DÜNYA - 22 Mart 2012 Perşembe 12:12

BAŞBAKAN ERDOОAN, UEFA KONGRESİ`NDE KONUŞTU

A
A
A
BAŞBAKAN ERDOОAN, UEFA KONGRESİ`NDE KONUŞTU

İstanbul`da düzenlenen 36. UEFA Kongresi`nde açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye`nin spora bakışı ve geleceğine değinerek İstanbul`un bir spor ve futbol şehri olduğunu belirterek son dönemde ev sahipliği yapılan ve yakın zamanda yapılacak önemli şampiyonalar ve finallerden örnekler verdi. Erdoğan, "Türkiye olarak şiddet ve şikeye karşı kararlı tutum içindeyiz. Çıkardığımız yasa ile şikeyi ve şiddeti en sert şekilde cezalandırıyoruz" dedi.
İstanbul Kongre Merkezi`nde yapılan 36. UEFA Olağan Kongresi`nde yaptığı konuşmada, katılımcıları "Bir spor şehri, bir futbol şehri olan İstanbul`a hoş geldiniz" diyerek selamladı.
"Değerli dostum" diye hitap ettiği UEFA Başkanı Michel Platini ve Birinci Başkan Yardımcısı Şenes Erzik olmak üzere tüm UEFA yönetimine, genel kurul için 34 yıl aradan sonra tekrar İstanbul`u tercih etmeleri sebebiyle teşekkürlerini sunan Erdoğan, "Baharın bu ilk günlerinde, inanıyorum ki İstanbul, güneşli havasıyla, barış ve hoşgörü atmosferiyle, spora olan sevdasıyla, genel kurulun dostluk ve başarı ruhuyla yürütülmesine zemin olacak ve buradan Avrupa ve dünya futbolu için de umarım en güzel sonuçlar
çıkacaktır. Türkiye, futbola hasreti olan, futbol sevdalılarıyla dolu bir ülkedir. Her ne kadar geç başlamış olsak da, bugün, büyük futbol endüstrimizle, Türkiye`nin her köşesine yayılan modern tesislerimizle, en önemlisi de, aşkla, sevdayla, tutkuyla bağlandığımız futbolumuzla dünya üzerinde varlığımızı hissettiriyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2012 yılında, 18 yeni stadyumun yapımına başladıklarını belirterek, ``Bu yıl içinde, 108`i sentetik ve doğal çim saha olmak üzere 352 yeni tesisi bitirmiş olacağız. Hükümet yatırımlarının yanı sıra yerel yönetimlerimiz de artık spora çok daha fazla önem veriyor, gençler için çok daha fazla spor tesisi yatırımı gerçekleştiriyorlar`` diye konuştu.
Erdoğan, 2009 yılında UEFA Kupası finaline başarıyla ev sahipliği yaptıklarını, bu yıl Temmuz ayında UEFA U19 Kadınlar Avrupa Şampiyonası`na, 2013 yılında da FIFA U20 Dünya Şampiyonası`na büyük bir heyecanla hazırlandıklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Erzurum`da Universiade Kış Oyunları, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası, Trabzon`da 2011 Uluslararası Gençlik Olimpiyatları, Tenis Dünya Kadınlar Şampiyonası, Yıldızlar Dünya Voleybol Şampiyonası, iki hafta önce de Dünya Salon Atletizm Şampiyonası`nın başarıyla tamamlandığını ifade etti.
Tüm bu organizasyonlar için Türkiye genelinde çok büyük spor yatırımları gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Erdoğan, "Şu anda başta 2013 Akdeniz Oyunları ve U20 Dünya Şampiyonası için yatırımlar devam ediyor. 2012 yılında, 18 yeni stadyumun yapımına başlıyoruz. Bu yıl içinde, 108`i sentetik ve doğal çim saha olmak üzere 352 yeni tesisi bitirmiş olacağız. Hükümet yatırımlarının yanı sıra yerel yönetimlerimiz de artık spora çok daha fazla önem veriyor, gençler için çok daha fazla spor tesisi yatırımı
gerçekleştiriyorlar. Sporu da doğrudan etkileyecek alt yapı eksikliklerimizi tamamlıyor, özellikle hızlı tren, hava limanları, otoyollar konusunda Türkiye`nin tamamını kapsayan çok büyük bir seferberliği kararlılıkla sürdürüyoruz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye`nin nüfusunun yüzde 50`si 30 yaşın altında nüfusa sahip bir ülke olduğunu, gençleri yönlendirmek, eğitmek, ihtiyaç duydukları spor tesislerini onlara kazandırmak için samimi gayret içinde olduklarını belirterek, "Kısacası, başlattığımız büyük seferberlikle, Türkiye`yi sporda da zirveye taşımak, sporun barış, dayanışma, dostluk dilini Türkiye`den dünyaya ulaştırmak için büyük gayret sarf ediyoruz" dedi.
Babası ile futbol konusunda adeta maç yaptığını, basının kendisinin okumasını istediğini, ama kendisinin gizli gizli futbol oynadığını anlatan Başbakan, "Sonuçta babam haklı çıktı, futbolu bıraktım siyasete atıldım. Ama 15 yıl boyunca futboldan edindiğim ahlakı, erdemi hayatımın her alanında yaşatmaya çalıştım. Açıkçası futbolu muhafaza etmek zorundayız. Futbolun şiddetle, şikeyle anılmasını önlemek için her tedbiri almak ve uygulamak zorundayız" diye konuştu.
Futbolu, bir gösteri sanatı olarak muhafaza etmek, futbolu, barışın, dayanışmanın aracı olarak korumak ve gelecek nesillere aktarmak zorunda olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kısacası Fair Play hakim olmalı. Futbolun da, sporun da, şiddetle, hileyle, şikeyle anılmasını önlemek, bu noktada en güçlü tedbirleri almak ve kararlılıkla uygulamak mecburiyetindeyiz. Buna her şeyiyle katılan sporda şiddet yasasını çıkaran bir hükümetin başbakanı olarak burada bir kaç kelimeyi ifade etmekte bir sorumluluk hissediyorum. O da şudur, hukukta bildiğiniz gibi suçların şahsiliği ilkesi vardır. Bir de bizim siyasetçiler olarak gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında zaman zaman muhatap
olduğumuz sıkıntılar vardır. Gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar sebebiyle eğer tüzel kişilik suç ve ceza almaya kalkarsa burada sadece bir tüzel kişi, kurum ceza almıyor. Yeri geliyor milyonlarca o tüzel kişiliğin sempatizanı olan kişiler, belki bir şehir, bir kaç şehir, burada cezalandırılmış oluyor. Burada suçların şahsiliği ilkesinden hareketle kim olursa olsun, bu şikeyi ve suçu kim işlemişse, cezaların caydırıcılığından hareketle en
büyük cezayı alması en önemli adımdır ve bunun yapılması lazım. Oradan hareketle bunun sürdürülmesi inanıyorum ki, özellikle futbola olan, spora olan aşkı ve sempatiyi daha farklı bir şekilde geliştirecek ve onları sürekli olarak geri götürmeyecektir. Bizim neslimiz 60`ların 70`lerin 80`lerin şampiyonalarındaki heyecanı hala hatrırlıyor. Gençlerin de futbolu böyle hatırlaması için gereken neyse ortaya koymalıyız. Ben hem şimdiki hem de önceki TFF başkanlarıyla bunları konuşuyorum. El ele verelim, büyük
yatırımların içinde olalım, genç nesilleri yanlış yollara düşmekten, kötü alışkanlıklara gitmekten sporla iç içe getirelim. Türkiye olarak şiddet ve şikeye karşı kararlı bir tutum içindeyiz. Çıkardığımız yasa ile futbolda şiddeti, futbolun tadını kaçıran şikeyi en sert şekilde cezalandırıyor, böyle tatsızlıkların önüne geçmek için son derece hassas bir tutum izliyoruz. Çocukların, kadınların statlara daha fazla ilgi göstermesi, statlarda kendilerini rahat ve güvende hissetmeleri için gerekli adımları
kararlılıkla atıyoruz"
Konuşmasında ırkçılığa da değinen Başbakan Erdoğan, "Irkçılık, bir insanlık suçudur. Irkçılık, insanlığa, vicdana aykırı olduğu kadar, sporun ve futbolun ruhuna tamamen aykırıdır. Yeşil sahalarda olmasa bile, tribünlerde, ırkçı, ayrımcı eğilimlere karşı son derece hassas ve dikkatli olmamız gerektiği açıktır. Son dönemde, Avrupa`da tırmanma eğilimi gösteren ırkçılığın, spora ve futbola nüfuz etmemesi, bu noktada üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir durumdur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan`ın konuşmasının ardından UEFA Başkanı Michel Platini, Erdoğan`a bir hediye verdi. UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino da Başbakan Erdoğan`a konuşmasından dolayı teşekkür ederken, "Sizin büyük bir keyifle futbolu sevdiğinizi biliyoruz, mesajınızı aldık" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Metin: "Benim hayatımda iki şey var; bir ailem, bir de Bünyan" Bünyan Belediye Başkanı Selahattin Metin; ilçede hayata geçirilen ve planlanan projelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bünyan’a olan sevdayı ve hizmet anlayışını dile getiren Başkan Metin, ilçenin geleceğine dair umut veren mesajlar verdi. Konuşmasında, "Benim hayatımda iki şey var; bir ailem, bir de Bünyan" diyen Başkan Metin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin davası için gece gündüz demeden çalıştığını vurgulayarak; "Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli Bey davası için gecesini gündüzüne katıyorsa bizim yorulduk demeye hakkımız yok. Biz hemşehrilerimizin hayır dualarına talibiz" ifadelerini kullandı. "Bünyan Yüzyılı başladı" diyerek ilçenin gelişim sürecine dikkat çeken Metin, Bünyan’ın ufkunun açık olduğunu belirtti. 4. Organize Sanayi Bölgesi’nin Gömeç mevkiine kurulacağını ifade eden Metin, bu yatırımın Bünyan’ı merkez ilçe konumuna taşıyacağını söyledi. Bünyan’da toprakların her geçen gün daha da değerlendiğini vurgulayan Başkan Metin, ilçede konut ihtiyacının arttığını belirterek, "Şartları uyan vatandaşlarımızın arazilerini imara açıyorum. Çünkü Bünyan’ın bu alanlara ihtiyacı var" dedi. Başkan Metin’in açıklamaları, Bünyan’ın sanayi, konut ve şehirleşme alanında önemli bir dönüşüm sürecine girdiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Niğde Niğdeli gençlerde tarım bilincini artırmak hedefleniyor Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ev sahipliğinde, Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı iş birliğinde ’Yeşil Yakalılar Söyleşiler’ programı gerçekleştirildi. Tarım Orman Bakanlığı Eğitim Yayın Başkanı Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı etkinlik, Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Programa Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, TOB Eğitim Yayın Başkanı Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu, Niğde İl Tarım ve Orman Müdürü Furkan Mete, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Şekeroğlu, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Etkinlik, İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunda bulunulması ile başladı. Açılış konuşmalarının ardından Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu ve İsmail Yolcu, programın kapsamı ve amaçlarına ilişkin sunumlarını yaptı. Gençlerde tarım bilincini artırmak hedefleniyor Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen program, tarım bilincini artırmak ve gençlerin tarım sektörünü yakından tanımasını sağlamak amacıyla düzenleniyor. Ziraat, veterinerlik, orman, su ürünleri ve gıda mühendisliği bölümlerinin yanı sıra iletişim ve güzel sanatlar fakültelerinde gerçekleştirilen söyleşilerle, öğrencilerin bakanlığın faaliyetleri ve sektördeki kariyer fırsatları hakkında bilgi edinmesi hedefleniyor. Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, konuşmasında Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin tarımsal üretim ve bölgesel kalkınmada üstlendiği role vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı; "Üreten üniversite anlayışıyla tarım ve gıda alanında Türkiye’nin marka kurumlarından biriyiz. Niğde Tarım Konseyi’nin kurulmasıyla uluslararası elma fuarının temelini attık. Tarım uygulama alanımızı 50 dekardan 1000 dekara çıkardık; devam eden çalışmalarla bu alanı 2000 dekara ulaştırmayı hedefliyoruz. Çiftçi eğitimlerimiz kapsamında ana arı dağıtımı, budama ve meyve fidanı yetiştiriciliği çalışmalarımız devam ediyor." Rektör Uslu ayrıca dijital tarım alanındaki çalışmalara değinerek, Türkiye’de ilk ve tek olan Disiplinlerarası Dijital Tarım Ana Bilim Dalı ile lisansüstü eğitime başladıklarını ve 1. Dijital Tarım Kongresi’ne ev sahipliği yaptıklarını hatırlattı. Program, belge takdimi ve günün anısına çekilen hatıra fotoğrafı ile tamamlandı.
Erzurum Fırat, AL-KON’u tanıttı Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Mali Sekreteri Veysel Fırat, beş sendika ile bir araya gelerek kurdukları "Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu’’nu (AL-KON) yaptığı açıklama ile tanıttı. Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak kurucu sendikalar arasında yer aldıkları "Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu’’nun kuruluşunun Türk sendikalar tarihinde yeni bir döneme başlangıç olacağını belirten Fırat, "Çalışanların üye olmak zorunda bırakıldıkları siyasi partilerle ilintili sendika ve bağlı bulundukları konfederasyonlara mecburiyetlerin ortadan kalkacaktır. İktidar gibi konuşan sendikalarla, muhalefet gibi karşılık veren sendikaların arasına sıkışmış kamu çalışanlarının bu sıkışıklıktan kurtulması gerekmektedir. Bu amaçla özgür ruhlu beş sendika bir araya gelerek Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu’nunu kurmuştur. AL-KON’un kuruluşunda yer alan özgür ruhlu beş sendikayla bir arada olmaktan DES olarak onur duruyoruz" diye konuştu. Veysel Fırat, kurucu beş sendikayı ve çalışma kollarını şöyle aktardı; "Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekim-Sen) Sağlıkta hizmetlerinde, Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) eğitim ve bilim hizmetleri alanında, Demokrat Büro Çalışanları Sendikası (DEB_SEN) büro iş kolunda, Lider Tarım Orman ve Toprak Mahsulleri Çalışanları Sendikası (Lider Toç-Sen) tarım hizmetleri kolunda Öz Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Öz Diyanet- Sen) diyanet ve vakıf hizmetleri alanında göstermiş oldukları özgür ruhlu sendikal faaliyetlerle göz doldurmaya devam edeceklerdir." Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Mali Sekreteri Veysel Fırat, açıklamalarını şöyle tamamladı: "Eğitim emekçilerinin yükselen sesi DES, beş sendika ile birlikte daha etkili, daha kapsayıcı ve daha güçlü bir şekilde emek hareketini AL-KON içinde gösterecektir. Kurduğumuz bu konfederasyon (AL-KON) Türkiye’de çalışanların örgütlülük anlayışını değiştirecek bu örgütler siyasi partilerin çıkarlarına değil çalışanların hak arayışına hizmet edecektir. AL-KON sendikacılığa, yeni bir bakış açısı, yeni bir vizyon, yeni bir mücadele şekli getirecektir. Kurulan bu çatı; sahada mücadele eden, çözüm üreten ve adalet odaklı bir yapı olacaktır. Demokrat Eğitimciler Sendikası Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu’nu (AL-KON) bünyesinde, önceden olduğu gibi ama daha güçlü bir şekilde güçlünün değil haklının sendikası olmaya devam edecektir."