YEREL HABERLER - 22 Mart 2012 Perşembe 16:26

ESOB, İNŞAAT SEKTÖRÜNE ELEMAN YETİŞTİRECEK

A
A
A
ESOB, İNŞAAT SEKTÖRÜNE ELEMAN YETİŞTİRECEK

Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (ESOB), Sosyal Destek Projesi (SODES) ile inşaat sektörüne eleman yetiştirecek. Proje ile 90 işsiz gence eğitim verilecek.
Mersin ESOB`un, ``Teknik Mesleki Eğitimle İşsizliğe Elveda Projesi`` bugün itibariyle hayata geçti. Kalkınma Bakanlığı SODES kapsamında finanse edilecek projeye Mersin Valiliği de destek verirken, Mersin Üniversitesi (MEÜ), Mersin merkez Toroslar Belediyesi ve Mersin KOSGEB Merkez Müdürlüğü ortaklığında, Mersin ESOB tarafından yürütülecek proje ile inşaat sektörüne yönelik kalifiye işgücü yetiştirilecek.
Projenin tanıtım toplantısı ESOB binasında gerçekleştirildi. Toplantıya Mersin Vali Yardımcısı Kadir Okatan, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, MEÜ`nden Dr. İsmail Şahin, Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer ile birliğe bağlı oda başkanları katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan Vali Yardımcısı Okatan, işsizliği gidermek için kısa vadeli çözümler değil, sürdürülebilir ve değişik meslekleri barındıran, istihdam yaratacak eğitim merkezlerine ihtiyaç olduğunu söyledi. Konuşmasında SODES hakkında bilgi veren Okatan, SODES`in Mersin ve Adana`da program bazlı olarak uygulandığını kaydetti. Program önceliklerinden ilkinin istihdam ve nitelikli işgücü haline getirilmesine dönük çalışmalar olduğunu dile getiren Okatan, ``Bu anlamda sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarımızın 10 projesi, üniversitemizle yaptığımız işbirliği sonrasında kabul edildi. Bunlardan biri de bu proje. Toplam 7 istihdam projesinden 6`sının STK ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarımıza ait olması sevindirici. 3,4 milyon TL`lik bir kaynak tahsis edildi ve projelere aktarıldı. Projelerimiz teker teker uygulamaya başlıyor`` dedi.
Üniversite ile belediyeler ve esnaf odalarının bu işbirliğinin bir kurumsal kapasite oluşturacağına işaret eden Okatan, ``Aldığımız duyumlara göre yeni bir SODES programı gözüküyor, umutla bekliyoruz. Bu işbirliği de bundan sonraki çalışmalara ışık tutacak. Her bir niteliksiz işgücünü nitelikli iş sahibi yapabilirsek, şu anda var olan sorunları ortadan kaldırmış olacağız. Bunun için Mersin`in bütün kurumlarının önümüzdeki dönemde daha da gelişerek bu çabaları artıracağına inanıyorum. Çünkü ulaşamadığımız her gencimiz bizim için kayıp`` diye konuştu.
``MESLEKİ EОİTİME MUTLAKA ÖNEM VERİLMESİ GEREKİYOR``
Mersin ESOB Başkanı Dinçer de Mersin`in özellikle 2000 yılından sonra aldığı sürekli göç ve bunun yarattığı işsizlik üzerinde durdu. Göçle gelen genç nüfusun büyük bölümünün mesleki bilgi ve beceriye sahip olmamasının işsizliği körüklediğini ifade eden Dinçer, bu çerçevede gençleri meslek sahibi yapmak için çaba harcadıklarını aktardı. Bu projeyi hazırlarken de bunu göz önüne aldıklarının altını çizen Dinçer, özellikle inşaat sektörümüzü baz aldıklarını vurguladı. Yıllar itibariyle Mersin`in işsizlik rakamlarından örnekler veren Dinçer, Valiliğin de çabasıyla kentteki işsizlik oranının 2011 yılında yüzde 9,5`e indirildiğini kaydetti. Bunun yeterli olmadığını ifade eden Dinçer, daha fazla ve daha ciddi bir şekilde mesleki eğitime gereken önemin verilmesi gerektiğini söyledi.
Mesleki eğitime Türkiye`de çok fazla önem verilmediğine dikkat çeken Dinçer, bu işin bir devlet politikası haline getirilerek tüm kamu kurum ve kuruluşlarının desteği ile meslek kuruluşlarını bir araya getirip büyük bir eğitim merkezi kurup, her mesleğin atölyesini açarak eğitim vermek; bu eğitimi almayan insanlara da işyeri açma izni vermemek gerektiğini kaydetti.
``Teknik Mesleki Eğitimle İşsizliğe Elveda`` projesi ile ilgili bilgi veren Dinçer, projenin temel amacının işsiz gençlere ulaşarak, mesleki bilgi ve beceri kazandırarak ilgili sektörle buluşturmak olduğunu dile getirdi. Dinçer, proje kapsamında 18-29 yaş arası 90 gence, İnşaat İşleri, Boya-Badana İşleri ve Sıhhi Tesisatçılık dallarında eğitim verileceğini bildirdi. Kursun sonunda 15 gün süreli staj programı gerçekleştirileceğini de ifade eden Dinçer, şöyle devam etti: ``Başvurular bugün itibariyle başladı. Herhangi bir mesleki bilgisi olmayan, iş bulmakta zorlanan gençlerimizi bu projeye davet ediyorum. Amacımız, bu projeyi yapıp kapatmak değil, sürdürebilir hale getirmektir. Proje bittikten sonra da inşaat sektörü için eğitimlerimiz devam edecek.``
``BELEDİYELER, KURSLAR AÇARAK İNSANLARI MESLEK SAHİBİ YAPMALI``
Belediye başkanlarının en büyük sıkıntısının işsizlik olduğuna vurgu yapan Toroslar Belediye Başkanı Tuna ise her gün yüzlerce işsizin iş için kapılarını çaldığını ancak bir meslekleri olmadığını anlattı. İş bulabilmek için bir insanın bir mesleğinin olması gerektiğini belirten Tuna, ``Biz belediye olarak 2004`te ilk Avrupa Birliği projemizi gerçekleştirdik. Bu projede aşçılık ve iklimlendirme kurslarına katılan 120 gencimizi eğittik. Bugün özellikle aşçılık kursuna katılanların hepsi 5 yıldızlı otellerde yüksek maaşlarla çalışıyor. İklimlendirme kursiyerlerimizin bir bölümü de kendi işyerlerini açtılar. Daha sonra belediye olarak TORTEK`i kurduk. Bu bünyede 26 kurs merkezimiz var ve bu merkezlerde büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 13 bine yakın insanı meslek sahibi yaptık. Belediyeler, insanları meslek sahibi yaparak katkıda bulunmalılar`` ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Dikenlerinden kurtulan kestanelerin sofralara yolculuğu başladı Denizli’nin Buldan ilçesinde asırlık ağaçlarda yetişen Alandız kestanesi, dikenli yapısından çıkarılarak alıcısıyla buluşuyor. Buldan’ın yüksek kesimlerinde asırlık ağaçlarda yetişen Alandız kestanesi, dikenli yapısından çıkarılarak alıcısıyla buluşuyor. Buldan Ziraat Odası tarafından coğrafi işaret patentiyle tescillendirilen Buldan Alandız kestanesi yaklaşık bir aylık dinlenmenin ardından patoz yardımıyla dikenli yapısından çıkartılıyor. Bin 150 rakımlı bölgede yetişen ve bin 300 dekarlık alanda kestane ağacı sayısı yaklaşık 19 bin adet bulunuyor. Geçtiğimiz 2024 yılında 385 ton kestane üretimi gerçekleşirken, ağaç başına düşen ortalama kestane veriminin 30 kilogram civarında olduğu belirtiliyor. Bu sezon verimin geçen yıla oranla az da olsa arttığını dile getiren üreticiler, alıcıların bölgeye gelerek alım yaptıklarını dile getirdiler. "Herkesin bu lezzeti tatmasını isteriz" Bir ay boyunca kuyu tabir edilen tepeciklerde sulama yapılarak, tadı, aroması ve şeker oranı artan şekercik cinsi kestanenin Alandız Mahallesi için önemli bir gelir kapısı olduğunu belirten kestane üreticisi Arzu Baş, "Ekim ayının on beşinde ağaçlardan hasadına başlıyoruz. Silkeleme yapan ve toplayan amele buluyoruz. Ağaçlardan toplayıcılar çubuklarla silkeleme yapıyor. Biz de yerden toplayıp çuvallara doldurup motorlarla evlerimize getiriyoruz. Bahçemize döküyoruz. Otları üzerine örtüyoruz. Ardından sulama işlemi yapıyoruz. Kasım ayının on beş, yirmisi arası patoz yapıyoruz. Sonra çuvallara dolduruyoruz. Emeği çoktur. Kestanemizin tadı çok güzeldir. Şekercik cinsidir. Herkesin bu lezzeti tatmasını isteriz. Yiyenlere afiyet olsun. Allah üreticimize hayırlı pazarlar versin" dedi.
Antalya 9. Akdeniz Bilişim Zirvesi başladı, geleceğin teknolojisi Antalya’da masaya yatırılıyor Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent tarafından düzenlenen 9. Akdeniz Bilişim Zirvesi, yoğun katılımla başladı. Geleceğin teknolojilerinin konuşulduğu zirvede Rektör Özkan, yapay zekânın çevresel maliyetine vurgu yaparak en hızlı değil, en sürdürülebilir teknolojiyi geliştirmenin zorunluluk haline geldiğini söyledi. Türkiye’de bölgesel ölçekte başlayan ve yıllar içinde ulusal çapta takip edilen bir teknoloji buluşmasına dönüşen Akdeniz Bilişim Zirvesi, akademisyenleri, sektör profesyonellerini, girişimcileri, yatırımcıları ve öğrencileri aynı platformda buluşturdu. Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen zirveye Antalya Valisi Hulusi Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Antalya İl Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu, Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, akademisyenler ile çok sayıda öğrenci katıldı. Yapay zeka dönüşümünün içindeyiz Programda yaptığı konuşmada Akdeniz Bilişim Zirvesi’nin Türkiye’nin en büyük bilişim buluşmalarından biri haline geldiğini belirten Antalya Valisi Hulusi Şahin, "Gençleri herhangi bir ücret ödemeden teknolojinin liderleriyle bir araya getirmek büyük bir mesele ve büyük bir başarı. Genç bir nüfusa sahibiz. Gençlerimiz mücadeleci, çalışkan ve yeniliklere açık. Bu tür çalışmalar ve zirveler onlara ihtiyaç duydukları moral ve motivasyonu sağlıyor. Yapay zekâ dediğimiz olgunun tsunami etkisi oluşturacağını artık çok net görüyoruz. Bazı meslekleri ortadan kaldıracak ama bazılarını da ihya edecek. Hatta bugün olmayan yeni meslekler ortaya çıkaracak. Yani yapay zekâ dönüşümünün, devriminin eşiğinde değil, artık tam olarak içindeyiz. Bu süreci en iyi algılayacak ve yakalayacak olanlar da gençlerdir" dedi. "Katma değer üreterek ülkemizi büyüteceğiz" Kişi başına düşen milli geliri artırmanın en etkili yolunun katma değer üretmek olduğunu vurgulayan Vali Şahin, "Bugün 18 bin dolar seviyesinde olan milli gelirimiz, 20 bin doları aştığında ülkemiz bambaşka bir noktaya ulaşacaktır. Bunu başarmak için katma değeri yüksek işler üretmemiz gerekiyor. Bu işler ancak teknolojiyle, bilişimle ve yapay zekâ gibi büyük sıçramalarla mümkün olur. Dünya büyük bir dönüşümün tam ortasında. İnşallah geleceğin teknoloji devleri, artık Türkiye’nin adıyla anılan şirketler olacak. Savunma sanayiinde bunu hızla başarıyoruz; ancak sadece savunma sanayiinde değil, her alanda bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu zirvenin de bu sürece önemli katkı sağlayacağına inanıyor ve başta Teknokent Genel Müdürümüz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi. Açılışta konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan da, teknolojinin dönüşüm gücüne dikkat çekerek yapay zekânın hem büyük bir fırsat hem de doğru yönlendirilmediğinde bir risk alanı olabileceğine vurgu yaptı. Rektör Özkan, "Bugün burada geleceğin dünyasını, teknolojinin dönüşüm gücünü ve insanlığın yarınlarını konuşmak üzere bir aradayız. Yapay zeka, sağlıktan tarıma, ekonomiden eğitime kadar tüm alanları dönüştürüyor. Bana göre yapay zeka büyük bir fırsat; fakat doğru yönlendirilmezse risk oluşturabilecek bir güç. Onu fırsata da tehdide de dönüştürecek olan yine bizleriz." dedi. Yapay zekanın çevresel maliyeti Yapay zekânın genellikle göz ardı edilen çevresel yüküne dikkat çekerek veri merkezlerinin su tüketimi ve enerji ihtiyacına vurgu yapan Rektör Özkan, "Büyük dil modellerinin çalıştığı veri merkezleri, soğutma için ciddi miktarda su tüketiyor. Tek bir yapay zekâ sorgusunun bardak ölçeğinde su tüketimine yol açtığı, modellerin eğitim süreçlerinde ise milyonlarca litre su kullanıldığı biliniyor. Bu nedenle teknolojik ilerlemeyi hedeflerken doğal kaynaklarımızın sürdürülebilirliğine, su verimliliğine ve çevresel sorumluluğa daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Geleceğin yapay zekâsı ancak doğayı koruyarak değer oluşturabilir" diye konuştu. Konuşmasında yapay zekânın iş gücü üzerindeki etkilerine de değinen Rektör Özkan, "MIT’nin Project Iceberg raporu, yapay zekânın iş gücü üzerindeki gerçek etkisinin henüz görünmeyen, yüzeyin altında olan büyük bir kütle olduğunu söylüyor. Özellikle idari işler, finans, hukuk, muhasebe, pazarlama gibi bilişsel mesleklerde değişimin çok daha büyük olacağı öngörülüyor. Bu nedenle bu dönemi doğru okumak hepimiz için kritik." şeklinde konuştu. "Toplumu ve gezegeni gözetmek zorundayız" "Geleceği inşa ederken hem gezegeni hem toplumu gözetmek zorundayız." diyen Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, artık en hızlı teknolojiyi geliştirmenin yeterli olmadığını, en sürdürülebilir olanı geliştirmenin zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Rektör Özkan, "Bu tabloyu bir tehdit olarak değil, yeni bir liderlik fırsatı olarak görmeliyiz. Türkiye’nin ve Akdeniz bölgesinin, bilişimde sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüm başlatma şansı var" dedi. Rektör Özkan, "Geleceği konuşmak aynı zamanda sorumluluğu konuşmaktır. Bu zirvede geleceği konuşacağız ve bunu konuşurken insanı, vicdanı, etik değerleri, ahlakı ve doğayı unutmamamız gerekiyor. Ancak maalesef unutuyoruz. Zira şu anda dünyanın dört bir yanında nadir elementler için ciddi savaşlar var. Ancak medeniyetler bir döngü şeklinde var oluyor ve biz bu değerleri unutursak korkarım ki insanoğlu kendini başladığı noktada bulacak" dedi. Akdeniz Bilişim Zirvesi’nin her yıl daha da büyüdüğünü belirten Özkan, Antalya Teknokent başta olmak üzere tüm paydaşlara teşekkür ederek sözlerini tamamladı. Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz ise "Geleceği Kodla, Evreni Keşfet temasıyla gerçekleştirdiğimiz bu zirve, Antalya’nın teknoloji ve bilişim alanında da bir cazibe merkezi olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Antalya Teknokent olarak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yanı sıra, girişimciliği ve teknolojiyi teşvik eden projelerle de bölgesel kalkınmanın öncüsü olmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda, üniversitelerimiz, sanayi kuruluşlarımız ve kamu kurumlarımız ile güçlü bir iş birliği içerisindeyiz. Aynı zamanda, teknoloji geliştirme bölgemizdeki firmalarımızı, uluslararası arenada rekabetçi kılmak için destekliyor ve projelerini dünya pazarına taşımalarını sağlıyoruz." dedi. Dr. Yavuz daha sonra Teknokentin projeleri, hedefleri ve vizyonunu anlatan detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından Vali Şahin ve Rektör Özkan, teknoloji, ticaret, yazılım, AR-GE ve otomasyon alanlarında başarı elde eden firmalara plaketlerini takdim etti. Akdeniz Bilişim Zirvesi, gün boyunca farklı oturumlar, uzman konuşmaları ve teknoloji panelleriyle katılımcılara sektörün geleceğine dair kapsamlı bir perspektif sunacak.