YEREL HABERLER - 23 Mart 2012 Cuma 16:48

PROF. DR. MEHMET ALİ ÜNAL:

A
A
A
PROF. DR. MEHMET ALİ ÜNAL:

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma programı Eğitim Fakültesi Konferans Salonu`nda gerçekleştirilen bir etkinlik düzenlendi. Mehmet Akif Ersoy`un duygu yüklü Çanakkale Şehitleri şiiri ile başlayan etkinlikte konuşan Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Ali Ünal Çanakkale`nin tarihi seyir içerisindeki yerini anlattı.
Çanakkale`nin 1. Dünya Savaşı içerisinde bir cephe olduğunu hatırlatan Prof.Dr. Mehmet Ünal, Balkan Savaşlarından mağlup çıkmış ordunun peşinden hemen Sarıkamış harekâtına gittiğini ve hezimet yaşadığını kaydederek, ordunun Çanakkale`de zafer kazandığını ve bu zaferin anlamının çok büyük olduğunu söyledi.
Prof.Dr.M.Ali Ünal konuşmasına şöyle devam etti. ``Bu zaferin anlamı çok büyük. Çünkü moral değerler açısından yıpranmış bir toplum, ekonomik olarak çökmüş bir toplum yanında esas moral değerleri olarak yıkıma uğramış, ardı ardına ülke kayıplarıyla travma yaşayan bir nesil var ortada. Bu nesil için Çanakkale büyük bir moral kaynağı oldu.``
Prof.Dr.M.Ali Ünal, Çanakkale Zaferinin sömürge halinde olan İslam toplumlarında da bir uyanışa yol açtığını, Çanakkale ruhunun bu toplumların bağımsızlığını kazanmasında etkili olduğunu, milli mücadelenin kazanılmasında da en etkili motive edici güç söyledi.
Osmanlı`yı Batılılarında daha iyi anladığını söyleyen Prof.Dr. Mehmet Ali Ünal, ``Batılılar bize bakınca tarihimizi görüyorlar, Osmanlı medeniyetini görüyorlar. Osmanlı medeniyetini meydana getiren temel unsur İslam inancıdır. Zaten medeniyet demek bir inançlar manzumesi, inanç nizamı demektir. Kültür ise o medeniyetin ürettiği hey şeydir. Osmanlı medeniyeti bugün sahip olduğumuz bir kısım insanı değerlere ta o zamandan sahipti. Şöyle diyelim bir medeniyeti değerlendirmenin ölçüsü o medeniyette insana verilen değerdir. Tarihte gelmiş geçmiş pek çık medeniyetler vardır ama o medeniyetler içerisindeki insanın değeri nedir? Buna baktığımız zaman Osmanlı İmparatorluğunun iftihar edilecek bir olgunluğu, haysiyet ve şeref düzeyini yakaladığını görüyoruz. Bu medeniyeti meydana getiren bazı prensipler var. Bunlardan birisi hoşgörü, müsamaha politikasıdır. Bir diğeri tevazudur, alçak gönüllülük. Osmanlı`nın kendine has bir alçak gönüllüğü vardır. Bir de vakar ve azamet. Osmanlı son derece ağır başlı ve bir ululuk, yücelik sahibidir, azamet sahibidir. Bunu Batılılar daha iyi anlamışlar`` dedi.
Batı`daki gelişmelerden ve gelişmelere karşı Osmanlı`nın duruşundan söz eden Prof.Dr.M.Ali Ünal, ``Osmanlı bu gelişmeyi geciktirmek için uzun mücadele verdi. Nüfusça Avrupa`dan geriydi. Ekonomik alanda da Avrupa topyekün olarak düşünülünce geri durumdaydı ama daha disiplinli, daha enerjik, fetihlere susamış dinamik bir toplum vardı. Zamanla bu toplum yapısı değişecek. Ne olacak? Bir doymuşluk olacak o eski dinamizm kaybolacaktır. Zaman içerisinde medeniyet yeni kültür unsurları üretemez hale gelecektir. Bir medeniyette böyle bir tıkanma meydana gelirse o medeniyetin yapacağı şey başka medeniyetlerden kültür unsurları ithal etmek olacaktır. Taklit yolu başlayacaktır.18. yüzyıldan itibaren bu taklit dönemini yaşadık`` şeklinde konuştu.
1913`te Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa`nın imparatorluğu ele geçirdiklerini belirten Ünal, 1914`te 1.Dünya Savaşı`nın başladığını ve girmemiz gereken bir savaşa girildiğini ve toprakların beşte dördünün kaybedildiğini belirtti.
Konferansı Eğitim Fakültesi Dekan vekili Prof.Dr. Osman Genç, öğretim üyeleri, öğrenciler büyük bir ilgiyle takip ettiler.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Bilim Merkezi’nden sağlık alanına akademik destek Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde faaliyetlerini sürdüren Kayseri Bilim Merkezi; sağlık alanında eğitim gören ve çalışan bireylere yönelik önemli bir akademik programa ev sahipliği yaptı. ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ başlığıyla düzenlenen program, katılımcılara bilimsel araştırma süreçleri ve akademik yazım konusunda kapsamlı yetkinlikler kazandırmayı amaçladı. 20-21 Aralık 2025 tarihlerinde düzenlenen eğitim, sağlık alanında lisans ve lisansüstü eğitim alan öğrencilerin yanı sıra, sahada görev yapan profesyonellere yönelik olarak planlandı. İki gün süren program kapsamında, bilimsel düşünme sistematiği, araştırma etiği, literatür tarama yöntemleri, hipotez oluşturma ve proje tasarımı gibi temel başlıklar ele alındı. Bunun yanı sıra akademik metin yazımı, etkili sunum teknikleri ve bilimsel makale değerlendirme konularında uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Katılımcıların hem teorik bilgi hem de pratik beceri kazanmasını hedefleyen eğitim, sağlık alanındaki bilimsel çalışmaların niteliğini arttırmayı ve araştırmacıların akademik süreçlerde daha yetkin hale gelmesini amaçladı. Program sonunda katılımcıların, bilimsel araştırma planlama ve akademik yazım konularında güçlü bir altyapıya sahip olmaları hedeflendi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın bilim ve eğitime verdiği önem doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Kayseri Bilim Merkezi, ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ ile akademik gelişimi desteklemeye ve bilimsel üretime katkı sunmaya devam etti.
İzmir Göztepe, ilk devrenin en az gol yiyen takımı oldu Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresinde oynadığı 17 maçta kalesinde yalnızca 9 gol görerek ligin en az gol yiyen takımı oldu. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında sergilediği savunma performansıyla dikkat çekti. İzmir temsilcisi, 17 haftalık periyotta elde ettiği 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyetle 32 puan topladı ve ilk devreyi 4. sırada tamamladı. Avrupa potasında yer alarak hedeflerine ulaşan sarı-kırmızılı ekip, güçlü savunmasıyla ligin zirvesinde yer alıyor. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk devresinde kalesinde yalnızca 9 gol görerek Süper Lig’in ilk 17 haftalık bölümünde en az gol yiyen takımı oldu. Bu alanda Göztepe’yi, 12 golle lider Galatasaray takip etti. Kalesini en fazla maçta gole kapatan takım Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında savunma performansıyla öne çıkan Göztepe, 17 maçın 11’inde gol yemeyerek bu alanda da ligin zirvesinde yer aldı. Rakiplerine adeta gol şansı vermeyen İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Gaziantep FK ve Samsunspor maçlarını hem kazanıp hem de gol yemeden tamamladı. Sarı-kırmızılılar, galip gelemediği Fenerbahçe, Eyüpspor ve Kocaelispor karşılaşmalarında da kalesini gole kapatmayı başardı. Göztepe’nin bu sezon vazgeçilmezleri arasında yer alan Polonyalı kaleci Mateusz Lis, ortaya koyduğu performansla ön plana çıktı. 28 yaşındaki file bekçisi, 17 maçın tamamında 90 dakika sahada kalarak sarı-kırmızılıların ligin ilk yarısındaki başarısında önemli pay sahibi oldu. Savunmada 6 farklı oyuncu oynadı Trendyol Süper Lig’de sezon boyunca üçlü stoper hattıyla mücadele eden Göztepe, karşılaşmalarının büyük bölümüne bu sistemle çıktı. Sarı-kırmızılı ekip, stoper mevkisinde 6 farklı isme görev verirken; Heliton, Bokele, Godoi, Taha, Furkan Bayır ve Miroshi forma giydi. Bu isimler arasında Heliton, Bokele ve Taha en fazla süre alan oyuncular olurken, joker olarak kullanılan Miroshi ise önemli dakikalar almasına rağmen ağırlıklı olarak orta sahada görev yaptı. Godoi, zaman zaman ilk 11’de yer almasına karşın yaşadığı sakatlıklar nedeniyle forma şansı bulmakta zorlandı. Furkan Bayır ise rotasyonun önemli parçalarından biri oldu.
Ankara Ticaret Bakanlığı duyurdu: Havayolu Gümrük Beyanı Sistemi dijitalleşiyor Ticaret Bakanlığı, havayolu taşımacılığında gümrük işlemlerinin tamamen dijital ortama taşınmasını öngören Havayolu Gümrük Beyan Sistemi’nin hukuki ve operasyonel çerçevesinin genelgeyle belirlendiğini duyurdu. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, havayolu taşımacılığına ilişkin gümrük süreçlerinde kamu ve özel sektör paydaşları arasında etkin, güvenli ve kesintisiz elektronik bilgi alışverişinin sağlanmasının hedeflendiği belirtildi. Bu kapsamda, Havayolu İşlemlerinin Dijitalleştirilmesi Projesi çerçevesinde hazırlanan ve sistemin hukuki altyapısını oluşturan 2025/13 sayılı Genelge’nin, 2 Mart 2026 tarihinde yürürlüğe gireceği duyurularak yazlı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Halihazırda Esenboğa, Sabiha Gökçen, Antalya ve Adnan Menderes Havalimanlarında pilot olarak uygulanmakta olan Havayolu Gümrük Beyan Sistemi, Genelgenin yürürlüğe girmesiyle birlikte tüm uluslararası havalimanlarında yaygınlaştırılacaktır. Böylece havayolu taşımacılığına ilişkin gümrük beyan süreçlerinde ülke genelinde uygulama birliği sağlanacaktır. Sistem sayesinde; Havayolu Beyan Formu ve eki belgelerin kağıtsız ortamda gümrük idaresine sunulması, manuel işlem yükünün azaltılması, veri güvenliğinin güçlendirilmesi, veri temelli karar alma mekanizmalarının etkinleştirilmesi sağlanmakta; idari açıdan ise risk analizi, izleme ve denetim kapasitesi önemli ölçüde artırılmaktadır. Bu çerçevede taşıyıcılar ve ilgili tüm paydaşlar için öngörülebilir, hızlı ve kolay bir gümrük süreci tesis edilmektedir. Havayolu İşlemlerinin Dijitalleştirilmesi Projesinin ilerleyen aşamalarında; havayolu taşımacılığında kargo hareketlerine yönelik gümrük süreçlerinin de dijitalleştirilmesi, kamu ve özel sektör paydaşlarının tek bir entegre platformda buluşturulması hedeflenmektedir. Bu bütüncül yapı sayesinde dış ticaret lojistiğinde etkinlik, hız ve koordinasyonun artırılması, ülkemizin ihracat odaklı büyüme hedeflerine güçlü katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Ticaret Bakanlığı olarak; gümrük süreçlerinde dijital dönüşümü esas alan, uluslararası ticaretin ihtiyaçlarına hızlı ve güvenli çözümler üreten uygulamaları hayata geçirmeye kararlılıkla devam edeceğiz."