POLİTİKA - 27 Mart 2012 Salı 12:38

MHP MECLİS GRUP TOPLANTISI (2)

A
A
A
MHP MECLİS GRUP TOPLANTISI (2)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivillerin şehit kategorisine alınacak olmasına tepki göstererek, "Şehitliği sulandırmak, şehitlerimizi ayağa düşürmek hiç kimsenin haddi değildir. Başbakan kafasına göre şehitlik ehliyeti dağıtacak, önüne gelene bu değeri lütuf olarak verecek cüreti ve yetkiyi nereden almaktadır?" dedi. Bahçeli, Uludere olayında hayatını kaybedenlerin ve Hrant Dink`in de bu şekilde şehit sayılacak olmasını eleştirdi.
Bahçeli, partisinin Meclis`teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın geçen haftaki grup toplantısında yaptığı konuşmada `MHP`nin şehit cenazelerini siyasi protesto gösterisine dönüştürdüğü, bunun da milli, manevi değerler ve şehitlerin aziz hatırası adına son derece çirkin, sorumsuz, edep ve adap dışı bir davranış olduğu` yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Bahçeli, şunları kaydetti:
"Şehitliğin anlam ve önemini, onları Hakk`a uğurlarken son görevimizi nasıl yapacağımızı Başbakan Erdoğan`dan öğrenecek ve onun çizdiği sınırları bilecek değiliz. Başbakan şehitleri `kelle` olarak tarif ettiğini unutmuş ve düştüğü müfterilik çukurunun boyutu kendisinin aklını başından almıştır. Milliyetçi ve ülkücü hareketin canı gönülden hissettiği derin kederi, aziz şehit naaşlarının kaldırıldığı mukaddes mekanlarda paylaşmaktan alıkoymaya ne Başbakanın iktidar gücü ne de beyhude suçlamaları
yetmeyecektir. Bize edep, adap öğretmeye kalkışan Başbakanın her şeyden önce geçmişte şehitlere ve şehitliğe karşı sergilediği pervasızlığın ve saygısızlığın hesabını vermesi ahlaki bir tutarlılık olacaktır. Allah`a hamdolsun ki, Milliyetçi Hareket`in hiçbir mensubu şehide `kelle`, katile `sayın` diyecek bir çürümüşlüğün tarafı ve kesimi olmamıştır. Ve şehit kanı üzerinden siyasi hesap yapacak bir düşüklüğün ve vicdansızlığın içinde de yer almamıştır. İstismarcılık, milli ve manevi değerlerimizi siyasete
alet eden gözü karalık aynısıyla, tıpkısıyla AKP`de karşılık bulan terbiye yoksunluğudur. Biz şehitlerimizin yasını tutar, Fatihalarla ruhlarını yad eder ve gözyaşlarımızla şehit analarının ve yakınlarının açılarını paylaşırız."
Bu konuda nerede durduklarını göstermeye ihtiyaçları olmadığını da vurgulayan Bahçeli, "Her şey bir kenara bugün bayrağa sarılı şehit cenazelerinin müsebbibi hiç kuşkunuz olmasın ki yıkım projesinin uygulayıcısı Başbakan Erdoğan ve hükümetidir" dedi.
SİVİL ŞEHİT ELEŞTİRİSİ
Bahçeli, Başbakan Erdoğan`ın geçen hafta açıkladığı ve şehit yakınları ve gazilere yönelik kanun ve KHK`larda yapılacak 20 maddelik değişiklikle ilgili de değerlendirmede bulundu. Erdoğan`ın şehitlik, gazilik ve malullük kapsamının daha da genişletileceğini, şehit yakınlarıyla gazilere geniş imkanlar sunulacağını iddia ettiğini belirten Bahçeli, "Biz bu kapsamda atılacak her adımdan, yetersiz de olsa her girişimden memnuniyet duyarız ve seviniriz. Ancak yeni diye takdim edilen hazırlıkların, eski
uygulamanın lokal onarımından ve iyileştirmesinden başka bir manaya gelmediğini de bu vesileyle ifade etmek isterim" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan tarafından dile getirilen terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivillerin şehit kategorisine alınmasının bir dereceye kadar doğru ve haklı bir düşünce olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Ancak `sivil şehitlik` tanımlamasıyla basına yansıyan bu gelişme, bazı soru işaretlerini ve sorgulamaları da beraberinde getirmiştir. Buna göre Uludere`de ölenlerle birlikte Hrant Dink`in de şehitlik kapsamına alınabileceği, konuyla ilgili çalışmaları yürüten bakan tarafından duyurulmuştur. Öncelikle şunu söylemek lazımdır ki, şehitlik hukuki bir terim veya içerik değil, dini ve milli bir kıymet hükmüdür. Kimlerin şehit sayılacağını ve kimin şehitlik makamına yükseldiğini hukuki müdahalelerle tayin etme
mezuniyeti kimsede yoksudur. İnancımız, şehitliğin hangi hallerde olacağını ve kime şehit denileceğini ifade etmiş ve bu konudaki sınırları kalın olarak çizmiştir. Yüce Allah`ın isimlerinden birisi olan şehit; ölmeyen, aksine rabbimizin katında diri olan ve onun ikram ettiği nimetleri gören, kıyamet günü inkarcıların aleyhine Peygamber efendimizle birlikte şahitlik yapacak ayrıcalıklı ve mukaddes bir kimsedir. Her hal ve şart altında vefat eden birisinin şehit olabilmesi için Müslüman olması mutlak anlamda
gerekliliktir. Bunlara aldırmadan AKP hükümetinin savurganca ve düşüncesizce şehit tanımını genişletme çabası abesle iştigal olduğu kadar Allah ve vatan uğruna hayatlarından olan kahramanların ruhlarına haksızlık ve saygısızlıktır. Şehitliği sulandırmak, şehitlerimizi ayağa düşürmek hiç kimsenin haddi değildir. Başbakan Erdoğan`ın, şehit yakınlarımızı ellerde ve gönüllerde yüceltmek yerine, şehit tanımıyla oynaması ve bu manevi kavramı dünyevileştirmesi büyük bir gaflet ve basiretsizliktir. Mesela Agos
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeniyken uğradığı silahlı saldırıyla hayatını kaybeden Hrant Dink`i nasıl ve hangi yetkiyle şehitlik mertebesine çıkarmak mümkün olacaktır? Ya da kaçakçılık yaptıkları sabit ve net olan kişileri, şehit olarak görmek hangi aklın ve mantığın ürünü olarak değerlendirilecektir?"
"ŞEHİTLİK PAYESİ, SUS PAYI DEОİLDİR"
Şehitlik makamı ve payesinin birilerini teskin ve taltif etmek için verilecek rüşvet olmadığını belirten Bahçeli, "Sus payı, maddi imkanlardan yararlandırmak için peşkeş çekilecek ekonomik bir vasıta, önüne gelene dağıtılacak ulufe olarak da kesinlikle görülmemelidir. Şehitlik; kanını, canını, fani bedenini vatan, bayrak, millet ve Allah yolunda hasredenlerin buluştukları kutlu ve mukaddes bir ilahi dergahın adıdır" diye konuştu.
"Başbakan kafasına göre şehitlik ehliyeti dağıtacak, önüne gelene bu değeri lütuf olarak verecek cüreti ve yetkiyi nereden almaktadır?" diye soran Bahçeli, bunun kendisini şehitliği tescil eden ve onay veren bir konumda görmek olduğunu söyledi. Bahçeli, "Bu şirk, maneviyat tüccarlığı, inanç karaborsacılığı ve manevi değer stokçuluğu değil midir? Açıktır ki, rahmani kılığa girmiş siyasi nifak dinimizi, diyanetimizi ve kutsallarımızı yıpratmaktan ve çarpıtmaktan en ufak bir çekinme ve hicap duymamaktadır.
Bu gelişmeler şehitliğin anlam kaynaklarına, geniş manevi ihtişamına AKP etiketli vurulan siyasi darbe ve kelepçedir. Haçın gölgesini şehitliğin üzerine düşürmeye çalışanlar titreyip kendilerine gelmeli, hilalin gök kubbemizde parladığı sürece Malazgirt`in, Çanakkale`nin, İzmir`de denize dökülenlerin, Sakarya`nın, Sevr`in ve Lozan`ın intikamını alamayacaklarını iyi bilmelidirler" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Bursa Milletvekili Varank: "Özgür Özel ve arkadaşlarının verdiği görüntülerden Türkiye utandı" AK Parti Bursa Milletvekili Musatafa Varank, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve bazı milletvekillerinin mezar başında rakı içtiği görüntülülere ilişkin, "Özgür Özel ve arkadaşlarının verdiği görüntülerden Türkiye utandı" dedi. AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinin kapanışta konuştu. Tüm dünyayı etkileyen küresel krizler ve tarihin en büyük doğal felaketlerine karşı canhıraş bir mücadele verdiklerini dile getiren Varank, "Bunları yaparken; sosyal devlet anlayışımızdan taviz vermedik, ama popülizme de yenilmedik. Birileri gibi milletin kürsüsünü vaat cambazlığı için asla kullanmadık. Biliyorsunuz bu kürsüde sayın Özgür CHP iktidarında mazot 33 lira olacak’ dedi. Neyse ki, milletimiz Özgür Bey’in sicilini iyi biliyor. CHP’li belediyelerin yönettiği şehirlerde yaşayan çiftçiler hala Özgür Bey’in vaad ettiği bedava traktörleri bekliyor, ’nerede bizim traktörümüz?’ diye soruyor. Kendisi de halefi gibi hesap yapmayı çok sever. Ama belli ki o bedava dağıtmaya söz verdiği traktörlerin kaynağını bulamamış. O kaynağı nerede bulacağını bir hesapla ben kendisine göstereyim, belki bana teşekkür eder. Biliyorsunuz; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, tarihin en büyük yolsuzluk soruşturması yürütülüyor. İBB’de tespit edilen kamu zararı ne kadar biliyor musunuz? Üstelik buna; rantlar, rüşvetler, komisyon ve irtikaplar dahil değil. Özgür Bey, partisindeki bu rüşvet çarkını durdurabilseydi, işte bu parayla, çiftçilere sözünü tutabilir, 134 bin çiftçiye bedava traktör dağıtabilirdi" şeklinde konuştu. "Özgür Özel ve arkadaşlarının verdiği görüntülerden Türkiye utandı" Özel’in vaatlerinin 1001 gece masallarını aratmadığını söyleyen Varank, "Geçtiğimiz yıl rakıyla ilgili de büyük bir vaatte bulunmuştu. Açık söyleyeyim o zaman Özgür Bey’in niyetini hiçbirimiz anlamadık. Meğer onun da bir çılgın projesi varmış. Meğer mezar başındaki anma programı için rakının derdine düşmüş. Tarihçi Murat Bardakçı’nın ‘bana Ayyaşlar Bayramını hatırlattı’ dediği, Özgür Özel ve arkadaşlarının verdiği görüntülerden kendileri değil ama emin olun tüm Türkiye utandı. Hadi diriden utanmıyorsunuz; yahu ölüye de mi hiç saygınız yok? Bir mezarın başında, kocaman ’ruhuna fatiha’ yazısının önünde kadeh tokuşturulmayacağını bilmiyor musunuz? Bu milletin değerlerine bu kadar mı yabancısınız? O hayran olduğunuz Antonio Costa var ya, emin olun ona sorsanız, bir Portekizli olarak o bile böyle bir saygısızlığı ayıplardı. Gerçi pardon, onunla görüşemediniz. Ama sokaktan herhangi birini çevirip sorsanız sizi zaten uyarırdı. Ayıptır. Utanın biraz" dedi. CHP’li milletvekillerinden Varank’a tepki AK Parti Bursa Milletvekili Varank’ın konuşması sırasında CHP Grubu sıralarından tepki geldi. Masalara vurarak Varank’ı protesto eden CHP’li vekillere karşılık AK Partili milletvekilleri de alkışlarla Varank’a destek çıktı. Tansiyonun yükselmesinin ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş birleşime 5 dakika ara verdi.