DÜNYA - 30 Mart 2012 Cuma 15:46

DİYARBAKIR PROFFESYONEL FUTBOLCULAR DERNEОİ`DEN BİN KİŞİ KAPASİTELİ FUTBOL OKULU

A
A
A
DİYARBAKIR PROFFESYONEL FUTBOLCULAR DERNEОİ`DEN BİN KİŞİ KAPASİTELİ FUTBOL OKULU

Diyarbakır Proffesyonel Futbolcular Derneği (DİPFUD) yaptığı açıklamada, 1000 kişi kapasiteli Futbol Okulunu hizmete açtıklarını duyurdu.
Diyarbakır Proffesyonel Futbolcular Derneği (DİPFUD) tarafından yapılan yazılı açıklamada:
"Diyarbakır`a, Diyarbakırspor`a büyük hizmetleri, emekleri olan ve bu hizmetlerini devam ettirecek olan siz kıymetli büyüklerimiz, dostlarımız, kardeşlerimiz, Öncelikle sizleri bu büyük camiadan seçtiğimizden dolayı, sizleri de kendimizi de çok şanslı buluyoruz. Yakın ve samimi bulduğumuzdan dolayı da Diyarbakırspor`umuzun ve derneğimizin sorunlarını, geleceğini paylaşmak, deneyimlerinizden faydalanmak istedik. Bildiğiniz gibi Diyarbakırspor`umuz 24 Haziran 1968`de Dicle ve Yıldız amatör kulüplerimizin
bir araya getirilmesiyle Nejat Cemiloğlu yönetimi tarafından kurulmuştur. Şuan itibariyle 44 yıllık bir maziye sahip olmuş, çok önemli yönetimlerce önemli başarılara imza atıldığı gibi, şuanda içinde bulunduğumuz durumla eş birçok olumsuzluğa, başarısız, kayyumlu, çok kongreli yönetimlerce de maalesef yönetilmiş, son üç sezonda Spor Toto Süper Lig den Bank Asya`ya, Bank Asya`dan Spor Toto 2. Lig`e, Spor Toto 2. Lig`den Spor Toto 3. Lig`e doğru düşme sürecine girmiştir. Müfettiş raporlarındaki bir sürü
yolsuzluklar `yüz karası` niteliğindedir. Kısaca Diyarbakırspor`un başına gelmedik kalmamış diyebiliyoruz. Bizlere nedenini soracak olursanız ve biz bunu tek cümle ile cevaplayacak olursak `kötü yönetilmek` deriz. Peki bu duruma bizler ne zamana kadar suskun kalabiliriz, sabır gösterebiliriz? Bu kötü yönetimlerin geliş nedenlerini sıralamaya çalışırsak tartışmalarımız hayli uzun sürecektir. Ama sanırız kısaca şöyle açıklamak daha uygun olacaktır. Bu olumsuzluklara başta Belediyelerimiz, valilerimiz,
zenginlerimiz, eski yöneticilerimiz, eski futbolcularımız, delegasyonlarımız, spor taban birlikleri, basın mensupları, STÖ`ler gerekli hassasiyeti gösterememiş, icazetlere gerekli tepkileri koyamamış ve bugünkü vahim sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de hepimiz kendimize ait sorumluluğumuzun bilincinde olarak daha da vahim sonuçlarla karşılaşmamak için bir yerlerden tutup başlamamız gerekir düşüncesindeyiz. İşte Diyarbakır Proffesyonel Futbolcular Derneği (DİPFUD) tam da böyle bir zamanda, Mart 2010
tarihinde kuruldu. Bir yıldan da fazladır yerimizi, düzenimizi kurmuş, o gün bu gün gücümüz oranında tüm olumsuzluklara karşı müdahil olmaya çalışmışız, projelerimizi gerçekleştirmeye koyulmuşuz. 160 üyemizin çoğunluğu Diyarbakırspor kökenli futbolculardır. Ve derneğimizin Diyarbakır merkezli, İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin şubelerinin de kararlarını alıp, altyapılarını hazırlamış durumdayız. Eski başkanları, değerli, ahlaklı eski futbolcuların büyük çoğunluğunu onursal üyeler olarak belirlemiş ve
derneğimiz bünyesinde bulundurmaktayız. Diyarbakırspor`un yeni 200 delegesinden 60 tanesi üyemiz ve bize yakın şahıslardan oluşmaktadır. Yeni oluşan yönetimleri almaya, yönetimlerine girmeye ve altyapılarının sorumluluklarını almaya çalışmış olsak da yönetimlerce engellendik ya da uzak tutulduk" denildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla DALKO davasında sanıklar tahliye edildi Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen DALKO davasında tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararı verilirken, duruşma 23 Haziran saat 09.30’a ertelendi. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi (DALKO) üzerinden yürütülen ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sabah 09.30’da başlayan duruşmada sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, tutuklu sanıklardan ve organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Kooperatif Başkanı A.Y. bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Savunmasında A.Y, "Ben hiçbirini hak etmedim. Kooperatifi bir marka haline getirdim" diyerek suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu sanıklardan A.Y. ise yaklaşık 5 aydır cezaevinde bulunduğunu belirterek, "Bakmakla yükümlü olduğum 3 çocuğum var. Tutuksuz yargılanmak istiyorum" şeklinde savunma yaptı. Sanıklardan H.K. ise savunması sırasında ağlayarak sağlık sorunlarından bahsetti. H.K., mevcut sağlık durumu nedeniyle mağdur olduğunu belirterek beraatini talep etti. Dava kapsamında yargılanan ve aralarında Çandır Mahalle Muhtarı S.Y.’nin de bulunduğu sanıklar adına yapılan savunmalarda, suçlamaların gerçeği yansıtmadığı savunularak beraat talebinde bulunuldu. Mahkeme sonunda tüm sanıklar tahliye edilirken, bir sonraki duruşmanın 23 Haziran saat 09.30’a ertelendiği açıklandı. Ne olmuştu: Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde nitelikli dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırma suçlarına karıştıkları tespit edilen aralarında çandır Mahalle Muhtarı S.Y, Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi (DALKO) Başkanı A.Y. ve oğullarının da bulunduğu 11 şüpheli gözaltına alınmış, 22 Temmuz’da şüphelilerden Kooperatif Başkanı A.Y., H.K., A.Y., Ç.A., Ö.A. ve E.D., çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Bursa Büyükşehir’den depreme karşı hayat kalkanı Bursa Büyükşehir Belediyesi, birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’nın muhtemel depremin yıkıcı etkilerine karşı daha dirençli hale gelmesi için ‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ni hayata geçiriyor. Deprem anında insanların güvenli bir şekilde korunabilmesini amaçlayan proje, can kayıplarının önüne geçilmesi ve arama kurtarma ekiplerine zaman kazandırılmasını hedefliyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, deprem öncesinde ve deprem anında da insan hayatını koruyabilmek için önemli bir projeyi hayata geçirdi. Deprem sırasında can kaybı yaşanmaması için ‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ni geliştiren Büyükşehir Belediyesi, çalışmayla deprem anında bireylerin güvenli nokta olarak sığınabilecekleri sığınma ünitelerini binalarda yaygınlaştırmayı hedefliyor. Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde geliştirilen projenin paydaşları arasında Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Ulutek Teknopark, Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB), İTÜDER, İşbir Yatak ve Gökçelik bulunuyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) tarafından düzenlenen ‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ çalıştayı, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde akademisyenlerin, iş insanlarının, kamu kurumu ve sivil toplumu kuruluşu temsilcilerinin ve oda başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. İnsan hayatını merkeze alan proje Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, depremin ne kadar önemli olduğunu bildiklerini, deprem öncesinde alınacak tedbirlerle can kayıplarının önüne geçilebileceğini vurguladı. Geliştirilen projeyle insan hayatını merkeze alan, ortak akla ve bilime dayanan güçlü bir sorumluluk çağrısı yaptıklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Can güvenliği meselesine vicdanla ve kararlılıkla sahip çıkıyoruz. Türkiye’nin yüzde 92’si deprem bölgesidir. Türkiye nüfusunun ise yaklaşık yüzde 95’i deprem riski altındaki bölgelerde yaşıyor. Bursa’nın birinci derece deprem bölgesi olduğunu unutmamalıyız. Yapılacakların yanında toplumun bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi gerekiyor" dedi. "Bursa’daki yapıların yüzde 62’si kaçak" Denetim konusunda eksiklikler giderilmedikçe 20 yıllık binaların yıkılarak yenilerinin yapılmaya devam edileceğini ifade eden Başkan Mustafa Bozbey, "Bursa’daki yapıların yüzde 62’si kaçak yapılmış. Sadece konut değil, sanayi de kaçak yapılmış. Toplumsal dönüşümü sağlamalıyız. Aksi takdirde bir depremde yine hep beraber ağlayacağız. Deprem öncesinde yapıları güvenli hale getirmek zorundayız. 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı ile birlikte Bursa’nın ‘Kent Anayasası’nı oluşturuyoruz. Toplumun da bu çalışmalara sahip çıkması gerekiyor" diye konuştu. "Bursa ovası her yıl 6 santim çöküyor" Kentsel dönüşüm projelerine hız verdiklerini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Yakın zamanda bir bilim insanımız ‘Bursa Ovası her yıl 6 santim çöküyor’ bilgisini paylaştı. 10 yılda Bursa Ovası 60 santim çöktü. Bunun sebebi üniversitelerimiz tarafından araştırılmalıdır. Bizim ise bilim insanlarının göstereceği yönle beraber ovanın çöken kısımlarını ya planlama dışına almamız ya da alternatif çözüm üretmemiz gerekir" dedi. "Depremi korkmadan, bilinçlenerek karşılamalıyız" Deprem öncesinde afet konteynerlerini dağıtmaya devam ettiklerini, mahallelerdeki afet gönüllülerinin de güçlü bir şekilde yetiştirilmesi gerektiğini belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Depremi önleyemediğimize göre hazırlıklarımızı yapmalıyız. Toplanma alanlarını tüm yönleriyle belirlemeliyiz. Bursa’da da beklenen bir deprem var. İstanbul merkezli de olabilir. Sındırgı’daki depremler Bursa’yı etkiliyorken, İstanbul merkezli bir depremin Bursa’yı etkilememesi düşünülemez. Deprem gerçeğini unutmadan ama korkmadan, bilinçlenerek karşılamalıyız. Bu açıdan projenin değerli olduğunu düşünüyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Bireylerin hayatta kalmasını maksimum düzeye çıkarmayı hedefliyoruz" Proje hakkında bir sunum yapan BURKENT Genel Müdürü İnan Keser, deprem bölgesinde yer alan Bursa’da muhtemel bir can kaybı yaşanmaması için kısa vadeli acil eylem projesi geliştirdiklerini söyledi. Projenin aşamaları hakkında bilgi veren Keser, "Projeyle, deprem anında bireylerin hayatta kalmasını maksimum düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Evlere yerleştirilen sığınma ünitesiyle, insanların depremde güvenle sığınabileceği ortam oluşturuyoruz. Bir ev eşyası gibi tasarlamayı hedefledik. Her evde mutlaka iki kişilik bir yatak yeri var. Her eve uygulanabilmesi için bu gerçekle projenin tasarımını yaptık. Sığınma ünitesi 800 kilo ağırlığında ve 400 ton taşıma kapasitesine sahip. İçerisindeki hacmi 3-4 kişiye kadar yeterli. Birçok teste tabi tuttuk" dedi. "Binlerce insanı kurtarma imkânına kavuşabiliriz" İnsanların en çok ünitenin binaya ekstra ağırlık bindirip bindirmediğini merak ettiğini belirten Keser, ‘Herkes evine alsa binaya olumsuz etki oluşturur mu?’ sorularıyla karşılaştıklarını dile getirdi. Bununla ilgili birçok hesaplama yaptıklarını söyleyen Keser, "Öyle bir ek yük oluşturmadığını, yüzde 1 bile etkisi olmadığını gördük. Herkesin ulaşabilmesi için en ekonomik ve düşük maliyetle proje üretmemiz gerekiyor. Bu konuda kamunun elini taşın altına koymasını bekliyoruz. Proje, sadece binalarda değil tüm alanlarda uygulanabilir. Bu proje yaygınlaştırılırsa arama kurtarma işlemleri için de zaman kazanmış olabiliriz. Belki de ünitelerin içerisinde kalan binlerce insanı kurtarma imkânına kavuşabiliriz. Projeye destek olan tüm kurumlara teşekkür ediyoruz" dedi. Program, konuşmaların ardından masa toplantılarıyla devam etti.
İstanbul Türkiye Fair Play ödüllerini kazananlar belli oldu Türkiye’de Fair Play olgusunun benimsenip, yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla geleneksel olarak gerçekleşen Türkiye Fair Play ödüllerini kazananlar belli oldu. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu tarafından geleneksel olarak yapılan Türkiye Fair Play ödüllerini kazananlar belli oldu. Fair Play Komisyonu üyeleri ve jürisi tarafından çok sayıda aday arasından seçilen 22 kişi ve kurum ödüle layık görüldü. 2024 yılında gerçekleştirdikleri fair play davranışı, tanıtımı ile fair playe layık görülen kişi ve kurumlar ödüllerini 23 Aralık Salı günü İstanbul Ataköy Olimpiyatevi’nde saat 17.30’da başlayacak törende alacak. Fair Play ödülü kazanlar arasında Umut Ünlü, Daniele Santarelli, Alperen Şengün, Toprak Razgatlıoğlu, Yusuf Dikeç, Recep Uçar, Kuzey Tunçelli, Gençlerbirliği Kadın Futbol Takımı, Öznur Cüre, Ata Atakul, Gülşah Sırakaya, Denizli Çamlık FK, Sakine Küçükakyüz, Melihşah Katman, Ejder Sözen, Ragıp Vural Tandoğan, Alp Pehlivan, Sakarya Harmanlıkspor, Selçuk Erdoğan, Boyabat Eğitim Spor Kadın Futbol Takımı gibi önemli kişi ve kulüpler yer alıyor. Törende ayrıca Beden Eğitimi Öğretmeni Ferhunde Tuba Üstünkal ve Tekirdağ Yeniçiftlik Nizamettin Demirdöven İlkokulu da toplumsal fair play ödülü alacak. Olimpiyatevi’nde gerçekleşecek törende 2024 yılında Avrupa ve Dünya Fair play ödülü kazanan ve ödüllerini yurt dışında alamayan kişi ve kurumlarla, 3. Dünya Fair Play fotoğraf yarışmasında dereceye giren isimleri ödülleri verilecek.