YEREL HABERLER - 26 Mart 2012 Pazartesi 16:23

TKDK`DA İLK SÖZLEŞMELER İMZALANDI

A
A
A
TKDK`DA İLK SÖZLEŞMELER İMZALANDI

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Samsun İl Koordinatörlüğü, IPARD 2. başvuru çağrı döneminde incelemeler sonucunda Samsun`da projeleri onaylanan ilk 5 yatırımcı ile sözleşme imzaladı.
AB kırsal kalkınma desteklerini üretici ve girişimcilerle buluşturmak üzere kurulmuş olan TKDK 2. başvuru çağrı döneminde kendisine gelen projelerin incelemesini tamamladı. İnceleme sonunda Samsun`da toplam proje maliyeti 15 milyon 299 bin 375 TL olan 5 proje 6 milyon 207 bin 949 TL hibe desteği almaya hak kazandı.
İl Koordinatörlüğü binasında yapılan sözleşme imza töreninde konuşan TKDK Samsun İl Koordinatörü Dr. Bülent Turan, ``Süt Üreten Tarımsal İşletmelere Destek`` başlığı altında Çarşambalı çiftçi Seyfettin Yavan`ın 100 başlık yarı açık sistem süt sığırcılığı projesine; "Süt ve Süt Ürünlerinin İşlenme ve Pazarlanmasına Destek" başlığı altında Samsun Gıda A.Ş.``˜nin Süt ürünleri üretim tesisi projesine; ``Su Ürünlerinin İşlenme ve Pazarlanmasına Destek`` başlığı altında Bora Soğuk Hava Deposu Ltd. Şti.`nin Su Ürünleri İşleme Tesisi projesine; ``Yerel Ürünler ve Mikro İşletmelerin Geliştirilmesine Destek`` başlığı altında ise Berk Gıda Ltd. Şti.`nin Ladik Fasulyesi Paketleme Tesisi projesi ile Barışçıl Gıda Ltd. Şti.`nin Terme Pirinci Paketleme Tesisi projesine sözleşme gereklerini yerine getirdikleri takdirde TKDK olarak toplam 6 milyon 207 bin 949 TL hibe desteği vereceklerini belirterek, proje sahiplerine uygulama döneminde başarılar diledi.
Sözleşmesi imzalanan 5 projenin diğer yatırımcılara örnek teşkil etmesini dileyen İl Koordinatörü Dr. Bülent Turan, Samsunlu yatırımcıları bir kez daha proje üretmeye çağırdı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Herkesi tasarruf paketini uygulamaya davet ediyorum” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’nin sadece 3 yıllık bir hedef olarak görülmemesi gerektiğine inanıyorum. Kamuda tasarruf kültürünü kurumsal bir niteliğe kavuşturarak bu konudaki farkındalığın sürekli yüksek kalmasını sağlayacağız. Herkesi tasarruf paketini uygulamaya davet ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) İkiz Kuleler’de gerçekleşen genel kurulunda konuştu. TOBB’un 80’inci genel kurulunun hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, ”Bu güzel atmosferde bizleri bir araya getiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’mizin değerli yönetimine teşekkür ediyorum. Burada Türkiye için çarpan vatanperver yürekler var. Burada Türkiye için üreten, istihdam oluşturan girişimci ruhlar var. Burada milletimizin istikbali için çalışan, ter döken inanmış gönüller var. Burada Türkiye yüzyılının inşası yolunda hiçbir fedakarlıktan kaçmayan millet ve memleket sevdalısı yol arkadaşlarım var” dedi. Türkiye’nin ve Türk ekonomisinin kalbinin bugün bu salonda attığını söyleyen Erdoğan, “Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi ve muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Bu vesileyle kuruluşundan bugüne kadar TOBB çatısı altında ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine, güçlenmesine destek olan her bir kardeşime şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. TOBB üyesi olup da Rahmet-i Rahman’a kavuşmuş iş dünyamızın kıymetli temsilcilerini rahmetle yad ediyorum milletin emanetini taşıyan bir siyasetçi olarak” diye konuştu. Türk ekonomisinin nabzının attığı TOBB Genel Kurullarına iştirak etmeye her zaman önem verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sizlerin burada dile getirdiği yapıcı eleştirilerden faydalanmaya gayret ettim. Dünyayı takip eden, vizyoner ve ufuk sahibi siz kardeşlerimin katkılarının bizim nazarımızda daima özel bir yeri oldu. Meselelerimizi sizlerle konuştuk, sorunlarımıza ortak akılla çözüm aradık. Engelleri sırt sırta vererek birlikte aştık. Siz bize yol gösterdiniz, yoldaşlık ettiniz. Zor zamanlarımızda yanımızda durdunuz. Özellikle son dönemde oda ve borsalarımızın kapasiteleri müthiş arttı. Dünyanın en iyi ve en çok hizmet üreten ilk üç oda sisteminden biri haline geldiniz. Biz de bu süreçte size daima destek olduk. Hedeflerinizi ve hayallerinizi gerçekleştirmeniz için önünüzü açtık. Geçen sene milletimizin 60 yıldır içinde bir ukde olarak kalan Türk otomobili Togg’u birlikte hayata geçirdik. Bugün yollarımızı aşındıran binlerce Togg’da kardeşlerimin desteği ve emeği bulunuyor. Çeşitli sabotaj girişimlerine rağmen Türkiye’ye kazandırdığımız Togg’un ne kadar stratejik bir hamle olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor” değerlendirmesini yaptı. "Yerli ve milli markamız Togg ile hızla gelişen elektrikli araç sektöründe biz de varız dedik" Elektrikli araç piyasasının son bir sene içerisinde çok büyük bir ivme yakaladığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Uzak Doğu ülkelerinin piyasaya agresif bir şekilde girdiklerini görüyoruz. Uzun yıllar sonra bu defa treni ve trendi kaçırmadık. Yerli ve milli markamız Togg ile hızla gelişen elektrikli araç sektöründe biz de varız dedik. O dönem sadece mali zorluklarla mücadele etmedik. Daha ziyade zihinlere kazınmış, öğrenilmiş çaresizlikle mücadele ettik. Daha emekleme safhasından itibaren projenin kolunu, bacağını kırmak için çok uğraştılar. Fabrikasından tasarımına kadar her şeyi eleştiri konusu yaparak projeyi itibarsız hale getirmek için her yolu denediler. Bugün milli savaş uçağımız Kaan’la ilgili neler söyleniyorsa, insansız hava araçlarımıza ve üreticilerine hangi iftiralar atılıyorsa, Türkiye’yi ekonomide bir üst lige taşıyacak hamleleri baltalamak için kimler devreye giriyorsa hepsine ve daha fazlasına elektrikli araç imalat sürecinde şahitlik ettik. Ama biz bunların hiçbirine kulak asmadık. Başkaları yapıyorsa biz niçin yapmayalım dedik. Başkaları üretebiliyorsa, biz niçin üretmeyelim dedik. Sizlerin de gayretleriyle elektrikli araç teknolojisinde dünyadaki birçok ülkeye göre yerimizi çok önceden aldık. Bundan sonra da ülkemizin diğer projelerinde sizlerle birlikte çalışmaya, birlikte yol yürümeye devam edeceğiz. TOBB mensuplarımızla en son geçen yıl 28 Mayıs seçimlerinden hemen sonra bir araya gelmiş ve hasbihal etmiştik” açıklamasını yaptı. "İnşallah 4 yıllık seçimsiz bir döneme girmiş bulunuyoruz, bundan sonra milletimizin gerçek gündemine daha fazla vakit ve kaynak ayırabileceğiz" Bugünkü genel kurulu da 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’ni müteakiben gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, son bir sene içinde ardı ardına yaşanan üç seçimin iş dünyasını yorduğunu, 2023 yılının Türkiye ekonomisi açısından çok meşakkatli bir yıl olduğunu ifade etti. Erdoğan, “Ülkemiz maalesef seçim atmosferinden bir türlü kurtulamadı. Yine bu dönemde başta Gazze krizi olmak üzere bölgemizde ülkemizi de doğrudan etkileyen çatışmalar patlak verdi. Tek başına seçim gündeminin bile bürokrasiyi, yatırımları, iş dünyamızın gelecek planlarını yavaşlattığı hakikattir. 31 Mart seçimlerinin de geride bırakılmasıyla inşallah 4 yıllık seçimsiz bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bundan sonra asıl meselelere daha fazla odaklanabilecek, milletimizin gerçek gündemine daha fazla vakit ve kaynak ayırabileceğiz. Küresel ekonominin son 5-6 yıldır fırtınalı sulardan geçtiğini zaten sizler de biliyorsunuz. Salgının çok önce başlayan belirsizlik iklimi, Rusya-Ukrayna savaşı ve diğer bölgesel çatışmalarla daha da keskinleşti. Dünyada son 50-60 yılın zirvelerine çıkan enflasyon, atılan tüm adımlara rağmen ekonomiler için endişe olmayı sürdürüyor” dedi. Amerika ve Avrupa Merkez Bankaları’nın enflasyonun ateşinin ne zaman düşeceğine dair halen net bir tarih veremediğine dikkat çeken Erdoğan şunları kaydetti: “Türkiye olarak küresel ekonominin genel seyrinden ve bölgemizdeki krizlerden maalesef biz de olumsuz etkileniyoruz. Tabii biz tüm bu dış faktörlerin yanı sıra 6 Şubat tarihinde ekonomimize maliyeti 104 milyar dolara ulaşan asrın felaketini de yaşamış bir ülkeyiz. 6 Şubat’ta 53 bini aşkın insanımız hayatını kaybederken, 115 bin ticarethanenin aralarında olduğu 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hale geldi. Deprem bölgesinden gelen oda ve borsa başkanlarımız ne kadar devasa bir yıkımla karşı karşıya kaldığımızı çok daha iyi bilirler. Depremzede illerimizin toparlanması için verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi de yine bu arkadaşlarımızdır.” "Ekonomi programımızın neticelerini çeşit alanlarda görmeye başladık" 28 Mayıs seçimlerinden hemen sonra ekonomide güçlü bir ekip kurduklarını dile getiren Erdoğan, ardından Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı ile gelecek 5 yıla ait yol haritasını belirlediklerini ifade etti. Son 11 aydır da bu yol haritasını harfiyen uyguladıklarını belirten Erdoğan, “Mahalli İdareler Seçimleri’nde pek çok eleştiriyi göğüsleme, hatta sandıkta bedel ödeme pahasına kararlı duruşumuzu esnetmedik. Vaatlerin havada uçuştuğu bu dönemde popülizme meyil etmedik. Daha önce de söyledim. Şahsi ikbalimiz için ülkemize ve milletimize ilave yük oluşturacak hiçbir adım atmadık. Bundan sonra da atmayacağız. Hükümetimizin 31 Mart seçim sürecinde sergilediği özverili tavrın değeri inanıyoruz ki gelecekte daha iyi anlaşılacaktır. Bugün bize serzenişte bulunanlar, inşallah yarın hayır dua edeceklerdir. Togg ile ve iş dünyamızın tüm kesimleriyle geliştirdiğimiz yakın diyaloğun ekonomiye de olumlu yansıdığını görüyoruz. Ekonomi programımızın neticelerini çeşit alanlarda görmeye başladık. Geçen seneyi yüzde 4,5 gibi tahminlerimizin de üzerinde bir büyümeyle kapattık. Bu oranla Avrupa’da bir 1’nci, OECD ülkelerinde 2’nci, G-20’de ise 4’üncü olduk. 2023 yılında milli gelirimiz 1 trilyon 119 milyar dolara, kişi başına gelir ise 13 bin 110 dolara çıktı. Dış talepteki zayıf görünüme ve depremin etkilerine rağmen ihracatta 255,4 milyar dolara ulaşarak cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Turist sayısı yıllık yüzde 11,1 artışla 57,1 milyonu, turizm geliri ise yüzde 16,9 artışla 54,3 milyar doları buldu” dedi. "İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi" Tüm zamanların en iyi turizm performansının elde edildiğini söyleyen Erdoğan, 2024 yılında hedefin 60 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolar turizm gelirini yakalamak olduğunu bildirdi. Erdoğan, “Bu rakamlara ulaşma konusunda ümit varız. Turizmde yılın ilk üç ayını rekorlarla tamamladık. 9 milyonu aşan ziyaretçi sayımızla yaklaşık 9 milyar dolar turizm geliri elde ettik. İlk 3 aylık rakamlara baktığımızda 2024 yılı turizm hedeflerimizle uyumlu gittiğimiz görünüyor. Bizim için hayati önemi haiz bir diğer başlık istihdamdır. Vatandaşımızın işini,, aşını koruması temel prensibimizdir. Ekonomimiz istihdam oluşturmaya devam ediyor. Mart ayında istihdam 32,6 milyon kişiye ulaşırken, işsizlik oranı yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi. Burada yakaladığımız istikrarı inşallah perçinleyerek sürdüreceğiz. İş gücü piyasamızda ortaya çıkan arz talep dengesizliğini de mutlaka gidereceğiz. Genç işsizliğin yüksek seyrettiği bir ortamda özel sektörümüzün personel bulamamaktan şikayet etmesi, ortada bir sorun olduğunu göstermektedir” diye konuştu. "İş gücü piyasasında ihtiyaç duyulan beceri ve yetkinlikleri geliştirecek, nitelikli istihdamı yönelik politikalara ağırlık vereceğiz" “Özel sektörümüz, eleman eksikliğinden dolayı işlerini büyütemez. Hatta daralmaya giderken istihdam kapısı olarak devlete yüklenilmesi vahim bir hatadır“ diyen Erdoğan, ”Sosyolojik kökleri de olan bu yanlıştan ülkemizi kurtarmamız gerekiyor. Siyasetten önce rızkını hem işçi olarak hem de ticaret yaparak kazanmış bir kardeşinizim. Rızkın onda dokuzunun ticarette olduğu müjdesine kendi şahsi hayatımda bizzat şahitlik ettik. Gençlerimizin ticarete, sanata, spora, sanatkarlığa, memurluk dışında farklı alanlara yönelmesini her zaman tavsiye ettim. Aynı kanaatimi bugün de koruyorum. Bu konuda mesleki eğitim ve yüksek öğretim başta olmak üzere nerede sorun üreten bir alan varsa hep beraber çözüme kavuşturacağız. İş gücü piyasasında ihtiyaç duyulan beceri ve yetkinlikleri geliştirecek, nitelikli istihdamı yönelik politikalara ağırlık vereceğiz. Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında güçlü bir hikayeye sahip. Ülkemizin risk primi giderek düşüyor. Bu düşüş sayesinde iş dünyamızın dış finansmana erişim koşulları da iyileşiyor” dedi. Geçen yıl mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan rezervlerin bugün 127 milyar dolar seviyesine yükseldiğini ifade eden Erdoğan, Orta Vadeli Programı güçlendirecek kritik adımlar attıklarını vurgulayarak, ”Mali disiplini sürdürerek para politikamızın etkinliğini arttıracak ve enflasyonla mücadeleye güçlü destek vereceğiz. Programın güçlendirilmesinde üç temel önceliğimiz var. Kamuda harcama kontrol ve kesintileriyle tasarrufları artırıyoruz. Bütçedeki yatırım ödeneklerini gıda, tarım, yeşil ve dijital dönüşüm gibi öncelikli alanlara yönlendireceğiz. Ayrıca yapısal reformları hızlandırıyoruz. Şu gerçeği hepimizin kabullenmesi gerekiyor. Türkiye hem üreterek büyümek hem de tasarruf ederek kaynaklarını en verimli biçimde kullanmak zorunda olan bir ülkedir. Bizim son dönemde keşfettiklerimiz dışında etrafımızdaki ülkeler gibi öyle çok büyük yeraltı zenginliklerimiz yok. Alın terimizden ve kendi bileğimizin gücünden başka hiçbir şeye umut bağlayamayız. Gelirlerimizi artırmak için çalışmak, daha çok çalışmak, daha fazla üretip, ihraç etmek mecburiyetindeyiz“ değerlendirmesini yaptı. "Tasarruf tedbirlerine, istisnasız olarak tüm kamu idarelerimiz ve personeli uymak zorundadır" Talimatı üzerine tasarruf kültürünü ve verimliliği artırmak için ekonomi yönetiminin kapsamlı bir çalışma yaptığını, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’nin detaylarının önceki gün açıklandığını belirten Erdoğan, “Biz tüy bitmemiş yetimin hakkı olan kamu malının korunmasına son 21 yılda daima ihtimam göstermiş bir hükümetiz. Mali disiplinden taviz vermeyerek ortalama bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 2,4 seviyesinde tutarak bu hassasiyetimizi ispat ettik. Şimdi bunu bir üst seviyeye taşıyoruz. Kamu kurumlarının milletimize ve iş dünyamıza tasarruf kültüründe de örnek olmasını, rehberlik etmesini hedefliyoruz. Birincisi bu paket kamuda verimliliği arttırıp, tasarruf sağlamayı amaçlıyor. İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir uygulama modelini hayata geçiriyoruz. Üçüncü ve son olarak tedbirler bütün kamuyu kapsıyor. Yani merkezi idareler, yerel yönetimler, kamu iktisadi teşebbüsleri, döner sermayeler ve fonlar bu paketin kapsamındadır. Bu çerçevede tasarruf tedbirlerine, istisnasız olarak tüm kamu idarelerimiz ve personeli uymak zorundadır. Harcanan her kuruşun hesabını soran bir bakış açısını egemen kılıyoruz. Böylece ülkemizin kaynaklarını çok daha verimli ve öncelikli alanlarda kullanabileceğiz. Tasarruf kültürü yaygınlaştıkça ve toplum tarafından sahiplenildikçe cari açıktaki iyileşme de hız kazanacak. Yerli üreticiler inşallah bundan olumlu etkilenecek" dedi. Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’nin sadece 3 yıllık bir hedef olarak görülmemesi gerektiğine inandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamuda tasarruf kültürünü kurumsal bir niteliğe kavuşturarak, bu konudaki farkındalığın sürekli yüksek kalmasını sağlayacağız. Son dönemde vatandaşlarımızın tepkisine yol açan israf görüntülerinin de böylece önüne geçmeyi arzu ediyoruz. Geçen hafta ifade ettik. Bugün de tekrar ediyoruz. Kamu malı ve kamu görevi milletin bizlere emanetidir. Görevi layığıyla yapmamakta, kamu malına el uzatmakta emanete ihanet etmek demektir. Kimse bizden kul hakkının yenilmesine sessiz kalmamızı bekleyemez” dedi. "Nepotizm meselesini yakından takip etmeyi sürdüreceğiz" CHP’li belediyelerin tepki çeken akraba atamalarına da değinen Erdoğan, ”Burada bir noktayı özellikle vurgulamak durumundayım. 31 Mart’tan sonra özellikle muhalefet belediyelerinde yaşanan eş, dost, hısım, akraba atamalarının mahşeri vicdanda nasıl yaralar açtığını hepimiz görüyoruz, ibretle takip ediyoruz. Adalet terazisi son derece hassas olan gençlerimiz, iyice zıvanadan çıkan bu kayırmacılık vakalarından ciddi anlamda rahatsız oluyor. Gençlerimizin kamu kurumlarına ve yöneticilerine olan güvenlerini sarsan bu skandallara artık bir dur denilmesi gerekiyor. Bir göreve seçilmiş olmak kimseye orayı bir akraba çiftliğine dönüştürme hakkı vermez. Atanarak ve seçilerek gelinen her konumun sahibi milletimizin ta kendisidir. Buralar affınıza sığınarak söylüyorum birileri için arpalık değil, ülkeye ve millete hizmet vasıtalarıdır. Nepotizm meselesini yakından takip etmeyi sürdüreceğiz. Gerek kamuda tasarruf tedbirlerinin uygulanması gerekse nepotizmin engellenmesi noktasında muhalefetin de sorumluluk almasını bekliyoruz. Meselelerimiz ortak olduğuna göre çözüme de ortak akılla, ortak iradeyle birlikte varmalıyız. Esnaf, çiftçi, memur, işçi, sanayici, tüccar, fark etmeksizin hepimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarıyız. Bu devlet bizim devletimiz. Bu vatan bizim son sığınağımız. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrebe mensup olursak olalım hepimiz Türkiye gemisinin yolcularıyız. Bu gemiyi sahili selamete çıkarmak ortak görevimiz. Başta kamu kurumlarımız ve görevlilerimiz olmak üzere herkesi tasarruf paketini uygulamaya davet ediyorum. Türkiye’nin ekonomide yeni başarı hikayeleri yazmaya devam edeceğine yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca oda ve borsa başkanlarına yeşil pasaport verileceğini açıkladı.
İstanbul Aziz Yıldırım: "Fenerbahçe’yi şampiyon yapmaya geliyorum" Fenerbahçe başkanlığına adaylığını açıklayan Aziz Yıldırım, göreve geldiği takdirde öncelikli amacının futbol A takımını Süper Lig şampiyonu yapmak olduğunu söyledi. Yıldırım, ayrıca mevcut başkan Ali Koç ile küs olmadığını da belirtti. Fenerbahçe’de eski başkan Aziz Yıldırım, 8-9 Haziran 2024 tarihlerinde yapılacak olağan seçimli genel kurul toplantısı öncesi başkanlığa adaylığını açıkladı. İstanbul Kadıköy’de bir otelde basın toplantısı düzenleyen Yıldırım, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vermesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Futbol A takımının yapılanmasıyla ilgili henüz bir çalışma yapmadığını belirten Aziz Yıldırım, "İçeri bir gireyim ondan sonra değerlendiririm. Transfer bütçesi hazırlamadık. Borcu kapatmaya değil, Fenerbahçe’yi şampiyon yapmaya geliyorum" dedi. "Mourinho ile bir şey konuşmadık" FETÖ ile mücadelesinin birçok şeyi etkilediğini vurgulayan 72 yaşındaki Yıldırım, "Galatasaray ile değil, biz FETÖ ile mücadele ettik. Onlarla mücadele etmekten başka bir şeyle mücadele edemedik" ifadelerini kullandı. Başkanlığa seçildiği takdirde futbol A takımı için teknik direktör adayı olan Jose Mourinho ile görüşmesine de açıklık getiren sarı-lacivertlilerin başkan adayı, "Sadece sohbet ettik, geçmiş maçlarla ilgili konuştuk. Başka bir şey konuşmadık. İlerlemek için menajer vasıtasıyla konuşmak lazım" cümlelerine yer verdi. "Kalamış’ta güneşin doğmadığını, battığını söyleyeceğim" Türk futbolu ve sarı-lacivertli kulübün içindeki tartışmalara dair sorulan bir soruya Aziz Yıldırım, Ali Koç’un sözünü hatırlatarak şöyle cevap verdi: "Benim zamanımda konuşamıyorlardı. Ben hep doğruları söylüyordum. Hiçbir zaman kavga boyutlarına giden olmadı. Fenerbahçe için de çok önemli bir sürprizim var, Kalamış’ta güneşin doğmadığını, battığını söyleyeceğim. Kenan Evren Lisesi ile ilgili, bir proje hazırlamışlar, belediyeye vermişler. Altında otopark olan bir çalışma yapmışlar. Benim zamanımda rahmetli Kadir Topbaş, Cumhurbaşkanı ile bir çalışma yapmıştık. Stadın boyunu geçmeyecek şekilde." Yıldırım, özeleştiri yapıp yapmadığıyla alakalı ise, "Fenerbahçe’yi şampiyon yapmaya geliyorum" dedi. "Kongrelere gelseydim yarıda kalırdı" Fenerbahçe Kulübü Başkan Adayı Aziz Yıldırım, kongre ve divan toplantılarına neden katılmadığına da açıklık getirdi. Yıldırım, "Kongrelere gelseydim hiçbiri sonuna kadar bitmezdi, hepsi yarıda kalırdı. Yanlış olanları söyleyecektim. Oyuncu transferinde Ramos’u alın dedim. Fenerbahçe’ye bunlar yakışır. Gelseydim kongrelere bunları söylerdim. Önce Türkiye’de şampiyon olacağım. Ondan sonra Avrupa’ya bakarız" diye konuştu. "Sporda FETÖ operasyonu yapılmadı" ’FETÖ’nün Türk futbolundan temizlendiğine inanıyor musunuz?’ sorusunun ardından Aziz Yıldırım, şunları dile getirdi: "Türkiye’de FETÖ yok olmadı. Her gün televizyonda, gazetede atılanları görüyor, okuyoruz. Türkiye’de sporda FETÖ operasyonu yapılmadı. Hakemlerde, yönetim kurullarında yapmadılar. Hiçbir kurulda yapmadılar, bunlar belli. Basında da yapılmalı, göreve geldiğimde hepsini afişe edeceğim. Her yere sızmışlar, hatta daha güçlüler." "Benim zengin adama ihtiyacım yok" Yönetim kurulu listesini belirlemediğinin de altını çizen spor adamı, "Benim arkadaşlarım da dahil olmak üzere, hiç kimse ile konuşmadım. Cumartesi günü bir düğün var. Oraya gideceğim, pazar günü İstanbul’a geleceğim. Ondan sonra arkadaşlarımla toplantı yapacağım. Daha sonra Divan Kurulu’na sunacağım. Benim zengin adama ihtiyacım yok" değerlendirmesinde bulundu. "Benim hiçbir taraftarla sorunum yok" Yıldırım, sarı-lacivertli taraftar gruplarıyla bir problemi olmadığını söyledi. Aziz Yıldırım, "GFB’yi ben kurdum. O zaman gençler geldiler. Dernek kurarak onları bir dernek çatısı altında topladık. Bunlar daha sonra sıkıldılar, kapattılar derneği, başka bir noktaya gittiler. Tribünlerde son 10 senede benimle ilgili tezahürat yoktu. Ben kaldırmıştım. Benim hiçbir taraftarla sorunum yok. Taraftarın da benimle ilgili yok. Kimseye bilet vermeyeceğim. Fenerbahçe’de değişim olacak. Seviyorsak fedakarlık yapacağım" ifadelerini kullandı. "Ali Koç ile küs değilim" Eski federasyon başkanı Nihat Özdemir ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’la ilgili de konuşan Aziz Yıldırım, "Ben Ali Koç ile küs değilim. Divan’a geldiğimde gelip elimi sıktığında tepki mi verecektim? Fikir ayrılıklarımız var, küs değilim. Nihat Özdemir 12 sene benim yanımda benim yanımda ikinci başkanlık yaptı, hizmet etti. Aralarındaki husumet bugünün husumeti değil, 2011’in. Fenerbahçe’nin değeriydi. Ondan sonra federasyon başkanı oldu, saldırdılar" diyerek sözlerini noktalandırdı.
Kayseri Kayseri OSB ERVA Spor Okulu açıldı Erdemlerimizle Varız (ERVA) Projesi kapsamında Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) tarafından yaptırılan OSB ERVA Spor Okulu’nun açılışı gerçekleştirildi. Yeniköy Mahallesi’ndeki okulun açılışına, Vali Gökmen Çiçek, Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hakan Dedebağı, Kayseri Üniversitesi Rektörü Kurtuluş Karamustafa, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Vali Yardımcısı Ömer Tekeş, OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Kayserispor Kulüp Başkanı Ali Çamlı, ilçe kaymakamları, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşması yapan Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, “Geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı, ahlaklı ve nitelikli olarak yetişmesi için çaba göstermemiz gerekmektedir. Kayseri Valiliği ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmekte olan ERVA Projesi, bu çabanın en güzel örneğidir. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Vakfı ERVA Spor Okulumuz çocuklarımızın yeteneklerini keşfetmelerine vesile olacaktır. ERVA Projesine katkı sağlayarak çocuklarımızın en iyi şekilde yetişmelerine vesile olabilmek için bizler büyük gayret göstermekteyiz. Bu gösterdiğimiz gayretten büyüm mutluluk duyuyoruz” dedi. Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu da, “Bizim bu yıl ki seçimlerde önce aile, önce gençlik, önce eğitim ve önce gençlik gibi önceliklerimiz vardı. Bu kapsamda ERVA Spor Okulları ve diğer çalışmalar ailelere ve gençlere hitap eden çalışmalar. Bundan dolayı valimize teşekkür ediyorum. Bu dönemde bizim yoğun çalışmamız önemli ama aile ve gençlik kavramına hepsinden çok daha önem vermemiz ve birçok projeyi hayata geçirmemiz son derece önemli görünüyor. Valimizin burada yaptığı güzel çalışmalardan bir tanesi de bu spor okullardır. Birçok kurum bu vesile ile bir araya geliyor. Biz el ele vermeyi, birlik ve beraberlik içerisinde olmayı bu projeler ve sizin sayenizde gayet güzel bir şekilde tesis ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Hiçbir gencimizi sahipsiz bırakmayacağız" Vali Gökmen Çiçek ise, “Bir amaçla yola çıkmıştık. Her mahallede bir spor okulu açacağız demiştik. Belki bazıları mütevazi olacak. Belki bazıları ilk etapta istediğimiz şekilde olmayacak ama gençlerimiz için mutlaka her mahallede olacak, ücretsiz olacak ve her birini kurumlarımızla birlikte el ele vererek yapmış olacağız. Hiçbir gencimizi sahipsiz bırakmayacağız, hiçbir gencimizi sanatla, sporla uğraşmadan boşta bırakmayacağız demiştik ve o amaçla yola çıktığımız proje ile bugün 30’uncu spor okulumuzu hayata geçiriyoruz. Spor okullarını kurumlarımızla birlikte yapmak istedik. Belediyelerimize söylesek bu okulları açarlardı. Ancak biz istedik ki kurumlarımızla birlikte yapalım. Gençliğimizden hepimiz sorumluyuz. O yüzden kurumlarımızla birlikte yapmak istedik" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından dua edildi ve OSB Erva Spor Okulu’nun açılışı gerçekleştirildi. Ardından spor okulunu gezen Vali Çiçek ve protokol, gençlerle bir araya gelerek sohbet etti.
İstanbul Engelliler Haftası’nda spor ve eğlence dolu şenlik Eyüpsultan’da Engelliler Haftası kapsamında spor ve eğlence dolu bir şenlik düzenlendi. Özel eğitim sınıflarındaki öğrencilerin dans gösterileriyle renklenen şenlikte, öğrencilerin el emeği ürünlerin bulunduğu bir sergi de yer aldı. Özel bireylerin hayatın her alanında yer alması gerektiğine dikkat çeken Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen, “Bu güzel haftayı bir haftayla sınırlayıp sonra evlerde olmayalım” dedi. Eyüpsultan Belediyesi tüm dünyada 10 - 16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler Haftası’nda düzenlediği şenlikle spor ve eğlenceyi bir araya getirdi. Alibeyköy Osmanlı Parkı’nda yapılan eğlence ve spor şenliğine, Eyüpsultan Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi öğrencileri, ilçedeki MEB bünyesinde bulunan okulların özel eğitim sınıfları katıldı. Şenlikte gönüllerince eğlenen özel çocuklara ve ailelerine Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen’le birlikte Eyüpsultan Kaymakamı İhsan Kara, Eyüpsultan İlçe Milli Eğitim Müdürü Zeliha Yıldız, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş eşlik etti. “Hayatın her alanında olmalarını istiyorum” Şenlikte yaptığı konuşmada özel bireylerin hayatın her alanında olması gerektiğini vurgulayan Başkan Dr. Mithat Bülent Özmen, “Biz engelleri tanımayan Ulu Önder Atatürk’ün ve yol arkadaşlarının mirasını devralmış bu ülkenin vatandaşlarıyız. Bu yüzden ben özel insanlarımızın, özel gençlerimizin ve çocuklarımızın hayatın her alanında olmalarını istiyorum. Bir haftaya, bir güne sığdırılacak bir şey değil bu, o yüzden Eyüpsultan Belediyesi olarak bundan sonra sizden ricam benden lütfen talep edin, isteyin. Eksikleri yanlışları birlikte giderelim. Yaptığımız güzel işlerin üzerine yeni güzel işleri birlikte koyalım ama sizden ricam bir haftayla sınırlı bırakmayalım her saat, her gün, her ay, her yıl beraber olalım” diye konuştu. “Sorunlarınızı çözmek için buradayım” Konuşmasında engelli bireyler için çok çalışacağının sözünü de veren Başkan Özmen, şöyle devam etti: “Ben burada çözüm merkezlerinden biri olarak, Eyüpsultan halkının bana yetki verdiği biri olarak sorunlarınızı çözmek için buradayım. Bu benim sorumluluğum, mesuliyetim. Bu güzel haftayı bir haftayla sınırlayıp sonra evlerde olmayalım. Sosyal hayatın her alanında, sahalarda, sokaklarda, spor ve oyun salonlarında bir arada olalım. Size buradan sizler için çok çalışacağımın sözünü veriyorum. Hep birlikte daha güzel bir Eyüpsultan’da yaşayacağımız bir düzeni, sistemi inşallah hep birlikte kuracağız.” Çocukların dans ve sahne gösterilerini ilgiyle izleyen Başkan Özmen, alanda bulunan ailelerle de sohbet edip bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Öğrencilerin dans gösterileri büyük alkış aldı Eyüpsultan Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkez öğrencilerinin ve MEB bünyesinde bulunan okulların özel eğitim sınıflarında eğitim gören öğrencilerin dans gösterileri ayakta alkışlanırken, şenlikte öğrencilerin el emeği ürünlerinden oluşan bir sergi de yer aldı. Aileleriyle spor ve eğlence dolu bir gün geçirdiler Şenlikte engelli bireyler ve aileleri şişme oyun grupları, palyaço, balon şov, yüz boyama etkinlikleri ve survivor parkurlarıyla hem eğlendiler hem de spor yaptılar. Geleneksel sokak oyun alanlarının da oluşturulduğu şenlik alanında pamuk şeker, sandviç ve patlamış mısır gibi çeşitli ikramlar yapıldı.