YEREL HABERLER - 23 Mart 2012 Cuma 17:54

`LİMİT SİZSİNİZ, HAYATINIZI DEĞžİŞTİRİN, HAREKETE GEÇİN` SEMİNERİ

A
A
A
`LİMİT SİZSİNİZ, HAYATINIZI DEĞžİŞTİRİN, HAREKETE GEÇİN` SEMİNERİ

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Ekoloji ve Coğrafya Kulübü tarafından Tempo Çağrı Merkezi`nin ana sponsorluğunda `Limit Sizsiniz, Hayatınızı Değiştirin, Harekete Geçin` konulu seminer düzenlendi.
`Satışın 10 Altın Kuralı` kitabının yazarı Taner Özdeş`in konuşmacı olarak katıldığı seminerin açılış konuşmasını yapan Tempo Çağrı Merkezi İnsan Kaynakları Direktörü Özgül Topkan, Afyonkarahisar ve AKÜ`nün Tempo için büyük anlam ifade ettiğini belirterek, "Afyon`da tıpkı sizler gibi bin Afyonlu gençle Türkiye`nin ve dünyanın çok önemli markalarına hizmet veriyoruz. Hizmet sektörünün ekonominin can damarı haline gelmesiyle, müşteri ilişkilerinin en iyi öğrenildiği, uygulandığı, geliştirildiği yerler olan çağrı merkezlerinin yıldızı, hem gençler nezdinde hem de ülke ekonomisi içinde her geçen gün daha da parlıyor. Her gün sizin gibi gözleri ışıl ışıl parlayan, birbirinden güzel işlere imza atmak üzere enerji dolu onlarca genç Tempo Ailesi`ne katılıyor. Kariyer yolculuğuna çağrı merkezinde müşteri temsilciliği ile başlayan biri olarak samimiyetle söylemeliyim ki, eğitim aldığınız alan ne olursa olsun çağrı merkezi deneyimi size çok şey katacaktır. Yapılan bu güzel aktivite vesilesi ile sizi, bu değerli deneyimin kazanılacağı en kaliteli işyerlerinden biri olan Tempo`ya davet ediyorum" dedi.
IQ`NUN PEŞİNİ BIRAKIN EQ`NUZU GELİŞTİRİN
Verdiği seminerde duygusal zekanın başarı üzerine etkisini anlatan Taner Özdeş, üniversitenin tüm öğrencilerine açık olarak gerçekleştirilen seminerde gençlere pek çok tavsiyede bulundu. Herkesin IQ geliştirme peşinde olduğunu, ancak asıl önemli olanın EQ (duygusal zeka) düzeyi olduğunu vurgulayan Taner Özdeş, hayatta her şeyin, kişinin kendisiyle başladığını bu yüzden kişinin kendini tanıması ve sevmesinin çok önemli olduğunu kaydetti. Taner Özdeş, şunları söyledi:
"Öncelikle kendinizi tanıyın ve sevin ki, başkalarıyla ve olumsuz olaylarla baş edebilin ve uyum sağlayın. Kişinin kendine güveni küçük yaşlarda başlar, başarılarla ve inançla artar. Hedef ve başarı hırsı, ilerlememizi sağlar. Hayatta ürettiğimiz, kendimize ve çevremize faydalı olduğumuz sürece var olabiliriz. Düşünceleriniz ve hislerinizi yönlendirme şekliniz, kişisel farklılığınızı da belirler. Gücünüzü en iyi şekilde kullanabileceğiniz güven, sevgi, inanç, coşku, neşeli durumlardan alın, korku, şüphe, endişe, çöküntü, karamsarlık ve üzüntüden uzak durmaya çalışın. Davranışlarınızın durumunuzu, durumunuzun da fizyolojinizin, düşüncelerinizin ve inançlarınızın bir sonucu olduğunu unutmayın".
ENERJİK VE POZİTİF OLUN
Kişinin enerjik, pozitif olması ve doğru kararlar alabilmesi için sağlıklı olması gerektiğine işaret eden Taner Özdeş, sağlıklı olmak için kişinin kendisine iyi bakması, iyi beslenmesi, sigara ve alkol kullanımının sağlığına zarar vermeyecek düzeyde olması, düzenli uyuması ve düzenli tatil yapması gerektiğini söyledi. Gençlere spor için mutlaka zaman ayırmalarını tavsiye eden Taner Özdeş, "Kendinize sürekli yeni hedefler belirleyin, yeni insanlarla tanışın, bol bol kişisel gelişim kitapları okuyun, mümkünse seminerlere katılın. Hayır kurumlarında veya sivil toplum örgütlerinde görevler alın. Bilgi ve tecrübenizi paylaşın, insanlara örnek olun. Bol bol gülümseyin. Ailenize ve yakın dostlarınıza zaman ayırın. Zamanınızı çok iyi değerlendirin, bunun için planlı olun. Kendinize özen gösterin, iyi giyinin. İyi giyinmek ille de marka giymek demek değildir. Yürüyüşünüz, duruşunuz, el ve kol jestleriniz, bakışınız da en az giyinmek kadar önemlidir. Hepsi bir bütündür, sizin imajınızdır. Yeni insanlarla tanışmaya gayret edin. Mümkünse yurt dışı seyahati yapmaya çalışın" diye konuştu.
Ücretsiz olarak verilen seminer sonunda katılımcılara eğitim sertifikaları ile Dr. Cihaner Eren`in `Lider` isimli kitabı da hediye edildi. Divas Pırlanta, katılımcılar arasında yaptığı çekiliş sonucu bir öğrenciye pırlanta kolye hediye ederken, seminerin ardından Tempo Çağrı Merkezi İnsan Kaynakları Departmanı yetkilileri Tempo`daki çalışma koşulları, kariyer ve iş fırsatları ile ilgili öğrencileri bilgilendirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da yüz milyonlarca yıl önceye ait fosiller bulundu Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinin üzerinde olduğu zeminin, Tetis Denizinin zemini olduğu değerlendiriliyor. Zeminde, milyonlarca yıl boyunca oluşan fay kırıklarından çeşitli canlı türüne ait olduğu tahmin edilen fosillere kadar birçok jeolojik ve paleontolojik (fosilbilimsel) kalıntı bulunuyor. İlçe merkezine yaklaşık 4 kilometre mesafede bulunan bu kayaçlardaki fosiller ve fay kırıkları zengin görüntülerle dikkat çekiyor. Antropolog Naci Akdemir, alanın Tetis Denizinde meydana gelen sediment tortulu çökellerinin bulunduğu bir yer olduğunu, bu çökellerin vaktiyle muhtemelen tek tabaka halindeyken Afrika-Arabistan plakasının zorlaması ve Avrasya’nın buna direnmesi neticesinde bir yükselme-dalma hadisesinin meydana geldiğini ifade etti. Afrika-Arabistan zonu yükselirken Avrasya zonunun bunun altına daldığını kaydeden Akdemir, "Tetis Denizinin altındaki çökeller yükselirken önce doğu-batı istikametinde çatlaklar ve kırılmalar meydana gelmiştir. Bilahare yine Afrika-Arabistan plakasının sola momentli yani batıya açılı bindirmesi yüzünden bu defa kuzey-güney istikametli düzgün çatlaklar meydana gelmiştir. Her çatlağın bulunduğu yerde doğudaki zon, batıdakine nazaran daha hızlı ilerlemektedir. Çatlakların vaktiyle bakışımlı iken, günümüzde birbirinden ayrılmış kırıkları, bunu bize açıkça göstermektedir" dedi. "Yöremizdeki depremler bundan kaynaklanmaktadır" Antropolog Akdemir, hadisenin yaklaşık 250 ila 300 milyon sene önce başladığını değerlendirerek, "Biz bunu jeolojik hareket olarak düşünüyorsak halen devam etmektedir. Zaten yöremizdeki depremlerde bundan kaynaklanmaktadır. Bulunduğumuz yer, kanaatime göre hareket başladığında şimdiki Süveyş ve Basra Körfezini birleştiren bir hattın üzerinde bulunuyordu, kabaca. Arazi, yılda 10-15 milimetrelik bir hızla kuzeye doğru seyir halindedir ki Anadolu yarımadası da bunun önünden batıya doğru, yani Ege Denizine doğru kaçmaktadır. Hareket, güneyden kuzeye doğrusal bir hareket değil sola, yani batıya momentli bir hareket karakterindedir. Hareketin ivmesi, aynı şekilde Avrasya’ya yüklenen Hint kıtasında çok hızlı iken, Arabistan ve Afrika’nın batısına gittikçe yavaşlamaktadır. Bakılırsa, Hindistan’ın Avrasya’yı Himalayalar’da 9 bin metrelere varan ölçeklerde yükselttiği, İran ve Anadolu platolarının batıya gittikçe azalan meyillerle bu harekete refakat ettiği görülür. Söz konusu yükselme hareketi batıda, Atlas Dağlarını da kıvırdıktan sonra, Cebelitarık’ta neredeyse sıfırlanmaktadır. Ancak Alp kıvrımları ile Pirenelerin de bu sistemin etkisiyle oluşmuş dağ kıvrımları olduğunu unutmamak gerekir" diye konuştu. "Akdeniz, şu an gittikçe kapanmaktadır" Üzerinde bulunulan sediment tortullarında bakterilerden, omurgalı hayvanlara kadar çok farklı türlerde hayvan fosilini bulmak mümkün olduğunu aktaran Akdemir, "Deniz yumuşakçaları, derisi dikenliler, balıklar ve ne olduğunu tam kestiremediğimiz başkaca omurgalı hayvanların fosilleri bize bunu göstermektedir. Biraz önce görmüş olduğunuz gibi, bir kayanın üzerinde bulunan ve üzerinde birkaç diş bile mevcut olan bir çene kemiği mevcuttur. Bunun üzerinde de oluşmuş ve tabiatıyla daha geç çağlara ait olan başka bir katmanda da omurga kemikleri müşahede ettik. Söz konusu hareketlenmeler neticesinde bu arazi, yaklaşık 5-6 milyon kadar önce günümüzdeki manzaraya büründü. Zaten Tetis Denizinin devamından başka bir şey olmayan Akdeniz, şu an gittikçe kapanmaya, başka ifadeyle daralmaya devam etmektedir. Akdeniz’in zeminininde birkaç, 10 milyon sene sonra, günümüz Kocaköy arazisine benzeyen bir görünüm alacağı tahmin edilmektedir" şeklinde konuştu.
Kayseri Bilim Merkezi’nden sağlık alanına akademik destek Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde faaliyetlerini sürdüren Kayseri Bilim Merkezi; sağlık alanında eğitim gören ve çalışan bireylere yönelik önemli bir akademik programa ev sahipliği yaptı. ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ başlığıyla düzenlenen program, katılımcılara bilimsel araştırma süreçleri ve akademik yazım konusunda kapsamlı yetkinlikler kazandırmayı amaçladı. 20-21 Aralık 2025 tarihlerinde düzenlenen eğitim, sağlık alanında lisans ve lisansüstü eğitim alan öğrencilerin yanı sıra, sahada görev yapan profesyonellere yönelik olarak planlandı. İki gün süren program kapsamında, bilimsel düşünme sistematiği, araştırma etiği, literatür tarama yöntemleri, hipotez oluşturma ve proje tasarımı gibi temel başlıklar ele alındı. Bunun yanı sıra akademik metin yazımı, etkili sunum teknikleri ve bilimsel makale değerlendirme konularında uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Katılımcıların hem teorik bilgi hem de pratik beceri kazanmasını hedefleyen eğitim, sağlık alanındaki bilimsel çalışmaların niteliğini arttırmayı ve araştırmacıların akademik süreçlerde daha yetkin hale gelmesini amaçladı. Program sonunda katılımcıların, bilimsel araştırma planlama ve akademik yazım konularında güçlü bir altyapıya sahip olmaları hedeflendi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın bilim ve eğitime verdiği önem doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Kayseri Bilim Merkezi, ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ ile akademik gelişimi desteklemeye ve bilimsel üretime katkı sunmaya devam etti.
İzmir Göztepe, ilk devrenin en az gol yiyen takımı oldu Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresinde oynadığı 17 maçta kalesinde yalnızca 9 gol görerek ligin en az gol yiyen takımı oldu. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında sergilediği savunma performansıyla dikkat çekti. İzmir temsilcisi, 17 haftalık periyotta elde ettiği 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyetle 32 puan topladı ve ilk devreyi 4. sırada tamamladı. Avrupa potasında yer alarak hedeflerine ulaşan sarı-kırmızılı ekip, güçlü savunmasıyla ligin zirvesinde yer alıyor. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk devresinde kalesinde yalnızca 9 gol görerek Süper Lig’in ilk 17 haftalık bölümünde en az gol yiyen takımı oldu. Bu alanda Göztepe’yi, 12 golle lider Galatasaray takip etti. Kalesini en fazla maçta gole kapatan takım Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında savunma performansıyla öne çıkan Göztepe, 17 maçın 11’inde gol yemeyerek bu alanda da ligin zirvesinde yer aldı. Rakiplerine adeta gol şansı vermeyen İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Gaziantep FK ve Samsunspor maçlarını hem kazanıp hem de gol yemeden tamamladı. Sarı-kırmızılılar, galip gelemediği Fenerbahçe, Eyüpspor ve Kocaelispor karşılaşmalarında da kalesini gole kapatmayı başardı. Göztepe’nin bu sezon vazgeçilmezleri arasında yer alan Polonyalı kaleci Mateusz Lis, ortaya koyduğu performansla ön plana çıktı. 28 yaşındaki file bekçisi, 17 maçın tamamında 90 dakika sahada kalarak sarı-kırmızılıların ligin ilk yarısındaki başarısında önemli pay sahibi oldu. Savunmada 6 farklı oyuncu oynadı Trendyol Süper Lig’de sezon boyunca üçlü stoper hattıyla mücadele eden Göztepe, karşılaşmalarının büyük bölümüne bu sistemle çıktı. Sarı-kırmızılı ekip, stoper mevkisinde 6 farklı isme görev verirken; Heliton, Bokele, Godoi, Taha, Furkan Bayır ve Miroshi forma giydi. Bu isimler arasında Heliton, Bokele ve Taha en fazla süre alan oyuncular olurken, joker olarak kullanılan Miroshi ise önemli dakikalar almasına rağmen ağırlıklı olarak orta sahada görev yaptı. Godoi, zaman zaman ilk 11’de yer almasına karşın yaşadığı sakatlıklar nedeniyle forma şansı bulmakta zorlandı. Furkan Bayır ise rotasyonun önemli parçalarından biri oldu.