GENEL - 25 Mart 2012 Pazar 17:43

SOSYOLOGLAR İŞ BULMAKTA ZORLANIYOR

A
A
A
SOSYOLOGLAR İŞ BULMAKTA ZORLANIYOR

Sosyolog Cahit Karaman, sosyologların kendi alanlarında iş bulamadıkları için çoğunlukta pazarlamacı ve anketör olarak çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Sosyolog Cahit Karaman meslektaşlarıyla yaptığı görüşmeleri bir metin haline getirerek basına açıkladı. Karaman genelde meslektaşlarının yaşadığı sorunları ve istihdam alanlarında yaşadıkları olaylara değinirken, kendi istihdam alanları dışında çok fazla işte çalıştıklarını belirtti. Karaman, "Bugüne değin eğitim, sağlık, hukuk ve sosyal hizmet alanlarında sosyoloji biliminden faydalanmaksızın hizmet üretilmesi pek çok anlamda eksiklik yaratmıştır. Diğer yandan, Sosyologlar yıllardır işsizlik sorunuyla
baş başa bırakılmıştır. Ülkemizdeki Sosyoloji bölümleri her yıl binlerce mezun vermektedir. Akademik unvanlar alarak yola devam eden bir azınlığın yanında, sosyoloji mezunlarının çoğu mesleki eğitimlerinden uzak alanlara yönelmek zorunda kalıyor. İstihdam yetersizliği nedeniyle sosyologları kimi zaman pazarlamacı, kimi zaman anketör olarak görebiliyoruz. Özel sektörde çoğu kez yakın meslek dallarında ucuz işgücü olarak yer alıyor. Sosyolog kadro unvanına uygun olarak, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim
Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında Sosyolog kadrosu açılmalı ve alımlar sözde kalmamalıdır" dedi.
Karaman tüm kurum ve kuruluşların kendi politikası nedeniyle toplumsal yapıda bir değişim olduğunu belirterek, "İşte bu yüzden, tüm kurum ve kuruluşların kendi politikasını, toplumsal yapıdaki değişimleri ve gelişmeleri kavrayarak, belli hak ve özgürlükleri gözeterek, halkın ihtiyaçlarına uygun biçimde oluşturmasına destek için istihdamın arttırılmasını istiyoruz. Sosyologlar nitel ve nicel araştırma yöntemlerini kullanarak toplumsal sorun, durum ve ihtiyaçları tespit ederek, Sosyologlar toplumun ve
toplumsal kurumların ihtiyaçları doğrultusunda gerekli verileri sağlar ve güncelleştirir. Sosyologlar kamusal hizmetlerin niteliğinin yükseltilmesi ve bunların ihtiyaç duyan gruplara ulaştırılması konusunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nın yürüteceği ASDEP projesinin her ne kadar sosyal çalışmacıların hem makro hem de mikro düzeyde araştırılmasında sosyologlar yoksun bırakılmamalıdır. Sosyologların atandıkları kurumlarda faal olarak çalışabilmeleri için söz konusu kurum ve bağlı kuruluşların
mevzuatında sosyolog unvanına yer verecek düzenlemeler yapılmalıdır" dedi.
"KURUMLARDA MESLEKİ ÇATIŞMALAR VAR"
Karaman, kurumlarda mesleki çatışmaların olduğunu ve özellikle sosyal çalışmacılar, sosyologlar ve psikologlar arasında ciddi bir mesleki çatışma bulunduğunu kaydetti. Karaman, "Bu mesleki çatışmaların bitirilmesi için gerekli düzenlenmeler yapılarak mesleğe saygıyı gerektiren davranışların sergilenmesini istemekteyiz. Özellikle toplumsal sorunlar konusunda kendi bölümleri dışında herhangi bir bölümü kabul görmeyen, `Devlet bizim sayemizde sosyal hizmet üretiyor, biz olmasak sosyal hizmet çöker` mantığını
güden sözde sosyal çalışmacı zihniyetlerin küflenmiş çalışma anlayışlarının bir kenara bırakılıp kurumlar arası koordinasyonu sağlayacak, eşitlikçi, mesleğe saygıyı gerektiren bir pozisyonda sosyologlarında varlıksal alanlarının genişletilmesi gerekmektedir. Bu konuda hükümetimizden ve ilgili kurumlarımızdan hassasiyet bekliyoruz" dedi.
Karaman sosyologların bazı ülkelerdeki mesleki kariyer alanlarına ilişkin bilgiler bulunduğunu, bu çalışma ile sosyologların çeşitli ülkelerdeki kariyer alanları ile Türkiye`deki sosyologların çalışma alanları arasındaki farkların daha net olarak görüldüğünü söyledi. Karaman Amerika`da ve bazı Batı Avrupa ülkelerinde Sosyoloji Mezunlarının İstihdam Alanları`nın çok fazla olduğunu ancak Türkiye`de aynı öneme sahip olmadığını belirterek, "Biz Türkiye`nin Avrupa Birliği sürecinde Sosyologların bu tür
kurumlarda aynı işlevler ile çalıştırılmasını talep ediyoruz" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.
Hakkari Hakkari’de eğitime 1 gün ara verildi Hakkari’de beklenen yoğun kar yağışı nedeniyle yarın il genelinde eğitime 1 gün ara verildi. Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, "Hakkari’de devam eden olumsuz hava şartları (aşırı soğuk, don, buzlanma) ve yarın saat 11.00’den itibaren başlayacak yoğun kar yağışının oluşturabileceği olumsuzluklar değerlendirilerek, oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi ve vatandaşlarımız ile öğrencilerimizin can güvenliğinin sağlanması amacıyla aşağıdaki tedbirlerin alınması uygun görülmüştür. Yoğun kar yağışı ve buzlanma riski nedeniyle; Hakkari il genelindeki tüm resmî ve özel eğitim kurumlarında (okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise, yaygın eğitim kurumları, rehabilitasyon merkezleri, özel kreşler ve gündüz bakım evleri dahil olmak üzere) 31 Aralık 2025 Çarşamba günü 1 gün süreyle eğitime ara verilmiştir. Ayrıca, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde (RAM) randevusu bulunan öğrenciler ile engelli bireylerin ulaşım sürecinde karşılaşabilecekleri riskler göz önünde bulundurularak, can güvenliklerinin sağlanması amacıyla RAM’larda da aynı tarihte hizmete ara verilmesi uygun görülmüştür. Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan hamile personel, engelli personel, diyaliz hastaları, kalp, böbrek yetmezliği, kanser gibi kronik rahatsızlığı bulunan kamu görevlileri, 0–12 yaş arası çocuğu bulunan kamu çalışanı çiftlerden anne veya babadan biri 31 Aralık 2025 Çarşamba günü 1 gün süreyle idari izinli sayılacaktır" denildi. Açıklamada ayrıca, "Sağlık hizmetlerinde görev yapan personel ile sahada acil durum sorumluluğu bulunan (jandarma, emniyet, AFAD vb.) kurumlarda görevli personelin idari izin durumları, kamu hizmetlerini aksatmayacak şekilde ilgili kurum amirleri tarafından planlanacaktır" ifadelerine yer verildi.
Düzce Başkan Özlü "2026 icra yılı olacak" Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, yeni yıl için paylaştığı mesajında 2026 yılında yepyeni hedefler ile icra çalışmalarını artıracaklarına dikkat çekti. Başkan Faruk Özlü, 2026 yılına saatler kala yeni yıl için mesajını paylaştı. Düzcelilere ve belediye personeline bir mektup yazarak seslenen Başkan Özlü, 2026 yılında yepyeni hedefler ile icra çalışmalarını artıracaklarına dikkat çekti. 2026 yılı için temennilerini dile getirdiği mektubunda Özlü, hem Düzcelilere hem de Düzce Belediyesi personeline teşekkür ederek "2025 yılını geride bırakırken; birlik, dayanışma ve azimle dolu bir yılı daha tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Şehrimize hizmet etme sorumluluğunu taşıyan bizler için bu yıl; sosyal belediyecilikten kültür ve eğitime, altyapıdan çevreye, gençlerimize ve ailelerimize sunduğumuz destek programlarından şehrimizin geleceğine yön veren yatırımlara kadar pek çok alanda önemli adımlar attığımız bir süreç oldu. Düzce’miz, sahip olduğu güçlü potansiyeli, çalışkan insanı ve dayanıklı toplumsal yapısıyla her geçen gün daha da gelişen bir şehir olma yolunda kararlı ilerleyişini sürdürüyor. Biz de, sizlerin desteği sayesinde katılımcı, yenilikçi ve çözüm odaklı yönetim anlayışımızla şehrimizin ihtiyaçlarını gözeten, yarınlarını planlayan ve her bir vatandaşımızın yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan projeleri hayata geçirmeye devam ettik. Yeni yıl, yeni hedefler demektir. 2026 yılına girerken; Düzce’mizi daha güçlü, daha huzurlu ve daha müreffeh bir geleceğe taşımak için çalışmalarımızı aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi özellikle ifade etmek isterim. Bu doğrultuda; gençlerimizin eğitim yolculuğunu destekleyen girişimlerimizi, aile odaklı sosyal programlarımızı, şehrimizin estetiğini ve çevre standartlarını yükselten yatırımlarımızı geliştirerek daha da ileriye taşıyacağız. Bu vesileyle; yıl boyunca özveriyle görev yapan tüm belediye personelimize, şehrimize katkı sunan kurumlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen siz değerli hemşehrilerime teşekkür ediyorum. 2026 yılının; ülkemize ve Düzce’mize barış, sağlık, mutluluk ve bereket getirmesini diliyor; her bir hanede huzurun daim olduğu, kardeşlik bağlarının güçlendiği, şehrimizin başarılarla anıldığı bir yıl olmasını temenni ediyorum. Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyorum" ifadelerine yer verdi.