YEREL HABERLER - 26 Mart 2012 Pazartesi 17:19

MERSİN TEKNOPARKI BİLİMSEL MERKEZ KONUMUNA TAŞINACAK

A
A
A
MERSİN TEKNOPARKI BİLİMSEL MERKEZ KONUMUNA TAŞINACAK

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, teknoparkların bilimsel üretime öncülük yapan merkezler olduğunu belirterek, Mersin Teknopark`ının daha fazla üretim ve bilimsel yeniliğin oluştuğu bilimsel merkez konumuna taşınmasının amaçlandığını söyledi.
Mersin Teknoloji Bölgesi Geliştirme Kurum ve İşletici Ticaret A.Ş Genel Kurul Toplantısı Vali Güzeloğlu başkanlığında yapıldı. Valilik Özel Kalem Toplantı Salonu`nda gerçekleştirilen toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Güzeloğlu, teknoparkların önemine değindi. Teknoparkların kurulduğu günden bu yana ülkelerin kalkınması ve gelişmesine, özellikle yüksek teknolojiye dayalı üretim altyapısının gerçekleştirilmesine önemli katkılar sağladığına dikkat çeken Güzeloğlu, ``Teknoparklar bilimsel üretime öncülük yapan merkezlerdir. Yüksek teknolojiye dayalı üretim altyapısının geliştirilmesi, ileri teknoloji kullanılarak üretim ve ürün çeşitlenmesinin elde edilmesinde teknoparkların sunduğu açılımlar her kent ve ülke için önemli kazanımlardır. Bilimsel gelişmeyi ve bilime dayalı üretimi teknopark modellemesinde üniversite-sanayi işbirliği temelinde gerçekleştirmek ülkemizin temel hedefidir. Orta vadeli ve 5 yıllık kalkınma programlarımızda altı çizilen ve önemsenen bu çaba, Mersin için de vazgeçilemez bir yaklaşımdır`` dedi.
Mersin Teknoparkı hakkında da bilgi veren Güzeloğlu, Mersin Teknopark`ın kurulduğu günden bu yana kısa sürede gerçekleştirilen çalışmalarla, Mersin Üniversitesi (MEÜ) bünyesindeki konumu ve konuşlanmasıyla önemli işbirlikleri oluşturan kurumsal alt yapıya sahip olduğunun altını çizdi. Halen devam eden yeni ek binanın kapasite artırımını sağlayacağını ve yeni talepleri karşılayacağını dile getiren Güzeloğlu, ``Mersin Teknopark`ın temel konumuz ve sorunumuz olan yüksek teknolojiye dayalı üretim ve buna dayalı inovatif gelişmeler, özellikle sanayi-üniversite işbirliğinin geliştirilmesindeki katkılar bağlamında çok önemli kazanımlar sağlayacağına inanıyorum. Teknopark`ın üretim ve üretime dayalı üretim yapmak isteyen gençlerimizin orada buluştuğu ve üretimi sağladığı, ülkenin gelişmesine değer katan bir merkez olarak düşünüldüğünde değeri ve önemi daha çok anlaşılmaktadır`` diye konuştu.
Güzeloğlu, Mersin Teknopark`ının Türkiye`de öne çıkarak, Türkiye`ye uluslararası düzeyde önemli katkılar sağlayan teknoparklarla birlikte daha fazla üretim ve bilimsel yeniliğin oluştuğu bilimsel merkez konumuna taşımayı amaçladıklarını kaydetti. Güzeloğlu, ``Avrupa Teknoparklar Birliği üyesi olan, birçok işbirliği geliştiren ve bu anlamda önemli kazanımları Mersin`le buluşturan teknoparkımızın tamamlanacak yeni fiziksel ek binasıyla birlikte daha büyük kapasiteye ulaşacağına ve daha büyük hedefleri elde edeceğine inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti`nin 100`ncü kuruluş yıldönümü olan 2023 Türkiye hedeflemesindeki üretim büyümesi, ancak ileri teknoloji içeren ve buna dayalı inovatif gelişmeleri buluşturan üretimle mümkün olacaktır. Bu bağlamda her işletmemizin de Ar-Ge`sini kendi içinde geliştirmesini, bu hedefe erişilmesi noktasında olmazsa olmaz olarak görüyorum`` ifadelerini kullandı.
Toplantıda daha sonra gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ayşe Tokyaz cinayeti davasında ara karar açıklandı Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayeti davasının 3. gününde mahkeme ara kararını açıkladı. Heyet, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı erteledi. Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin zanlı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 sanığın ilk kez hakim karşısına çıktığı davanın görülmesine, 3’üncü gününde devam ediliyor. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Cemil Koç’un da bulunduğu 9 tutuklu sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, müşteki ikiz kardeş Esra, anne ve baba Halime Tokyaz hazır bulundu. Bugün görülen davada, müşteki Esra Tokyaz beyanda bulundu. Tutukluluk halinin devamı talebi Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Cemil Koç’un da aralarında bulunduğu tüm sanıkların adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle, tutukluluk halinin devamını ve dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanığın en üst hadden cezalandırılmasını, savunma yapan sanık avukatları ise, eksik hususların giderilmesini istedi. Cemil Koç’un evine giderek tutanak tutan 1 polis hakkında ‘zorla getirme’ kararı Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Cemil Koç’un da aralarında bulunduğu tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, 3 kişi hakkında bir sonraki celse ‘tanık’ sıfatıyla dinlenilmesini ve Cemil Koç’un evine giderek tutanak tutan 1 polis hakkında ‘zorla getirme’ kararı çıkarılmasına ayrıca sanık Cemil Koç’un banka hesaplarının incelenmesine karar verdi. Heyet, Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nden Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen Esra Tokyaz’ın ifadesini zanlı Cemil Koç ile paylaşan polis memurları Z.B. ve N.Ç.’nin dosyalarının akıbetlerinin sorulmasına hükmederek, duruşmayı 24 Mart 2026 tarihine erteledi. "Sanki valiz havada uçmuş gibi kimse suçu üzerine alınmıyor" Öte yandan duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan müşteki Esra Tokyaz, "İçeride, 3 gün boyunca kendimi bugün savunabildim. Uyumaya bile fırsatım olmadı. Cemil Koç, ilk günkü gibi, ne bir pişmanlık ne bir vicdan azabı, hiçbir şey çekmedi. Yanında yargılanan arkadaşları da kendi gibiydi. Üzerime de yürüdü, ben de üzerine yürüdüm. Bana sürekli bakıp bakıp gülüyordu, gözünü benden asla çekmedi. Her bana baktığında ben zaten sinir krizi geçiriyordum. Bende kendisi gibi gülmeye çalışıyorum ama olmuyor. Sonuçta, kardeşinizin katilini görüyorsunuz, her ellerine, gözlerine baktığında, o ellerle ve o gözlerine bakarak yaptığını görüyorsunuz. Cemil üzerime yürüyor, jandarma tutuyor. Kendisine o kadar çok güveniyor ki, yeri geliyor Oğuz Kula, bilerek mafya isimlerini sayabiliyor. Göz korkutmak, gözdağı vermeye çalışıyor. Kimin ne yaptığı asla belli değil. Sanki valiz havada uçmuş gibi kimse suçu üzerine alınmıyor. Kardeşimin fotoğrafını Cemil Koç’un telefonundan gizlice çektim. Onu bilerek dosyaya sunmadım ki, onu görmesin diye. Hala merdivenlerden düştü, Ayşe’yi ben darp etmedim diyor. Elindeki her şeyi reddediyor. Hala, ‘ben sizi sevindireceğim, ben size göstereceğim, daha bu hiçbir şey’ diyor. Gelsin ve sevindirsin. Kendisi cezaevinde çok güzel seviniyordur" şeklinde konuştu.