YEREL HABERLER - 30 Mart 2012 Cuma 12:12

TÜBİTAK 2010`DA 18 BİN 841 BİLİM İNSANINI DESTEKLEDİ

A
A
A
TÜBİTAK 2010`DA 18 BİN 841 BİLİM İNSANINI DESTEKLEDİ

TÜBİTAK Araştırma ve Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) Başkanvekili Doç. Dr. M. Necati Demir, TÜBİTAK`ın 2011 yılında 18 bin 841 bilim insanına 61 milyon 550 bin TL destek verdiğini belirtti.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ulusal ve Uluslararası Akademik Araştırma Programları ve Bilim İnsanları Desteklerine Dair Bilgilendirme ve Eğitim Toplantısı, Adnan Menderes Üniversitesi`nin ev sahipliğinde yapıldı.
ADÜ Atatürk Kongre Merkezi`nde gerçekleştirilen TÜBİTAK Ulusal ve Uluslararası Akademik Araştırma Programları ve Bilim İnsanları Desteklerine Dair Bilgilendirme ve Eğitim Toplantısına ADÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Belge, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Eren, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Faruk Durdu ile çok sayıda öğretim elemanı katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan ADÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Belge; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu`ndan 2005 yılından bu yana destek alınan proje sayısının 62, sağlanan destek miktarının toplam 9 milyon TL olduğunu söyledi. Belge, bu süreçte TÜBİTAK`ın desteğinin önemli bir miktar olan 685 milyon TL şeklinde oluşturduğunu ifade etti. Düzenlenen programların bundan sonraki süreçte daha çok projenin katılımda bulunması ve destek alması yönünde fayda sağlayacağını kaydeden Belge, bu konuda her türlü desteği yönetim olarak da sağlayacaklarını dile getirdi.
``DESTEKLENEN KİŞİ SAYISI 12 KAT ARTTI``
TÜBİTAK Araştırma ve Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) Başkan Vekili Doç. Dr. M. Necati Demir de, sunumunda destek programlarıyla ilgili temel bilgileri aktararak, proje hazırlarken nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı. TÜBİTAK`tan daha fazla faydalanabilmek için oluşan koşulların neler olduğuna değinen Demir, nerelerde hata yapıldığını ve eksiklerin neler olduğunu anlatarak ARDEB programlarından bahsetti.
Demir, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleri kapsamında 2010 yılında desteklenen toplam kişi sayısının 2003 yılının 12 katına çıkarak 18 bine 841`e ulaştığına açıkladı. 2010 yılında bilim insanlarına verilen destek tutarının ise 61 milyon 550 bin TL olarak gerçekleştiğini vurgulayan Demir, şöyle devam etti: ``Bilim İnsanı Destek Programlarının sayısı 2005 yılında 21 iken, 2011 yılı itibarıyla 28`e ulaşmıştır. Uluslararası destek programları kapsamında ise; Türk araştırmacıların yabancı meslektaşları ile ortak bilimsel projeler yürütebilmelerini sağlamak için 23 ülkeden 27 kuruluş ile ikili anlaşmalar imzalanmış, Kasım 2011 itibariyle 374 proje yürütülmektedir``
Ege Bölgesi`nde 14 üniversitenin TÜBİTAK`tan destek aldığını belirten Demir; bu üniversiteler arasında ADÜ`nün 4.sırada yer aldığını bildirdi. 2011 yılında gerçekleşen 75 proje başvurusundan 11 tanesinin desteklendiğini söyleyen Demir, Tarım Orman ve Veterinerlik Grubu`nun (TOVAG) pastada en çok paya sahip olduğunun altını çizdi. Proje destek bütçesinin 2003-2011 yılları arasında 28 kat arttığını sözlerine ekleyen Demir, bilim merkezlerinin 2023 yılına kadar tüm illerde kurulacağını dile getirdi. Demir, projelerde altın kuralın başvuru ve evrak teslim tarihlerinin en sona bırakılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Uzman Belgin Kayhan ve Aslı Vural`ın ``Bilim İnsanı Destek Programları Tanıtımı`` ve ``Başarılı Olmak İçin İpuçları`` konusundaki sunumlarında projelerdeki altın kurallara dikkat çekildi.
ADÜ adına toplantıda sunumlarını gerçekleştiren Veteriner Fakültesi Öğretim Üyelerimiz Prof. Dr. Bülent Ulutaş ve Prof. Dr. Tülin Karagenç ise, projelerinin başarılı olmasındaki başlıca etkenleri anlatarak başarının, özverili ve çok çalışmakla elde edildiğini dile getirdi.
Seminerin ardından ADÜ Rektör Yardımcı Prof. Dr. Ali Belge ve Veteriner Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Hasan Eren, konuşmacılara teşekkür plaketlerini takdim etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Yunan unsurları 11’i çocuk 35 kaçak göçmeni ölüme terk etti Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçiş yapmak isteyen 11’i çocuk 35 kaçak göçmen, Yunan unsurları tarafından Türk kara sularına geri itilerek ölüme terk edildi. Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından paylaşılan görüntülerde lastik bot içindeki kaçak göçmenlerin dalgalar arasında denizin ortasında mahsur kaldığı görülüyor. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden lastik bot ile denize açılan ve umuda yolculuk için Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçiş yapmak isteyen kaçak göçmenler, iddiaya göre Midilli Adası’na yaklaştıkları sırada Yunan Sahil Güvenlik ekiplerince durduruldu. Lastik bot içinde aralarında çocukların da bulunduğu kaçak göçmenleri Yunan Sahil Güvenliği, Türk kara sularına geri iterek ölüme terk etti. Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanlığı ekipleri, Ayvacık açıklarında lastik bot içerisinde bir grup kaçak göçmen olduğu bilgisi üzerine harekete geçti. Sahil Güvenlik Botu ‘TCSG-905’ ve ‘KB-20’ tarafından Yunan Sahil Güvenlik ekiplerince Türk kara sularına geri itilerek ölüme terk edilen lastik bot içindeki 11’i çocuk toplam 35 kaçak göçmen kurtarıldı. Kaçak göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi. Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından paylaşılan görüntülerde lastik bot içindeki kaçak göçmenlerin dalgalar arasında denizin ortasında mahsur kaldığı görülüyor.
İzmir İzmir’de dolandırıcı şebekesi çökertildi: Dev operasyonda 11 gözaltı İzmir İl Jandarma Komutanlığı tarafından İzmir merkezli 3 ilde, dolandırıcılık operasyonu gerçekleştirildi. Operasyon kapsamında 11 kişi gözaltına alınırken, gözaltına alınanlar arasında 1 dizi oyuncusu, 17 yaşındaki ’Zeus’ kod adlı bir hacker ve 5 yıldır firari olan 47 suçtan yakalama kararı bulunan şebeke lideri C.A.’nın da olduğu öğrenildi. İzmir İl Jandarma Komutanlığına bağlı İstihbarat ve Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, lüks villalar kiralayarak kurdukları sistemler ile vatandaşları arayarak kendilerini avukat, hakim, savcı, banka görevlisi, polis ve asker gibi tanıtıp dolandırıcılık yapan şebekeyi tespit etti. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında harekete geçen ekipler, şebekenin İzmir, Aydın ve Balıkesir’deki adreslerini tespit etti. Jandarma ekiplerinin titiz çalışmaları sonucu belirlenen adreslere komando destekli operasyon gerçekleştirildi. Eş zamanlı yapılan baskınlarda 11 şüpheli gözaltına alındı. Suç makinesi çete lideri, sahte avukat kimliğiyle yakalandı Operasyonda, 5 yıldır firari olan ve 47 suçtan yakalama kararı bulunan şebeke lideri C.A., sahte avukat kimliğiyle yakalandı. Çeşme ilçesinde kiraladıkları lüks villada yakalanan şebeke üyelerinin ise, koruma amaçlı pitbull cinsi köpeklerle emniyeti sağlamaya çalıştıkları tespit edildi. Adreslerde yapılan aramalarda, dolandırıcılık maksatlı yüz binlerce kişiye ait kişisel verilerinde olduğu 15 akıllı telefon, 28 laptop bilgisayar, 86 tuşlu telefon, 88 sim kart, 4 masaüstü bilgisayar, 1 çağrı merkezi cihazı, 17 USB hafıza kartı ve 4 harici harddisk ile uyuşturucu maddeler ve aparatları ele geçirildi. Dizi oyuncusu da gözaltında Gerçekleştirilen operasyonda, dizi ve filmlerde oynayan bir kadın oyuncunun da olduğu da gözaltına alındığı öğrenildi. 17 yaşında hacker yakalandı Öte yandan operasyonda, ’Zeus’ kod adlı 17 yaşında bir hackerın bulunduğu, Zeus kod adlı çete üyesinin dolandırılacak vatandaşların kimlik ve telefon numarası gibi bilgilerini yasa dışı yollarla elde ettiği ortaya çıktı. 17 yaşındaki hackerın bilgisayarında ’Dolandırılacak’ ve ’Dolandırıldı’ isimli dosyalar oluşturduğu ve bu dosyalarda çok sayıda vatandaşın bilgileri yer aldığı öğrenildi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheli sorgulanmak üzere İzmir İl Jandarma Komutanlığına götürüldü.
Kahramanmaraş Balcı Nusret amca 30 yıl önceki mahkeme hatırasını gözyaşları içinde anlattı Kahramanmaraş’ta ’bal doktoru’ olarak bilinen 72 yaşındaki Nusret Sapsız, 30 yıl önce yaşadığı mahkeme olayını gözyaşlarıyla anlatarak, "Balımız bozuk çıkar dükkanımız kapanırsa ailemizin yüzüne nasıl bakarız dedik ve sonra ucuz kurtulduk" diye konuştu. Nusret amca, o dönemler Türkiye’de ’standart bal’ tahlili olmadığını, mahkeme sonucu sattığı balın standart bal olarak örnek alınacağı kararının çıktığını söyledi. Dulkadiroğlu ilçesi Saraçhane Çarşısı’nda esnaf olan balcı Nusret Sapsız (72), ürettiği balları yıllardır Türkiye’nin dört bir yanına yolluyor. Yaşlı vatandaş kentte, ’bal doktoru’ olarak da biliniyor. Müşterilerinin beğenisi her zaman kazanmayı hedeflediği için 30 yıl önce yaşadığı adliye olayını gözyaşları ile anlatan Sapsız, “Buradan analiz için bir bal aldılar. Balımız standartlara uygun çıkmamış bize adliyeden bir belge geldi mahkemeye çağrıldık. Biz halk sağlığına gittik ancak bana bilgi vermediler. Bizi bir sıkıntı aldı araştırdık gıda kanununda paraya çevrilme yokmuş. Numune balımızı Ankara’ya yolladılar. 2 ay sürdü biz yemeği ve uykuyu unuttuk buraya gelen insanlar memleketin eşrafları. Bizim yeni esnaflığımız, büyük abilerimize bizi tavsiye ediyorlar. Bu bal bozuk çıkar dükkanımız kapanırsa ailemizin yüzüne nasıl bakarız. Dostlarımızın yüzüne nasıl bakarız bilmiyoruz” dedi. "Bizi polise teslim ederler sandık" Mahkeme sonucu kendisinin sadece kınandığını ve sattığı balın standart bal olarak örnek alınacağı kararının çıktığını ifade eden Sapsız, “Bize Ankara’dan bir kağıt geldi belge. Türkiye’de standart bal tahlili olmadığından bundan böyle bizim balımızın standart bal tahlili olduğunu kabul edip bize bilgi verdiler. Mahkemeye çağırdılar o gün hakim bayandı ve mesleğinde yeniymiş. Karşısına hangi suç olursa olsun hiç esnek davranmıyormuş en ağır cezayı veriyormuş dediler. Nişanlısı ile yüzüğünü atmış morali bozukmuş. Biz karşısına geçtik evet efendim, olur efendim dedik. Daktilo ile yazmaları yarım saat sürdü. O kadar yazıya rağmen bizi polise teslim ederler sandık. Arkadaşlarım sevindi ve geçmiş olsun dediler. Ucuz kurtulduk dediler. Bizi etiketsiz bal sattığımız için hakim kınamış. Böyle bir esnaflığımızda acı günümüz oldu. Emekli oldum torunumun adına gelip iş yerimizi çalışmalarımı sürdürüyorum. Türkiye’nin yer vilayetine 30 yıldır buradan bal gönderiyoruz” dedi.