar, galip gelemediği Fenerbahçe, Eyüpspor ve Kocaelispor karşılaşmalarında da kalesini gole kapatmayı başardı. Göztepe’nin bu sezon vazgeçilmezleri arasında yer alan Polonyalı kaleci Mateusz Lis, ortaya koyduğu performansla ön plana çıktı. 28 yaşındaki file bekçisi, 17 maçın tamamında 90 dakika sahada kalarak sarı-kırmızılıların ligin ilk yarısındaki başarısında önemli pay sahibi oldu. Savunmada 6 farklı oyuncu oynadı Trendyol Süper Lig’de sezon boyunca üçlü stoper hattıyla mücadele eden Göztepe, karşılaşmalarının büyük bölümüne bu sistemle çıktı. Sarı-kırmızılı ekip, stoper mevkisinde 6 farklı isme görev verirken; Heliton, Bokele, Godoi, Taha, Furkan Bayır ve Miroshi forma giydi. Bu isimler arasında Heliton, Bokele ve Taha en fazla süre alan oyuncular olurken, joker olarak kullanılan Miroshi ise önemli dakikalar almasına rağmen ağırlıklı olarak orta sahada görev yaptı. Godoi, zaman zaman ilk 11’de yer almasına karşın yaşadığı sakatlıklar nedeniyle forma şansı bulmakta zorlandı. Furkan Bayır ise rotasyonun önemli parçalarından biri oldu.